11.10.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Zalim Yorumcu / CAN DARK Öte yandan Ergun Gürsoy, "Fenerbahçe son yıllarda her anlamda bizim çok önümüze geçti, bu durum hem bizim hem de taraftarlarımızın sinir sitemini bozdu" diyerek, "gündeme oturdu" (Bu da harika bir deyimdir, ayrı konu). Ancak oturduğu yerden pek memnun olmasa gerek, çünkü Galatasaraylı taraftarlar internet sitelerinden kendisini protesto yağmuruna tuttular. Hafta sonu maç olsaydı, şüphesiz tepkilerini daha rafine şekillerde ifade ederlerdi. Bizim anladığımız şudur ki; Galatasaray taraftarının asıl sinir sistemini etkileyen yöneticileri olmuş. Yalnız, Ergun Gürsoy diyor ki; "Şu şartlarda daha iyisini yapabilecek olan varsa buyursun gelsin, hay hay buyursun gelsin, isterse kalsın." Hiper tansiyonlu süper ligimizde Ulusal Takım maçı dolayısıyla bir hafta boş geçti. Gerilen sinirler açısından da bir nevi dinlenme ve ihtiyaç molası şeklinde geçti. Almanya biletini kapmak için aylardır hop oturan hop kalkan Türkiye, "Önce siz buralara gelin, kısmet olursa biz de size geliriz" diyerek Almanya'yla hazırlık maçı yaptı. Maçın stadı da İstanbul-Tekirdağ karayolunun 45. kilometresi civarlarındaki Olimpiyat Stadı'ydı. Maçı Türkiye'nin 2-1 kazanması, bir tutam prestij ve 3 yemek kaşığı moral kazandırdı; ancak önemli olan Danimarka-Yunanistan karşılaşması, Danimarka'nın 1-0 galibiyetiyle sonuçlanınca Türkiye'nin ikincilik şansı hayli arttı. Yalnız şunu da belirtelim, çantada keklik kavramı futbolda yoktur ve yakın tarihimiz ava giderken keklik konumuna gelmiş örneklerle doludur. (Bakınız; Anorthosis, Tromso ve illa ki Letonya) İşte kritik soru budur ve ortalıkta başkanlığa ve yönetime talip kimsecikler görünmemektedir.Taraftar Aslanların protestosu, eskiden yöneticilik yapmış Aslanların sessizliğine karışmaktadır, durum trajiktir; ancak bir şekilde aynı takım, ligin lideridir. Velhasıl bu topraklarda net bir şekilde hiçbir konu anlaşılamamaktadır ve futbol da bu toprakların futbolu olarak aynı bu hallerdedir.Beşiktaş'ta can çıkar huy çıkmaz Sergen Ağabey, 2 maç oynadıktan sonra senelik sakatlık izninin bir bölümünü kullandığı için maçlarına bir süre ara vermiş, savunmada jeneriklik hata pozları veren defans oyuncuları Ulusal Takım'da hatasız oynamıştır. Trabzonspor'da "Gökdeniz bizim evladımızdır" diyenlerle "Camiamıza yakışmıyor, gitmelidir" diyenlerin çift kale maçı devam etmektedir. Fenerbahçe'de ise Konyaspor maçından sonra yönetim susmuştur ve hayatlarından endişe edilmektedir. Son günlerdeki halımız-ahvalımız bu biçimlerdedir, sonumuz inşallah iyi olacaktır. İYİ HAFTALAR! Elimizde kalmamış Juan Pablo Aimar, para verip izleyeceğim tek adamdır. 2004-2005 sezonunun 24. haftasında 37 gol atılarak, sezonun en yüksek gol rakamına ulaşıldı. Sezonun en farklı skorlu galibiyetini ise, sahasında 21. haftada Fenerbahçe, Kayserispor'u 7-0 yenerek elde etti. Ligin 27. haftasında ise futbolseverler yalnızca 18 gol izleyebildi. Ligin 10. haftasındaki 6-4'lük Gaziantepspor-Akçaabat Sebatspor maçı 10, 26. haftadaki 2-7'lik Ankaragücü-Sakaryaspor maçı da 9 golle bu sezon en çok golün atıldığı karşılaşmalar oldu. Haberiniz var mı? Bir dönemin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Maçı kesin alacaklarını düşünerek, şeytanı çağırtmış: - Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim, ne dersin? - Boşuna oynamayalım, biz kazanırız, demiş şeytan. - Olur mu en iyi futbolcular bizde. Ne kadar kötü futbolcu varsa hepsi sizde. Şeytan, şeytanca gülümsemiş : - Ama unutuyorsun! Bütün hakemler de bizde.*** Gülmece Şimdi mesaj atıcam "Allah belanızı versin" diye. (Gökhan Telkenar - Türkiye-Almanya maçı, Kanal D) Kime? Tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar ve ettiğimiz duaların Türk sporuna zaferler kazandırmasını Cenab - ı Hak'tan niyaz ediyorum. (Hulki İlgün - Fanatik) Amin! Sevgili Fenerbahçeliler, içinde bulunduğu mübarek Ramazan ayının Türk sporu, kulüpleri, sporcuları ve siz değerli taraftarlarına hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.(Hulki İlgün - Fanatik) Onlar da teşekkür ediyormuş! Biraz gayret edersek, Almanları sahadan silicez gibi gözüküyor. (Gökhan Telkenar - Türkiye-Almanya maçı, Kanal D) Ha gayret! Maçı Olimpiyat Stadı'na alanları saygıyla anıyoruz. (Kadir Çetinçalı - CNNTürk) Gerçekten mi? Özgüç Türkalp pırlanta gibi bir çocuktur. Anelka'nın hareketini görse kesin çalardı ama ismim gibi biliyorum ki, çocuk o pozisyonu görmedi, zaten göremezdi. Çünkü, boyu çok kısadır ve büyük boylu futbolcuların havadaki mücadelelerini fiziğinden kaynaklanan nedenlerle iyi süzemez. (Bülent Yavuz) Merdiven kullansın o zaman! Yahu önün bomboş, sol tarafta karşısında rakip yok, çizgiye kadar gidip ortada oynayan Ümit, Necati'ye sonradan oyuna giren Hakan Şükür'e gollük pas atsana arkadaş. (Turgay Şeren - Akşam) Sakin ol Abi! Ömer Çavuşoğlu: Benim bir oğlum var, adı aynı benimki gibi Ömer. 9 yaşında. Ona dedim ki: "Kimi beğeniyorsun?" "Alex" dedi. Yani Fenerliler için Alex hala bir gömlek önde! Aziz Üstel: Çünkü bütün Fenerliler 9-10 yaş zekasına sahip! (Futbolmania, CNN Türk) Çekemiyorsun Sayın Üstel, çekemiyorsun! Bahis oynayan futbolcu Ali Şen Kandil. Çok saf, çok temiz, çok iyi, çok genç ve çok yetenekli Karadeniz çocuğu! (Serhat Ulueren - Telegol, Star) *** Temiz ki ne temiz! Bu yıl Helsinki'de yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 'Ruslar'ın yeni Gagarini' Yelena Isınbayeva, kadınlar sırıkla atlamada 5.01 atlayarak dünya şampiyonu olurken kariyerindeki 18'inci dünya rekorunu kırdı. Onun için rekor kırmak, tişörtünü çıkarmaktan çok daha kolay olsa gerek... Foto-jenerik