18.10.2021 - 08:02 | Son Güncellenme:
Galatasaray, Süper Lig'in dokuzuncu haftasında Konyaspor ile karşı karşıya geldi. NEF Stadyumu'nda oynanan mücadele ev sahibi ekibin 1-0'lık üstünlüğüyle sona erdi. Kritik maç sonrası spor yazarları müsabakayı köşelerinde değerlendirdi.
Kendi sahanda veya deplasmanda kötü futbol da oynasan, üç puanı alıyorsan söyleyecek fazla laf yok. Sahaya neden çıkılıyor? Kazanmak için... Galatasaray da, bilhassa ikinci yarı çok kötü futbol oynamasına rağmen galip gelerek puanları cebine koydu.Peki bu futbol yakışıyor mu? Veya şöyle diyelim, bu soğukta taraftar çoluğunu çocuğunu evinde bırakıp maça geliyor. Kayıtsız şartsız hepsinin armanın peşinde koştuğunu biliyorum ama güzel futbol seyretmek, maçtan biraz keyif almak onların da hakkı.
İlk yarı Mustafa’nın sürati, takipçiliği golü de getirdi. Halil’in son vuruşa kadarki hamlelerine de sözüm yok. Ancak topu kalecinin kucağına vereceğine, Mustafa’ya pas olarak gönderip garantiye gidebilirdi.Halil genç bir futbolcu. Dilerim bu hatalarını bir an önce telafi eder.
Kerem de kendisini bize sevdiren futbolunun çok gerisinde. İnşallah farkındadır. Benim anlayamadığım Galatasaray’ın iki tane beki Yedlin ve Van Aanholt bir kere doğru dürüst hücuma çıkmadılar. Bu nasıl iş anlayamadım. İkinci yarı Taylan’ın yerine giren Assunçao daha bebek, çok pişmesi gerekiyor. Bu seyrettiğimiz durumuyla Galatasaray’a hiçbir katkı sağlayamaz. Hatta daha ileri gideyim, Fatih Terim de bunu biliyordur ki; takımını bir kişi eksik oynatıyor.
İkinci yarı Konyaspor tek kale oynadı. Çok net pozisyonlara girdi. Şayet Konya’nın doğru düzgün bir santrforu olmuş olsaydı, puan da alabilirlerdi.Şöyle diyeyim, Galatasaray’da takımın en iyisi Alpaslan’dı. Milli takımdan yorgun mu döndüler dersiniz, yoksa başka bir şey mi; artık siz ne derseniz deyin.
Diğer üzüldüğüm bir konu... Tabii kararları hoca veriyor. Bizim onu etkileyecek durumumuz yok. Diagne’nin 88. dakikada oyuna girmesi ne kadar doğru, bilemiyorum. Demek ki doğru ki Terim 88 dakika bekledi. Yalnız şunu rahatlıkla söyleyebilirim; taraftar çok rahatsız. Çok çatlak sesler var. Bu kadar kaliteli transferlerden sonra daha iyi futbol bekliyorlar. Marcao’nun cezası bitti. Berkan’ın da cezası sona eriyor. Boey’in de sakatlığı geçti. Beşiktaş maçında bu üç isim de oynayacak. Mutlaka Galatasaray’a olumlu anlamda yansıyacaktır.Sonuçta Konyaspor mağlubiyeti hak eden bir futbol oynamadı. En azından maçı berabere bitirebilirlerdi. Gol vuruşlarındaki başarısızlıkları, puan almalarını engelledi.
"Galatasaray maça çıkarken, şampiyonluk yarışındaki en büyük rakiplerinden Beşiktaş üç puan kaybetmişti. Bir sonraki maçta diğer iki güçlü şampiyon adayı rakipleri Trabzonspor ile Fenerbahçe’den biri ya da ikisi birden kaybedecekti. Günün değil, sezonun en önemli fırsat haftalarından biriydi bu… Galatasaray fikstür gereği ayağına gelen, rakiplerinin kayıpları ile daha da büyüyen ve adeta bir “ganimete” dönüşen bu fırsatı kaçırmadı."
"Konyaspor daha maçın başında “Galatasaray bu fırsatı kaçırmasın” diye ekstra bir fırsat tanıdı. Top tıngır-mıngır Konya kalesine gelirken kaleci Sehic çıkıp almadı. Topa yüzde yüz hâkim olan Skubic uzaklaştırmayı düşünmedi. Eee böyle nazlı-niyazlı oynarsan, eloğlu seni bekler mi; Mostafa Mohamed geldi, baskıyı yaptı, golü attı. Hakeme faul diye isyan edeceğinize, “Nedir bu rezaletiniz” diye takımın en tecrübeli iki adamı kaleci Sehic ile Skubic’e isyan edin. Zaten gol yiyen, maçı kaybeden, “otomatik ödemeye” bağlamış gibi faturayı hakeme kesiyor. Önce kendinize bakın."
"Konya dönüp “Taylan’ı ikinci sarıdan niye atmadın?” diye isyan etse, belli ölçüde hak veririm. Gerçekten Taylan daha ilk yarım saat dolmadan ikinci sarıdan “erken taburcu” olabilirdi."
"Kerem’in hücum aksiyonları kadar, savunma katkısının ve hızlı çıkışlarının saygıyı hak ettiğini düşünüyorum. Halil’e her pozisyonda vuruyor diye kızanlar olabilir. Buna katılmam. Golcüysen arayacaksın, Halil arıyor. Morutan insanın nefesini kesen “sirk cambazı” gibi... Kalabalıklar arasında ne kadar ince iş varsa hepsini yapıyor. Tereyağından adeta kıl çekiyor. Ama nereye kadar... Yap yap, bir yerde topu kaptırıyor. Takıma faydası yok."
"Galatasaray’da şaşırdığım; Konyaspor’un bu kadar rahat pas yapmasına, topla bu kadar fazla oynamasına, ceza alanı çevresine kadar elini-kolunu sallayarak gelmesine nasıl izin verdiler, nasıl engel olamadılar? Hafta içinde Cicaldau’nun, “rüyada gibiyim” açıklamasını okudum. Cicaldau rüyada olabilir ama Galatasaray özellikle ikinci yarının ilk 15 dakikasında resmen “kâbus” yaşadı. Muslera mucize bir top çıkardı, Rahmanoviç, boş kaleye yuvarlayacağı topu savunma oyuncusu gibi geriye vurdu."
"Çok önceki yıllarda İstanbul’a Anadolu takımları gelir, çaresizlik içinde bütün takım savunmaya çekilir “Çanakkale geçilmez” yaparlardı. İnanılır gibi değil, Galatasaray, özellikle ikinci yarıda Konya atakları karşısında “Çanakkale geçilmez” savunması yaptı. Dikkatinizi çekerim, bu yarıda tam 15 dakika Konyaspor kalecisi Sehic’in eline top değmedi. Aut bile atmadı."
"Galatasaray orta alanı müthiş dirençsiz... Rakibe karşılık veremiyorlar, eziliyorlar. Oyunu tutamıyorlar. Konya maçını kaleci Muslera’nın “garantörlüğü”, iki stoper Nelsson ile Alpaslan‘ın direnişi ve Konya‘nın golcülerinden yoksun oluşu sonucu belirledi."
"Sonuç ne olursa olsun, Galatasaray bu kadar kötü olamaz, hatta bu kadar “berbat” oynayamaz. Ama işin ilginç yanı, kötü oynayarak, iyi sonuçlar alarak, puan sıralamasında ciddi sıçramalar yaparak yoluna devam ediyor; Yürü ya kulum..."
Lafı uzatmaya gerek yok. Konyaspor gözümüzün pasını sildi bu hafta. Galatasaray'ın karşısında sanki İngiltere Ligi'nden bir takım vardı. Yanlış anlaşılmasın; Galatasaray'ın aldığı üç puan elbette çok önemli. Fakat çok daha önemli şeyler var... Bir takım, bu kadar mı kaybederken kazanır?Konyaspor'un oyununu ben seyrederken yoruldum... Ama yeşil - beyazlı oyuncular yorulmadı. Tüm koşuları akıl doluydu...Kendilerinden çok topu koşturdular. Top bile "yeter yoruldum" diye isyan etti.
Ne bir tanesi yalandan yere yattı... Ne de bir tanesi rakibini sakatlayacak şekilde bilerek sert oynadı. Bakın N'Koudou hala sahalardan uzak. Sahi kim sakatladı onu? Konyaspor o kadar pozitif futbol oynadı ki, rakip taraftarlar bile ayakta alkışladı. Yazıda Galatasaray'a fazla yer vermeye gerek yok... Çünkü yazanlar zaten yazacak.
Elbette kötü oynasan da önemli olan üç puan. Fakat Türk spor basınında, oyunu ile en fazla yer almayı hak eden takım İttifak Holding Konyaspor.Futbol bu kadar mı basit oynanır? Sadece bu hafta değil... Ligin başından beri böyleler. Eyyyy sevgili Avrupa Ligi hastaları alın size İttifak Holding Konyaspor! Eyyyy göze hoş gelen futbol izlemek isteyenler alın size Konyaspor! Teşekkürler İlhan Palut Hoca. Teşekkürler Başkan Fatih Özgökçen. Bu lige değer kattığınız için teşekkürler İttifak Holding Konyaspor