22.04.2021 - 07:47 | Son Güncellenme:
Galatasaray ile Trabzonspor, Türk Telekom Stadyumu'nda karşılaştı. Maçın hemen ardından Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'e sert eleştiriler oldu. İşte Galatasaray-Trabzonspor maçının ardından yaşananlar...
Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluk hedefleyen Galatasaray sahasında Trabzonspor ile 1-1 berabere kalarak zirve yarışında ağır bir darbe aldı. Sarı Kırmızılılar beraberliği son dakika golüyle elde ederken 1 puan teselli oldu.
Fenerbahçe'nin bay geçtiği Beşiktaş'ın ise Sivas'ta puan kaybı yaşadığı haftada evinde Trabzonspor'a diş geçiremeyen Aslan, şampiyonluk umutlarını da yitirmeye başladı. Sarı Kırmızılılar 66 puanla 3. sırada yer alırken 2. sıradaki Fenerbahçe'den 3 lig lideri Beşiktaş'tan 6 puan geride yer alıyor.
Galatasaray'ın Trabzonspor ile 1-1 berabere kaldığı maçın ardından spor yazarları dev maçı değerlendirdi. İşte spor yazarlarının Galatasaray-Trabzonspor maçına ait görüşleri...
"Hani, “Yattığı yerden para kazanıyor” derler ya, aynen öyle… Fenerbahçe bu haftayı maç yapmadan geçirdi ama “ense” yaptığı yerden Süper Lig ‘in en kazançlı haftasını yaşadı… Beşiktaş puan kaybetti, iki puan daha yaklaştı. Arkasından gelen Galatasaray iki puan kaybetti, rakibinden biraz daha uzaklaştı…"
"Trabzonspor daha iyi başladı… Dakika dolmadan Djaniny şutu, ardından iki Bakasetas şutu… Üçünü de Muslera karşıladı… Bir de direkten dönen Nwakaeme kafası…Trabzonspor temaslı oynadı… Sahanın her yerinde Galatasaraylı oyunculara yakın durdular, iyi bastılar…"
"Galatasaraylı oyuncular, Trabzonspor’un temaslı oyunundan rahatsız oldular…Öyle ki Göztepe maçında orta sahayı teslim alan Taylan Antalyalı, Emre Kılınç ve Gedson Fernandes rakibin bu temaslı oyunu yüzünden koordinasyonu kaybettiler… Feghouli’yi saymıyorum bile, bitik...Özellikle ilk yarıda Galatasaray adına en iyi şey Muslera’nın karşıladığı toplar, iki stoper Luyindama ile Marcao’nun eski maçlarına oranla daha derli toplu oynamaları oldu…Maç zaten temposuzdu…"
"Bir de sıkça kesintiye uğrayınca, ortada futbol falan kalmadı… Galatasaray ilk yarıda sadece birkaç korner attı ama bu yarıyı “sıfır” pozisyon, hatta “sıfır” heyecanla kapattı…İlk yarı bittiğinde, beraberliğe bir takım üzülecekse, bu takım Trabzonspor’du…İkinci yarıda roller değişti… Galatasaray oynamaya, Trabzonspor karşılamaya başladı… Hele son yarım saat hissedilir bir Galatasaray baskısı ortaya çıktı…"
"Ama net bir pozisyon, çok açık bir tehlike, insanları ayağa kaldıran bir şut bile gelmedi… Bu baskılı dakikalarda Galatasaray kelimenin tam anlamıyla “Bal yapmayan arı” gibiydi… Sadece bir şutun hakkını vermek gerekiyor; Emre Akbaba’nın ortasında Emre Kılınç topun gelişine müthiş vuruşu... Uğurcan önü kapalı olmasına rağmen bu topu iyi karşıladı…Futbol, gerçekten garip oyun… Trabzonspor savunmada kaldığı dakikalarda bir duran top sonrası Edgar golü ile öne geçti… Edgar bu golde Galatasaray kalesine şut atmadı, S-400 füzesi gönderdi! Edgar’ın füzesine rampayı da, ilk yarının iyilerinden olan Luyindama adeta asist yaparak hazırladı...."
"Gözler elbette Kerem Aktürkoğlu’ndaydı… Kim ne kadar oynadıysa, o kadar oynadı… Hatta çoğu zaman sağbek Şener’in önüne kadar gelip dev cüsseli Nwakaeme ile mücadele etti ve genelde bu müdahalelerden galip çıktı…Trabzonspor’un sıkıntısı, öne kadar topu çok iyi taşımasına rağmen özellikle Ekuban’ın , hatta Nwakaeme’nin geçen sezonun çok gerisinde olmaları… O zaman Trabzonspor takımı hem önde top tutamıyor, hem de gol atmakta zorlanıyor…"
"İlk yarısı Trabzonspor’un, ikinci yarısı Galatasaray’ın olan bir maç izledik… Son saniye golü Galatasaray için ancak teselli olur… Bu bir puan Galatasaray’ı mutlu etmez, Trabzonspor’u da mutlu etmez… Bu maçın ve bu haftanın karlısı ve mutlusu yattığı yerden 4 puanlık avantaj kapan Fenerbahçe oldu..."
"Şampiyonluğu hedefleyen bir takımın daha farklı futbol oynaması gerekir. Düşünebiliyor musunuz; 60 dakika Galatasaray’ın Trabzonspor kalesine çektiği tek şutu yok. Orta saha Berat’ın liderliğinde bordo-mavili ekibin kontrolünde. Hücumda ise Nwakaeme, Djaniny, Ekuban ve Bakasetas bilhassa ilk yarı rakiplerini epey hırpaladılar. Direkten dönen topları var, Muslera’nın da kurtardığı yine bir çok pozisyon var."
"Geçen hafta Göztepe karşısında övgüler yağdırdığımız takımdan bu sefer eser yoktu. İzmir deplasmanındaki karşılaşmanın kahramanlarından olan Halil yedek kulübesinde başladı, Kerem, Emre Kılınç değişik pozisyonlarda oynadı, Rodrigues ise bir önceki haftadaki gücünde değildi. Bunun için de Trabzonspor karşısında oyunu hiç kontrolleri altına alamadılar.İkinci yarı ise, ilk devrede hiçbir varlık gösteremeyen Feghouli’nin yerine Halil oyuna girdi ve farklılık yarattı."
"Karadeniz ekibinin defansına baskı yaptı, en azından takımının hücuma çıkmasını, rakip kaleye şut çekmesini sağladı. Tamam Babel eskiden iyi futbolcu olabilir, ama hiç kusura bakmasınlar Halil’in yapacağı görevi de yapması çok zor. Çünkü Hollandalı futbolcu ağırlaşmış ve rakip eksiltemiyor. Tek artısı, toplara iyi vuruyor. O da kaç maçta bir vurur onu bilemiyorum.Eminim Galatasaray taraftarı buz gibi olmuştur çünkü geçen hafta çok umutlandılar. Kerem, Emre Kılınç, Halil, Rodrigues ve Taylan çok iyi anlaşıp rakibi büyük bölümde oyundan düşürmüştü."
"Trabzonspor maçında oyun kurgusu bozulan Kerem olsun, Emre olsun fazla etkili olamadılar. Kerem bir ara santrfor oynadı, Babel sol açığa geçti. O kalabalık stoperler içerisinde pas yapabileceği bir tane arkadaşı olmayınca o da kaybolup gitti. İkinci yarı ise Şener’in kanadından takımı açık vermesin diye sağ bek gibi oynadı."
"Sonuçta son saniyede atılan gol, biraz olsun yine sarı-kırmızılı taraftara umut oldu. Trabzonspor ise daha istekliydi. Abdullah Avcı kazanmak için her şeyi yaptı. Ama bu futbol, bazen daha iyi oynayan taraf sen olsan da, kazanamayabiliyorsun."
"Galatasaray’ın şampiyonluk iddiasını sürdürmesi, Trabzonspor’un haftalardır süren beraberlik serisini bozup en yakın rakibini yakalama hedefi, doksan dakikanın önemini artıran faktörlerdi kuşkusuz."
"Beraberlik kime yarayacaktı? Elbette Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye. Nitekim öyle de oldu.Bakın, Trabzonspor’un artık teşhis konması ve mutlak tedavisi gereken bir hastalığı var. Skoru koruyamıyor, son bölümlerde panik yapıyor, rakibin oyununu kabul etmek zorunda kalıyor ve acı çekiyor. Geçen hafta Hatayspor dün akşam da Galatasaray karşısında uzatma dakikalarında tek puana razı olmak, kader olmamalı. Ya zihin, ya fizik olarak yetersiz kalıyor bu takım.Abdullah hocam, bu sezon kötü deneyimler yaşadınız. Şu son haftaları şanssızlık olarak değerlendiremez kimse."
"Trabzonspor her koşulda dirençli ve doksan dakika aynı motivasyonla oynamalı. Kabul, yoğun maç trafiğinde kolay değil bunu sağlamak. Ama ne çok can yaktı son dakika golleri? Yazık değil mi onca emeğe?"
"Bordo-mavili ekip uzun zamandır hasret kaldığı ideale yakın bir kadro ve güçlü yedek kulübesi ile çıktı sahaya. İlk on dakikalık bölümde kontrol Trabzonspor’da idi. Pozisyon da öyle. Henüz 37. saniyede Djaniny ve 4. dakikada Bakasetas’ın vuruşlarında Muslera, tecrübesiyle topun gideceği köşeleri hissetti ve kapattı. Bir de Nwakaeme’nin kafa vuruşu vardı ki, böyle bir ceza olamaz!"
"Evet Galatasaray’ın da eksiği çoktu. Tıpkı geçen haftaki Göztepe sınavında olduğu gibi. Doğal olarak da gözler o müsabakada üç gol atan genç Kerem’de idi. Ancak sadece Kerem değil, Galatasaray’ın üçüncü bölgedeki tüm isimleri maç boyunca etkisiz kaldı. Her hafta takımdan kaç kahraman çıkarabilirsiniz Fatih hocam? Olmuyor işte."
"Trabzonspor, Djaniny, Nwakaeme ve Bakasetas, geriden gelen Baker ile rakip kaleyi zorlamaya çalıştı. Sakatlıktan dönen Ekuban’ın kendine gelmesi için zamana ihtiyacı var, elini çabuk tutmalı."
"Trabzonspor ligin en kaliteli kadrosuna sahip ekiplerinden biri. Bazı silahlarınız vardır, oyunun sıkıştığı vakitlerde skora katkı sağlaması beklenir. Lakin bu anlamda istikrarı yakalayamıyor Karadeniz temsilcisi. Özellikle Ekuban ve Nwakaeme’den beklenti hep yüksek. Fatih Terim ikiliye ciddi önlemler aldı. Topla oynamalarını engellemeye çalıştı. Djaniny ise kanatlardan beslenemeyince, geriye gelip boş alan yaratmaya çalıştı. Anlayan çıkmadı. Dolayısıyla oyunun hakimi görünmesine karşın yakaladığı fırsatları kullanamadı."
"Bordo-mavililer Edgar’ın mükemmel jenerik golünden sonra maça tutunma isteği ve direnci göstermeli idi. “Üç puan benim olacak, fazlasını yapmalıyım” demeliydi. Bazen teknik direktörün talimatlarının dışına çıkıp, inisiyatif kullanmalı oyuncular. Avcı’nın ilk kez gördüğüm öfkesini ve tepkisini anlıyorum. Görevin zor yanı, bu sıkıntıları çözebilmek!"
"Abdullah hocanın oyuncu değişiklikleri doğru, ama daha önce olmalıydı. İki hücumcunun çıkmasını eleştiremem. İkisi de oyundan düşmüştü. Direnç göstermek adına isabetli hamleler yaptı. Rakibi kalesinden uzak tutacak dokunuşlar daha önce gelmeli idi.Galatasaray neler yitireceğini 65. dakikadan sonra anlamış olacak ki, takım halinde yarı alanını terk etmeye başladı. Trabzonspor ise aynı kalabalıkla geriye yaslanıp önlem almaya çalıştı. Riskli bir tepkiydi. Top rakipte iken doğru paylaşım yapacak, topa sahip olunca da sakin kalacaksın. İşte, en önemli eksiği bu Trabzonspor’un. Neyi nerede yapacağını öğrenmeliler. Acayip ve sonucu etkileyecek müdahalelerin bedeli ağır oluyor."
"Galatasaray gibi şampiyonluk kovalayan bir rakip karşısında deplasmanda alınan puan kazanç olarak görülebilir. Ama dün akşamki oyun ve mücadelenin karşılığı asla bu olmamalı idi.Muslera’nın puana şükretmesi ve bunu kötü oyun üzerinden itiraf etmesi, Trabzonsporlu her oyuncuyu incitmeli.Her maçtan, her pozisyondan, bireysel her hatadan ders çıkarmak şart. İşin zor Abdullah hocam."
"En sonda söyleyeceğimizi ilk başta söyleyelim:Son dakikalar Trabzonspor’un kaderi oldu adeta. Dört gün evvel Hatay, dün gece Galatasaray…"
"Evet, Galatasaray’ın olmazsa olmazı; üç puandı…Lider Beşiktaş, Sivas’ta takılmışken, şans kapıyı kırıp ayağınıza kadar gelmişken böyle bir fırsatı tepmek olmazdı."
"Ununu sezon başında ( yanlış hoca ve yanlış kadro planlamasından dolayı) elemeye başlayan, eleğini ligin son çeyreğine girildiğinde duvara asan Trabzonspor daha rahattı.Onlar için durum derbiden ibaret; tarih sayfalarına İstanbul’da alacakları galibiyeti yazdırabilmekti elbet!"
"Liderin puan kaybı, sarı-kırmızılı oyuncuların değil de Trabzonsporlu oyuncuların iştahını açtı sanki!Daha etkili başlayan, istekli olan, gol arayan taraf Trabzonspor’du.Hele ilk yarı izleyenlerin ‘gol’ dediği, Muslera’nın ‘hayır’ deyip çıkardığı iki pozisyon var ki, mübarek günde bazılarına ‘ah!’ bazılarına ‘eyvah!’ dedirten!Bir de meşin yuvarlağın direği öpüp koklamasına rağmen filelerle kucaklaşmayan an vardı, bordo-mavilileri ayağa kaldıran!"
"İkinci yarıda da oyunun hakimi Trabzonspor’du. Bu denli oyunun en büyük sebebi; Trabzonspor’un kaybedeceği çok şey olmayacağındandı…Galatasaraylı oyuncular ise tam tersi; kaybetmeleri halinde!"
"Amma velâkin…Edgar ile golü bulup öne geçtikten sonra roller değişti; risk almaya başlayan, yarıştan kopmak istemeyen Galatasaray karşısında, o ana dek iyi oynayan, rakibine pozisyon vermeyen Trabzonspor, bilhassa uzatma dakikalarına girildiğinde gitmiş, yerine başka bir takım gelmiş; panik yapan, gelişigüzel oynayan…Oyuncu tercihlerinin de bunda etkisi olduğunu söylemeden geçmeyelim!"
"Trabzonspor gibi bir takımın oyuncuları öne geçtiklerinde bu derece panik, bu kadar basit hatalar yapmamalı, oyunu tutabilmeli… Sahaya giren oyuncular da katkı sağlamalı!Avcı’nın öğrencileri maça başladıkları sakinliği koruyabilseydiler, Galatasaray’a pozisyon vermeden maçı bitirebilirlerdi.İkiyi bulamazsanız, oyunu soğutup zamana oynayamazsanız, Hatay maçında olduğu gibi yapılan hatanın bedelini; kaybederek ödersiniz.Ayrıca Uğurcan gibi bir kalecinin, serbest vuruşta gelen topu tutmaya çalışmaması gerekirdi…"
"Uzun lafın kısası…Galatasaray, galibiyet parolasıyla çıktığı maçta iki puan kaybederek şampiyonluk yarışında yara aldı!Evet, Trabzonspor için derbiden ibaretti, kaybedeceği çok şey yoktu tamam da, son nefeste yenilen golün Trabzonsporlulara verdiği acı da bir başka ama!"
10 Bin TL'ye varan hoş geldin bonusu Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!