MUSTAFA ANIKLI / HABER-YORUM
Maç kaybedilir, hakem suçludur. Olay çıkar, TFF suçludur. Ya kulüplerin "borca batıklığından" kim suçludur? Hiçbir renk ayırt etmeden, hiçbir lige karşılık bulmadan sormak gerek, yaşananlardan, oluşanlardan, borçlardan yöneticilerin hiç mi suçu yok?
Diğer kulüplerle ilgili elimizde pek veri olmadığı için, finansal raporlarını açıklayan 4 büyüklerin tahlilini kısmen yapabilme imkanı bulunuyoruz. Bazı arkadan dolanmaları hiç hesaba katmadan, sadece 1 Haziran 2023 ile 29 Şubat 2024 arasındaki dönemle ilgili, açıklananlar ışığında bir tahlilde bulunmak ve çarpıcı gerçeklerle karşılaşmak, aslında bize ligimizin ne kadar içler acısı halde olduğunun basit bir yansıması olacaktır.
GALATASARAY
Sevinseler mi üzülseler mi?
Bu sezon Sacha Boey'i Bayern Münih'e 30 milyon euroya göndererek büyük sükse yapan Galatasaray için, ekonomik anlamda "en iyisi" de diyebiliriz, en kötüsü de...
En fazla hasılata ulaşan (4 milyar 576 milyon lira), 9 ayda tam 608 milyon liraya yakın bir kar sağlayan sarı-kırmızılıların rakamlarını karıştırdığımızda, iyi ile kötüyü bir arada görmek mümkün... Evet, mağazacılık faaliyetinden 200 milyon lirayı aşan bir kar var. Evet, bir milyarın üzerinde bir transfer geliri mevcut... Sponsorluk, isim hakkı ve reklam gelirlerinde 892 milyon liraya ulaşıldı. Üstelik loca, VIP, kombine gelirlerinde 1 milyar 218 milyon lira ile rekora ulaştı. Ancak ya sonrası...
Bırakın kısa vadeli yükümlülüklerinin 5 milyar 350 milyon lira olmasını, bankalara bir yıl içerisinde (kısa vadede) ödenmesi gereken 819 milyon 614 bin lira... Totalde bu rakam 2 milyar 345 milyon lira... 9 milyar lirayı aşan borcu zaten söylemiyorum. Bu 9 aylık süreçteki 846 milyon liralık faizden bahsetmiyoruz bile... Bu sezon futbolculara yönelik 820 milyon 843 bin liralık, 4 sezon içerisinde takıma 4 milyar 753 milyon lira verme yükümlülüğü de cabası... Bunların içinde imaj hakkı, başka şarta bağlı yükümlülükler var mı yok mu bilemem.
Şunu da belirtmeden geçmemek gerek, Fenerbahçe 9 aylık süreçte üst düzey yöneticilerine 4 milyon 612 bin lira verirken, Galatasaray'ın 40 milyon 719 bin lira ödemesi de size ilginç gelmedi mi?
En dikkat çekici bölüm de dilek ve temenni gibi not düşülen, stadyum isim hakkı ve sponsorluk anlaşmalarında önemli bir gelir artışı ve nakit beklentisinin bulunması...
Tam da bu rakamlara bakarken aklıma geldi ama ekonomi gazetecisi olmadığım için sadece sormakla yetineceğim.
Florya projesinin başlayabilmesi için, bu ipoteklerin kalkması gerekli mi?
Bu arazi de ipotekli mi? Proje başlangıcında, hangi müteahhit firma yaparsa yapsın, ipotekli bir arazi için böyle bir rakamı taahhüt edebilecek mi?
Son söz; 2-5 tane dünya çapında oyuncuya Galatasaray formasını giydirebilmek adına böyle tehlikeli oyunlara girmeye değer mi?
FENERBAHÇE
Her sene bir Arda çıkmaz ki
Türkiye'yi Avrupa'da temsil eden, son dönemde başarılarının yanında olaylarla, protetolarla ve Türkiye Futbol Federasyonu'na karşı tutumlarıyla dikkat çeken Fenerbahçe, 9 aylık finans raporunda görüntü olarak başarılı... Tıpkı Galatasaray gibi...
Buna en büyük etki, Arda Güler ve Attila Szalai'nin satışıyla gelen 1 milyar 318 milyon 862 bin liralık bir gelir, damgasını vurdu. Ancak 3 milyar 255 milyon liralık bir hasılatın karşılığında 3 milyar 348 milyon liralık bir satış maliyetinden söz etmek, sanırım nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalınacağının en büyük ifadesi...
688 milyon liralık bir faiz sarmalının içinde bulunan Fenerbahçe'nin, gelecek sezon da Şampiyonlar Ligi'ne gidememesi demek, nasıl bir travma olacak acaba? Başkan Ali Koç, "Giderim" der ve gider, ama ardında bir büyük hasar bırakarak gider.
Şöyle... Kısa vadeli (bir yıl içinde ödenmesi gereken) yükümlülüğü söyleyeyim de ağzınız açık kalsın: 5 milyar 118 milyon lira... Buna 3.5 milyar liralık uzun vadeli yükümlülükleri de eklediğimizde, kurtar kurtarabilirsen...
Elinde Ferdi, İsmail Yüksek, biraz da Szymanski dışında pazarlayacağı ne kaldı? Her sene bir Arda çıkmaz ki...
39 olan lisanslı futbolcu sayısını 65'e, teknik kadrodaki 86 personelini 103'e çıkaran sarı-lacivertlilerin toplam özkaynağı ise 1 milyar 321 milyon lira ekside...
Futbolcu lisansları 1 milyar 710 milyon lira olarak değerlense de, bunlar kağıt üzerinde rakamlar... Gerçi hepsini satsan ne yazar?
Şirket olarak Fenerbahçe Kulübü'nden 3 milyar 428 milyon lira alacağının olması da dikkat çekici... Sarı-lacivertlilerin bir yıl içinde ödemesi gereken banka kredisi 482 milyon 583 bin lira... Buna uzun vadeli 3 milyar lirayı da eklediğimizde alın size buzdağının alt yüzü...
BEŞİKTAŞ
Rus ruleti gibi
İki ezeli rakibi Galatasaray ve Fenerbahçe ile birlikte yarışların içinde kalmak için çabalayan Beşiktaş, sportif olarak yarış içinde kalamadı ancak "Borçlar Ligi"nde kendi çapında onlardan daha ağır bir tabloyla karşı karşıya kaldı. Neden mi? Birincisi onlar kadar gelir elde edemedi. İkincisi, halk arasındaki deyimle; sermayeyi kediye yükledi. Üçüncüsü, Hasan Arat başkanlığındaki yönetim, daha önce yaşanan, popülist ve kendilerine ağır tablolar yaşatma ihtimali bulunan "riskli transfer" oyunundan vazgeçmedi. Tıpkı, Rus ruleti gibi...9 aylık bilançosunda 1 milyar 41 milyon liralık bir zarar tablosu yayımlayan Beşiktaş, ara transferde iki futbolcuya (Al Musrati ve Muçi) 22 milyon euro vermekten çekinmedi. Oysa şampiyonluk gitmiş, Avrupa kupaları gibi bir derdi de yoktu. Yönetime göre; bu bir yatırımdı. "Az verip, çok kazanmak" yerine, "Çok verip, acaba kazanabilir miyiz?"in derdine düştüler. Beşiktaş'ın özkaynağının 3 milyar 960 milyon lira ekside bulunduğunu söylersek, ne kadar başarılı (!) kulüp olduğunu daha iyi anlatmış oluruz.Futbol faaliyetlerinde yükümlülüklerinin 8 milyar 385 milyon liraya çıktığı bir dönemde, üçüncülük treni bile kaçmak üzereyken, tek tutar dal Ziraat Türkiye Kupası kaldı. Teknik Direktör Fernando Santos, babacan ama futbol anlamında durağandı. Bir yıl içerisinde 1 milyar 52 milyon liralık kısa vadeli yükümlülüğü bulunan Beşiktaş, 3 milyar 451 milyon liralık toplamıyla, rakiplerinden geri kalmamak (!) için uğraş verdiğini gösterdi. Diğerleri Beşiktaş'ta da kulübün şirkete borcu mevcut: 2 milyar 380 milyon 175 bin 896 lira... Buradan kağıt üzerinde bile olsa gelen faiz geliri(!) 386 milyon 151 bin 154 lira...Ama büyümeye devam! Personel sayısı son 9 aylık süreçte 394'ten 418'e çıktığı gibi...
TRABZONSPOR
Tablo çok vahim
Trabzonspor'un durumunu anlatmak için, sadece zarar rakamlarını hatırlatmak yeterli... Bugüne kadar geçmiş dönem zararları 1 milyar 909 milyon 970 lirayken, bugün 9 aylık süre içerisinde ortaya çıkan zarar, 1 milyar 296 milyon 557 bin 674...Başkan Ertuğrul Doğan'ın "Deniz bitti!" ifadesi büyük önem kazanırken, artık "acı reçete"nin bir an önce devreye girmesi şart gibi görünüyor. Faizlerinin % 42.44'e, belki yarın daha da fazlalara dayanacağı bir ortamda Trabzonspor'un kısa vadeli, yani bir yıl içerisinde ödemesi gereken borç, 317 milyon lira... Anadolu'nun güzide şehri için gerçekten çok para... Bir de uzun vadeli olan 840 milyon lirayı da buna eklediğinizde, durumun vahameti bir kez daha ortaya çıkmakta...9 ayda 611 milyon liralık reklam ve sponsorluk, 261 milyon liralık mağazacılık geliri Trabzonspor'u ne kadar ayakta tutmaya yarar bilinmez, fakat, yeni Ahmetcanlar, yeni Uğurcanlar yetişmeli ve "elde" değil "cepte" değerlendirilmeli...Bu sezon futbolcu ve teknik direktörlere olan yükümlülüğün 965 milyon lira düzeyinde olduğu, totalde 2 milyar 460 milyon lira olduğu göz önünde bulundurulursa; altyapı, özkaynak, akademi, adına her ne derseniz değin, bir an önce gençlerine yönelmesi işte bu yüzden şart görünüyor. Hani, kulübün yükümlülüklerini bir çırpıda çok kolay söyler olduk ya, Trabzonspor'da da anlatalım. Kısa vadeli (bir yıllık) yükümlülük, 2 milyar 621 milyon lira... Buna uzun vadeli 1 milyar 783 milyon lirayı da eklediğimizde, nasıl bir tablonun ortada olduğu daha net bir şekilde çıkıyor. Vergi ve SGK için bile 115 milyon liralık gecikme zammı ve faiz ödeyen bir kulüp, yarın FIF A kapılarından kurtulabilmek için mücadele ederse çok üzücü olur. O yüzden, üst düzey yöneticiler için 9 ayda ödenen 5.5 milyon lira da daha fazla göze batmakta...
Kredi faizleri % 50'ye dayandı
Bankalar Konsorsiyumu ile yapılan anlaşmaya göre 4 büyük kulübün anlaşmaları değişken olarak belirlendi. Buna göre kulüplerin borçlarına uygulanan faiz, (TLREF+ %1 veya %1.5) olarak tespit ediliyor. 'Türk Lirası Gecelik Faiz Oranı'nın kısaltması olan (TLREF) şu sıralarda yüzde 50'lere yakın olarak seyrediyor.