16.02.2021 - 08:41 | Son Güncellenme:
Beşiktaş’ın eksikleri malum, Vida ve N’Sakala cezalı, Montero, Oğuzhan ve Rıdvan sakat.Gençlerbirliği karşısında ilk yarıda bu eksiklikleri ben hissetmedim, ya sizler?Onca eksiğine karşın Kartal cephesinde değişen bir şey yoktu.Yahu arkadaş, bu kadar pozisyon üreten, ancak atmayan başka bir takım gördünüz mü, ben gördüm adı; BEŞİKTAŞ!İlk yarıda her türlü istatistik Kartal’dan yana... Hele hele pozisyon üretimi inanılmaz. Gelin görün ki, onları golle taçlandıracak kramponları yine mumla aradık, onca emeğe yazık değil mi?At, farka koş, ne sen, ne de taraftarın çile çekmesin, üç puanı garantiye al!Kişisel olarak ben alıştım da, başkalarını bilemem!
Ghezzal, gerçekten çok özel bir oyuncu olduğunu gösterdi. Bu övgüm, sadece harika bir gol attığı için değil, ofans hattına gönderdiği gollük paslarla ilintilidir. Yaklaşık 25 metreden nefis bir gol attı, durmadı, ofansif oyunculara da bir sürü servis yaptı.Hangisi saysak?9’da Ghezzal, ceza alanı içinde Aboubakar gördü, göğsüyle düzeltti, vurdu, kornere çıktı.Bitmedi...20’de yine Ghezzal, soldan korner atışını kullandı, Welinton altı pas içinden topu auta gönderdi! 22 ve 27’de Aboubakar iki pozisyonda sıfır çekti!Beşiktaş, bu yarıda rakibine tek bir pozisyon verdi, o da Candeias’la gerçekleşti. Ama kalede genç bir Kartal vardı, adı Ersin, çıktı kapadı, gole izin vermedi.
İkinci yarıda kar yağışının artması, zemini ağırlaştırdı, her iki takım oyuncuları topu kontrol etmekte, ayakta durmak da zorlandılar.Beşiktaş, yine baskını artıran, üreten, yine kaçıran taraf idi. 55’te Ghezzal, ceza alanı içinde sert vurdu, savunmadan döndü, nazara geldi, sakatlandı. Sergen Yalçın, 62’de Aboubakar’ı oyundan aldı, Cenk Tosun’u sahaya sürdü. Nitekim Souza, ara pasıyla Cenk Tosun’u buluşturdu, sert şutunda kaleci kornere tokatladı.Hani derler ya, ‘al da at’, Larin, kaleci ile karşı karşıya, atmayı becerse, Kartal rahat bir nefes alacak, nerdeee!
86’da Cenk Tosun, soldan N’Koudou’nun koşu yoluna topu gönderdi, tecrübeli futbolcu çaprazdan vurdu, kaleci kornere tokatladı.Ve 89’da Cenk Tosun sahne aldı, Dorukhan’ın asistiyle ceza alanı içine girdi, tecrübeli golcü plase vuruşla topu filelere gönderdi, Kartal nihayet rahat bir nefes aldı. Adam golcü kardeşim golcü! Cenk Tosun 90+4’te skoru da belirledi.İşin özeti mi? Beşiktaş iyi futbol oynuyor, beğeni topluyor tamam, ama çok kaçırıyor! Kartal’ın maçını izlerken, yatıştırıcı almayı da sakın unutmayın arkadaşlar!Kartal, zoru başarmayı seviyor, izleyenleri heyecanlandırıyor, çekiciliği de belki burada yatıyor!
Gençlerbirliği ligin orta saha sertliği en düşük takımlarından. Beşiktaş’ın presli orta saha oyunuyla başa çıkmaları kolay değil. Gençler’in teknik heyeti rakip her ne kadar savunmada çok eksik olsa da maçın başında korakor bir oyunu risk olarak değerlendirmiş. İkinci ve birinci bölge sınırına çok adamla yerleşerek rakibi karşılayıp savunma zaaflarından kontratak yakalamayı, ilerleyen dakikalarda da Beşiktaş’ın alacağı risklerden faydalanmayı amaçladılar.
Tabii böyle bir oyunda Ghezzal, Aboubakar ve ekstra oyuncu Larin varken orta sahasını bu bölgeye sokmaktan çekinmeyen Siyah Beyazlılar’a, temassız savunma her türlü riski de beraberinde getiriyor. Daha maçın başından itibaren Ljajic, Ghezzal her defasında çok rahat ve demarke şekilde topla buluştular. Ghezzal da bundan mükemmel bir gol çıkardı. Eğer Ljajic 2 kez boşta kaçan arkadaşlarını görebilse maç ilk yarıdan kopabilirdi. Bu olmayınca 30’dan sonra Gençler biraz rakibini geri koşturdu. Ama Beşiktaş’ın eksiklerine rağmen çok az açık verdiğini gördük.
Bu yıpratıcı oyunda eğer 2. golü erken bulsalar rakibi depresyona sokabilirlerdi (ki sonra da öyle oldu). Ghezzal’ın sakatlığı ve Aboubakar’ın çıkışı sonrası N’Koudou merkezli bir sol kanat hücum planıyla zorladılar. Belki çıkan oyuncu Aboubakar değil Larin olsa taktik ezber daha iyi işlerdi. Gökhan oyuna girdikten sonraysa bu hafıza biraz kendisini gösterince Cenk yıldızlaştı. O, kalabalık hücum hattı içinde daha etkili bir oyuncu. Onu İngiltere’ye götüren kendisini kaybettirebildiği bir oyundu. Katkısı çok olacak.
Önünde Atiba ile Josef oynuyorsa defansa da fazla iş düşmüyor. F.Bahçe, G.Saray ve Trabzonspor kazanmış. Sahanın bu hale geleceği aşağı-yukarı tahmin ediliyor. Ghezzal uzak köşeye bırakıp ligdeki ilk golünü attı. 15-20 dakikadan sonra Beşiktaş topa bastı. 1-0'da oyunu tutunca hoca da temkinli davrandı. Şu çok net; Beşiktaş takımında herkes yüzde 100'le oynuyor.
Dorukhan o kadar tepki almışken, hiç sırıtmadan ayağına kramp girene kadar sol bekte oynadı. Necip stoperde neredeyse hatasız oynadı. Mensah-Nkodou döndü. Kral döndü. Katkısı inanılmaz olacak. Aboubakar ile Cenk'i birlikte oynatabilirsin. Cenk'i sola Aboubakar'ı forvete atarsın. Beraberinde opsiyonu getiren bir oyuncu. Beşiktaş maçın mutlak favorisiydi. 2-3'ü rahatlıkla bulabilirdi. Aboubakar ve Atiba çok yorgunlar. Beşiktaş takımı durmuyor. Aynı coşkuyla oynuyor.
Beşiktaş maça sanki Konya’daki kupa maçında hiç uzatma oynamamış gibi fizik kondisyonu zirvede başladı, zorlu hava şartlarına rağmen en az bir yarım saat daha ekstra oynayabilecekmiş gibi bitirdi. Ghezzal “Her şeyi yapsa da gol atamıyor” diyenlere “Ben atarsam jenerik olur” dercesine usta işi bir 90’a plase ile gol perdesini açtı. Bu iklim şartlarında ilk golü atmak ekstra değerliydi ama ilk yarıdan 2’yi 3’ü atmak paha biçilmezdi. Beşiktaş ilk 45’te 15 kez Gençlerbirliği ceza alanı içinde topla buluştu ama Aboubakar gününde değildi. 31’de Ersin çok kritik bir kurtarış yapmasa devre arasına 1-1’le bile girilebilirdi. İkinci yarıda da Beşiktaş birçok gol pozisyonuna girmeye devam etti. Ancak Larin sanki Kanadalı değil de ilk kez kar yağışı gören bir ülke vatandaşı gibi acemi son vuruşlar yapınca İngiltere’nin kuzeyinden gelen Hakiki Tosun Paşa ayağının tozuyla ilk lig maçında gol olup yağdı.
Necip bir kez daha fazlasıyla saygıyı hak eden bir yama stoperlik performansı sergiledi: Necip ve birçok arkadaşı Beşiktaş’ın takım otobüsü kara takılsa lastiklere zincir takabilecek kadar üst düzey görev bilinciyle oynadılar. Keza Dorukhan da sol bekte kar lastiği rolünü çok iyi oynarken, Rıdvan yokken N’Sakala’dan daha iyi bir bek opsiyonu olabileceğine dair güçlü bir sinyal verdi. Rosier, Welinton, Kanadalılığın hakkını sonuna kadar veren Atiba, kırk yıllık Kanadalı gibi karda iyice coşan Josef derken, Siyah-Beyazlılar’da daha önce gol yükünü çeken Aboubakar ve Larin günlerinde değilken Beşiktaş farklı kazanmayı başardı. Bu maçın en önemli artısı budur.
Dünkü maçtan akıllarda kalan tek pozisyon maçın 89. dakikasında Cenk’in attığı golde, “şeklen” ofsaytta bulunan Gökhan Töre için kalkmayan ofsayt bayrağıydı. Futbol Oyun Kuralları’na göre ofsaytta olmak bir ihlal değildir. Ofsayttaki oyuncunun; oyuna, rakibe müdahale etmesi ya da bulunduğu pozisyondan avantaj elde etmesi gerekir. Bu pozisyona ofsayt diyebilmemiz için Gökhan’ın; rakibinin topla oynamasını etkilemesi, top için rakibiyle mücadeleye girmesi, yakınındaki oyuncu topla oynamaya teşebbüs ederken bu hareketiyle rakibini etkilemesi, rakip oyuncunun topla oynama becerisini engelleyecek bariz bir hareket yapması gerekirdi. Bu saydığım dört maddenin hiç birisi bu pozisyonda yaşanmadı. Dolayısıyla bu pozisyon için verilen gol kararı doğruydu. Pozisyona Cenk için ofsayt çizgisi çekilmedi. Çünkü kar yağışı zemini kapladığında VAR sistemi ofsayt tespiti yapmakta başarısız oluyor.
Beşiktaş, açık ara favori olduğu bir maçı kazanırken, beklentileri boşa çıkartmadı. Sonuna bırakmadan çok daha farklı da kazanabilirdi. Maçın içerisinde hem ilk yarıda hem de ikinci devrede yakalanan net pozisyonlar var. Aboubakar hat-trick yapabilirdi. Larin, Ghezzal, N'Koudou ve Ljajic rakibin fişini çok daha önce çekebilirlerdi ama görünen o ki dün işin finalini Cenk'e bıraktılar. Cenk için de harika bir 'Hoş geldin' maçı oldu. Oyuna sonradan girse de attığı gollerde nasıl bir usta olduğunu tabelaya yazdırdı ve takıma katkısı büyük olacağını gösterdi. Performansıyla "Beşiktaş formamı özledim" mesajını yine çok net verdi. Beşiktaş oynarken çok istekli ve arzulu. Her türlü şartta kendi oyunundan vazgeçmiyor.
Dün ikinci yarıda karla beraber oyun daha da zorlaşsa da kaliteden ve coşkudan ödün vermedi. Öyle ki izlerken bu coşku seyredenlere geçiyor. Sahadaki samimiyeti ve gönülden oyunu hissediyorsunuz. Kendi oyununu sahaya yansıtırken rakibine de adım attırmıyor. İlk yarıda verdiği bir pozisyon dışında rakibini maç boyunca kendi kalesine yaklaştırmadı. Hücum organizasyonlarında forvet oyuncuları o kadar hareketli ki rakip savunmalar çaresiz kalıyor. 11'de sahaya çıkan da sonradan giren de dün olduğu gibi aynı oyun düzenini devam ettiriyor ve takım içindeki birbirine olan sevgi, enerji ve dayanışmayı da üst seviyede gösteriyorlar. Eminim kulübede oynamayan oyuncular da sahadaymış hissini yüzde yüz yaşıyor. Bu oyun çok şey söylüyor. Kalitesi var, etkinliği var, bunların sonucunda da istediği skoru alan bir irade var. Bu irade çok sağlam bir irade... Sarsılmaz görünüyor. İnanmanın çok önemli olduğunu bir kez daha gösterdiler. 'İnanmak başarmanın temelidir' sözünün üstünü inşaa eden takım görüntüsü Beşiktaş'ta mevcut. Bu mevcudiyet de hem takdiri hem alkışı hak ediyor. Marifet iltifata tabidir. İltifatların hepsi Beşiktaş'a.
Beşiktaş, ligin en iyi futbol oynayan takımı. Hem çok coşkulu, hem de sürekli golü düşünerek oynuyorlar. Çok yorgundular, eksiktiler ama özellikle ilk yarıya baktığımızda müthiş bir Beşiktaş izledik. Maça adeta golle başladılar. Bence Ghezzal'ın daha 4. dakikada attığı gol, yılın en güzel golleri arasına girmeye layık. Bu dakikadan sonra da Aboubakar ile kaçırdılar, oyunu kontrol ettiler fakat bu arada da G.Birliği'nin maç boyunca kazandığı yegane pozisyonu verdiler. Burada da kaleci Ersin iyi kurtardı.Önce Rosier'den bahsedelim... Bitmiyor, yorulmuyor, sürekli hücumu düşünüyor. Necip ve Welinton... Birbirleriyle oynamaya alışık değiller ama ilk yarıda bazen bocalasalar da idare ettiler. Kim ne derse desin Ljajic her gün daha iyiye gidiyor. Josef malum...
Beşiktaş, ikinci yarıda biraz daha defansif önlemleri alarak oynadı ve rakibine tek bir pozisyon vermedi. Böylesine ağır bir sahada, yorgun bir Beşiktaş'ın puan kaybetme ihtimali yüksekti. Son dakikalarda Cenk oyuna girdi ve tam istediği oldu. Son 6-7 dakikada atılan bu iki gol Cenk'i de havaya sokar.Sonuçta Beşiktaş, çok zor bir dönemi kayıpsız geçti. Eksikler dönecek, takım dinlenecek ve Beşiktaş bence gümbür gümbür gitmeye devam edecek. Maç öncesi Yaşar Kemal Uğurlu ile ilgili birçok spekülasyon yapıldı. Ama birkaç ufak hatası dışında bence çok iyi yönetti. Beşiktaş'ın attığı ikinci golde de Gökhan Töre pasifte olup topa dokunmadığı için gol kararı doğru.
Beşiktaş ligin en iyi futbol oynayan takımı. Önde basıyor, hep hücumu ve golü düşünüyor. Farklı dönemlerde farklı olumsuzluklara rağmen felsefesinden hiç taviz vermedi. G.Birliği deplasmanında da 4'ü defans çizgisinde 5 önemli oyuncusundan yoksun olmasına rağmen yine güzel oyunu seçti. Ghezzal "İyi oyun kaliteli oyuncularla oynanır" sözünü desteklercesine adına ve kariyerine uygun güzel bir açılış golü attı. Beşiktaş'ın stresini alıp rakip üzerine daha yoğun girmesinin yolunu açtı. "Rosier'i sol beke alacak" haberlerinin dolaştığı ortamda Sergen Yalçın'ın "Taş yerinde, oyuncu mevkisinde iyidir" diyerek yerinde oynatması yerinde bir karardı.
Maçtan önce N'Koudou'nun Rıdvan ve N'Sakala'nın yokluğunda sol bekte daha verimli olabileceğini düşünsem de Dorukhan'ı oynatması da makul bir karardı. Mensah'in yerine on birde çıkan Ljajic'in gayreti yüksek olsa da performansı daha iyi olabilirdi. Bunda Aboubakar ve Larin'in iyi olmaması mı, yoksa Ljajic'in varlığı ve tarzının bu oyuncuları olumsuz etkilediği uzun bir tartışma konusu. Bu yüzden Beşiktaş ilk yarı iyi oyununu skora yansıtamadı. Sergen Yalçın'ın 62'de sakatlanan Ghezzal ve Aboubakar'ı çıkarıp Cenk Tosun ve N'Koudou hamlesi tam zamanındaydı. 74'te Cenk, iki dakika sonra Larin pozisyonu gole çevirebilse rakip daha erken çözülebilirdi. Ancak bu dakikalarda ne Larin'in ne de N'Koudou'nun tecrübesizlikleri değil kaleci Nordfeldt'i aşmak için tecrübenin konuşmasına ihtiyaç vardı. Cenk Tosun sahneye çıktı. Üstü ste 2 gol atarak Beşiktaş'ın rotasını çizdi. Kendisinin de bu yarışta nasıl katkı yapabileceğini bir daha hatırlattı: Cenk yeni başlıyor!
250 TL'ye varan hoş geldin bonusu Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!