Cazibe merkezi
Giuliano, Vedat Muriç, Elif Elmas, Kim Min Jea, Arda Güler ve son olarak Ferdi... Son 7-8 yıla baktığımızda yüksek bonservis ücretleri ile Fenerbahçe’den giden futbolcular...
Diğerlerini saymıyorum. Yani Altay, Szalai gibi oyuncuları...
Bir de yurt içine verilenler var. Onlar da ayrı. Kulüp son yıllarda özlemle baktığımız Benfica modeline döndü.
Peki paradan başka bu işlerin ne getirisi var.
Öncelikle Fenerbahçe cazibe merkezi haline geldi. Tanınırlığı üst düzeylere çıkıyor. Yerli yabancı genç oyuncuların eğer yetenekliyse birinci tercihi Fenerbahçe olacak.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen oyuncular Fenerbahçe’yi sıçrama tahtası olarak belirleyecek. Çünkü örnekleri var.
Özellikle dünyanın önemli scoutları Fenerbahçe’yi sürekli takip etmeye başladı.
Her maç onlarca kişinin geldiği söyleniyor.
Daha sırada İsmail, Jayden gibi oyuncular var.
Ayrıca Arda Güler olayından sonra yetenekli gençlerin anne babası olsanız oğlunuzu kime verirsiniz?
İsim vermeyeyim şu anda örnekler mevcut.
Alt yapıda öyle iki ya da üç oyuncu var ki en çok iki sene sonra dudağımız uçuklayacak.
Sevseniz de sevmeseniz de bu bir gerçek. Bundan sonraki Mou etkisini saymıyorum bile.
Eskiden bir deyim vardı; “Fenerbahçe futbolcu öğütme, harcama merkezi” diye...
Artık o yok. Şimdi hasat yapıyorlar.
İyiysen Real Madrid’e kadar yolun var.
Florya’nın suyu bulanık
Galatasaray’daki sıkıntıların bazıları hem sosyal medyaya hem de gazetelere zaten yansıyor. Yansımasa da futbolcular kendi açıklamaları ile ortalığı yangın yerine çeviriyor.
Örneğin Kerem Aktürkoğlu...
Çocuk kaptanlığı bıraktığını bir bildiri ile açıkladı. Galatasaray tarihinde görülmemiş bir şey. Yöneticilerin ve hocanın tepkisini siz tahmin edin....
Kerem’i severim... Benim diğer birkaç futbolcu ile dokunulmazlık listemde... Ama öyle haberler geliyor ki onun başlı başına problem olduğu söyleniyor. En önemlisi Okan hoca da artık istemiyor. Ama satamıyorlar...
Peki Abdülkerim... Yavaş yavaş yaşı kemale eriyor. Suudi Arabistan’dan teklif geldi ama satmadılar. Bonservisi düşük diye. Çocuk da para kazanmak istiyor. Öyle kaldı. Halini görüyorsunuz.
Sıradaki diğer sıkıntı Barış... Galatasaray kamuoyu, ayağı yere basmadan çocuğu uçurdu gitti. Beklenen teklifler gelmeyince de ister istemez moraller bozuldu. Tek çözüm üçe beşe bakmadan satmakta. Yoksa o da kayıp.
Bu adamlar kilit adamlar... Bir de Galatasaray ile daha doğrusu Erden Timur ile yaptığı ballı börekli sözleşmeyi bozmak istemeyen Zaha var. Okan hoca onu da istemiyor. Siz olsanız o sözleşmeyi bırakıp gider misiniz? O da gitmiyor. O paraları veren olursa o başka. Ama şimdilik veren yok.
Peki ne olacak? Florya’nın meşhur suyu çok bulanık. Her şey tam bir muamma.
O yüzden Galatasaray iyi değil diye düşünenler tüm bunları da hesaba katmalı...
Akıl hocalarına dikkat
Erden bey demişken devam edelim.
Galatasaray’da sezon başında prim sistemi değişti. Futbolcuların haberi yok.
Peki sizce futbolculara yönetim mi haber veriyor? Öyle ya doğrusu bu değil mi?
Hayır Erden bey haber veriyor. Ne alaka değil mi?
Şu anda ne yetkisi var? Hiç.
Peki niye hala eli kolu Florya’da.
Bu filmi daha önce çok gördük. Erden bey bu işin zararını hesap edemiyor mu?
Bir de Florya’da Erden beyin adamları muhabbeti var.
Bunu çözmek için yani neşteri vurmak için başkan Kemerburgaz’a geçmeyi hedeflemiş. Geçince orada bir operasyon olacak.
Bence geç kalıyor. Çünkü onlar da olayları bildiği için çeşitli şekilde gardını alıyor. Ve ortaya saçma sapan durumlar çıkıyor. Örneğin Tete sözleşme olayı. Rezalet ötesi. Resmen Erden beye verilmiş bir gözdağı. Ne gerek var? Çözüm bu mu? Hayır tabii ki.
Erden bey tamam iyi hoş insan da Galatasaray’a geri dönüş için yaptığı çalışmalar yanlış. Bunlar doğru yol değil.
Akıl hocalarını ya da hocasını tahmin ediyorum. Ama tahmin ile isim yazmak hata olur. Galatasaray o akıl hocalarına dikkat etmeli.