Manşete Veli çıkmalıydı (Okay Karacan)
Maçın adamı Veli olmalıydı. Ne yazık ki Burak Yılmaz oldu. Burak Yılmaz'ın aldığı penaltı, daha doğrusu Bülent Yıldırım'ın yardımcısının verdiği penaltı, Veli'nin sıradışı oyununun önüne geçti.Bülent Yıldırım, penaltıdan önceki pozisyonda Batuhan'ın Ujfalusi'den oyun gereği bir mücadeleyle aldığı topu faul olarak değerlendirmeseydi, belki de gecenin kahramanı olacaktı. Maç hiç Burak Yılmaz'ı konuşturacak hale gelmeyecekti. Dün gece Veli'nin gecesiydi. Fabian Ernst'in neden bırakıldığının ispatını yaptı Veli. Son yıllarda Beşiktaş orta sahasında hem ileri hem geri bu kadar doğru, verimli ve çalışkan bir oyuncu olmamıştı. İkinci golün hemen öncesi, hücumdaki presi, Holosko'ya attırdığı gol onun adına gecenin en yıldızlı anı. Orada da kalmıyor. Veli, bir dakika sonra Galatasara hücumunda topu son çizgiden çıkarmaya çalışan adam olarak da ışıltısını sürdürüyordu. Maç başladığında Beşiktaş soldan sağa doğru yerden, ortadan kaleye doğru havadan çok büyük bir zaaf göstermişti. Kasımpaşa ve Fenerbahçe maçlarında yaptığı gibi Galatasaray, Beşiktaş'ın sağ kanadına yüklenip Emre ile büyük baskı kurmayı planladıysa, kararından vazgeçip bu bölgeye yüklendi. Ancak o bölgede ne Umut'un, ne Elmander'in, ne de etkili olması beklenen Hamit'in Uğur, Escude ve Sivok arasındaki uyumsuzluğu golle sonuçlandıramaması birinci planı bozdu. Galatasaray önde baskı kurmaya çalıştı. Veli ve İbrahim'in direnciyle karşılaştı. Sonra Beşiktaş yavaş yavaş topu tutmaya, rakibin oyun kurmasını engelledi. Dün gece takım savunması üst düzey bir Beşiktaş izledik. Hiç kimsenin beklemediği kadar dirençli ve istekliydi sahadaki onbir. Üç tane birbirinden farklı gol attılar. Melo kendi kalesine göndermiş olsa da bir hava topu golü, bir hücumda kazanılan topla pres golü, bir de orta sahadan uzun topla çıkılan baskın gol. Beşiktaş'ın oyun zenginliğinin bir önceki yıla oranla arttığını göstermez mi? Teknik Direktör Fatih Terim, geçen sene pastanın tabanı olan Melo'dan beklediği verimi alamadığı gibi Hamit'ten de, Ujfalusi'den de, Hakan Balta'dan da, Elmander'den de maç öncesinde hayal ettiği oyunu göremedi. Galatasaray bütün bildiklerini unutmuş, hatırlamaya çalışan bir takım gibiydi. Ne hücumda baskı yaparak, ne kanattan sert ortalarla, ne de kaleye atılan şutlarla hiçbir şekilde Beşiktaş'a baskı kuramadılar. Mustafa Pektemek'in sakatlanması Beşiktaş'ın oyununun kırılmasındaki etkenlerden birisiydi. Yerine giren Batuhan ise birkaç hafta sonra daha iyisini yapacağını gösterdi. Beşiktaş adına sahanın en iyilerinden birisi de Holosko'ya ikinci golü attıran Olcay Şahan. Sol kanatta tam anlamıyla yalnız kalıyor, arkadan beklediği desteği alamıyor. Ama savunmasına destek verebiliyor. Drenthe transferiyle sezonun en flaş transferlerinden biri haline gelebilir. Beşiktaş maçı kazanamadı ama taraftarını kazandı. Son yılların en temiz, en futbolsever Siyah-Beyaz tribünlerini izledik. Beşiktaş maçı kazanamadı ama Samet Hocasını kazandı, Samet Hoca da taraftarını kazandı.(Zaman)