Anadolu Efes Top 16’daki 13. Hafta maçında evinde Unicaja Malaga’ya 70-64 mağlup oldu. Temsilcimiz ikinci çeyrekte yakaladığı savunma ritmini devre arasından sonra tekrar yakalayamayınca maçı çevirme fırsatlarını da kullanamadı. Semih ve Barac’ın etkisiz kalması Mahmuti’nin Euroleague’de çok fazla süre bulamayan Ermal’i de sahaya sürmesine neden oldu. Ermal’in de yakaladığı fırsatı çok iyi değerlendirememesi pota altı üstünlüğünün Malaga’ya geçmesine sebep oldu. Efes’i başarısız dış atışlara zorlayan İspanyol temsilcisi ikinci yarıda özellikle Williams ve Zoric’in hücum etkinlikleriyle maçı kazanmayı başardı.
İlk iki sıra için hedef maç Real Madrid deplasmanı. O maçı alamadıktan sonra Malaga mağlubiyetinin ilk ikiye etkisi kalmıyor. Yani Madrid’de alınacak bir mağlubiyet Efes’i zaten ilk iki dışında bırakacaktı. (İkili averajda Efes’in Madrid’e karşı sadece +2 sayı avantajı bulunuyor). Bu yüzden Anadolu Efes’in ilk iki için öncelikle Real Madrid maçını kazanması gerekiyor. Lider CSKA da Panathinaikos’u yenerse ev sahibi avantajını yakalıyoruz. Panathinaikos’un CSKA’yı devirmesi durumunda ise üç takımın galibiyet sayıları eşitleniyor. Efes’in mağlubiyetinde ise üçüncülük dördüncülük hesapları devreye giriyor. Yine CSKA Panathinaikos’u devirirse Efes üçüncü, Panathinaikos kazanırsa Efes dördüncü sırayı alıyor.
Bu hesapların sonu yok. Futbol sağ olsun, milletçe “gruptan çıkma hesapları”na yeterince doyduğumuz için fazla uzatmaya da gerek yok. Gelinen noktada bu çoklu hesaplardan ziyade önemli olan konu, Anadolu Efes’in turu garantiledikten sonra yaşadığı form düşüklüğü. Sıralama elbette önemli ama bu halde rakip kim olursa olsun tehlike sinyalleri artıyor. Hem Zalgiris hem Malaga maçlarında oynanan oyun Play-off için yeterli değil. Umuyorum bu düşüş sadece konsantrasyon kaybı sebebiyledir. Diğer grubun lideri Barcelona’nın ACB’de 26 maçta 17 galibiyet alabildiği bir sezonda giderek artan Final-Four umutlarımızı vasat bir basketbolla sonlandırmak istemiyoruz.
Anadolu Efes, ev sahibi avantajını kazanamasa bile, olası rakiplerinin tamamından iki deplasman maçında en az 1 galibiyet çıkartabilecek güçte. Asıl konsantre olunması gereken konu da bu. Vujacic’in tekrar formunu yakalaması, Farmar’ın gerektiğinde zorlamadan farklı hücum alternatiflerine yönelmesi, savunmanın ritmini bulması gibi konuları çözmeden sıralama konuşma lüksümüz yok.