Ve Turkish Airlines Euroleague perdelerini aralıyor. Bu sezon yine “büyük” umutlarla hazırlandığımız, Avrupa’nın en büyük sahnesinde üç takımla yer alacağız. Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes ve Beşiktaş yenilenen kadrolarıyla hedeflerine ulaşmaya çalışacaklar.
Sezon öncesi değerlendirmesinde de bahsettiğimiz gibi bir çok otorite tarafından Final Four oynayacağına kesin gözüyle bakılan Fenerbahçe Ülker, en azından kağıt üzerinde, kadrosunu bu hedefe göre revize etmiş görünüyor. İlk hafta BC Khimki ile karşılaşacak olan sarı-lacivertliler grupta ayrıca Panathinaikos, Real Madrid, Cantu ve Union Olimpia ile mücadele edecek. Spor-Toto Türkiye Kupası’nda çok hazır görünmeyen Fenerbahçe Ülker için özellikle grupta Kimkhi ve Olimpia ile yapacağı ilk iki maç çok önem kazanmış durumda. İlerleyen dönemde, Final Four için kendisine nispeten daha rahat bir yol hazırlamak isteyen takımların sürpriz mağlubiyetlerden uzak durmaları gerekiyor. Bu sebeple Real Madrid ve Panathinaikos maçları temsilcimiz için “hedef” olarak görünse bile diğer rakipleriyle oynayacağı karşılaşmalar sıralamayı direk etkileyecek nitelikte. Simone Pianigiani ve ekibi de çalışmalarını bu yönde sürdürüyor.
Turkish Airlines Euroleague’deki bir diğer temsilcimiz ise Anadolu Efes. Son yıllarda yaptıkları büyük yatırımların karşılığını Avrupa arenasında alamadılar. Bu sezon yine Farmar, Semih gibi ciddi transferlere imza atıp takımı Oktay Mahmuti sistemine emanet ettiler. İlk maçı EA7 Milano ile oynayacak lacivert-beyazlıların diğer rakipleri Olympiacos, Caja Laboral, Zalgiris Kaunas ve Cedevita Zagreb olacak. Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda oyanan oyunun tatmin edici olduğunu söylemek zor. Türkiye kupası maçları da onlar için ciddi sınav niteliğinde değildi. “Mahmuti” sisteminin oturması için zamana ihtiyaç var. Ayrıca oyuncuların yıldız seviyeleri arttıkça belli bir disiplin içine sokmak da zorlaşır. Ülkenin en ciddi organizasyonuna sahip olsalar da teknik ekip için bu sezon aşılması gereken en büyük engel belki de bu olacak. Oyuncuları sisteme sadık tuttukları ölçüde başarıyı yakalayacaklar.
Geçen sezon olduğu gibi “Beşiktaş bir yere kadar” diyenlere nispet edercesine Beşiktaş Cumhurbaşkanlığı Kupası ile kupaları dörtledi. Ayrıca Spor Toto Türkiye Kupası’nda da nispeten kendinden zayıf rakiplerle oynasa da firesiz olarak finallere yükselmeyi başardı. Neredeyse tamamen yeni bir takım olmaları Erman Kunter’in en büyük dezavantajı. Yoğun çalışmalarının karşılığını da alıyorlar. İlk Euroleague serüvenlerine ligin gediklisi Partizan Belgrad ile başlayacaklar. Barcelona, CSKA Moskova, Lietuvos Rytas ve Brose Basket diğer rakipleri. Fenerbahçe Ülker gibi ilk iki maçları (Partizan ve Brose Basket) en kritik maçları gibi görünüyor. Ayrıca beşinci hafta ile başlayacakları Rytas – Partizan – Brose Basket rallisi de muhtemelen grup sıralamasını belirleyici olacak. En üst seviye olmasa da geniş bir kadroya sahip olmaları avantaj. Ancak sistemi geniş ve “yeni” bir kadroya oturtmak sıkıntı yaratabilir. Bu da maçlar içinde belli dönemlerde düşüşler anlamına gelir. Erman Kunter tecrübesi ile bu tip zorlukların altından kalkabilecek bir isim. Bu sezon yine önemli sonuçlara imza atacaklardır.
Sonuç olarak kağıt üzerinde ne kadar yorum yaparsanız yapın basketbolda iş parkede bitiyor. Bunun en güzel örneğini de Beşiktaş geçen sezon verdi. Ve hala da veriyor, tabi anlayana… Büyük organizasyonlara sahip olmak, yatırımlar yapmak, büyük yıldızlar getirmek her zaman istenen sonucu vermiyor. Bütün bu çalışmalarınızı işte o parkenin üzerine yansıtabildiğinizde başarı geliyor. Umarım bu sezon takımlarımızı izlediğimiz “en uzun” Euroleague olur.
Twitter: @BaSKeTBaNK