11.02.2022 - 20:43 | Son Güncellenme:
Real Mallorca'nın devre arası transfer döneminde kiralık olarak kadrosuna kattığı Vedat Muriqi, İtalyan basınına konuştu. Tecrübeli santrafor Kosova'daki savaş günlerine dair acı dolu hikayesini anlattı. Vedat Muriqi aynı zamanda Türkiye'deki günleri ve transfer sürecine dair önemli ifadeler kullandı. İşte son dakika haberinin detayları...
Lazio'nun büyük umutlarla kadrosuna kattığı Vedat Muriqi, Serie A ekibinde beklenen performansı sergileyemedi. Maurizio Sarri'nin gözden çıkardığı Kosovalı golcü, devre arası transfer döneminde La Liga ekibi Real Mallorca'ya kiralandı.
Real Mallorca'nın kadrosuna kattığı Vedat Muriqi, La Liga'daki ilk maçında tarihe geçti. Tecrübeli santrafor rakip fileleri havalandırma başarısı gösterdi. Vedat Muriqi, La Liga'da gol sevinci yaşayan ilk Kosovalı futbolcu unvanını ele geçirdi.
Fotomaç Gazetesi'nin haberine göre; Vedat Muriqi transfer süreci ve Kosova'da yaşadığı savaş günlerine dair açıklamalarda bulundu. İtalyan basınına konuşan 27 yaşındaki futbolcu şu ifadeleri kullandı...
"İtalya Ligi'nde kesinlikle Türkiye'den daha fazla kalite var. Lazio'ya gittiğimde sakatlandım, sonra Covid-19 geçirdim. Çok acı çektim ama Lazio mükemmel bir seviyeydi benim için. Takım arkadaşlarıma yetişmek kolay olmadı. Şanssız bir süreç geçirdim ve bana fırsat verildiğinde de bunu iyi değerlendirdiğimi söyleyemem."
"Birçok teklif aldım ama fark ettim ki, Mallorca'daki herkes takımın iyi olması için çalışıyor. Yönetim ve teknik direktör, doğrudan benimle iletişim kurdu. Beni neden istediklerini anlattı. İtalya Ligi'nda fiziksel bir düello söz konusu. Fiziki oyun çok fazla oynanıyor. İtalya'da bir oyuncu yere düşerken çığlık attığında, hakem hemen faul veriyor. Bu doğru değil."
"Savaştan sonra, Kosova'da neredeyse hiçbir şey yoktu. Özellikle spor adına herşey bitmişti. Kimse futbol oynamak istemiyordu. Bir amcama, profesyonel futbolcu olmak istediğimi söylediğimde bana gülmeye başladı ve bunun çok zor olduğunu söyledi. Sonra işler değişmeye başladı. Şansım yaver gitti. Profesyonel olmak için gerçekten çok çalıştım."
"Savaş, dünyada herhangi bir insanın başına gelecek en kötü şeydir. Bununla ilgili tek olumlu şey, sizi zihinsel ve fiziksel olarak daha güçlü hale getirmesidir. Ailemde yaklaşık 50 kişiydik ve hepimiz bir evin bir odasında mahsur kaldık. Almanlar bize yardım etmeye başlayınca, herkesle bir kilo soğan ve bir litre süt paylaştık. Zor zamanlardı. Anne ve babamın acı çektiğini, çocuk olduğumuzu, yiyip içmek istediğimir birşey olduğunda bizee hiçbir şey veremediklerini fark ettim. Neyse ki ailemden savaşta kimse ölmedi."
"Sırp askerler eve geldi ve bize, bomba atacaklarını söylediler. Annemin, arabayı alıp Arnavutluk'a gitmek için mümkün olan en kısa sürede kıyafetlerini çantaya koyduğunu hatırlıyorum. Sokaklarda, askerlerin evlerden dışarı attığı kıyafetleri gördüğümü hatırlıyorum."
"Futbolculuğu yüzde 1 yakalama şansım vardı ve sadece bu konuya odaklandım. Kendimi kanıtlamak istiyordum. Kosovaya dönmek istemiyordum ve neyse ki beni kabul ettiler. Lazio, yaklaşık 20 milyon euroyu boşuna ödemedi. Türkiye'de ve Milli Takım'da goller attım. Bir oyuncuya 100 milyon euro da verebilirsiniz ama sakatlıklar ve şanssızlıklar olursa, beklenen performans gösterilemeyebilir. Futbol böyle bir şey."