14.03.2021 - 08:25 | Son Güncellenme:
Bu Falcao normal bir adam değil... Golcünün kralı desem, az kalır. Adam golün ve golcünün imparatoru... Nazlanmasa, saklanmasa, yeteri kadar oynasa, kim bilir Galatasaray ne goller kazanacak, kim bilir futbol seyircisi “Ne goldü ama” diye zevkten dört köşe olacak. Oyna be kardeşim oyna... Yaşın-başın geçiyor. Yarınlarda istesen de oynayamayacaksın, bu golleri atamayacaksın. Saklanma, kaybolma, nazlanma; çık oyna... Tanrı uzun ömür versin; mezara mı götüreceksin bu golleri...
Golün imparatorundan, Galatasaray‘ın imparatoruna geçeyim. Belki maçın heyecanı arasında kaynadı ama yazmam lazım. İlk yarıda tam da Galatasaray kulübesinin önünde Aziz Behiç-Mustafa mücadelesinde top Mustafa‘dan taca çıktı, yardımcı tacı Kayseri‘ye vereceğine, gözünün önündeki bu atışı Galatasaray‘a verdi. Bir taç atışından kıyamet koptu, kulübeler birbirine girdi. Fatih Terim geldi, iki tarafı da yatıştırdı, tacın Kayseri‘nin olduğunu söyledi, bir taç için zirve yapan sinirler, mum gibi söndü. Fatih Terim budur, Fatih Terim adaleti bu olmalıdır...
Galatasaray çok baskın bir oyun oynadı. Kendi ceza alanı önünde çok kritik bir faul yapmasına ve sarı kart almasına rağmen, Taylan Antalyalı’yı izlemeye doyamadım. Orta sahada kendine yarım bir daire çizdi, merkeze yerleşti, göbekten, sağdan, soldan her yerden sahayı parselledi. Rakip savunmanın arkasına en ölümcül, en kritik topları da gene Taylan attı. Oyunu iki yönlü o kadar iyi oynuyor ki, rakibi bozarken de var, Galatasaray oyunu kurarken de...
Galatasaray’da anlamadığım şu: Geri dörtlü ne çabuk panikliyor, ne çabuk dağılıyor... İlk yarıda Kayseri, Galatasaray ceza alanına ya iki, ya üç defa girdi. Hepsi Galatasaray geri dörtlüsünün yanlışından... Hele Luyindama‘nın yanlış pasında Henrique‘nin kollanamadığı pozisyon... Galatasaray ikinci yarıda bir-iki adım geri attı, Kayseri de bir-iki adım ileri... Kayseri, özellikle Lennon’un hızlı hücumlarıyla pozisyon bulmaya çalıştı ama net bir pozisyon yakaladı mı derseniz, hayır yakalayamadı.
Emre Akbaba‘yı uzun süre oturduktan sonra oynamasına rağmen iyi buldum. Emre Kılınç da öyle... Ancak Galatasaray orta saha adamlarının Falcao ile Mustafa Muhammed‘e daha fazla top taşıması gerekiyor. Mustafa‘nın geldiği günden beri en etkisiz maçını oynadığını söylemeliyiz. Galatasaray çok hak ettiği bir maçı kazandı. Aslında Galatasaray maçın sonunda yakaladığı sonucu, ilk 30-40 dakikada yakalayabilirdi. İyi oynadı, çok baskılı oynadı, maçı koparacak pozisyonlar yakaladı ama çoğu maçta olduğu gibi “kısır” kalıp, işi uzattı.
Onyekuru‘nun kemendi yemesi çok iyi olmuş. Galatasaray formasını “babasının tapulu malı” sanmasın. Fatih Hoca‘nın Onyekuru‘ya ayar çekmesi belli ki bayağı işe yaramış. Galatasaray, Falcao ile Mustafa‘yı daha fazla beslemek istiyorsa, Feghouli‘yi hızla kazanmak zorunda... Galatasaray üçüncü golünde de gördük ki, rakip savunmanın arasına ve arkasına çok etkili top atan bir-iki adamdan biri Feghouli... Beşiktaş‘ın kazanmasının ardından, Galatasaray‘ın puan kaybetmesi, bir anlamda şampiyonluk yarışını kaybetmesi anlamına taşırdı. Galatasaray iki maç sonra Kayseri‘de kazanınca, Fatih Terim‘in artık slogan haline gelen o meşhur sözünü hatırladım: Biz bitti demeden bitmez...
Zirve yarışı, bütün takımlarda olduğu gibi Galatasaray’da da stres yaratıyor. Maç içinde çok gel-gitler oluyor. Her şeye rağmen dün gece Cim-Bom bilhassa ilk yarı iyi mücadele etti. Bu zaman dilimi içinde Falcao’nun golünden başka gol bulamamasının tek sebebi, Kayserispor’un defansı ve orta sahasıyla çok iyi kapanan bir takım olması... Rakibine hiç boş alan bırakmadılar. Devamlı baskı altında tuttular. Buna rağmen Emre Akbaba, Falcao, Mustafa, Emre Kılınç’ın çok sert şutları vardı. Bu şutların hepsi ev sahibi ekibin futbolcularına çarparak geri döndü.
Kayserispor’un girdiği gol pozisyonlarında ise Luyindama’nın iki kere büyük pas hatası yapması, Taylan’ın ise biraz ağır kalışı rol oynadı. Luyindama iyi mücadele ediyor, rakibi kovalıyor. Ama topu oyuna sokarken el bombası gibi... Arkadaşları yerine rakibe topu verip, kalesinde gol tehlikesi yaşanmasına neden oluyor. Bunun haricinde bilhassa ikinci yarı Kayseri orta sahada üstün görünmesine rağmen, öyle net gol pozisyonları yok. Gol atmak için Galatasaray’ın üstüne geldikleri zamanlarda ise kalelerinde Onyekuru’nun attığı iki golü gördüler.
Fatih Terim’in sahaya sürdüğü kadro cesur bir düşüncenin ürünüydü. Mustafa ile Falcao’nun beraber oynadıklarında ne yapacaklarını herkes merak ediyordu. Bana göre çok başarılı oldular. Orta sahadan iyi toplar almamalarına rağmen, Yedlin ve Saracchi’nin yaptığı ortalarla o kalabalık rakip defans arasında etkiliydiler. Oyuncu değişikliklerinde ise Onyekuru, Feghouli ve Kerem maça damga vurup çok başarılı oldular.Galatasaray’ın dün en büyük eksiği, Emre Akbaba’nın arkadaşlarına ayak uyduramamasıydı. Çok net iki gol pozisyonunu harcadı ve bir tek olumlu pası yoktu. Belki ilerleyen haftalarda o da düzelir. Gedson Fernandes bir türlü beklenen patlamayı yapamadı. Bu maçta da vasattı. Kendisi benim güvendiğim bir futbolcu. Uyum sürecini geçiriyor, mutlaka o da düzelecektir.
Taylan gördüğü sarı kartla Rizespor maçında cezalı duruma düştü. Ben Etebo’nun Taylan’ı aratacağını düşünmüyorum. Bu galibiyet, deplasmanda üç farklı skor, Galatasaray’daki ‘yok hakemmiş’, ‘yok sahaymış’, ‘yok Belhanda’ymış’ tartışmalarını sonlandırmalı. Galatasaray’ın bu yarışı devam ettirebilmesi için kalan 11 hafta bütün maçlarını kazanması lazım. Bu yüzden tartışmalar ve sorunlar geride kalmalı. Sonuçta Kayserispor iyi mücadele eden bir takım. Yeni teknik direktörleri, takımın gücüne göre, en iyi sistemle futbolcularını mücadele ettiriyor. Gol yollarında bilhassa son vuruşlarda kaliteli futbolcu eksikleri var. Her şeye rağmen ben Kayseri’nin bu şekilde mücadelesini sürdürdüğü sürece bir alt lige düşeceğini kesinlikle sanmıyorum.
Puan kaybına tahammülü olmayan G.Saray'ın dün gece ilk yarıda tempolu ve baskılı bir futbol oynayacağı beklenen bir olaydı ve böyle de oldu. Fatih Terim'in saha yayılışı ilginçti. Falcao-Mostafa çift santrfor, orta saha kalabalık, sağ kulvar sadece Yedlin'e bırakılmış. G.Saray tüm riskleri göze alarak adeta oyunu takım halinde karşı alana yıktı. Taktik gereği ofansif girişimler, pas alışverişlerinden sonra çift santrfora yapılan ortalar ağırlıklıydı. Bu arada bir tane de yüzde yüzlük bir kale önü tehlikesi yaşandı ve maçın en net pozisyonuydu. Ama Henrique pozisyonu acemice harcadı.
Galatasaray ikinci devrede artacak sıkıntıyı da göz önünde bulundurarak soyunma odasına galip gitmek istiyordu o da 44'te Falcao kalitesiyle gerçekleşti. İkinci yarıda beklediğim gibi baskısı düştü. Kayserispor da kapasitesi sınırlı kadrosuyla bir şeyler yapabilmek için uğraşıyordu. Tabi ki tek farklı skorlar her zaman risklidir. Kayseri de artık risk almış, tam Onyekuru'nun zamanıydı. Fatih Terim onu oyuna alınca o işi bitirdi.
G.Saray sıkıntı döneminde önemli bir 3 puan aldı. Ben dün en çok Saracchi ve Falcao'yu beğendim. Yalnız bir sorun dikkatimi çekti. Mostafa çok verimsizdi. Bana göre Falcao ile beraber çift santrfor oynamak onda biraz sıkıntı yarattı. Oyundan da çıkarılınca moral bozukluğu yüzünden hissediliyordu. Kayserispor'un ilk yarıdaki 3 olay dirençlerini ve morallerini kırdı. Bir tanesi Uğur Demirok'un sakatlanması ve oyundan çıkması, ikincisi Henrique'nin heba ettiği çok net pozisyon sonuncusu ise soyunma odasına gol yiyerek girmeleri oldu.
250 TL'ye varan hoş geldin bonusu Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!