03.11.2020 - 16:41 | Son Güncellenme:
İzmir'de cuma günü meydana gelen depreme yakalanan Andrew Simes'in o anda paylaştığı görüntüler, sosyal medyada çok konuşulmuştu.
Simes o anda yaşadığı duyguları, depremden sonraki psikolojisini Skorer'e açıkladı.
Hayatımda bir çok kez ölüm ile burun buruna geldim daha önce ama bir şekilde hayatta kalmak kendi elimdeydi o yüzden o anlarda mücadeleye odaklanabildim. Ama ilk hayatımda ilk defa hiç bir şey elimde değildi ve bu yüzden hayatımda ilk defa teslim oldum, artık zamanım geldi dedim. Beni de en çok etkileyen bu oldu, psikolojik olarak öldüm o gün. Daha önce en büyüğü 6.4 olan birçok depremi yaşadım. Ama ilk defa etrafımda her şeyin infilak ettiğine şahit oldum. Dolapta tabaklar yere düşmemesine rağmen, durdukları yerde kırıldılar. İyi bir şey mi kötü bir şey mi bilemiyorum, ama böyle durumlarda elimde olmayan bir şekilde soğukkanlı kalıyorum.
Nitekim elimde kahvem ile salona girdiğimde sallanan ve devrilecek gibi bir vitrin gördüm ve hemen önünde duran köpeğimi fark edince, onu kurtarmak istedim. Sanırım 5-6 seviyelerinde bir deprem olacak bekliyordum. Deprem şiddetini artırınca dönüp masanın altına girmek istemesem de, ayaklarımı hareket ettiremedim. O an bana misafirliğe gelen arkadaşımın çocuklarına sürekli sakin kalmalarını, panik yapmamalarını, ve masanın altına girmelerini söyledim. Düşündüm ki sakin kalarak hayatta kalmak için daha doğru kararlar alabiliriz. Deprem bitince köpeğimin üstüne düşen saati kaldırdım ve çocukları hemen annelerine ve babalarına gönderdim. Evde her yer ama her yede cam parçaları vardı. Üç gün sonra hala cam parçaları çıkıyor hiç tahmin etmediğimiz yerlerden.
- Deprem sonrası evde çatlaklar var mı diye kontrol ettim, olmadığını görünce geceyi evimde geçirdim. Normalde 4-5 saat uyuyan biriyim, ama o günün adrenalini çekilince 6 buçuk saat uyudum.
- Elif'in kurtarma ekibin parmağına tutunarak çıkarılması herkesi çok mutlu etti. Kaç gündür gördüğümüz en güzel manzaraydı. Buna ihtiyacımız vardı. Belki kendi yaralarımızı sardık bu görüntü ile.
- Ünlü olup olmadığımı bilmiyorum, o takdiri teşekkür ederek size bırakıyorum. Ben sadece Beşiktaş aşkımdan eminim. Çocukluğumda ilk Türkiye'ye geldiğimde Beşiktaş'ta bir İngiliz ekolü vardı Walsh, Wilson, Ferdinand ve büyük üstat Gordon Milne ile. Ama beni Beşiktaş'a çeken milletim değildi.
Süleyman Seba, Gordon Milne, kaptan Rıza Çalımbay, kral Feyyaz Uçar hepsi mütevazı, dürüst, mert insanlardı. Hepsi Beşiktaş duruşunu en güzel temsil eden elçilerdi. Böyle güzel insanlar, ve böyle insanların temsil ettiği takım nasıl tutulmaz? Her kulübün belli bir felsefesi vardır... Kimisi solcudur CSKA gibi, kimisinin dinsel bağlılıkları vardır Celtic gibi. Dürüstlük, mertlik ve delikanlılık bence Beşiktaş'ın temel taşlarıdır. Hiçbir Beşiktaşlı hak etmediği şampiyonluğu istemez mesela. Beşiktaş alın terinin karşılığıdır. Ekmeğini taştan çıkaran insan Beşiktaşlıdır. Kendi öz değerleri ile zirveye çıkmak Beşiktaşlılıktır. Dünyanın her tarafında, bu Londra olsun ya da İzmir olsun fark etmez, bu fikri paylaşan her insan tartışmasız Beşiktaşlıdır. Ben de bu yüzden doğuştan Beşiktaşlıyım.
- İngiltere'de beni tanıyan herkes, ister istemez Beşiktaşlı oldu. Onlara uzak diyarlarda var olan siyah-beyaz müthiş bir aileden bahsediyorum. Ama öyle kuru kuru Beşiktaşlı olmalarına izin vermiyorum. İnsanlara Beşiktaş’ı tutsunlar diye forma ya da atkı ile kandırmayıp, onlara takımımızın anlamını anlatıyorum. Takım tutmalarını değil, kendi bilinçleri ile Beşiktaş’a aşık olmalarını istiyorum çünkü. İngiltere'de emin adımlarla sağlam bir Beşiktaş grubu geliyor.
- İngiltere futbol hastası bir ülke. Bu yönden Türkiye'ye çok benziyor. Avrupa maçlarından Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor ve Galatasaray takımları tabii ki biliniyor. Ayrıca İngiltere'de yaşayan 200 bine yakın Kıbrıs Türkü ve birçok Türk gurbetçi var. İlginçtir, çoğu Beşiktaşlıdır. Hatta İngiltere'deki takımım Arsenal'de yıllarca Arsenalli Türklerin maç seyrettiği "Türk tribünü" vardı. Ben Beşiktaş ve Arsenal'in değerlerini benzetiyorum. O yüzden önemli olan soru şu, doğru sebeplerden ötürü en çok sevilen takım kimdir? Bu soruya rahatlıkla cevap verebilirim: en çok sempati duyulan takım da tabii ki Beşiktaşım.
- Süper Lig'de bu sene Fenerbahçe maddi durumlarını ikinci plana atarak sanki güzel bir atak yaptılar. Ama Beşiktaş'ı hiç bir zaman silemezsiniz. Son maçta çok güzel bir uyum yakaladık. Ama günümüzde çoğu kişi şampiyonluğu öncelikli koşul olarak değerlendiriyor. Şampiyonluğun garantisi olmaz. Dünyanın en güçlü kulüpleri bile böyle bir garantiyi veremez. İsterseniz gidip Real Madrid veya Barcelona teknik direktörlerine sorun. Ama Beşiktaş'a gelince iş biraz değişiktir... Yaşanan bütün sıkıntılara ve sorunlara rağmen Beşiktaş'ın şampiyon olacağını şu sebepten dolayı biliyorum: Beşiktaş şampiyon olmadığı zaman bile şampiyon olabilen tek takımdır! Çünkü hayat bize "siyah" dedikçe biz inadına “beyaz” diye bağırabiliyoruz. Bu bir ruh işidir. Bu bir Beşiktaş işidir. Beşiktaş sahaya tek kişi çıksın favorim yine Beşiktaş'tır. Kusura bakmayın objektif olamıyorum.
- Özellikle geç gelen Ghezzal ve Rosier transferlerini çok beğendim çünkü ikisinin içinde bir yangın kopuyor. Geldikleri andan itibaren hırsları Beşiktaş'ı alevlendirdi. Aboubakar'ın ismi bile takıma özgüven getirdi. Umarım sezon sonuna kadar bu ateş yanmaya devam eder.
Eşimi oyuncuyken tanıdım. Dünya şampiyonu ABD Milli Takımı'na karşı oynadı, 5 Türkiye Lig şampiyonluğu rekoru var, Şampiyonlar Ligi tecrübesi var. Evimizde sürekli futbol konuşuluyor. Hatta tek tartışmamız izlediğimiz bir maçta penaltı üzerine oldu! O da çok hırslı ama bir o kadar hanımefendi biri. Çok çalışkan ve disiplinli bir yapısı var.
Onu tanıyan oyuncu onun için sahada herş eyini verir. Bir oyuncudan maksimum yararı almasını bilir. Tabii arada bir fikirlerimi sunmuyorum değil kendisine! Şu an yeni kurulan Altay kadın futbol takımında çok büyük işler yaptı. Sıfırdan var etti. Kadınlar zaten bu konuda çok iyiler. Eşim ile nişanlandığımızda bana öyle bir söz söyledi ki, doğru kişiyi bulduğuma daha da emin oldum: "Soyadını sadece nüfusta değil, ya bir futbolcu olarak ya da bir teknik direktör olarak en iyi yere taşıyacağım" Sözün bittiği yer.
Sanal Bahis Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!