Fenerbahçe Ülker Turkish Airlines Euroleague’de Cantu karşısında beklemediği bir hezimete uğradı. İtalyan ekibine 82-58 kaybeden temsilcimiz ikinci mağlubiyetini almış oldu. Karşılaşma baştan sona Cantu üstünlüğünde geçti. Piangiani karşılaşmada tüm oyuncularına şans vererek, her türlü alternatifi denedi. Hatta bir molasında alışılmışın dışına çıkarak, tek bir söz etmeden oyuncuların kendine gelmesini umdu. O mola oyunda bazı şeyleri değiştirse bugün bugün belki başka şeyler konuşacaktık. Ama olmadı.
Artık tanışma süresi doldu. Bremer’in doğru tercih olduğu konusunda herkesin kafasında soru işaretleri var. Sato, Andersen, Batiste, McCalebb gibi isimlerin yanında öne çıkmak kolay değil ama bu kadar etkisiz kaldığı sürece, veya istikrarsızlığı devam ettikçe takıma katkı yapması çok zor görünüyor. Barış Ermiş giderek daha fazla süre buluyor. Bu şansını değerlendirebilirse Fenerbahçe Ülker için bir yabancı kontenjanı yakında boşalabilir. İlkan Karaman da istikrarı henüz yakalayamayan oyunculardan. Yaşının verdiği kredi daha uzun süre dolmaz ama önündeki Gist örneği spektaküler hareketlerin her zaman yeterli olmadığını hatırlatmalı ona. Basketbol basit mantığa sahip bir oyundur. Hücumda iyi olmadığın günler olabilir. Böyle zamanlarda savunmaya ağırlık verirsin. Onu da yapamazsan yirmi dört sayılık farklar ortaya çıkar. İlk yarı tamamlandı. Artık “telafisi olmayan” maçlar başlıyor Fenerbahçe Ülker için. İlk dört için beş takımın mücadele ettiği grupta hataya yer yok.
Geçen hafta Anadolu Efes için ne dediysek boşa gitti. Bu hafta evinde Zalgiris Kaunas’a 77-64 kaybeden lacivert-beyazlılarda, Caja Laboral deplasmanının son bölümünde izlediğimiz basketboldan eser yoktu. Evet, rakip 4’te 4 yaparak gelmiş Zalgiris’ti. Efes’in oyunu kontrolüne alamamasının en büyük nedeni de rakibin 13/26 (50%) üç sayılık atış isabetiydi. Maç oyunu kontrol altına almak adına iki takım arasında büyük mücadele ile geçti. Üçüncü çeyrekte bu savaştan Zalgiris galip çıktı. Eski Efes’li Popovic en kritik zamanlarda bulduğu isabetlerle (7/10) savunmanın direncini sürekli kırdı ve takımını bir adım öne taşıdı. Semih Erden (20 sayı 6 ribaund) direnmeye çalışan tek isim olarak göze çarptı. 14 top çalma da Popovic üçlüklerinin gölgesinde kaldı. Fakat Final four hedefleyen bir takım bu tip olağan dışı durumlara da önlem alabilmeli. Popovic'in üçlükleri yenilgide mazeret olmamalı. Anadolu Efes için önümüzdeki Milano maçı büyük önem taşıyor. 5 sayının üzerinde bir galibiyet çok rahatlatacak. Önemli olan sahada hangi Efes’i izleyeceğimiz.
Beşiktaş ilk defa yeraldığı Euroleague’de en doğru adımları atan takımımız. Daha önce de belirttiğimiz gibi grupta rakipler CSKA ve Barcelona değil. Brose ve bu hafta alınan 73-67’lik Rytas deplasman galibiyetleri hedef adına çok daha önemli puanlar. Beşiktaş adına tek çekincemiz Christopher durduğunda dümeni Jerrells’ın alması. Bu maçta da 25 sayı 7 ribaund ve 3 asistle önemli bir katkı yaptı ama onun da en büyük dezavantajı istikrarının olmaması. Vidmar ve Serhat gibi isimler katkıyı arttırdıkça siyah-beyazlıların da elindeki kozlar artmış olacak. Ayrıca istatistiklere yansımasa da Tutku Açık Beşiktaş için çok önemli bir oyuncu. Hem doğru hücum adına, hem de asist yeteneğiyle diğer isimleri oyuna katmasıyla daha çok süreyi hakediyor. Ancak Erman Kunter’in, Jerrells ritim bulduğunda oyunu doğal olarak riske etmek istememesi de anlaşılabilir bie seçim. Şu ana kadar doğru sonuçları aldılar. Sırasıyla Rytas, Partizan ve Brose maçlarının Beşiktaş’ın erken finali olduğunu söylemştik. İlk engel aşıldı. Sıradaki takım Partizan.
Twitter: @BaSKeTBaNK