Gökhan Türe

Gökhan Türe

gture@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kızıyorum; hem de çok kızıyorum !.. Kızıyorum; çünkü Galatasaray Cafe Crown, sahada verdiği mücadele, kazanma azmi ve özgüveni resmen “baltalayan” hatalar zinciriyle dün kendi kendini imha etti adeta !..
Rakip “kolay” değil, Avrupa’nın en güçlü ligi İspanya’nın ikinci basamağındaki Joventut Badalona’ydı ve adı üstünde bu bir yarı finaldi; bu kadar çok hatayı kesinlikle kaldırabilecek bir oyun değildi... Sıradan bir rakiple değil, Joventut Badalona ile oynuyorsun, iyi de oynuyorsun... Ama sahada verdiğin emeğin karşılığını almak varken, iyi savunma yapıp, rakibi bozup, tam Hite’ın kanatlarında havalanmışken, bir anda anlamsız bir şekilde “kendini sınar gibi” pike yapıp, yere çakılıveriyorsun !.. Ve bunu koca 40 dakika boyunca, sanki önceden hazırlanmış gibi “periyodik” olarak yapıp, maçı avuçlarının içine alıp alıp, güvercin gibi salıveriyorsun !.. Rakibi her yakaladığında, onlar reaksiyon vermeden, balyozu kendi başına kendin indiriveriyorsun !..
22 top kaybının çoğunda, top rakibin eline değmeden, yani rakip “zahmet bile etmeden” hediye edilen toplarla kendi kırdığı rakip direnci ve oyunun kontrolünü yine kendi elleriyle teslim etti Galatasaraylı oyuncular...

Haberin Devamı

Sırıtan görüntü
Joventutlu oyuncuların “şımarık” tavırlarına reaksiyon vermeyip, çok kolay faulleri zorlanmadan (!) çalan hakemlere sarı - kırmızılı kenar yönetimin bu kadar “teslimiyetçi” yaklaşması da sahada Galatasaray adına 40 dakika “sırıtan” diğer bir görüntüydü.
Elbette sarı - kırmızılı basketbolcular için buraya kadar gelmek, yarı final mertebesine yükselmek de büyük başarıdır; tamam... Bunda herkes hemfikir... Ancak şu da artık kaçınılmaz bir gerçek ki “yarı finalle yetinme” devri bile Türk basketbolu için geride kalmıştır. Artık takımlarımız, Avrupa’nın ikinci büyük liginin temsilcileri olarak oyunu kuralına göre oynamayı (!) öğrenmeliler...