Halil Özer

Halil Özer

Tüm Yazıları

MHK’nın ahbap çavuş ilişkilerinin boyutları artık gözle görülür hale gelmeye başladı.
Şimdi Ahmet Şahin...
MHK’da ikinci adam...
Ama birinci adam... Her şeyi o yönetiyor.
Son dört yılda, perde arkasında, derin çalışmalar sonucu resmen orayı ele geçirdi.
Atamalar, FİFA’dan atılma alınma, yeni hakem katılımları her şeyin içinde o var...
Yani tam yetkili...
Mehmet Türkmen biliyorsunuz şu anda Türk hakemliğinin yükselen yıldızı olarak gösteriliyor.
Hamisi ise Ahmet Şahin...
Ve Mehmet Türkmen, Ahmet Şahin’in avukatı olduğu iddia ediliyor. Yani kankası...
Galatasaray-Alanya maçına birlikte gidiyorlar. Ayrıca maçın VAR hakemi de yine Şahin tarafından Türk futboluna yeniden kazandırılan Yaşar Kemal Uğurlu...
Ahmet Şahin’in hangi takımı tuttuğunu herhalde söylememe gerek yok...
Ve bu maçta bu sezonun şu ana kadarki en ağır hatası yapılıyor.
Mertens’in dirseği...
Atlanması mümkün değil... Yani pozisyonun kaçarı yok.
Üstelik daha maçın 10. dakikası... Ama o dirseğe bakılmadı bile...
Diyeceksiniz ki bu maçın hakemlerinin normalde ceza alması gerekir...
Öyle ya hakem Cihan Aydın penaltıyı atladı diye FİFA listesinden çıkarıldı...
Normalde en azından 2-3 hafta dinlenmeleri lazım.
Ama hayır... Her iki hakem de ertesi hafta maç aldı.
Daha bitmedi. Bu maçtan sonra bir seminer düzenlendi. Şu ana kadarki haftalarda yapılan hakem hataları incelendi.
Ama Mertens’in pozisyonu konuşulmadı bile.
Bu konuşulmayacak da hangisi konuşulacak?
İşte burada Ahmet Şahin faktörü öne çıkıyor.
Biri can dostu, diğerini ise kendisi VAR hakemi yapmış.
Yani üst düzey koruma.
Peki adalet nerede? Eşitlik nerede?

Haberin Devamı

Melo da kim?

Aslında Türkiye’deki hakemliğin giderek bataklığa girmesi UEFA’nın da dikkatinden kaçmıyor.
Olan bitenin onlar da farkında...
Dikkat edin artık Türk hakemlerinin yönettiği maçlarda VAR hakemini başka ülkeden seçiyorlar. Normalde orta hakem Türk ise VAR hakeminin de Türk olması gerekiyor.
Ama olmuyor. Türk VAR hakemlerine hiç güvenmiyorlar.
Şimdi Rosetti yani UEFA hakem sorumlusu, TFF’nin de isteği ile bir eğitimci gönderdi.
Vitor Melo Pereira.
Atamalara filan karışmayacak sadece maç sonralarında neyin doğru olup olmadığını anlatacak.
Ama şu var... Bu adam daha önce Yunanistan ve Mısır’da da aynı görevi yapmış. Ancak enteresandır iki ülkeden de apar topar kovulmuş. Çünkü yapamamış, çuvallamış.
UEFA’da elde başka adam olmadığı için Pereira’yı Türkiye’ye gönderiyor. İstemiyoruz diyen yok. Çünkü bilmiyorlar. Rosetti gönderdi ya arkasına hiç bakmıyorlar.
Neredeyse omuzlarda karşılıyorlar.
Adam 67 yaşında.
Ama federasyon, 65 yaşına gelen bizim eğitmenlerin işlerine hemen son veriyor.
67 yaşındaki, bu işlerde başarısız olan elin adamı ise baş tacı.

Haberin Devamı

Hemen sözleşmeyi uzat

Mourinho, Türkiye’ye geleli bir kaç ay oldu.
Bu adam enteresan bir adam.
Öyle gittiği yere hemen alışan bir tip değil.
Önce takımını tanıyacak, kulübünü seyircisini tanıyacak, gittiği ülkenin futbol seviyesine alışacak.
Hep böyle olmuş.
Alıştıktan sonra ise gaza basan bir hoca.
Transferini yap gerisine karışma. Yani kulüp yönetiminin de işi kolaylaşıyor. Tepki gösterilecekse de Mou gösteriyor. Hem de onunki 10 kat daha etkili oluyor. Dikkat edin Ali başkan bile Mou geldikten sonra daha az konuşmaya başladı. Çünkü gerek yok. Dünyanın en önemli haber ajansları Mou var diye Fenerbahçe’nin her maçını takip ediyor.
Kameranın önüne Laptop koydu. Neredeyse Papau Yeni Gine spor medyası bile bu haberi kullandı. Yani yüzde yüz etkili
Adamın düsturu yok.
Kimseden çekinmez zaten öyle bir yapısı da yok. Dolayısıyla bu durum birçok kesimi rahatsız edecektir. Bir beraberlik aldı diye neredeyse kovulması için kampanya başlatacaklardı. Ama Mou’nun umurunda mı... Hayır tabii ki...
O yüzden sadece hocalık meziyetleri için değil, iletişim özellikleri yüzünden Fenerbahçe Portekizli ile mümkün olduğunca fazla çalışmalı. Sözleşme iki yıllık mı, yap dört yıl... Sağa sola da hiç bakma dinleme.İşin de, mücadelen de kolaylaşır.
En azından iki şampiyonluğun banko olur.
Böyle bir adam bulmuşsun bırakma.