Halil Özer
Tüm Yazıları
Bu sene Kasımpaşa Teknik Direktörü Sami Uğurlu, Eyüpspor hocası Arda Turan, hakeme salladıkları için ağır cezalar aldı. Okan Hoca ise hakemi tehdit ettiği için para cezası aldı o da geri çekildi.
Peki küfür ve tehdit arasında ne fark var? Bu durumda, Galatasaray’ın sahasında hakeme tepki göstermek serbest mi oluyor? Zaten hoca bunu görünce Alanya maçında kaldığı yerden devam etti.
Doğru ya, geçen sene de Galatasaraylı oyuncu yardımcı hakemin kulağının dibinde üç kere “F... You” demiş ve hakemler üstüne yatmıştı.
Peki ceza vermeyecekseniz, niye disipline sevk ediyorsunuz?
Rezil rüsva olmak için mi?Şimdi diyeceksiniz ki Mert Hakan Yandaş neden ceza almadı? O yanlışsa bu da mı yanlış olmalı?
Atilla Türker
Son günlerin en şok olayı Orhan Erdemir olayıdır. Gazeteci Atilla Türker karar dosyalarını alarak rezilliği ortaya koydu. Avrupa’da Atilla’nın haberi birçok gazetede haber oldu, manşete çıktı. Ve hem de Atilla’yı kaynak göstererek...
Biz de ise bir gün konuşulup konu kapandı.
Ayrıca şu tarafı var. Birçok kişi kaynak belirtmeden Atilla’nın haberini kullandı. Bari konuyu ciddiye almıyorsunuz, en azından az da olsa gazetecilik yapanların hakkını verelim.
VAR ama yok
TFF her hafta VAR kayıtlarını açıklıyor. Ama sorunsuz pozisyonları! Yani,. hakemin monitörde izlediklerini...
Arkadaş biz onları ne yapalım? Versen de olur vermesen de olur. Tartışılanları ne yapacağız?
Bize, Mertens’in kırmızı kartlık olayının es geçilmesini, Dzeko’nun penaltısının verilmemesini ya da Kasımpaşa-Fenerbahçe maçında ki ele çarpan ama penaltıyı vermeyen hakemlerin konuşmasını açıklasana... Biz de neyin ne olduğunu görelim.
Sıra BAY'da mı?
Futbolda benim için dokunulmazlar var.
Arda Güler, Ferdi, BAY (Barış Alper Yılmaz) ve Kerem.
Kerem malum. Çocuk, Galatasaray’da resmen mobbinge uğradı. Yuhalandı. Tepki gördü.
Sonra gitti Benfica’ya kendine geldi. Yani en büyük darbeyi kendi seyircisi vurdu. Adamı mundar ettiler. O yüzden onun gibi bir oyuncudan 20-25 kazanmak varken, 12 milyon euroya gitti.
Şimdi Galatasaray değirmeninde sırada BAY var.
Bekleyin bu adamı da yiyecekler. Zaten ufak ufak başladı.
Ona tavsiyem, devre arasında kaç kurtar kendini kardeşim. Yoksa bu takımda Muğdat ve Tarık’tan farkın kalmayacak.
Anlamayanlar
Muhtemelen futboldan çok anlamayan, duyguları ile hareket eden tek taraftar grubu Fenerbahçe’de var.
Şimdi İCK milli takımda gol attı ya, birçok yerde Tadiç’in kesilmesi için baskı yapıldığını görüyorum.
Ya arkadaş, Tadiç olmazsa dengesini kaybetmiş tavuk gibi olursun. Bir de Dzeko var. Sen Samatta ile sınanmış bir kulüpsün. Ve şu anda o yaşına rağmen her şeyini veren büyük bir tecrüben var. Gol atıyor, asist yapıyor, adam kovalıyor. Ama izleyen yok.
Yani Fenerbahçe seyircisinin bir bölümü farkındalık duygularını yitirmiş.
Hurma ve Angelino
Yoğun maç trafiği yüzünden haftalık yazılar dolayısıyla aksadı. Tabii bu süre içinde gelen bazı haberlerde eskimiş oluyor.
Ama şimdi yazacağım bence eskimez.
Transfer sezonu bitmeden Galatasaray’da Roma’dan Zalewski’nin transferi gündemdeydi. Ancak bu futbolcu son anda vazgeçti.
Niye gelmediğini kimse anlayamadı.
Hemen anlatayım.
Malum Zalewski’nin takım arkadaşı, eski Galatasaraylı Angelino. Adamı yeni Roberto Carlos diye İstanbul’a getirdiler, bir iki ayda apar topar resmen kovdular. Hatta tribüne oturtarak yine bir çeşit mobbing yaptılar.
Şimdi siz Zalewski’nin yerinde olsanız Galatasaray’ı kime sorarsınız?
Tabii ki Angelino...
O da sordu.
Yanıtını uzun uzun anlatmak istemiyorum.
Sadece “sakın gitme’ dediğini biliyorum. Merak edenlere de söyleyeyim, kaynak Galatasaray Kulübü.
Yani diyeceğim o ki bir futbolcuyu beğenmiyorsanız kötü ayrılmamanız gerekiyor.
Yoksa küçük futbol dünyasında yollarınız bir şekilde kesişir.
Kısacası yazın yediğin hurmalar gün gelir seni tırmalar.