04.12.2021 - 09:01 | Son Güncellenme:
Beşiktaş'ta işler kötü gitmeye devam ediyor. Süper Lig'in 15. haftasında kötü gidişe 'dur' demek için sahaya çıkan siyah-beyazlı takım Kasımpaşa ile 1-1 berabere kaldı, taraftarlarını hayal kırıklığını uğrattı. Spor yazarları maçı değerlendirirken, siyah-beyazlı oyuncuları eleştirdi.
"Maçın hikayesini iki açıdan değerlendirmemiz lazım. Hem teknik taktik açısından hem de maç öncesi oyuncular ısınırken, maçtan önce Sergen hocayı dinlerken, maçın başlama düdüğüyle beraber oyuncuları başka bir gözle izlerim genelde. Oyuncu böyle bir hafta geçirmişken, Giresun'a farklı yenilmişken, hoca yönetim tarafından güvenoyu almış bir süreçten sonra maça çıktılar. Can'da da bir kumaş olduğu belli ama herkesin bu kadar konuştuğu gibi Beşiktaş'ın oyununu alıp başka bir seviyeye getirecek bir durumu yok. Maç başladı, biraz heyecanını da gördük çocuğun ama olağanüstü bir gol ile özgüveni yerine geldi. Beşiktaş'ın bugünkü en iyi oyuncusu. Ben Sergen hocanın yerinde olsam hafta içi Dortmund maçında oynatmam, daha sağlıklı olur.
Çevresini de oynattı. Sağ kenardan inip içeri kestiği bir top var. Haftalardır Batshuayi patlar mı patlamaz mı diye bekliyoruz ama yok. Can'ın içeri kestiği bir top var, bir santrafor onu sezecek. ayağının ucuyula ona dokunacaksın. Larin geçen sene çok yapıyordu onları ama o da eski formundan fersah fersah uzakta.
Atiba 38 yaşında ve artık gitmiyor belli yani, düştü performans. Artık hala tercih ediliyorsa Atiba, Salih ve Oğuzhan hala neden oynamadığı konusunda kendinle kavga edersin, bundan rahatsızlık duyarsın. Olmuyorsan...
Ben olsam ilk yarıda çıkarırdım Rıdvan'ı. Değişikliklerin hem sonuca hem de takıma pozitif anlamda etkisi olmadı. Hem Sergen hocanın hem de takım psikolojik olarak çok etkilenmiş rahat değil. Tanırız Sergen hocayı da.. Rahatlığı teknik adamlığına da yansımıştı. Şu anda rahat olmadığını söyleyebiliriz, hissediyoruz. Çok teknik adam üzerinden okuduğumuz yeri kenara bırakalım, oyuncu tarafına bakalım. Beşiktaş sabah rejenerasyon idmanı yaparlar muhtemelen.
Sergen Hoca'nın yerinde olsam yarın antrenmandan önce Welinton ile Vida'yı çağırırım, görüntüyü de açarım; 'Şu yediğimiz golü bana bir izah edin' derim. Eylemi yapacak oyuncu diye dilimizde tüy bitti. Kenardan topu atacak oyuncu Roberto Carlos değilsen direk gol olacak hali yok. Oraya gelecek top yani. Biri kademenin önünde, biri rakibinin arkasında. Bu seviyede olacak iş değil ve sorarım ve izah isterim. Kardeşim Dünya Kupası oynamış stoper böyle gol yemez, Welinton'un sarı kart gördüğü pozisyonda el falan kaldırıyor. Yahu sen bir gel. Sonra itiraz et. Çok uzak, oyundan çok uzak Vida.
"Her iki takım da ‘sıkıntılı’ bir süreçten geçiyor! Kasımpaşa benzetme yerindeyse ‘can’ derdinde, ateş hattında, gelecek adına SOS veriyor!Beşiktaş... Onun derdi rakibine oranla biraz farklı, ‘çıkış’ arıyor, çünkü zirveye ha havlu attı ha atacak, bunu dün bir kez daha gördük! Her iki takım da kazanmak zorundaydı, başka skor ikisini de kurtarmıyordu!Temposu ve de heyecanı düşük bir ilk yarı izledik! Kartal ilk yarıda topun sahibi, pozisyon üretiminde önde, gelin görün ki, fırsatları golle taçlandıracak krampon mu, hak getire!
Örneğin Larin... Hava topunu kazandın ne güzel, niye vurmakta gecikiyorsun, davetiye mi bekliyorsun arkadaş? Aferin Can Bozdoğan... Yetenekli olduğu bir gerçek, sadece tecrübesiz, biraz ürkek ve çekingen... Attığı golü gördünüz mü Can’ın? Kaybettiği topu kazandı, rakiplerini geçti, düzeltti, soluyla topu çatala gönderdi...Ardından Welinton kafayla net fırsatı kaçırdı, neyse ki mazereti var, golcü değil adam ne yapsın! Keza Atiba... 26’da pozisyon yakaladı, abi yaşına takıldı, ağır kaldı, savunmadan top döndü!
Ehhh be Batshuayi ehhh! Sen golcüsün topu savunmaya nişanlamak da neyin nesi, bul çerceveyi, biz mi öğreteceğiz sana?Kasımpaşa ilk yarıda sadece Yusuf’la gole yaklaştı ama hedefi bulamadı.
Tek farklı skorların ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmaya gerek yok... İşinizi sağlama almak istiyorsanız, bulduğunuzu atacaksınız, aksi taktirde rakip senin büyüklüğüne bakmaz, faturayı kesiverir!Örneğin Umut’un Ersin’e takılan pozisyonu! Valla, şu Batshuayi’ye kurşun mu döktürürsünüz, yoksa nazar boncuğumu takarsınız bilemem! 54’te çaprazdan, vurdu, kaçırdı, o da isyan etti! Böylesi can derdinde olan takım, tehlikelidir... Nitekim Kasımpaşa ikinci yarıda tempoyu yükseltirken risk aldı, Kartal’ı da bunalıma soktu!
68’de Kasımpaşa savunmasında karambol, Welinton altı pas içinde iki kez vurdu, rakip savunma topu çizgiden çıkardı. Her geçen dakika heyecan biraz arttı, Kasımpaşa oyunun kontrolünü ele geçirdi, nitekim Eysseric’in frikik şutunda Ersin, çataldan topu tokatladı, kornere çeldi.Sergen Yalçın rakibin bu baskısını kırma adına Nkoudou ve Mehmet Topal hamlelerini yapsa da pek işe yaramadı. Ne var ki 80’de Can ikinci golüne çok yaklaştı, sert vurdu, savunmadan döndü.
Ve dakika 82... Eren soldan indi, korner çizgisine yakın yerden kesti, Umut iki stoperin arasında topu filelere gönderek, Kartal’ın tekerine taş koydu! Onca yatırıma, onca transfere, böyle bir skor, böyle vasat bir futbol, olacak iş mi bu? Koskoca Beşiktaş, dibe demir atmış takıma karşı galibiyeti koruyamıyor ve puan kaybediyorsa varın gerisini siz düşünün!"
"Futbol sürprizleri bol bir oyun. Sihirli kutu gibi bir eğlence söz konusu… Galibiyete, gole, sevince ve puana ihtiyacı olan Beşiktaş, “kiralık evlat” olarak Schalke’den bağrına bastığı Can Bozdoğan’ın inanılmaz güzellikteki soluyla, 20 metreden attığı golle, Kasımpaşa önünde nihayet neşesini buldu, keyiflendi. Ama o keyifle maçı bitiremediler. Kronometre ilerledikçe yoruldular, çözüldüler ve dağıldılar. Kasımpaşa inat ve ısrarla aradığı golü 82’de attı. Sonrasında Beşiktaş’ın - değişikliklere rağmen hiçbir şey yapamadığını ve sonuca razı olduğunu gördük. Sergen Yalçın’dan yeni hamleler göremedik. Bu arada… Israrla oynama arzusu sonucu maç kadrosuna alınan Pjaniç, maçı kulübede bitirdi. Sahi, onu kim getirdi?Beşiktaşlı futbolcular güler yüzlü skorla ilk yarıyı kapattılar. Topa ve oyuna sahip olma isteği, maçı domine eden karakteriyle takım olarak bir duruş gösterdiler dün.
Anlaşıldı ki Sergen Yalçın’ın hafta başında Başkan Çebi ile yaptığı görüşme sonrası “devam” kararı çıkınca Nevzat Demir tesislerindeki antrenmanlar da yeni bir anlam kazanmış. Emektar Atiba, Ghezzal, Joseph, Larin, Rosier, Vida, Rıdvan ve ille de Can Bozdoğan yardımlaşmanın, sağlı sollu atakların gösterisini yaptılar adeta. Yine de oyunda eksikler vardı kuşkusuz… İki kanadı da hızlı ataklarla iyi kullanıyorlar, ancak kanatlardan ceza alanına yapılan ortalar ya da ortadan gelişen pozisyonlarla aradıkları golü bulamıyorlardı. Pozisyonları istedikleri gibi bitiremediler. Rakip ceza alanı içine yaptıkları hamlelerde Batshuayi, Larin, Atiba gollük fırsatları değerlendiremediler. Yine de geçen haftaların çözümsüz sıkıntılı maçlarından uzak, taze bir enerjiyle oynadılar.
On ikinci dakikada rakip ceza yayı yakınlarında rakibinden seken topu alan Can Bozdoğan, sonrasındaki müdahaleye rağmen üç-beş metre ilerledi. Sonrasında beklenmeyen bir kararla dönüp eskilerin bazuka dediği cinsten sol vuruşuyla Harun’u doksandan avlayıverdi.Yarıda kalan bir hikaye gibi… O gol Beşiktaş’ı mutlu etmeye yetmedi.Ev sahibi Kasımpaşa da bırakmadı maçı. Özellikle Yusuf’un Rıdvan’ı zorladığı ataklarda önemli fırsatlar yakaladılar. Kasımpaşa’nın ikinci yarıda daha baskılı, daha etkin oynadığına tanık olduk. Buna karşılık Beşiktaş yavaşladı, Kasımpaşa topu kazandıkça daha organize ataklar geliştirmeye başladı. Umut, Varga ve Yusuf baskıyı artırırken duran toplarla da tehditlerini devam ettirdi. Sergen Yalçın’ın giderek oyundan düşen Larin ve Ghezzal’ı çıkarıp NKoudou ve Mehmet Topal’la “savunma” pozisyonuna geçmesi de sıkıntıyı önlemede yeterli olamadı.
(Sakatlanan N’Koudou’ya geçmiş olsun.) 82’de tecrübeli Donk Beşiktaş yarı alanına geçti. Topu sol kanattaki Eren’e verdi ve onun yerden ortasına dokunan Umut beraberliği buldu. Oynama ve kazanma isteği tamam… Motivasyon, uyanış, kararlılık, eyvallah! Beşiktaş tazelenerek gitmişti Kasımpaşa’ya. Ama fizik yetersizlik çok dramatik sahneler yaratıyordu. İlk yarıda iştahla rakibinin üstüne giden Beşiktaş, maçın son yirmi dakikasında toptan ve sorumluluktan kaçan oyuncularla adeta uyuştu.
Sergen Yalçın, durgunluğa çabuk hamlelerle tedbir alması gerekirdi. NKoudou ve Mehmet Topal yeterli olmadı. Güven ve Kenan Karaman’ı oyuna almakta da geç kaldı Beşiktaş. Bu maçın adil sonucu beraberlik. Peki galibiyeti kaçıran takım var mı ? Evet, Kasımpaşa. Sakatlıklar, hakemler, anladık... Motivasyona da itirazımız yok. Ama fazladan daha farklı bir şeyler yapması gerekir Sergen Yalçın’ın."
EN YÜKSEK ORANLARIN ADRESİ MİSLİ.COM Hemen oynamak için buraya tıklayın!