04.05.2021 - 10:44 | Son Güncellenme:
Sarı-lacivertli takım dün akşam Kadıköy'de küme düşme hattında bulunan rakibi Erzurumspor'u rahat yenerek zirve takibini sürdürdü. Fenerbahçe'nin gollerini 6. dakikada penaltıdan Sosa, 12. dakikada Valencia ve 14. dakikada Pelkas kaydetti. Erzurumspor'un golünü 81. dakikada Özgür sert attı. Mücadele sonrası ise spor yazarları bu mücadele için çarpıcı ifadeler kullandı. İşte o yazılar...
Akşam yemeğini yedim, oturuyorum. Sanki dalmışım, rüyada gibiyim... Fenerbahçe hiç alışık olmadığımız bir görüntüyle fırtına gibi esiyor, uçuyor, kaçıyor, golleri atıyor. Şaşırdım, şöyle bir silkelendim. Rüya falan görmüyorum, gerçekten Fenerbahçe‘yi izliyorum.Açıkçası şaşırdım. Koca bir sezon taraftarına işkence çektiren, sahada uyuyan, ekran başında uyutan Fenerbahçe ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir Fenerbahçe sahada...Emre Belözoğlu‘nu tebrik ederim. Çok kısa bir sürede Fenerbahçe‘yi futbol adına kötü alışkanlıklarının çoğundan kurtardığı ve radikal değişikliklere futbolcularını da inandırdığı için...-Fenerbahçe bıktırıcı yan paslarını, geri paslarını resmen toprağa gömmüş.-Emre Hoca, Sosa‘ya saha içi patronluğunu vermiş, Sosa‘yı Fenerbahçe ve futbolla barıştırmış...- Mert Hakan’da çok hızla gerçek futbol kimliğine dönüş var.-Fenerbahçe, “el freni” Gustavo‘nun kulübeye gitmesinden sonra çok hızlı hücuma çıkıyor.-Fenerbahçe‘de ilk defa yana değil, öne oynama isteği ve girişimleri var.-Gene ilk defa rakip savunmanın arkasına ve arasına müthiş toplar attılar.- İç sahada yenilmediği takım kalmayan Fenerbahçe, Emre Hoca ile birlikte bu hovardalığını bıraktı.
Bir özdeyiş var, “Alışkanlıklar paslı çiviye benzer, söküp atmak zordur” diye... Koca bir sezon futbolun yanlışlarıyla kol kola yaşayan Fenerbahçe‘nin, kısa sürede bu yanlışların büyük bir bölümünden kurtulması, ortada gerçek anlamda “bir hoca eli” değdiğini çarpıcı biçimde gösteriyor.Fenerbahçe‘de İrfan Can, rakip savunmanın arkasına fantastik paslar attı... Sosa attı, Mert Hakan attı... Valencia‘yı ve birbirlerini, rakip savunma arkasında çok kritik toplarla buluşturdular.Fenerbahçe 14 dakika içinde üç gol bulduktan sonra, orta alanda görsel paslaşmalar da yaptı. Bunu yapabilecek kalitedeki bir takım, koca bir sezonu nasıl ızdıraplar içinde geçirdi inanılır gibi değil...Erzurumspor ilk 15 dakikada üç yumrukla nakavt olduktan sonra epey bocaladı, ayakta durmakta zorlandı, daha sonra kendine geldi ve sonuca olmasa bile oyuna ortak oldu. Sıkça Fenerbahçe ceza alanı çevresinde görünmeye başladı.İşte bu dakikalarda Fenerbahçe‘nin defansif eksiklerinin halen devam ettiği çok açık ortaya çıktı. Orta alanda rakibi karşılayamadılar, özellikle Caner kanadından rakibi çok kaçırdılar. Oltan, iki stoper Tisserand ve Szalai‘den her hava topunu aldı.
Fenerbahçe ikinci yarıyı top çevirerek, pas yaparak geçirmesine rağmen, Valencia fırsatları “leblebi” gibi harcamasa, üç gol daha, hatta fazlasını bulabilirdi.İlk yarıda rüya gibi bir Fenerbahçe izledik. Bu sezonun en iyi Fenerbahçesini... İkinci yarıda idare ettiler. Bu idare etmeye rağmen rekor sayıda gol kaçırdılar. Erzurumspor‘a da attığı golün dışında mutlak iki pozisyon verdiklerini de söylemeliyiz.Fenerbahçe‘nin bu sezon o kadar kötü maçlarını izledik ki, bu maçın o maçlarla oranlanması mümkün değil... Hatta ilk yarıdaki Fenerbahçe, tartışmasız bu sezonun en iyi Fenerbahçe’siydi...
aha 15'inci saniyede Valencia bomboş kaleci ile karşı karşıya kaldı. Golü atamadı ama pozisyonun devamında VAR'ın devreye girmesi ile penaltı verildi ve erken öne geçildi. Penaltıya hiç içim ısınmadı. Ardından yüksek tempolu bir ofansif anlayış, 14. dakikada 3. gol ve maç orada bitti. Sonrasında artan maç trafiğinden F.Bahçeli futbolculara biraz bıkkınlık gelmiş olacak ki oyunu rölantiye aldılar. Hücum presi bıraktılar. Zaten Ozan sağ bek oynadığından etkili bir pres beklenemezdi. Erzurum'un ise orta sahayı kolay geçip 3. bölgeye çok defa yaklaşsa da fazlasını yapacak gücü yoktu.İkinci devre de benzer tablodaydı. Sonuçta Fenerbahçe zaten beklendiği gibi üç puanı fiziki olarak yıpranmadan ve zorlanmadan kazandı.
Bu maç bir kere daha gösterdi ki; tam randımanlı olmasa da Valencia eldeki en iyi santrfor. Mesut Özil bir dünya yıldızı ama ona bugünkü fizik gücü ile Emre Belözoğlu'nun ilk 11'de görev vermesini doğru bulmuyorum. F.Bahçe'nin şampiyonluk şansı tabi ki çok az. İkincilik ise bıçak sırtında. G.Saray'ın Beşiktaş derbisi var ama F.Bahçe'nin de Ankaragücü ve Kayserispor gibi kümede kalma mücadelesi veren iki takımla kritik deplasmanları var. Ben Belözoğlu'nu hep gereksiz yere arka arkaya çok oyuncu değiştirdiği için eleştirdim. Dün de aynı şeyleri yaptı. Erzurum'un golünden hemen sonraki Oltan'ın kafa vuruşunda fark 1'e inseydi son dakikalarda ne olacağı bilinmezdi. 86'da Gustavo'yu sokmakla acaba Belözoğlu ne yapmak istiyor?
Daldaki “şampiyonluk kuşuna” bakarken eldeki “ikincilik kuşunu” bırakmadı Fenerbahçe… Hatta biraz sıktı galiba Kadıköy’de!Maça öyle bir başladı ki ev sahibi, sanki sahada maç değil karnaval vardı.Bilinen baskı değildi bu… Adeta sanattı.Gol adamı Emrah’ı da bırakıp İstanbul’a gelmek zorunda kalan Erzurumspor, Fenerbahçe ile arasındaki teknik farkı bir tek şekilde kapatabilirdi; o da mücadeleydi.Erzurumspor mücadeleyi biraz abartıp açık oynayınca, tam tersine Fenerbahçe’nin yetenekli orta sahalardan kurulu öndeki beşlisine istemediği kadar alan açtı ve gol yağmuru başladı.Mesut topu özlemişti. Kanatlara geçince hem ortadaki ağır markajdan kurtuldu hem de İrfan Can’ı rahatlattı. Gezgin Mert Hakan ve içeri girmekte becerili Pelkas arkadaki top ustası Sosa’dan gelen paslarla Erzurumspor kalesini hallaç pamuğuna çevirdi ve 14 dakikada üç gol attı.Ardından rölantiye aldı Fenerbahçe. Bir yandan aktif dinlenirken bir yandan da futbolun fantastik yönüyle ilişkili paslaşmalara, aksiyonlara, akıl oyunlarına başladı.Maçın gollü, sanatlı bölümlerini tamamladıktan sonraki Fenerbahçe ne mi oldu?“Eskisi gibi”!
İkinci devre, kulübesi çok güçlü olmasa da Yılmaz Vural adeta isyan eder gibi futbolcu değiştirmeye yüklendi ve bu taze kanla Erzurumspor Fenerbahçe kalesi çevresinde top dolaştırmaya, kaleyi yoklamaya başladı.Ancak Fenerbahçe’nin daha oynayacağı kartlar vardı.Emre Belözoğlu Caner, Mert Hakan ve Mesut Özil’i kenara aldı, Novak, Samatta, Osayi’i sahaya sürdü… “Ya gol arayışını sürdür bıraktığın boşlukta biz gol atalım ya da savunmaya ağırlık ver farkı koruyalım” dedi rakibe.Emre Belözoğlu Caner, Mert Hakan ve Mesut Özil’i kenara aldı, Novak, Samatta, Osayi’i sahaya sürdü… “Ya gol arayışını sürdür bıraktığın boşlukta biz gol atalım ya da savunmaya ağırlık ver farkı koruyalım” dedi rakibe.Erzurumspor çekinmeyince, maç Rus Ruleti haline geldi. İlginçtir; her iki takımın kaçırdığı pozisyonlar ve Erzurumspor’un attığı golün zamanlaması da istatistiklerde Erzurum’un düşüşe geçtiği son çeyrekte. Fenerbahçe top tutan adamları çıkarınca organize olamıyor. Onlar sahadayken de ancak rakip izin verirse güzel oynuyor.Bir de Harun’un patentini alması gereken klasik penaltısı ve ofsayt nedeniyle iptali var tabi. “Harun oynarken rakip topla ceza alanına giriyorsa ve ofsayt değilse kesin penaltı olur” diye bir kural var artık.
Maç bitmeden önce Emre Belözoğlu’nun yine “Gustavo güvenliğine” ihtiyaç duyması, Fenerbahçeli futbolcuların buldukları yüzde yüz pozisyonları değerlendirememesi Fenerbahçe’nin bir türlü tam “olamadığının” belgesidir aslında.Maç bitmeden önce Emre Belözoğlu’nun yine “Gustavo güvenliğine” ihtiyaç duyması, Fenerbahçeli futbolcuların buldukları yüzde yüz pozisyonları değerlendirememesi Fenerbahçe’nin bir türlü tam “olamadığının” belgesidir aslında.Yabancı medyada bir oto kiralama şirketi reklamı görmüştüm eskiden… “Biz ikinciyiz” diyordu kocaman puntolarla. Yahu bu nasıl reklam diye alttaki yazıları okuyunca anlıyordunuz demek istediğini:“Birinci olmak için daha özenli çalışıyoruz”!..Fenerbahçe’ye çalışmak da gol atmak da yetmeyebilir birinci olmak için ama ikinciliği ezeli rakibe kaptırıp, Şampiyonlar Ligi’ni kaybedip, tepeden tırnağa sorgulanmak endişesi, Kadıköy’de 15 dakika bile olsa takımı roketlemeye yetti.Bu bile iyi…
Ozan ve Caner Fenerbahçe’de savunmadan çok orta sahanın iki kanadı gibi oynuyor. Önde 6 orta sahayla oynayan bir takım için pas istasyonu sayısı ortaya çıkıyor. Sosa ise oyunun temelinde / merkezinde pasla rakip yarı alana yerleştiklerinde sağdan sola 7-8 adamlık bir pas zinciri imkanı doğuyor. Doğru baskı yaparsanız Fenerbahçe’yi zorlarsınız aksi taktirde dün ilk 14 dakikada olan oluyor. Alan ya da adam savunması yapsanız bu kadar çok oyuncuyla pas yapabilen bir takım bir açık bulur. Valencia, İrfan ve Pelkas açıkları hem pas veren hem pas gösteren olarak iyi görünce kontrol etmek zor. Tabii burada bu festivale katılamayan Mesut’a değinmek gerekiyor. Hala çok soğuk. Tam olarak giremedi hatta baştakinden de geride. Fizik olarak eksik ama asıl sorun bu değil. Oyunu eskisi gibi berrak ve net değil. Her zaman kafasında bir plan olan adam, ne yapacağını hiç bilmeden topla buluşuyor gibi. Kafaca bunu çözmemesine rağmen sahada bu kadar kalması şu an için Emre Belözoğlu’nun ona ondan daha fazla inandığını gösteriyor. Ama hep böyle gitmez.
15’ten sonra oyunu rölantiye almayı başardılar. Ancak zamanla iki sorun baş gösterdi. Hücumda hareketlilik azaldı ve savunmada dalgınlıklar başladı. İrfan ve Pelkas gibi oyuncular eğer bu dalıp gitmelerini çözerlerse Fenerbahçe ikisinden de çok para kazanır. Bu konuda Szalai’yi örnek almalılar. Hareketlilik ise olmazsa olmaz. Rölantide atacağınız 2 adım 70 metrelik geri koşuyu engeller. Fenerbahçe net pozisyonlar buldu ama bu zaaflar Erzurum’a beraberliği getirecek şanslar da verdi.
Maçtan önce "Fenerbahçe rahat kazanır" demiştik, öyle de oldu. Rakibin gücü, morali, yıldızı yoktu, eksiği çoktu.Maç başlar başlamaz Fenerbahçe topu aldı, rakip alana yerleşti, baskıyı kurdu. İlk 15 dakika dolmadan 3 farkı yakaladı. Beşi biryerde (Sosa, Ozan, Mert Hakan, İrfan Can, Pelkas) ve Mesut Özil sahadaydı. Bu oyuncular topla oynamayı seven, adam eksilten, pas oyununu mükemmel oynayan oyuncular. Bu ekibe Valencia’nın hareketliliği de eklenince maç çok kolay geçti. Erzurumspor rakibin baskısından ne kurtulmayı becerebildi, ne de hucum yapmayı (Son 15 dakika hariç). Fenerbahçe direnç göstermeyen rakibi karşısında 90 dakikayı adeta idman havasında oynadı ve noktaladı.
İrfan Can maçın öne çıkan isimlerinden biriydi, bu tamam. Ama takımının ona ihtiyacı olan Alanyaspor maçında yoktu. Çünkü bir önceki hafta gördüğü ucuz kartla cezalı duruma düşmüştü. Fenerbahçe’nin ona final oyunlarında ihtiyacı var, onu unutmasın. Mesut Özil ismiyle sahada. Fenerbahçe onu artık futboluyla geri gelmesini bekliyor. Takımın lideri Sosa, kulübenin değil, sahanın vazgeçilmezi olduğunu her maç haykırıyor. Kulübedekiler (Novak, Samuel, Samatta, Gustavo) oyuna girince takımın futbolu geriye gidiyor. Özetlersek; Fenerbahçe, geçmişte Kadıköy’de kazanması gereken maçları kaybetmese şimdi zirvede olurdu. Herşeye rağmen Sarı- Lacivertliler bitime 3 hafta kala liderin 5 puan gerisinde, şampiyonluk şanslarını sürdürüyorlar. 7’den 70’e bütün Fenerbahçeliler de 'Ya tutarsa' diyor.
Fenerbahçe için kayıpsız geçilmesi gereken bir maçtı. Ufak da olsa iddialarını sürdürmek, Beşiktaş- Galatasaray derbisinde olası bir Galatasaray galibiyeti için Fenerbahçe'nin kayba tahammülü yoktu. Fenerbahçe rüzgâr gibi başladı. Tıpkı Beşiktaş-Hatay maçında Beşiktaş'ın başladığı gibi. İlk 14 dakikada 3-0 oluverdi. Herhalde o anda maçı seyreden herkes maç sonunda tıpkı Beşiktaş'ın elde ettiği skora yakın bir skoru öngörebiliyordu. Fakat 3-0'dan sonra Fenerbahçe durdu. Erzurum geldi mi? Hayır. Daha doğrusu gelemedi. Mesut Özil sanıyorum önümüzdeki yıl kuvvetli bir kamp döneminden sonra Türkiye'nin en önemli futbolcusu olacak. İrfan Can Kahveci de öyle. Dün gece belli dönem çok iyi buldum. Fakat Valencia ne kadar özveriyle oynarsa oynasın, tam olarak o noktanın adamı değil. Dedik ya 3-0'dan sonra Fenerbahçe durdu. Devre bitti, yine ikinci yarı Fenerbahçe rölantide başladı. Goller de kaçırdı fakat ne olduysa Erzurumspor'un golü geldikten sonra oldu.
Bu maç bana Kasımpaşa maçını hatırlatıyor. Bitime 10-15 dakika kala Erzurum golü buldu, ardından sağdan bir orta yapıldı, Erzurum forveti kafayı iyi vurup golü yapsa Fenerbahçe yine kabir azabı çekecek. Fenerbahçe'de bir koruma içgüdüsü var. Mesela bunu Beşiktaş'ta görmüyoruz. Maç 6-7 olmuş, hâlâ saldırıyorlar. Fenerbahçe'de böyle bir mantalite yok ve bu arada da gol yiyince panikliyorlar. Sonuçta Fenerbahçe yoluna devam ediyor, az da olsa umudu var. Erzurum için sezon sonu çok kara görünüyor. Hakem Mete Kalkavan ise VAR yardımıyla verdiği penaltı dahil olmak üzere kararlarında genelde haklıydı.
Bir ligin herhangi bir haftasında şampiyonluk yarışı veren iki takımın ilk 15 dakikada rakibini üç golle imha etmesi çok da sık rastladığımız bir şey değil. Beşiktaş'tan iki gün sonra Fenerbahçe ilk çeyrekte Erzurum'a aynı tarifeyi uyguladı. Geçen hafta 10 kişi kalan Başakşehir karşısında önde olduğu maçı kaybeden Yılmaz Vural'ın takımı için dün gece maç 14. dakikada bitti. Fenerbahçe'de Gökhan Gönül'ün yokluğunda sağ beke geçen Ozan'ın, maç erken koptuğu için orta sahada eksikliği hissedilmedi. Ve elbette 'İrfan Can da Alanya maçında cezalı olmasaydı acaba tabelayı değiştirebilir miydi?' dedirten bir oyun ortaya koydu.
Geriye dönüp baktığımızda sezonun ilk yarısında evinde çok puan kaybeden F.Bahçe'nin ligin ikinci yarısına başlarken Erol Bulut ile yollarını ayırması halinde nelerin değişebileceğini sorgulayabilirsiniz. Fenerbahçe, Bulut ile sezonun ikinci yarısında G.Saray, Göztepe ve Gençlerbirliği'ne yenildi, Antalya ile berabere kaldı. Bu, 11 puan kayıp demek. Belözoğlu'nun oyun kurgusu Kadıköy'de tıkır tıkır işledi. Sezon başında Fenerbahçe'nin golcüsü kim sorusuna geçici bir çözüm olsa da 'Valencia' yanıtını veren Belözoğlu'nun karnesine, daha yolun başında olmasına rağmen sorun çözen hoca olarak artı puan yazılır.Geçmişi geri getiremezsiniz ama gelecek için dersler çıkartabilirsiniz. Galatasaray'dan sonra Fenerbahçe de kazanarak 'Bir ihtimal daha var' şarkısıyla yedi günde üç maç oynanacak sezon finaline girdi. Fenerbahçe'nin şansı elbette ki derbide Beşiktaş'ın puan kaybına bağlı. Ancak sarı-lacivertlilerin de önünde, düşme hattındaki başka bir takım olan Ankaragücü ile deplasmanda oynayacağı maç var.
100 TL OYNA 100 TL KAZAN MİSLİ.COM'DA Hemen oynamak için buraya tıklayın!