30.09.2018 - 08:42 | Son Güncellenme:
Quaresma, dünyanın en iyi orta yapan oyuncularından birisi. Lakin artık Beşiktaş’ın Mario Gomez, Cenk tipi usta kafa vuruşçuları yokken Quaresma’nın daha fazla yerden oynamayı tercih etmesi lazım. Hele hele Adem Llajiç merkezde oyun kurucu, Love da santrfor olarak sahadaysa Quaresma bir kez havadan orta yapacaksa dört kere yerden oynaması gerekiyor. Golün asistinde de bunu yapabildiğini gösterdi Portekizli.Atiba’nın merkezinde olduğu bu yerden kısa pas oyununu Beşiktaş özellikle 30-45 arasında iyi oynadı. İkinci yarıya ise kötü başladı. Zemin ve Oğuzhan yine kötülerdi. Babel solda arkasında bindirebilen bir bekin eksikliğinden mustaripti. Beşiktaş buna rağmen 60’tan sonra toparlandı. Q7 yine harika bir trivela golü atarken golün hemen öncesinde Llajiç’in topa basıp içeriye oynaması taktiksel toparlanma açısından gol kadar değerliydi.Gecenin sorusuİlk yarıda Babel’e yapılan iki faul ve Umut Bulut’un çekilmesi: “Orhan Pamuk” Uğurlu sen görmediysen VAR görüyor, neden VAR’dan bakmıyorsun?Maçın starıTaktiksel açıdan Atiba, görsel zevk açısından Quaresma...Maçın olayıZemin düzelmeden maçın burada oynatılması.Kısa mesajKarius 0-0 iken yine çok kritik bir kurtarış yaptı, gözden kaçmasın!
Önce Cenk Tosun, ardından da Negredo’nun Kartal Yuvası’ndan uçmasından sonra, Şenol Güneş’in forvet hattında sıkıntı çektiğini biliyoruz. Larin, Mustafa Pektemek ve Vagner Love bu bölgenin alternatif isimleri. Görüyoruz ki Pektemek’e şans gülecek gibi değil! Vagner Love, 2016-2017 sezonunda 23 golle kral oldu... Ne var ki, Beşiktaş’ta bu performansının çok uzağında, doğal. Dememiz o ki, Alanyaspor’da leblebi gibi goller atabilirsiniz, ama burası Beşiktaş... Rakip kapanır, bir de başına adam diker, at atabilirsen misali! Dün Kayseri karşısında onbirde forma buldu, çok istekli ve çalışkandı, nitekim açılışı da o yaptı... Attığı gol elbette önemli, ya ıska geçtiği iki pozisyona ne demeli? Neyse, lafı fazla uzatmayalım, Şenol hocanın da can simitleri var, biri Pepe, diğeri Babel, onlara güveniyor.Kayserispor savunmasına kapandı, zamana oynar gibi oldu, fırsat kovaladı... Ancak unuttukları biri vardı, o da Quaresma... Portekizli yıldız, çıkıncaya kadar müthiş çalıştı, Love’a asist yaptı, başarılı oyununu klas bir golle de taçlandırdı. Her zaman yazdık, söyledik, onsuz Beşiktaş düşünemiyorum. Attığı gole bakın, kapalı köşe ve şahane bir vuruş tekniği, daha ne yapsın Quaresma? Onun futboluna laf atanlar inanın çarpılır, valla!Görüyoruz ki büyük takımlar Anadolu ekiplerine karşı zorlanıyorlar, doğru. Örneğin Galatasaray sahasında Erzurumspor’u tek golle geçebildi. Bu da gösteriyor ki, büyük takımların işi bu sezon zor. Kayserispor, Love’ın golünden sonra ikinci yarıda ofansif oyuna döndü, çeyrek devre Kartal’ı zorladı, ancak Quaresma sahne aldı, konuk takımın puan umuduna set çekti.Kartal’da iyiler ve gerçek performansının uzağında olanlar da vardı elbet. Örneğin Babel, Güneş’in umudu. Savunmaya dönük oynamasına anlam veremedim. Arkadaş, Medel ve Atiba gibi iki hamal var, arkanı düşünme ofansa dönük oyna! Atiba, yaşına-başına bakıyorum, hayran oluyorum. 35 yaşında, gençlere taş çıkartıyor. Medel mi, Güneş’in jokeri, aman sen sen ol, kart görme kardeşim. Kaleci Kruis, valla yeteneğine lafımız yok. Kalede duruşu, zamanlaması, oyun takibi inanılmaz. Sürekli oyunun içinde, konsantrasyonu mükemmel, kurtarışlarına bakın, ne demek istediğimiz anlaşılır.Gelelim maçın iki tartışmalı pozisyonuna... Gökhan Gönül, Umut’un formasından çekiyor, hem sarı kart, hem de faul. Hakem Kemal Yaşar Uğurlu, pozisyonu süzemedi. İkincisi ise Quaresma’nın attığı gol öncesinde ele çarpan bir top var. Ancak eli kapalı, çok yakın mesafe... VAR’a gitti, gol kararını verdi, doğru da yaptı.Özetle Beşiktaş’ın eksiği-gediği de olsa, arkasında müthiş bir itici gücü var, o da taraftarı... Valla, takımla birlikte oynuyor, desteklerini bitiş düdüğüne kadar sürdürüyorlar, alkışı da hak ediyorlar.
İki takım arasında büyük fark var. İlk yarı Beşiktaş, en az yarım saat tam pres uyguladı. Kayseri bu presi kıramadı. Medel ve Atiba'nın oynaması, Oğuzhan'la Tolgay'dan birinin oynaması Beşiktaş'ın pres üstünlüğünü artırdı.Dün gece Beşiktaş'ta istenileni veremeyen bir oyuncu vardı o da Babel... Aslında Quaresma hiç rakibe pres yapmadan tamamen gücünü hücumda kullanınca çok etkili oldu. Ama aynı şeyleri Babel için söyleyemiyoruz.Bu kadar rahat oynarken ve bu kadar hücum gücü yüksek Babel'in neden etkisiz olduğunu anlamak mümkün değildi. Çok net bir şekilde Beşiktaş, Babel yüzünden 90 dakika eksik oynadı.Kayseri gibi takımlar İstanbul'un büyüklerinden puan çıkaracaklarsa en az bir hatta iki gol atmaları gerekir. Bu oyun anlayışıyla bir halt yapamazlar.İleride Umut'u bırakmışlar atıyorlar ona bir top... Umut topu alıp kafasını kaldırıncaya kadar yanında 5 siyah-beyazlı oyuncu görüyor onu destekleyen sarıkırmızılı oyuncu 15 dakika sonra geliyor. O da otobüs veya dolmuşa binerlerse...Quaresma maçın yıldızıydı; yapabileceği her şeyi yaptı. Çok da rahat oynayınca, arkadaşları da ona yardıma gelip boş alanlar sağladıkça açıldıkça açıldı.Beşiktaş kalecisine bir defa iş düştü. Onu da iyi çıkarttı.Hakem rahat maç yönetti.Yalnız ilk yarının sonuna doğru bir pozisyon var. Gökhan ile Umut'un girdiği pozisyonda net bir faul vardı ama o sırada Uğurlu, topa baktığı için pozisyonu göremedi. Bu nedir; acemilik.Top havaya çıkmış uzak yerden geliyor. Onun nereye düşeceğini tahmin et ve oraya bak! Senin için tehlike topta değil; ikili mücadelede...Nitekim sen topa bakarken Gökhan operasyonu yaptı ve sen atlatın.Dünkü maçın bir özeti var:Çok net daha iyi oynayan ve hak eden kazındı.
TOPUN değerini bilen, pas yapan ve oyunun kontrolünü rakibe vermeyen bir Beşiktaş vardı. İlk 20 dakika Ricardo Quaresma çizgide ve arkadaşlarından kopuktu.Ancak ne zaman ki O da hareketlendi ve pas oyununa katıldı çok daha etkili oldu.VAGNER Love, istekliydi. Kolay değil maç eksiği var ancak Brezilyalı özellikle ikili oyunlarda Ljajic, Quaresma ve Babel ile etkili işler yaptı. Nitekim gol de Vagner Love - Quaresma ikili oyunu sonucunda geldi. Beşiktaş teknik kalitesi yüksek oyunculardan kurulu bir takım. YÜKSEK toplar, uzun paslar ve dolayısı ile mücadele futboluna dönüşen, 2 kale atasında gidip gelen bir oyundan ziyade, dünkü gibi pas futbolunu oynaması özellikle bu tip maçlarda işini kolaylaştıracaktır. Topun daha ritimli dolaşması ve Ljajic’i oyununun içine daha fazla alıp liderlik vermek Beşiktaş’ın oyununu daha da olumlu bir çizgiye getirecektir.2’nci yarıda tempo düştü, Kayserispor kabuğundan çıktı. Oğuzhan çok top kaybı yapmaya başladı, Babel top alamadı, Quaresma kendini yine çizgiye attı ve tüm bunlar olunca Kayserispor pozisyon bulamasa da maça ortak göründü.ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİADEM Ljacic ile başlayan, maçın iyilerinden Gökhan devam eden pozisyonda Quaresma klas bir bitiriş ile Beşiktaş’ı rahatlattı. Atiba, Beşiktaş’ın çehresini değiştirdi. Dün pas yapan, zaman zaman ince işler yapan rakibe şans tanımayan ve kalitesiyle kazanan bir Beşiktaş vardı sahada. Medel ve Gökhan çok çalışkandı. Vagner Love istekliydi. Babel ve Oğuzhan da gününde olsalar daha farklı bir sonuç da çıkabilirdi. Ancak yine de önceki haftalardaki sorunlarından arınmış bir Beşiktaş vardı sahada. Tek eksik olan topun daha hızlı dolaşması ve tempoydu.
Kim ne derse desin, Beşiktaş Süper Lig’de en az sorunu olan takım... Sorunu yok mu, var. Ancak bunlar çözümsüz, çaresiz sorunlar değil. Hele ki elinizde Şenol Güneş gibi bir öğretmen varsa sorunlarla uğraşmak o kadar sorun değil! Adriano haftalardır sakat... Caner Erkin de cezalı. Sol kanatta sıkıntı var. Ama Şenol hoca Medel’e veriyor nöbeti. Önde de Babel oynuyor... Daha ne olsun!Kayserispor Umut’u ileri karakola atamış, kontralarla oyuna ortak olmaya çalışıyor. Chery de Umut’a yakın vaziyet alıyor. Hakça söyleyelim, Ertuğrul Sağlam da iyi organize etmiş takımını orta alanda Mensah, Varela ve Bilal’le zaman zaman Beşiktaş yarı alanında akıcı bir oyun sergiliyor. İki takım arasındaki kalite ve uyum farkı skor tabelasına yansıyor.Elalem iyi bir on numaranın peşinde... Oysa Beşiktaş’ta 20 numara (!) var. Ljajic’in takıma katılmasıyla artık 10 numara sorunu unutuluyor. Oğuzhan da fizik ve mental yorgunluğuna rağmen form tutma yolunda. Bir çok takımın arayıp bulamadığı bir ikili var artık Beşiktaş’ın elinde. Oğuzhan ve Ljajic aynı dili konuşuyor.Dün Beşiktaş’ın oyun planında zaman zaman değişimler gördük. Ljajic’in katılmasıyla siyah-beyazlılar yerden oyunu geliştirmeye başladılar. Zaman zaman pas oyununun güzel örneklerini sundular. Böylece havadan (özellikle Quaresma’nın ortalarıyla) arka direğin çok çok üstünden boşa giden toplar da azalmaya başladı. Portekizli’nin Love’a asisti ve attığı klas golü bu değişimi parlatıyor.Güneş’in sürekli kulübede bıraktığı topa aç kalan Vagner Love’ı hemen onbirde oyuna başlatması da farklı bir hava yarattı. Oyunu ve topu özleyen Love, inanılmaz derecede hızlı, istekli, sürekli gol arayan ve arkadaşlarıyla birlikte oynamaya çalışan bir kimlik ortaya koydu. Q7’nin asistiyle yerdeyken kaleciden dönen topa ikinci vuruşu yaparak attığı gol hem onu, hem de hocasını ve arkadaşlarını rahatlattı. Ljajic’in oyunu geliştikçe Love’ın verimliliği de artacaktır. Böylece sürekli geniş alan oyuncusu olduğu için kendisine soğuk bakanlar, Love’ın kapalı ve kalabalık defanslar içinde de verimli oynayabileceğini görecektir.Beşiktaş takım bütünlüğü içinde de çok iyi bir maç çıkardı dün. Kayserispor’a az sayıda pozisyon verse de kalesini kazaya uğratmadı. Dikkati çeken bir başka konu, Beşiktaş’ın uzun aradan sonra ligde ilk defa gol yemeden maçı bitirmesi. Beşiktaş’ın iç saha maçlarında inanılmaz bir taraftar desteğine sahip olduğunu da unutmamak gerekiyor. Tam destek veren , skorlara ve sonuçlara takılmadan takımıyla birlikte eğlenen o tribün ahalisi bitmeyen şarkılarla maçları ayakta izliyor. Şenol Hoca sorunları bir bir çözüyor. Beşiktaş’ı kutlamak gerekiyor... Tribündekileri de!
ŞAMPİYONLUK yarışı içinde kötü oynadığın veya iyi oynamadığın maçları kazanmak çok önemli. Zaten üç büyük takımlar iyi oynadıkları maçların tamamımı kazanır. Değerli olan iyi oynamadan kazanmak. Beşiktaş dün gece iyi oynamadı ama kazanmak için gerekli olan golü buldu ve daha da fazla rakibinin üzerine gitmedi, gidemedi. HAFTA içinde Malmö deplasmanına çıkacak oyuncuların kendilerini aktif dinlemeye almış gibi görüntü vermesi kötüydü. Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan, 7’den 70’e izlerken herkesin keyif aldığı, göze hoş gelen futbol anlayışından sezon başından bu yana uzak Beşiktaş. Futbolun sonuç odaklı bir oyun olduğu gerçeğinden yola çıkarsak Şenol hocayı tebrik etmek lazım kazınılan üç puan için.BEŞİKTAŞ’IN ortaya koyduğu futbolun Avrupa sahnesinde bir karşılığı olmayacağını düşünüyorum. Umarım yanılırım. İdeal oyun kurgusu ve eldekilerin en iyisi ile sahaya çıkan siyah beyazlıların daha fazla pozisyona girmesi ve maçın kazanma hırsını rakibine kabul ettirmesini bekledim ama aradığımı bulamadım. İdeal derken saha içinde atmayı ve oynamayı isteyen iki isim Quaresma ve Love Beşiktaş adına farkındalık yaratan iki isim oldu. Love, sezon başından bu yana forma giymemiş olmasına ve yaşına rağmen sahanın iyilerinden oldu. QUARESMA NEFİSÖYLE ki “eğer antrenmanlarda hep böyle ise neden bunu oynatmadın hocam” dedirtti. Böyle devam eder ve sakatlanmazsa Ocak ayına kadar Beşiktaş’ın gol sorununa çözüm olur gibi. Muhtemelen deplasmanda oynanacak Malmö maçını düşünerek skor 2-0 olunca Şenol hoca dinlendirmek için oyun dışına aldı onu. QUARESMA konusunda da fikrim, geldiği ilk günden bu yana aynıydı hala da beni haklı çıkarttığı için kendisine teşekkür etmem lazım. Maçı iyi başlaması halinde (birkaç olumlu pas bile yeter buna) izlemenin çok keyifli olduğu bir oyuncu ve Beşiktaş’a da inanılmaz yakışıyor.