10.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Beşiktaş’ın başarılı teknik patronu zaman zaman çok fazla övgü aldığının altını çizdi, “İltifat güzel bir şey ama taşıyamayacağım yükü almak istemem. Bana oyunculara nasıl katkı yapıyorsun diyorlar. Ben bir şey yapmıyorum. Ben tıpkı heykeltıraşlar gibi onların fazlalıklarını atıyorum, heykel ortaya çıkıyor” dedi.
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş bu yıl 4.’sü düzenlenen Brand Week İstanbul’da çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sportsnet Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gülüm’ün moderatörlüğünde gerçekleşen ‘sporun birleştirici gücünün’ konuşulduğu panele TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ile birlikte katılan Güneş, “Çok fazla övgü oluyor. İltifat güzel bir şey ama ben taşıyamayacağım yükü almak istemem” dedi.
A Milli Takım Teknik Direktörü olarak Türkiye’ye bronz madalya kazandırdığı 2002 Dünya Kupası sırasında saha dışı birçok konuda eleştirildiğini hatırlatan deneyimli hoca, “Giydiğim elbiseler için o zaman eleştiriyorlardı, şimdi övüyorlar. Elbiseler değişebilir, yeter ki karakter sağlam olsun” diye konuştu. Şenol Güneş’in açıklamalarından diğer satır başları şöyle:
‘Bana eşimi vermediler’
- Futbolun serserilik olarak görüldüğü zamanlarda ben futbola başladım. Ben futbolcuyum diye eşimi bana vermek istemedikleri zamanlardan, insanların kızlarını futbolculara vermeye çalıştıkları dönemlere geldik.
- Bana, oyunculara nasıl katkı yapıyorsun diyorlar. Ben bir şey yapmıyorum. Ben fazlalıklarını atıyorum oyuncuların. Tıpkı heykeltıraşlar gibi. Onlar da heykel yaparken taşın fazlalığını atıyorlar ve ortaya heykel çıkıyor. Çocuk eğitimi gibidir futbolcu ve takıma koyulan prensipler de. Bunu iyi yaptığımı düşünüyorum.
‘Kızlar hukukçulara’
- Futbol ciddi bir iş değildir. Ciddi bir oyundur. Para çok önemli ama para amaç olmamalı, araç olmalı. Futbolun bu kadar zenginleştiği bir dönemde bir teknik adam rakip sahaya gidip maç izleyemiyorsa sorun çok büyük demektir.
- Beni bilen biliyor. Çok gürültü çıkarmam ama etki yaparım. Bir yanlış varsa gizlemenin anlamı yok. Quaresma’nın Trabzonspor maçındaki pozisyonu kırmızı kart. Yarın ne yalan söyleyeceğim diye düşüneceğime çıkar doğru söylerim, bu kadar basit. Ben adalete inanıyorum. Bu yüzden iki kızımı da hukukçulara verdim.
‘Koreliler beni tanıdı’
Beşiktaş’ın hocası, futbolcu ve teknik adam olarak arkasında iyi izler bıraktığını dile getirdi. Türk toplumunun doğruyu, yanlışı anlayabildiğini kaydeden Güneş, “Türkiye’de hangi taraftar olursa olsun bana gelip ‘seni seviyorum’ dediğinde hoşuma gidiyor. Londra’da Bilic’in maçını seyretmeye gitmiştim. Maçtan sonra gece yemeğe çıktık. Orada 6 tane Koreli vardı. ‘Mr. Güneş’ diye bağırdılar. Sevindim, Güney Kore’de iz bırakmışım demek ki” diye konuştu.
‘Ölmeye değil sevmeye gelsinler’
Güneş futbolda kazanmanın garanti olmadığını belirtirken, dostluğa vurgu yaptı. Deneyimli çalıştırıcı, “Benim de oyuncularımızın da sorumlulukları var. En iyisini sunmak zorundayız seyircilere. Sevmeye, sevilmeye gelsin seyircilerimiz. Ölmeye gelmesinler. Futbolda kazanmanın değil ama mücadele etmenin garantisi var. Oyuncularıma da her zaman bunu söylüyorum” ifadelerini kullandı.
Quaresma güldürdü!
Şenol Güneş panelde Quaresma ile geçtiğimiz sezon aralarında geçen ilginç bir diyaloğu da paylaştı. Başarılı hoca, “Quaresma bana gelip, ‘niye beni hep dışarı alıyorsun’ demişti. Ben de ‘ilk 11’de maça başlamazsan seni dışarı almam’ cevabını verdim. ‘Tamam o zaman’ dedi ve gitti” diye konuştu. Güneş’in bu sözleri herkesi güldürdü.
Tutya’nın 2020 hedefi
2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda artistik cimnastikte mücadele eden ve Türk spor tarihine adını yazdıran Tutya Yılmaz da Brand Week İstanbul’a katılan isimler arasında yer aldı. Milli cimnastikçimiz yeni hedefinin 2020 Olimpiyat Oyunları’na katılmak olduğunu belirterek yoğun şekilde çalıştığını dile getirdi.