17.08.2021 - 12:05 | Son Güncellenme:
Marcao’nun yaşattığı rezalet gibi bir olayla hayatım boyunca ilk defa karşılaşıyorum.30 metre koşuyor ve takım arkadaşı Kerem’e önce kafa, ardından da yumruk atıyor. Bunun üzerine hala diğer oyuncular araya girmese yaptığı rezaleti sürdürecek. Belki de Kerem’in üstüne çıkıp tepinecek. Demek ki Marcao bugüne kadar bizi yanıltmış. Sen kim oluyorsun da takım arkadaşına kafa atıyorsun, bu cesareti kimden buluyorsun! Böyle bir şey Türkiye’de ilk defa gerçekleşiyor. Sen bunu Galatasaray camiasına yaşatıyorsun.
Fatih Terim’in bu olay karşısında nasıl bir tavır ortaya koyacağını şu anda bilemiyorum. Ama bu karakterde, bu zihniyette bir futbolcunun bir daha sarı-kırmızılı formayı giymemesi lazım. Yani anlayacağınız maçın heyecanını bitiren, galibiyete gölge düşüren, iki takımın da olağanüstü mücadelesine nokta koyan ve geceye damga vuran Marcao oldu, ayrıca takımın da eksik kalmasına yol açtı.
Karşılaşmaya gelince... Giresunspor yeni kurulan bir takım. Teknik direktörleri Hakan Keleş, ilk 25 dakikada Galatasaray’a iyi baskı uygulattı. Ama daha Giresun’un eksiği çok. Bütün futbolcuların zamana ihtiyacı var. Bunu fazlasıyla gördük. Sarı-kırmızılı takım ise tecrübeli bir ekip ve kaliteli oyuncuları daha fazla. Maçı Galatasaray’ın kazanması gayet normaldi. Burada baktığımız zaman sol bek Aanholt’un kalitesini gördük. İyi pas veriyor ve oyunu iyi okuyor. İlerleyen haftalarda takıma daha fazla katkı sağlayacak. Sağ bek Boey, arkadaşlarına uyum sağlamaya başladı. Sonuçta bir penaltı yaptırdı. Ofansif olarak katkı vereceğini de kanıtladı.
Berkan ve Taylan orta sahadaki sorunları bitirecekler... Ama onların da biraz zamana, birbirlerine alışma dönemine ihtiyaçları var. Yeni transferlerden Cicaldau’nun tekniği iyi, tam bir takım oyuncusu. İlk maçında çok göze batan bir futbol oynamadı. Ama penaltıyı iyi değerlendirdi ve golünü attı. Bunun yanında olumlu paslar verdi, her şeyden önemlisi ortaya koyduğu mücadele ile orta sahasına da destek oldu.
Birkaç hafta sonra Cicaldau’nun gerçek gücünü göreceğiz. Muslera’nın hatasız oynaması, Diagne’nin forvette çok önemli işler yapması, rakibi on kişi bırakması artılardı. Diagne ‘ben gitmek istemiyorum’ diye sinyaller veriyor ve saygı görmek istiyor. Bana göre de ortaya koyduğu bu mücadeleyle her şeyi hak ediyor. Sonuçta Galatasaray deplasmanda galip gelerek lige iyi bir başlangıç yaptı. Eksikler tabii ki var. Sahada olan güzel şeyler de var. Bu takımın biraz zamana ihtiyacı var.
G.Saray bu Diagne’yi 10 milyon euronun üstünde para ödeyerek aldı. Adamın Türkiye’de iyi - kötü her sezon ortalama 20 golü var. Ama Diagne diye ölen Galatasaray yönetimi ve teknik adamları, şimdi her sezon Diagne’yi bir yere sürgüne göndermek için ölüyorlar... Niye bu kadar para sayıp aldınız, niye göndermek için bu kadar çaba harcıyorsunuz… Siz de ölmeyin, Diange’yi de öldürmeyin. Bırakın yaşasın, bırakın oynasın... Diagne isterse üç penaltı birden kaçırsın; golde varsa, penaltı yaptırıyorsa, her pozisyonun içine dalıyorsa, bırakın kalsın, bırakın oynasın… Halen anakondaların, sakatlıktan “malulen” emekliye ayrılan Falcaoların peşindesiniz…
Şaşırtıcı bir başlangıç oldu… Giresun önde öyle bir bastı ki, savunmanın mendireği Taylan bile sıkça top kaybetmeye, hatta yana ve geriyle oynamaya başladı… Berkan da zorlanınca, yılın transferi diye taktim edilen Cicaldau, özellikle ilk yarıda görünmeyince, Galatasaray oyun kurmakta, hücuma çıkmakta, pozisyon bulmakta zorlandı… Ancak aksayan Taylan, Feghouli’ye rakip savunmanın arkasına sarkan öyle bir pas attı ki, bu pasla oyunun yönünü Giresunspor’dan alıp, Galatasaray’a veren gol geldi. Şutu Feghouli, golü Diagne attı ama bu golde aslan payı, pası atan Taylan Antalyalı’ya aitti…
VAR ilk penaltıda, faul için ceza alanı içi dedi ama, benim gözlerim ceza alanı dışında gördü… İkinci penaltı resmen penaltı, konuşmaya gerek yok… İki penaltıyı da sol bek Hüsamettin yaptı… Üstelik ikinci penaltıda kırmızı kartla oyun dışı kaldı... Hüsamettin geçen yıl bir alt ligin iyi bir beki olabilir ama Süper Lig bir başka seviye…
İki penaltıda da çok acemice hamleler yaptı… Hüsamettin buysa, oynamaz. Maç 2-0’a gelip, Giresunspor bir eksik kalınca ikinci yarı “gazozuna maça” döndü… Ancak belki de lig kurulduğundan bu yana yaşanmayan Marcao skandalı patladı… Gerekçesi ne olursa olsun, isterse tepeden tırnağa haklı olsun, 30 metre depar atıp, insan kendi takım arkadaşına, hem de gencecik Kerem’e kafa atar mı? Hızını alamayıp yumruklar mı?
Çok skandal gördüm, ömrü hayatımda böylesini ilk defa gördüm… Skandal değil, skandal ötesi… Meraktayım, Galatasaray yönetimi ve Fatih Hoca bu “utanç tablosuna” nasıl bir fatura kesecek… Marcao haklı olarak kırmızıyla sahadan atıldı… Ama Fatih Hoca’nın yerinde olsam, çıkarmak için daha önceden karar vermiş olsa bile, inadına Kerem’i oyunda tutardım… Maçı unutun… Konuşulmaz bile… Gündeme, manşetlere bu skandal oturur… Ama önemli iki şey karambole gitmesin…
Birincisi, Van Aanhold’un süper futbolu… İkincisi, Taylan’ın ilk gol öncesi Feghouli’ye attığı unutulmaz pasla oyunun kaderini değiştirmesi… Bu galibiyete rağmen, sonuçtan bağımsız yazmalıyım… Galatasaray transfere doymuyor… Elinde iyi, geniş, alternatifli, kaliteli bir kadro, bu kadronun başında da ülkenin en iyi hocası var… Buna rağmen Galatasaray en iyilerle, en iyi futbolu oynamıyor… Bu en iyilerin karşılığını veremiyor… Beşiktaş’ı, Trabzonspor’u izledik… Galatasaray şampiyon olmak istiyorsa bundan çok daha fazlasına ihtiyacı var...
Futbol tarihinin en absürt ve aynı zamanda kan donduran anlarından birini yaşadık. Marcao’nun, Kerem’e yaptığı saldırı akıl dışı bir öfke nöbetiydi. Bu kadar sakin akan bir oyunda kendi takım arkadaşına böyle bir saldırının normalde çok ağır sonuçları olur. Ve bu da bir çıkmaz yaratıyor. Marcao eldeki değerli oyunculardan biri. Terim bu tip krizleri kendi yöntemiyle çözmeyi seven bir hoca. Ve bunlar daha önce de yaşanmadı değil. Ancak onlara kapalı kapılar ardındaydı.
Bu kadar ağır bir saldırının zaten TFF’den gelecek cezası yüksek olacak. Ancak Elmas yönetiminin bu öfke nöbetine vereceği tepkinin açıkladıkları misyon gereği daha ağır olması da beklenebilir. Yani kadro dışı ve kontrat düşürecek bir ceza. Ben böyle olmayacağını, -son düdük itibarıyla- Terim’in kendine has bir tarzla, Marcao’dan gelecek bir özürle bunu çözeceğini düşünüyorum. Ancak sonrasında makul bir ücretle ayrılırsa da şaşırmam. Gelelim maça. Giresun’un ön alan baskısı, Taylan’ın bir sorun haline getirdi ama kilidi çözen de Taylan’ın pasıyla gelen gol oldu. O ana kadar topu çıkaran yegane oyuncunun Marcao olduğunu söylemem lazım.
Hüsamettin’in sanırım fazla motivasyon sebebiyle yaptırdığı penaltılardan ikincisi oyunu büyük ölçüde bitirdi. İki çeşit penaltıcı var. Karar verip köşeye vuranlar, kaleciye göre vuranlar.Diagne ilkini tercih ediyor ama şut isabeti o seviyede değil. Okan’ın gittiği yön belliyken oraya vurması inanılmaz. Cicaldau’ysa ilk maçında garanti ve rahat bir vuruş tercih etti. Burada da sorulması gereken soruysa kaleciler neden hiç merkezde beklemeyi tercih etmiyor? Vuruşların çok ciddi bir oranı ayakla müdahale edilebilecek merkeze vuruluyor halbuki. Kırmızı ve gol sonrası ev sahibi için yapacak çok bir şey kalmadı. İlginç olan Marcao’nun atılışının onları daha fazla şaşırtması oldu. Hareketlenemediler.
100 TL OYNA 100 TL KAZAN Hemen oynamak için buraya tıklayın!