BeşiktaşGüçlü başkan önerisine çığ gibi destek!

Güçlü başkan önerisine çığ gibi destek!

06.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:

12 yıl aradan sonra Beşiktaş’ın ali menfaatleri için “Ben buradayım” mesajı veren ve Beşiktaş ailesine ısrarla “güçlü başkan” modelini hatırlatan Yıldırım Demirören, bir anda camiası tarafından “işte lider” ortaya çıktı sesleriyle karşılandı. Bu çıkış Beşiktaşlı taraftar ve delegeleri bir hayli heyecanlandırırken, başkanlığa soyunmak isteyen aday adaylarını ise ciddi biçimde kendilerini sorgulamaya sevk etti.

Güçlü başkan önerisine çığ gibi destek

Haftanın ilk günü Beşiktaş’ın efsane başkanlarından Yıldırım Demirören ile Beşiktaş üzerine yaptığımız sohbet ve o sohbetin bir kısmının medyaya yansıması sadece siyah-beyazlı camiada değil tüm futbol kamuoyunda ciddi yankı uyandırdı.
12 yıl aradan sonra Beşiktaş’ın ali menfaatleri için “Ben buradayım” mesajı veren ve Beşiktaş ailesine ısrarla “güçlü başkan” modelini hatırlatan Yıldırım Demirören, bir anda camiası tarafından “işte lider” ortaya çıktı sesleriyle karşılandı.
Bu çıkış Beşiktaşlı taraftar ve delegeleri bir hayli heyecanlandırırken, başkanlığa soyunmak isteyen aday adaylarını ise ciddi biçimde kendilerini sorgulamaya sevk etti.

Haberin Devamı

BİRÇOK İSİMLE KONUŞTUM
Yıldırım Demirören’in “Beşiktaş’ı güçlü başkanlar yönetir. Beşiktaş’ın ihtiyacı olan da güçlü bir başkandır. Beşiktaş başkanı istifa ederse yönetim kurulu da onunla gider. Aksi durum Beşiktaş duruşu ve geleneklerine aykırıdır” söylemi ciddi karşılık buldu. Önceki gün siyah-beyazlı kulübün ağır topları diyebileceğimiz delegeler ve kulübün tarihi geçmişinde önemli roller üstlenmiş isimlerle konuşma şansı buldum. Eski başkanlar, divan başkanları, yönetim kurullarında kritik görevlerde bulunanlar ve elbette Beşiktaş formasını giyip siyah-beyazlı kulübün aidiyetini yaşayanlardı bunlar... Öncelikle Demirören isminin Beşiktaş semalarında yeniden dolaşıyor olmasından duydukları memnuniyeti ve heyecanı dile getirdiler. Örneğin bir dönemin önemli başkanlarından Serdar Bilgili, yıllarca kulüpte önemli görevler üstlenmiş Hüsnü Güreli - ki dün diğer medya organlarında da görüşleri yer buldu - güçlü başkan çağrısının çok önemli ve dikkate alınması gereken bir durum olduğunu vurguluyorlar. Yıldırım Demirören’in yönetim ve başkanlık tarzı vurgusu tabii ki en çok dikkat çeken nokta. Ama onunla birlikte kendisinin ve ailesinin Beşiktaş’ın içinde bulunduğu kriz ve kaos döneminde dile getirdiği üzüntü ve hayal kırıklığı her şeyden ağır basıyor.

Haberin Devamı

Güçlü başkan önerisine çığ gibi destek

KENDİNE ROL BİÇMİYOR
Bir kere aklı başında hiçbir Beşiktaşlı, Yıldırım Demirören’in bu çağrısının altından ‘kendisine bir rol biçiyor’ anlamı çıkarmıyor. Türkiye’de futbol dünyasında önüne gelenin öküz altında buzağı aradığı bir dönemde gerçek Beşiktaşlıların Yıldırım Demirören’in bu söylem ve düşüncelerinin salt Beşiktaş’ın geleceği ve kötü gidişinin önüne geçmekle ilintili olduğunu anlaması son derece kıymetli... Benim gördüğüm resim; Beşiktaş camiası Yıldırım Demirören’in üzüntülerinin kendi üzüntüleri olduğunu anlamış, güçlü başkan modelini mutlak bir çıkış noktası olarak kabul etmiş ama asıl önemlisi Beşiktaş’ın sahipsiz olmadığının farkına varmış...

ACİLEN BİR ARAYA GELİNMELİ
Beşiktaşlılar aslında Yıldırım beyin çağrısı ile eski başkanların, divan başkanlarının yani Beşiktaş için elini değil vücudunu taşın altına sokabilecek insanların zaman geçirmeden bir araya gelip, koşulsuz, çıkarsız “Beşiktaş için ne yapılabilirim” gündemi ile toplanmalarını istiyor. Yani Yıldırım Demirören’in çağrısı Türkiye’nin her yerinden karşılık ve destek bulmuş durumda...
Beşiktaş’a gönül veren, oy kullanan delegelerin de (aslında bunların çoğu yaz kış demeden maça giden taraftarlar) beklentileri bu yönde... Yıldırım Demirören’in bizimle yaptığı toplantıda dile getirdiği endişeleri, üzüntüleri onlar da yaşıyorlar. Ama onlar en çok Demirören’in ısrarla altını çizdiği “Türk futbolu iki takımlı bir lige doğru gidiyor” tespiti üzerinde duruyor. “Artık genç Beşiktaşlı gelmiyor” değerlendirmesine yürekten katılıyorlar.
Beşiktaş’ın tarihi boyunca yaşamadığı kadar büyük bir kriz döneminde Yıldırım Demirören’in hiçbir beklentisi olmadan kulübün geleceğini kurtarma adına yaptığı çağrıya desteğin çığ gibi büyüdüğünü söylemek yanlış olmaz. Objektif ve çıkarsız bu olayları gözleyen, gelişmeleri yakından izleyen herkes bunu görebilir. Ama asıl görmesi gerekenler göreve soyunanlar, soyunmak için hazırlık yapanlar ve en önemlisi “Beşiktaşlıyım” deyip suya sabuna dokunmayanlar... Onlar bile bu saatten sonra güçlü başkan modelini artık rol model olarak kabul ediyorlar. Sanırım olması gereken de bu...

Yazarlar