Öyle bir maç oldu ki tansiyon hapı olmadan izlemek mümkün değil.Bana göre sadece bu sezonun değil son iki üç sezonun en güzel maçı oldu desek yalan olmaz. Korkunç bir mücadele vardı. Ama takım olarak daha kaliteli ve üstün olan Fenerbahçe hak edilen bir galibiyet aldı. Ancak Trabzonspor’un direnişini de unutmamak lazım. İlk 17 dakika oyun üstünlüğü tamamen Trabzonspor elindeydi. Kanat atakları ile erken bir gol bulmaya çalışan Trabzonspor’un tek dezavantajı kanatlarda oynayan Nwakaeme ile Visca’nın ileri yaş problemiydi.
Çünkü o tempoyu kaldıramadılar. 17. dakikadan sonra düşüş başladı ve Fenerbahçe daha kontrollü oynamaya başladı. Rakibe göre daha organize oldular. Ve tabii ki Maximin’in kanadı çok problem yaratmaya başladı.
Orta alanda Fred’in etkinliği, Szymanski’nin enerjisi ve Amrabat’ın hem savunmaya hem de hücuma katkısı fazlaca gözükmeye başladı. Tadiç dönerek oynadı. Her yerde pas bağlantısının baş aktörüydü.Tabii maç teke tek hale dönünce Fenerbahçe’nin kalitesi daha fazla gözükmeye başladı. Trabzonspor’un yediği gol ise tamamen savunma hatası. Visca’nın kaybettiği topla hücuma kalkan Mert ve Nesyri çok rahat bir atak geliştirirken Fred en rahat gollerinden birini attı. Oysa Eren daha öndeyken rakibini takip edemedi. Bu tip maçlarda bu hatalar skoru net bir şekilde etkileyebiliyor. Ve tabii burada kaliteli ayaklar öne çıkıyor.
Aslında bu maçın sadece 2. yarısını yazsak herhalde olurdu.Nefes kesen bir maç. Aksiyon filmini aratmayacak bir 45 dakika. Ve olağanüstü bir mücadele. Ancak şu var. Bu 45 dakikanın 40 dakikası yaşanmayabilirdi. Çünkü ilk 5 dakika da Fenerbahçe öyle iki net pozisyon yakaladı ki maç orada bitecekti. Rakibi de maça ortak etmeyecekti. Göztepe ve Samsun’da yapılan aynı hatalar yapıldı ve net goller kaçınca rakibin direnci arttı.
Nitekim 2 penaltı bir anda maçı Trabzon lehine çevirdi. Ama Fenerbahçe’nin belki oyun olarak çok üstün bir durumu yok. Ancak mücadeleleri, hırsları ve azimleri kötü olsalar bu açıklarını kapatıyor. Tabii bir de Trabzonspor’un panik yapması Fenerbahçe’nin de işini kolaylaştırdı.
Fenerbahçe bu maçın kaybedilmesi halinde yerin dibine geçecek moral ve motivasyonun farkına vardı. Ve 2-1’den sonra gerçekten çok iyi oynadılar. Tüm ağırlıklarını koydular. Tabii bir de Dzeko ve İrfan Can’ın oyuna dahil olması ve Tadiç’in sorumluluk alması Fenerbahçe’nin hücum gücünü daha da artırdı.
Ve sonuçta kendisi açısından ligin en zor deplasmanını galibiyetle hak ederek kazandılar.