22.07.2021 - 14:07 | Son Güncellenme:
Avrupa Futbol Şampiyonası sonrasında ısrarla yazdım; az futbolla yetinmeyeceğim diye... Bizi Süper Lig’de kandırıyorlar. Türk hocaları, Avrupa‘nın, dünyanın değişen futbol anlayışına, özellikle son 5 yılda aşırı hızlanan dünya futboluna ayak uyduramadılar.
Millet artık uçarak oynuyor, biz yürüyerek... Milletin futbolcusu tazı gibi çabuk, bizim futbolcular, aldığımız yabancılar da dahil, bir-ikisi dışında hepsi “taş” gibi ağır...
Sözüm başta Fatih Terim, bütün Türk hocalarına... Takımlara hız kazandıramadılar, Türk futbolunu çabuk oynamaya alıştıramadılar. Çareyi sadece transferde aradılar. Hızlı oynamıyorsan, sahaya akıl koyamıyorsan, Avrupa’da ekmek yok.
Psikolog değilim ama maçtan bir akşam önce Fatih Hoca‘nın basın toplantısını izlerken, çarşambanın gelişini salıdan anladım. Son dönemlerde enerjisi bu kadar düşük bir Fatih Hoca görmemiştim. Transfer dedi, sakatlar dedi, PSV‘nin gücü dedi, hepsi kabul ama, bizim bildiğimiz, alıştığmız Fatih Terim gibi esip gürleyemedi.
Götze’nin attığı üçüncü gole dikkatinizi çekerim; maçın yıldızı Zahavi bir topuk pası yaptı, Götze arkaya sarkıp golü attı. Bir topuk pasıyla Galatasaray‘ın üç stoperi birden nakavt oldu. Alpaslan, Marcao, Luyindama, bizim kandırmaca ligde durumu idare ederler ama, Avrupa’ya çıkınca “takke düşer, kel görünür.” Bu kadar ağırlık olur mu?
Muslera‘ya da maaşallah (!)... Bir kaptan bir gemiyi ancak böyle karaya oturtur. Yediği ilk ve son golün mazereti yok. Bizim ligde Aslan kesilmek kolay... Marifet uluslararası maçlarda sahneye çıkmak, Aslan kesilmek... O da Muslera‘da yok...
Fatih Terim’in Sekidika, Kerem Aktürkoğlu tercihlerini eleştirmem. Hiç olmazsa çabuk oyuncular... Ama Galatasaray hücuma gitmeyi düşünmeyince ikisinin çabukluğu da yalan oldu. Ayrıca şurası kesin; Galatasaray‘da “kontenjandan oynayan oyuncular” dakika bir, sezonun ilk maçında başladı. Avrupalı ile oynuyorsan, kim çabuk onu oynatacaksın. Sağına dön - soluna dön anlayışı çok eskide kaldı. Hangi devirde yaşıyoruz?
Hız ve çabukluk o kadar önemli ki, PSV‘nin 19’luk sağ kanat oyuncusu Madueke(23), Galatasaray‘ın sol kanadını perişan etti. İkinci golde sağdan milletin başını döndürerek getirip ortaya kestiği topa Zahavi yetişip golü atıyor da, Galatasaray savunması niye yetişip o topu uzaklaştıramıyoruz? Çünkü ağırlar, ayaklarında külçe var, kıvrak değiller, dönemiyorlar.
Bu hezimet, “transfer yapamadık, sakatlara oynatamadık“ mazeretleriyle anlatılamaz. Türk hocaları maalesef hız ve çabuklukta sınıfta kaldı. Dünya uçuyor, biz yürüyoruz. Aradaki fark bu... Bizim hocalara selam olsun... Bizi ligle kandırmaya devam etsinler. Ben kanmam, haklı olarak çok daha fazlasını, çok daha hızlısını talep ediyorum. Sizin, benim, hepimizin hakkı bu ...
Galatasaray tecrübeli bir takım. Daha maçın başında Marcao’nun Muslera’ya geri pasında Uruguaylı kaleci baskı yapan iki oyuncunun arasından topu geçireyim derken, takımına bir gol yedirdi. Muslera topu bıraksa korner olacak. Marcao neden topu kaleciye atıyor? Anlaşılır gibi değil. İkinci golde Emre Kılınç’ın kaptırdığı top PSV’nin ikinci golü oluyor. Üçüncü golde ise gerçekten çok üzüldüm. Üç stoperin arasına atılan ara pasla kalemizde gol oldu. Hele Luyindama yanından geçen topa müdahale bile edemedi. Dördüncü golde ise Marcao evlere şenlik. Böyle basit hatalardan gol yersen, zaten tur atlaman imkansız.
Bizler heyecan yapıyoruz, transferler geç kaldı diye taraftar çıldırıyor ama hepsi hikaye. Dün geceki Galatasaray’a üç tane daha transfer yapmış olsan ne fark edecek? PSV’nin futbolcu kalitesi, futbol mentalitesi sarı-kırmızılılardan çok farklı. Adamların sistemi oturmuş. Bütün futbolcular birbirini tanıyor. Her şeyden önce çok süratliler. Orta sahada sana nefes aldırmıyorlar. İki pasla gol pozisyonuna giriyorlar. Galatasaray şu an Hollanda ekibine kafa tutacak konumda değil. Hepsi bir yana orta sahada bir tek Aytaç ile rakibine baskı kuramazsın. Belki Taylan dün gece oynamış olsaydı, rakip orta bölgede bu kadar rahat hareket edemezdi.
Beşinci golde Götze öyle bir kafa vurdu ki, Muslera gibi iyi bir kaleci topu çıkartayım derken kendi kalesinin içerisine tokatladı. Biz boşa konuşuyoruz. Şu an herhalde Cim Bom hazır değil. Muslera, Marcao, Luyindama ayakta sallanıyorlar. Hücumda isim olarak çabuk futbolcularımız var.
Orta sahadan gerekli destek gelmeyince onlar da kaybolup gidiyorlar. Fatih Terim’in işi kolay değil. Bu takımın keyif veren futbol oynaması için epey bir zamana ihtiyacı var. İki bek yok gibi. Kanatlardan bir tek orta yok. Bu şartlarda santrfor olarak Mustafa oynasa ne olur, Falcao oynasa ne olur? Süper Lig için konuşmuyorum ama dün gece seyrettiğimiz takımın Avrupa kupasında taraftarını mutlu edeceğini düşünmüyorum.
SANAL BAHİS HEMEN OYNA - Hemen oynamak için buraya tıklayın!