14.10.2020 - 07:30 | Son Güncellenme:
İşte Yalçın Ayhan'ın Skorer'e yaptığı o önemli açıklamalar;
Futbolu bıraktık ama sporu bırakmadım. Sporu zaten seviyorum. Futbolda da sporu farklı bir şekilde kendimi geliştirme açısından bir araç olarak kullandım. Başarılı oldum. Zor oluyor açıkçası; çünkü amatörden bu yana 30 senemi futbola verdim. Alışacağız ama bakalım. Ciddi anlamda bir boşluk oluştu. Sabah kalktığımda bir kaygı yok. Antrenmana yetişeceğim gibi. Bununla ilgili sıkıntılar. Maçları izlerken, kendi mevkiimdeki oyunculara bakarken bunun sıkıntısını yaşadım zaman zaman. Bu özlem her zaman olacak. Olmaz dersek doğru konuşmayız.
Açıkçası antrenörlükle ilgili bir düşüncem yok ama antrenörlük kursuna katılmayı düşünüyorum. İlerleyen dönemlerde; belirli yorumculuk adı altında kendi bilgi ve birikimimi insanlarla buluşturmayı arzu ediyorum.
Milli Takım'ın şu andaki süreci; inanılmaz yetenekli ve genç oyuncuların bir araya geldiği, bizim geleceğimiz olarak söyleyebilirim. 7-8 sene bizi başarılara ulaştıracak bir Milli Takım görüyorum ben. İnşallah bunda da yanılmam. Bu süreçte yakalayacakları skorlarla; hem kendi adlarına bir özgüven hem de ülkemiz adına milli duyguları son zamanlarda perçinleştirdik diye düşünüyorum. Şenol Güneş ve ekibiyle bu duyguları hissediyoruz ve inşallah uzun yıllar hissetmeye devam ederiz. Bizim bayrağımız çok farklı. Milli Takımımız çok farklı. İnşallah başarılı olurlar. Son oynadığımız müsabakayla ilgili ilk yarıda istediğimiz performansı sergileyemedik. İkinci yarıda Cengiz Ünder değişikliğiyle beraber hücumumuza ve oyunumuza ciddi anlamda çok katkı sağladı. Sakat oyuncuların ve hazır olmayan oyuncuların geri döndüğünde Milli Takım'ın önünde hiçbir engel görmüyorum.
Tabii bu da bir etken. Siz de takdir edersiniz; Cengiz Ünder'i takip eden spor medyası "Cengiz'in sakatlıktan çıkıp, tam olarak hazır olmadığını düşündüğünden dolayı" böyle bir tasarrufta bulunduğunu ön görmüştü. Cengiz Ünder, A Milli Takımımız için vazgeçilmez bir oyuncu. Efecan'ın başlaması ne kadar doğalsa, Cengiz Ünder'in ilerleyen yıllarda A Milli Takımımız için ne kadar değerli olduğu tezini değiştirmez. Şenol Güneş, hazır oyuncuyu gördü. Şans verdi. Bunlar bir seçenek. Milli Takım'da formda oyuncunun oynaması her şeyden öte. Adalet ve takımdaşlık adına bu böyle. Milli Takım'a seçilen oyuncuların hepsi çok değerli oyuncular ama orada adaleti, hakkı teslim edersiniz orada hem başarı hem de huzur gerçekleşir diye düşünüyorum.
Ozan Tufan potansiyeli çok yüksek bir oyuncu. Özelliklerinin kendisi farkına varsa. İş işten geçmeden, nerelere gelebileceğinin kendi de varır diye düşünüyorum. Topla dribling halinda çalım atacak ve takımı rahatlatacak bir oyuncu. Çok farklı meziyetlere sahip. Şu anda günümüzdeki futbola resmen uyan bir oyuncu. Hem Milli Takımımız için hem de Fenerbahçe için büyük bir şans. Hayatında da ciddi adımlar atıyor. İnşallah bu da profesyonelliği açısından, kendi gelişimi açısından da yararlı olur diye düşünüyorum. Bizim değerli oyuncularımızdan bir tanesi.
Bu süreci, haftaları pozitif anlamda skor olarak geçiş sağlarsanız hoca ve camia için bir moral olur. Bu kadar transfer yapılır; kendi evinizde kazanamama, dışarıda da istenilen futbolla skor gelmezse bu demorileze eder. Karagümrük maçında Fenerbahçe'nin kazanmasının hem Erol Hoca için hem camia için inanılmaz pozitif olarak görüyorum. Yeni bir olgu, takımın demorilize olmaması gerekiyor. Kazanarak takımdaşlık adına belirleyici bir maç olduğunu düşünüyorum. Milli araya moralli geçişi, Erol Bulut da kendini geliştiren bir hoca. Kendisiyle çalışma fırsatı buldum. Başakşehir'de 3 sene, Malatyaspor'da kısa bir dönem. Erol Bulut'un başarılı olacağını düşünüyorum. Yapılan transferler, yönetimli bağlantılı olarak kendi oyun sistemine uyan oyuncuları tercih etti. Fenerbahçe camiasının hayal kırıklığı yaşayacağını düşünmüyorum. Yüzde 80-90'ı nokta transferler.
Sorun yaşanmaz dersem olmaz. Oyuncu ne kadar yüksek rakam alsa da oyuncu oynayarak mutlu olur. Erol Bulut'un hakkı teslim ettiği görünürse, bence hiçbir sıkıntı yaşamazsın. Erol Bulut'un isme değil, performansa baktığını net bir şekilde söyleyebilirim. Erol Bulut da kariyeri açısından Fenerbahçe'yi bir basamak olarak görüyor. Başarılı olmak zorunda hissediyor.
Galatasaray'ın derbiyle düşüş yaşadığını düşünmüyorum. Çünkü o maçı kazanabilirdi. Pozisyonlara giren bir Galatasaray vardı. Aslında soru işareti başlayan müsabakalar; Rangers ve Kasımpaşa müsabakalarıydı. Orada ciddi anlamda ofansif oyuncuların, beklentilerin altında kalması. Bazı oyuncuların beden dili benim dışarıdan da gördüğüm orada mutsuz olduğunu gösterdi. Belhanda'nın Rangers maçındaki performansı, keza Feghouli'nin.
Bu oyuncuların Kasımpaşa maçına da aynı motivasyonla gelmesi, Fatih Terim'i de ciddi anlamda sıkıntıya soktu. Fatih Terim ne kadar hırslı, kazanmayı isteyen bir hoca; uzatma dakikalarında kulübeyi bırakıp, soyunma odasına gitmeye yelteniyorsa ciddi anlamda sorgulanması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum.
Çok deneyimli bir teknik direktörleri ve ekibi var. Negatif etkiyi, pozitife çevirecek güce sahipler. Çok deneyimliler. Yönetimle sanırım bir sıkıntıları vardı. Bu süreçte de bunları çözme adına, milli takım arası onlar adına da çok faydalı olacak diye düşünüyorum. Mental anlamda sorun görüldü. Bu oyuncuların sıkıntılarıyla, transfer dönemi de bitti. Galatasaray'ın sıkıntıları çözüp, önüne bakması gerekiyor. Bazen mağlubiyete isyan edersiniz. Galatasaray'da şampiyon olunan senede Belhanda ve Feghouli mücadeleci yapılarıyla ön plana çıktı. Ama bu 2 maçta ciddi anlamda sıkıntıların olduğu görüldü. Galatasaray tecrübeli camia, yönetim ve hoca. Bu süreyi iyi değerlendirecekler diye düşünüyorum.
Sergen Yalçın haklıyken, haksız duruma geldi. Neden derseniz son 2 haftadaki takım görüntüsü hem defansif hem de ofansif anlamda ne yaptığını bilmemesi yönetim ve camia tarafından da sorgulandı. Konya ve Gençlerbirliği maçındaki performans ciddi anlamda tartışıldı. Milli takım arası herkese iyi gelecek. Yönetimle hocaların, hocalarla futbolcuların sahaya odaklanacağı bir dönem olarak düşünüyorum ben açıkçası.
Performans anlamında yapardı ama. Hoca da zaten belirli riskler taşıdığını ifade etti. Takımdaşlık her şeyin ötesinde. Beşiktaş'ın aidiyet duygusunu yaşamayacak, kendisini takım arkadaşlarından üstün görecek sıkıntılı bir oyuncu profili; hoca da çok deneyimli bu anlamda. Kabul etmemesi gayet normal diye düşünüyorum. Bildikleri oyuncuyu tercih ettiler. Aboubakar da iştahlı geldi. Sağlık sorunlarını da inşallah yaşamaz. Beşiktaş'a da yararlı olur diye düşünüyorum açıkçası.
Bununla ilgili bilgim yok ama ben Abdullah Avcı'yla en son Başakşehir'de 3 sene çalışma fırsatı buldum. Şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü Abdullah Hoca bu ülkenin yetiştirmiş olduğu en büyük değerlerden ve sistem hocası. Doğru karakter. Beşiktaş'taki oyuncu grubunun Beşiktaş'ta teknik ve taktik kısmında kendisine yardımcı olmadığını düşünüyorum. Oyuncu kriteri yetenekli ama hocanın tercih ettiği oyun sistemi pek göremedim. O ahenk uymadı. Oyuncuların belirli rakamlar alması, her şeyi düzgün yapıyor anlamını taşımıyor. Beşiktaş'ta herkes bireysel olarak kendi performansına odaklanmış durumda. Takımdaşlığı aslında Abdullah Hoca, sistemini benimsetmeye çalıştı ama oyun ve skor kendisini tatmin etmeyince ciddi sıkıntılar yaşadı.
Ben Başakşehir'de futbolcuların takımda olmama düşüncesine sahip olduklarını düşünmüyorum. Herkesin Başakşehir'de oynamak istediğini, arzu ettiğini çok net bilen birisi olarak. Geçen senenin verdiği zihinsel yorgunluk, takımda etki etmiş olabilir. Bu dönemde de mental olarak hepsi birbirinden değerli oyuncular. Bu takım şampiyon oldu. Oyuncuların yeteneksiz olduğunu söyleyemeyiz. Ben şöyle bakıyorum; mental anlamda, odaklanma anlamında sıkıntılar yaşadığını düşünüyorum. Çok değerli bir teknik direktör, başkan ve ekibi var. Bu sorunu aşacağını düşünüyorum. Yanılabiliriz bu futbol. Her sene aynı olmuyor maalesef, bekleyip göreceğiz.
Tatsızlık değil. Biz anlaştık, ben kampa gittim. Ertesi gün bana, İstanbul'a dönmem gerektiği söylendi. Şaşırdım. İstanbul'a dönerken de. Bizler futbolcuyuz ama insanız. İnsan kendine yapılmasını istemediği bir şeyi; ne olursa olsun karşı tarafa yapmaması lazım. Benim kişilere kırgınlığım olur, camialara olmaz. Kişiler her zaman gelip geçicidir. Camialar, kulüpler kalıcıdır. Benim o andaki kırgınlığım kişileriydi ve bitti. Beşiktaş'ta altyapıda oynama sebebiyle, A takım düzeyinde de Beşiktaş'a hizmet etmek için belirli fedakarlıklar yaptım.
" Maalesef nasip olmadı. İngiltere'den gelirken ciddi anlamda ağlamışımdır sinirden. Geriye baktığımızda yapabilecek bir şey yok. Başakşehir'de 3 sene ciddi başarılı geçirdiğimiz sezon. Hem kişisel hem de takım. Bu anlamda hiçbir sıkıntı ya da kırgınlığım yok. Üzüldüm mü? Çok üzüldüm. Geçti. Geçmese Başakşehir'de de o performansı gösteremezdim. Takıma da o enerjiyi veremezdim.
Benim kulüp transferinde hazır olmamam, oraya da faydalı olamayacağım anlamını taşır. Futbol sadece futbol değil. Hem zihinsel, hem fiziksel olarak oraya ait olduğunuzu hissettirmeniz gerekiyor. Ben de bunu hissettirmişimdir."
Sanal Bahis Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!