21.11.2016 - 15:45 | Son Güncellenme:
İHA
Zeytinburnu Belediyesi Gençlik Merkezi’nin düzenlediği Spor Söyleşileri, Türk futbolunun önemli isimlerini gençlerle buluşturmaya devam ediyor. Moderatörlüğünü “Futbolun Beyefendisi” lakabıyla Türk sporseverlerinin hafızalarına kazınan, efsanevi “Metin-Ali-Feyyaz” üçlüsünden Ali Gültiken’in yaptığı söyleşilerin bu ayki konuğu eski milli futbolcu Gökhan Zan oldu. İlköğretim ve lise öğrencilerinin katıldığı söyleşide öğrenciler Gökhan Zan’a, kariyeri, hedefi ve Türk futbolu hakkındaki görüşlerini sordu.
“Çok acemi bir hataydı”
Önceki gün Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan derbi hakkında konuşan Gökhan Zan, Galatasaray’ın almış olduğu 2-0’lık mağlubiyeti kadro seçimine bağladı. Ligde ilk kez sahaya çıkan yeni transfer Serdar Aziz’in acemice hata yaptığını ifade eden Zan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Ben de stoper oynadım ben de çok daha yaptım. Futbol hatalar oyunu fakat bu tür tansiyonu yüksek olan derbilerde defans oyuncularının mutlak çok iyi oynaması gerekiyor, çok iyi konsantre olması gerekiyor. Eğer Galatasaray takımı gol yemezse çok tecrübeli bir takım, orada beklide bir sürpriz yapabilirdi. Defans oyuncuları, özellikle bu sene yapılan transferlerden Serdar Aziz’in yüksek fiyatla Galatasaray’a gelmesi aynı zamanda bugüne kadar hiçbir lig maçında oynamayışı. Bunların hepsi bir soru işareti. Çok acemi bir hataydı, katılıyorum. Böyle tansiyonu yüksek derbilerde bu tür hatalarını yaparsanız sonuç kaçınılmaz olur.”
“Zafer sarhoşluğu vardı, transferim unutulmuş herhalde”
Gökhan Zan, kariyerindeki Beşiktaş’tan Galatasaray’a olan transferi hakkında da samimi açıklamalar yaptı. Transferin perde arkasındaki gelişmeleri ilk kez anlattığını da sözlerine ekleyen Zan, “Şunu öncelikle söyleyeyim; Beşiktaş sayesinde Gökhan Zan oldum, bunu inkar edemem. Ben Beşiktaş’ta en az paraya oynayan oyuncuydum. Çifte kupa kazandığımız dönemde kaptandım ve ondan sonra milli takıma gittim. Beşiktaş’ta ligin sonunda artı bir opsiyonum vardı benim. 1+1’e imza atmıştım. O opsiyonu kulübün otomatik olarak federasyona bildirmesi gerekirdi. Sözleşmem otomatik olarak uzayacaktı. Kulübümüzde o zaman iki kupayı kaldırmanın zafer sarhoşluğu vardı herhalde, unutmuşlardı. 6 Haziran’da benim durumumun ne olduğunu sordum çünkü otomatik olarak sözleşmem fesih oluyor ve serbest kalıyorum profesyonel olarak. Ona rağmen istediğim takıma imza atabilirdim. Fakat benim Beşiktaş’a karşı asla saygısızlığım olmadı, kaptan olarak farklı bir takıma gitmek bana yakışmazdı. O zamanlar Rıdvan Dilmen ve Haldun Üstünel beni aradı. Haldun Üstünel ile konuşmamda 2 haftalık bir müsaade istedim. Beşiktaş’ta öğrendiğim duruş adına hemen öyle gidemezdim. Hatta Haldun Üstünel beni bu duruşumdan dolayı tebrik etti ve 'seni bir kez daha çok istiyoruz' dedi. Daha sonra ben de Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Galatasaray’ı tercih ettim. Tabi daha sonra aradılar beni ama bu sefer de Galatasaray’a haksızlık edemezdim. Ben sonuna kadar duruşumu gösterdiğime inanıyorum” dedi.