Diğer"Gücümüzü Norveç'te anladık"

"Gücümüzü Norveç'te anladık"

31.12.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

U21 Sualtı Ragbisi Avrupa Şampiyonası'nda zirveye çıkan Milli Takımımız başarının sırrını açıkladı.

Gücümüzü Norveçte anladık

ERKAN AYRAÇ- RÖPORTAJ

Haberin Devamı

İlk kez gittikleri şampiyonadan kupayla dönen genç sporcular bu kupanın daha uzun yıllar Türkiye’ye geleceğini söyledi, “Kendi yaşıtlarımızla oynamamız bize avantaj sağladı. Orada yaşıtlarımıza göre ne kadar güçlü olduğumuzu gördük” dedi

Çok büyük bir geçmişleri olmamasına rağmen özellikle katıldıkları turnuvalarla kupanın geleceğini müjdeleyen Gençler Ragbi Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası’na ilk kez katılmasına rağmen Norveç’te kupayı kaldırmayı başardı. Almanya gibi bir devi altın golle devirerek mutlu sona ulaşan 13 gencimizden Fırat Kavak, Denizhan İgdir, Yağızhan Ulutaş, bu branşın artılarını eksilerini ve gelecekteki hedeflerini MİLLİYET’e anlattı...

İlk şampiyonada zirveye çıktınız. Norveç’teki organizasyonu anlatabilir misiniz?

Haberin Devamı

İlk olduğu için genel olarak bizim için heyecanlı bir şampiyonaydı. Kendi yaş kategorimizde oynamamız bize avantaj sağladı. Çünkü antrenmanlarda hep bizden büyük sporcularla karşı karşıya geldiğimiz için gücümüzün farkında değildik. Orada yaşıtlarımıza göre ne kadar güçlü, teknik konusunda deneyimli olduğumuzu gördük. Turnuvada şampiyonluğun gelmesi mutluluğumuzu daha da fazla artırdı.

Bu kupa gelecek adına sizin üzerinizde baskı yaratmıyor mu?

n Bunun devamının geleceğini düşünüyoruz. Bu spora ciddi yatırımlar yapılmaya başlıyor. Genç sporcular çok fazla. Her kulübün bünyesinde 21 yaşaltı sporcular artmaya başladı. Ve antrenörler de bu başarının üstüne gençlerle daha fazla ilgilenmeye başlayacaktır. Çıtayı en yükseğe koymamızın üzerimizde bir baskı yaratacağını düşünmüyorum. Bu kupa uzun yıllar daha Türkiye’ye gelecek.

‘Pes etmedik’

Okul da sizin hayatınızda önemli bir alanı kaplıyor. Hem spor hem okul zor olmuyor mu?

Aynı anda yürütmek tabii ki zor. Ama spor yapmak derslerinin kötü olacağı anlamına gelmiyor. Ben (Denizhan İğdir) İstanbul’da okuyorum. Ama bu spor İzmir’de çok aktif. Bizim sporun bana göre en kötü yanlarından birisi de bu. Biraz sıkışmış bir branşız. Sadece İzmir’de değil her şehirde kulüpler çoğalmalı. İzmir’e gidip gelmek bazı zorluklar tabii ki yaratıyor. Ama ilk zorlukta pes etmektense bu spor için savaşmayı tercih ediyorum.

Haberin Devamı

Sizce Türkiye’de bu branşa nasıl bakılıyor?

İzlenebilmesi zor bir spor olduğu için belki de biraz geri planda kalıyor. Görselliği daha çok olan bir spor olsa, daha büyük kitlelere ulaşabiliriz. Ama yurtdışında bu yapılabiliyor. Bizim de biraz çalışmamız lazım yayın konusunda. Futboldaki gibi çalımla, gol atılan bir branş değil. Bire bir temasın olduğu bir branş bu. İlk kez izlettiğimiz insanların büyük keyif aldığını görüyorum. Sualtı Ragbisi’ni izlettirmemiz ve reklamını yapmamız lazım.

‘Ragbi zehir gibi’

Çok büyük bir kupa geldi. Sizlere bu kupa daha fazla sorumluluk yükledi mi? Bu spora yeni başlayan isimlere iyi bir profil olmaya çalışıyoruz. Sualtı Ragbisi ile ilgilenen herkes biraz bilgi sahibi olup bu spora adım atıyor ve başarı yakalamak istiyor. Bu da bizim işimizi kolaylaştırıyor. Ben daha önce futbol oynuyordum. Sualtı Ragbisi’ndeki ilk idmanımda hocam bana ‘Sualtı Ragbisi zehir gibidir. Diğer sporlara benzemez’ demişti. Öyle de oldu. Bu branş hayatımızda çok önemli bir yer kapladı.

Haberin Devamı

‘İnandık ve yaptık’
Milli Takım Antrenörü Tarkan Laleli ise bu başarının altında azmin ve inanmışlığın yattığını söyledi. Ay-yıldızlı formayı gururla taşımaları gerektiğini vurgulayan Laleli, “Bizim daha önce aldığımız yenilgileri hazmedemiyordum. Ve kendi kendime söz vermiştim. Bütün Avrupa bizi konuşacak diye. Bunu başardığımız için çok mutluyum” dedi.
Başarı için geçmişte neler yaptıklarını da anlatan Laleli şöyle devam etti: “İzmir’de takım sayısını artırdıktan sonra idman sayılarını yükselttik. 2007’deki şampiyonada bir maçı kazandık. 2011’de ise çeyrek finale çıktık. Bu bizim için bir ilerlemeydi. 2012’de 5. olduk. 2016 yılını ise gençlerde verimli kullandık. Kulüpler Euroleague’de başarılar elde ettiler. U14-U15 branşlarında kupalar geldi. Bu başarılar hem sporcuları hem de antrenörleri iştahlandırdı.”
‘Fırat çok hırslı’
Bu spora yeni başlamasına rağmen özellikle Norveç’te başarılı bir performans ortaya koyan Fırat Kavak da ayrı bir parantez açan tecrübeli antrenör, “Fırat altın golle bize kupayı getirdi. Bu sporun en yenilerinden birisi. Ayrıca futbol kökenli. Ama kondisyonu çok iyi olan bir sporcu. Kondisyonu ile teknik bilgisini kapatıyor” ifadelerini kullandı.
Gelecekteki hedeflerini de açıklayan Antrenör Tarkan Laleli, “İlk hedefimiz İzmir’e tıkılı kalmış bir branşı her şehre yaymak. Çünkü İzmir’deki sporcularla bu başarıyı elde ettiysek, diğer şehirlerdeki sporcular da birleşince daha büyük işler yapabiliriz” diye konuştu.
Gücümüzü Norveçte anladık
‘Şapkadan tavşan çıkarıyoruz’
Düşük bütçelerle büyük başarılar elde etmeye çalıştıklarını vurgulayan TSSF Başkanı Doç. Dr. Şahin Özen, “Sualtı Ragbisi’nin en büyük handikabı olimpik branş olmaması” dedi.
Şampiyon sporcuların ardından sözü alan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Şahin Özen ise şapkadan tavşan çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.
Sualtı ragbisinin en önemli handikabının olimpik bir branş olmadığını vurgulayan Başkan Özen, “Bir spor yapılıyorsa desteklenmeli. Olimpiyat gurur verici bir klasman. Ama bu branşta da Avrupa ve Dünya şampiyonaları yapılıyor. Bu sporun anavatanı ülkeleri geçip şampiyonluk çıkarabildiysek bu branş da desteklenmeli” dedi.
Gelen kupayla yatırımların ve başarıların daha da artacağının altını çizen TSSF Başkanı şöyle devam etti: “Kupa bir lokomotiftir. Sualtı Hokeyi takımımıza averaj takımı gözüyle bakılıyordu. Ama biz 2007’de ikinci, 2008’de de şampiyon olduk. Ragbide de böyle olacaktır. Ama benim için önemli olan nitelikli sporcu sayısı.”
Hiçbir branşın futbol ile kıyaslanmaması gerektiğini de belirten Özen, “Ben her sporcuma ‘Bu branşı futbol ile kıyaslamayın mutsuz olursunuz’ diyorum. Çünkü futbol dünyada kabul edilmiş bir branş. Basketbol da öyle. Futbol ile branşlarımızı kıyaslarsak başarısız oluruz. Ama biz de bu işi önemsiyoruz. Ülkemize kupalar getiriyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Destek artmalı’
Her federasyon gibi büyük şirketlerden destek beklediklerini söyleyen Başkan Özen, “Biz şapkadan tavşan çıkarmaya çalışıyoruz. Bizim de sponsor için adımlarımız var. Şu anda sponsor bulamamanın sıkıntısını yaşıyoruz. Çünkü düşük bir bütçeyle başarı yakalamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Sualtı Ragbisi nasıl oynanır
3,5m ve 5m derinliğe sahip havuzlarda oynanan Sualtı Ragbisi’nde oyunun amacı, içinde tuzlu su konsantresi bulunan topun, oyun alanının karşılıklı dip kenar köşelerinde bulunan kaleler içine sokarak sayı elde etmektir. Sualtı Ragbisi bir kontak sporu olup basit kurallarla çerçevelenmiş göğüs göğse muharebeye dayalı bir üstün performans sporudur. Kontak sporları arasında en zor branş olarak gösterilen Sualtı Ragbisi’nin en büyük özelliği dünyanın tek üç boyutlu sporu olmasıdır.
Gücümüzü Norveçte anladık