20.09.2021 - 07:44 | Son Güncellenme:
Rakip Başakşehir ile arasında koskoca puan cetveli olsa da dünkü deplasman mücadelesi Fenerbahçe’nin yeni sezondaki en zorlu maçı olmaya adaydı; öyle de oldu. Çünkü Başakşehir, hocası Aykut Kocaman ile birlikte can derdindeydi. Üstelik tam da Pereira’nın rotasyonuna denk geldi! Sistemi tartışılırken, sistemine uygun adamları kulübede bekletiyor adam!
Fenerbahçe’nin beraberliklerine övgüler düzenler tek galibiyeti olmayan Başakşehir’e net bir skorla mağlup olmaya ne derler bilinmez ama Fenerbahçeliler için berbat bir manzara var ortada. Fenerbahçe’nin Mesutsuz, Valenciasız ve Mert Hakansız çıktığı ilk yarıda Başakşehir Fenerbahçe defans üçlüsüne hiç dokunmadı, orta sahasını ve ileri üçlüsünü on kişiyle ablukaya aldı. Ev sahibi bir yandan adam adama markajın ötesinde kendi yarı alanına açılması çok zor bir kilit koyarken bir yandan Fenerbahçe’nin yetersiz sol kanadından Visca’yı kaçırarak gol aradı ki, ilk gol de öyle geldi. Golden sonra sahada çözüm bulmayı deneyen Pereira Osayi’i sağ kanattan öndeki üçlünün sağına taşıdı, oradaki Muhammed’i sola aldı ve soldaki Ferdi’yi kanat bindirmelerine katkı yapsın diye sağa taşıdı. Çözüm mü?.. Hayır. Tabi ki, Başakşehir’in kilidini açamadı.
Fenerbahçe tam bir “deniz feneri” gibi parlayıp sönerek oynadığı ilk yarıda net bir gol fırsatı yakalayamadıysa bunun sebeplerinden biri de santrafora konulan Berisha’yı rakibin amansız savunması karşısında topla buluşturmak için yan ortaları tercih etmesiydi. Oysa Fenerbahçe’nin oyun karakteri paslarla iç koridorları kullanmaktı. Pereira’nın kendi sistemini sabote etmesi bir yana, Aykut Kocaman Fenerbahçe ortalarının işe yaramasını engellemişti zaten. Açık söylemek gerekirse uzun süredir ortada gezinen hatta Aykut Hoca’nın bile inandığı “Kocaman’a futbolcuların komplosu” dedikodularını yalanlayan bir futbol oynadı Başakşehir. Son derece disiplinli, verilen görevi harfiyen yerine getiren bir oyun. İkinci yarı rakibi açmak için Mesut gibi milimetrik paslar kullanan bir futbolcu ile birlikte çalım atacak, ikiye birleri yapacak, rakibi hızlı aşacak adamlar lazımdı.
Pereira, Mesut’u kulübede bıraktı ama aranan becerilere sahip Valencia ile Rossi’yi oyuna soktu; Pelkas ve Osayi’yi dışarı aldı. On beş dakika sonra Mesut’u da almak zorunda kaldı. Valencia ortaya, Mesut sağa geçti, rotasyondan vazgeçildi. Çünkü Mesut ve kanatların yükünü taşıyamayan Muhammed’in yerine Novak girene dek değişen tek şey, topu neredeyse alıp eve götürecek kadar sahip olmaya çalışan Başakşehir’den geri almak olmuştu ama üretim de yoktu verim de. Rotasyondan dönülüp Fenerbahçe’nin Başakşehir kalesinde tehlike yaratan pozisyonları olunca Aykut Kocaman üç oyuncu değiştirip savunmasını biraz daha tahkim etti. Çünkü Başakşehir’in öne geçtiği maçlarda skoru koruyamamak gibi bir alışkanlığı vardı.
Sadece hata yapmamak için oynayan ve ilk yapılması gereken değişiklik olan Max Meyer’in yerine Mert Hakan’ı alarak “denenmiş/sonuç alınmış” kadroya dönen Fenerbahçe, son çeyrekte topyekun rakip sahaya yerleşti. Ama takviye edilmiş Başakşehir defansını geçemedi. Arkada bıraktığı boşluktan ikinci golü yedi. Şimdi… Aykut Kocaman topun ağzından döndü ama Pereira onun bıraktığı yere doğru gidiyor yavaş yavaş. Ligin beşinci haftası bitti ve bu saatten sonra Pereira’nın 60-70 metre depar atamayan, iki yönlü olmayan, dörtlü orta saha kanatlarıyla oynatmaya çalıştığı sistem tartışmaya açılacak önce. Sonra da Pereira’nın kendisi.
Fenerbahçe maça iyi başlayan taraf oldu. 15 dakika boyunca rakip yarı sahada etkili olmaya çalıştı. Önde baskı ile rakibinin çıkışını engellediği gibi pas trafiği ile de boşluklar bulmaya çalıştı. Ev sahibi Başakşehir savunmaya geçtiğinde 5-4-1 düzeninde yer alıyordu. Tolga Ciğerci stoperlerin arasına giriyor önlerinde de Mahmut ve Aleksic ile merkezi güçlendiriyordu. İlk 15 dakika boyunca savunmada kalan ev sahibi ilk organize atağında golü buldu. Visca sağ kanatta iki stoperin arasına topu gönderdi.
Okaka, Serdar ve Kim’in arasından dokunuşu yaparak takımını öne geçirdi: 1-0 16’daki bu gol sonrası sarı-lacivertliler golü yemeden önceki düzene tekrar geri dönse de boşluk bulamadı. Ferdi ve Muhammed’in kanat değiştirmesi de sonuç vermedi. Savunmayı sağlama alan bir oyun yapısı olan Başakşehir öne de geçince daha az risk alır hale gelmişti. İkinci yarı başında hamleler yapsa da Pereira tempoyu arttıramadığı gibi aradığı boşluğu da bulamadı.
En tehlikeli pozisyon Mesut oyuna girdikten kısa süre sonra yaşandı. 65’te Mesut’un içeri kestiği duran topta Valencia’nın etkili kafa vuruşunu kaleci Volkan Babacan çıkardı. Novak tamamlayamadı. 81’de Ferdi’nin ceza sahası içine girdiği pozisyonda kaleci hariç dokuz Başakşehirli futbolcu bu bölgedeydi. 89’da yine Mesut’un kullandığı yan topta savunma son anda araya girdi. Gol için açıklar veren sarı-lacivertliler son dakikada ikinci golü kalesinde gördü. Visca sağ kanattan içeri çevirdi. Bomboş durumda olan Gulbrandsen maçı bitirdi: 2-0 Frankfurt deplasmanından yorgun dönen sarı-lacivertliler, lige çok kötü başlayan ve puan almak zorunda rakibine karşı etkili olamadı ve sahadan mağlup ayrıldı.
3 takımımız hafta içi Avrupa mesaisi yaptı. 3'ü de lig dönüşlerinde rotasyonlu kadrolarıyla sahaya çıktı. 3'ü de fiziksel değil zihinsel olarak hazırlanmamış olduklarını gösterdi. Hepsi ilk 45'lerde süründü. Beşiktaş, 2. devre 'Baba'ları oyuna aldı; Ersun Hoca'nın da ölümcül hataları ile maçı kazandı. Galatasaray 2. yarıda oyununu da kaybetti. Kaos futboluna döndü son dakikalarda yediği golle de yenildi. Aynı senaryo Fener'de de oldu. Vitor Hoca epey bir rotasyonla sahaya sürdü takımını. Ama sahaya kim çıkarsa çıksın bir oyun ortaya koymaları gerekiyor. Fenerli oyunculardan Attila - Kim ve Gustavo dışında maça gelen olmamıştı.
Sıkıntılı günler geçiren Başakşehir ilk atağında golü bulunca tam olarak onların istediği ortam oluştu. 18-20 metre civarında tuttular takım boylarını ve kapandılar. Bu sıkı savunmayı aşmak için yeteneğe - hıza ve tempoya ihtiyaç vardı ama sahada tercih edilenlerde bu yoktu. Vitor Hoca bir hata daha yaparak bu tip dar alanda oynayamayacak hele hele bu fizikle Türkiye'deki herhangi bir savunmacıyla baş edemeyecek Rossi'yi oyuna aldı.
Yetenek Mesut'u 15 dakika daha yanında oturttu. Tempo Mert Hakan'ı hiç düşünmedi. Oysa 2. devreye Mesut - Enner ve Mert Hakan ile başlamalıydı. Nitekim takımın ilk pozisyonu Mesut-Enner ortaklığından geldi. Rotasyona ihtiyaç duyulmadığı düşünülen 3 stoper ve Gustavo oynuyorsa Mesut ve Enner de kesin oynamalıydı. Öndeki 3'lüden biri olarak kullanılabilir ama Muhammed sol kenar oyuncusu değil. Ayrıca bu tip müsabakalarda kutsal bir emir gibi görmeyip kurduğunuz dizilişi ve formasyonunuzu da değiştirebilmelisiniz. Misal 4-1-2-1-2'ye dönebilirdiniz. İlk kez göbekten delinip gol yendiğini hatırlatalım. Yine ilk kez geriye düşüldüğünü de..
Maçta Vitor Pereira'nın hem başlangıç 11'inde hem de özellikle değişikliklerinde ciddi hatalar olduğu kesindir. Lakin şurası da bir gerçek ki F.Bahçe'nin transfer kalitesi kesinlikle rakiplerinden geride. Berisha ikinci bir Kemal Ademi vakası olma yolunda. Rossi iyi bir oyuncu ama önce 2 - 3 ay sadece salona sokulup fizik çalışması şart. Her omuzda uçuyor. Türkiye ligi gerçeklerine uzak bir fizik yapısında.. Max Meyer de Zajc ve Sosa geldiğinde Mert Hakan'ın da arkasında 4. tercih olur. Şampiyonluk isteniyorsa bu dar kadroyla devre arasına kadar maksimum verimle gidip en az 2 doğrudan kalite takviyesi yapılmalı. 4 yıldır yapıldığı gibi "Belki prens çıkar" diye kurbağa öpülmemeli.
Doğrudan prens olmuş isimler alınmalı. Vitor Pereira da Muhammed'den sol kenar; Diego'dan kapalı savunma çilingiri; Berisha'dan santrafor üretmeye çalışmamalı. Benim açımdan en büyük hayal kırıklığı ise Fenerbahçe'nin hiç oynamadığı ve istemediği bir oyuna dönüp doldur boşaltla skor bulmak istemesiydi. Caner'in ruhu sahadaydı sanki. İlk golü yediği ilk müsabakada bu kadar kendi oyununun dışına çıkmak kabul edilemez. Bu ligi bilen bir hoca olan Pereira'nın çok acilen kendi fikirlerine olan aşkını sorgulaması gerek.
Aykut Kocaman'ın herkesin bildiği alışılmış genel bir taktik stratejisi var. Temel ilke kontrollü anlayış ve de rakip ataklarda takım halinde topun arkasına geçip alan daraltarak savunma kurgusu uygulamak. Herkesin övgüler yağdırdığı Pereira dün gece çok ciddi teknik adam yanlışları sergiledi. Öncelikle ilk 11'inin bu tip rakip karşısında üretkenlik sağlaması mümkün değildi.
Meyer'in hem maç eksiği var hem de arkadaşlarını tanımıyor. İleri uçta solda kanat forveti özelliği olmayan Pelkas, sağda genç Muhammed. Ayrıca daha hazır olmayan santrfor Berisha. İlk yarı, al gülüm ver gülüm şeklinde geçti. Başakşehir sadece bir pozisyon buldu. Onda da Visca'nın asistinde Okaka'yla skor avantajı sağladı. Fenerbahçe'nin ise pozisyonu yoktu. İkinci yarıya Pereira iki değişiklikle başladı. Sonra iki daha değiştirdi. Sonra da beşinci değişikliği yaptı. Maç tek kale ama bir duran topta Valencia'nın kafası dışında tek pozisyonu yok.
İlk yarıda işe yaraması mümkün olmayan görev yeri değişikliği yaptı Pereira. Osayi ile Ferdi'nin yerini değiştirdi. Sonra da Pelkas ve Muhammed'in. İkinci yarıdaki hamlelerle de takım tam bir çorbaya döndü. Sonuçta 3 puan kayıp. Aykut Kocaman, 4 maçta sıfır puandan sonra bu zor maça çıktı. Futbolcular son derece motive ve hırslıydılar. Hücum güçleri çok sınırlı olmasa da mükemmele yakın bir takım savunması uyguladılar. Yalnız Kocaman'a uyarım var. Gulbrandsen'e niye sıcak bakmıyor?
Dün geceden sonra herhalde bu yanlışından vazgeçer. Hafta sonu oynanan maçlar futbolumuzdaki çağdışı kondisyon zaafiyetini net biçimde ortaya çıkardı. Daha ligin başı. Avrupa kulvarında gruplarda sadece bir maç oynandı. Beşiktaş mucizevi bir geri dönüşle kazandı. Fenerbahçe ve Galatasaray yenildi. Sergen Yalçın ve Vitor Pereira'nın aşırı rotasyona gitmeleri de teknik adamların da bu rahatsızlığı bildiğini gösteriyor.
MİSLİ.COM'DA CANLI İZLE VE OYNA Hemen oynamak için buraya tıklayın!