25.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Milliyet Gazetesinin duayen yazarı Şansal Büyüka Türk futbolunun gündemini değerlendirdi. Büyüka, TFF'nin hayata geçirmeyi planladığı 'Hükmen yenilgi' konusunda çarpıcı ifadeler kullandı. İşte detaylar...
"Galatasaray gündemde... Son yarım saati 10 kişi oynayan, kalecisi sakatlanıp çıkan Kayserispor’u yenemediği için gündemde... Benim de gündemimde Galatasaray var. Ama bir başka konuyla var."
"Galatasaray’ın Sivas maçı sonrasında Belhanda röportaja geldi, “Arda bize çok iyi kaptanlık yapıyor, kendisine teşekkür ederim” dedi. Biraz sonra Feghouli geldi, aynı ifadeleri kullandı."
"Hayret, Belhanda ile Feghouli’ye röportaj sırasında Arda sorusu sorulmamıştı. Neden gerekti de, iki futbolcu kaptan Arda’ya kamuoyu önünde teşekkür etme ihtiyacını duydu. Gazeteci dürtüsüyle meraklandım, nedenini biraz araştırdım ve bu teşekkürün nedenini öğrendim. Yazmalıyım, futbolseverlerle paylaşmalıyım.Her şeyden önce şunu belirteyim. Arda’yı ben de çok eleştirdim. Özellikle son yıllardaki dağınıklığının ve olaylarının eleştirilmeyecek bir tarafı yok zaten..."
"Ancak vicdanımız varsa, insanlığımız varsa, dürüstlüğümüz varsa, kötüyü, yanlışı eleştirdiğimiz gibi, iyinin de hakkını vermek, takdir etmek zorundayız. Durum şu: Galatasaray camiasının topyekün “istemezuk” dediği Belhanda ile Feghouli’ye Arda, takım kaptanı olarak gerçek anlamda ve samimi biçimde kol-kanat germiş, sahiplenmiş durumda..."
"Her gün aramış. Evlerine yemek göndermiş. Aileleriyle birlikte yemeklere gitmişler. “Bir sıkıntınız var mı?” diye sürekli sormuş, ilgilenmiş. İçtenliğini göstermiş. Takım içi ilişkilerini tepeden tırnağa düzeltmiş. Hatta daha fazlası var, özele girenler var, yazarsam ayıp olur. Arda’nın bu kaptanlığı sadece Belhanda ve Feghouli ile sınırlı değil... Bütün takım için yapmış, yapıyor. Belhanda ile Feghouli bu yakınlıktan, bu içtenlikten çok etkilenmiş olacaklar ki, ortada soru falan yokken, kaptanlarına teşekkür etme ihtiyacını hissettiler."
"Bayrampaşa’dan Barcelona’ya uzanan müthiş bir öykü... Doğruları-yanlışları, iyileri-kötüleri, başarıları-hüsranları olan uzun, yorucu, onurlu ama son derece yıpratıcı bir yol..."
"Arda şimdi kaybolan yıllara dönmeye çalışıyor. Henüz sahada olmasa bile, saha dışında bunu başardığı belli... Dilerim sahalara dönüşü de bildiğimiz, bildiğimiz gibi kalmasını istediğimiz Arda gibi olur. (Özel not : Şu anda Kovid nedeniyle hastanede yatan Arda Turan’a geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum.)"
"Fenerbahçe’nin son iki penaltısını Perotti attı. Kaliteli vuruşlar... İki penaltıda da kalecileri ters köşeye yatırdı. Zaten topa o kadar yavaş vuruyor ki, kaleciler ters köşeye gitmese zorlanmadan penaltıyı kurtaracak. İki Perotti penaltısında şunu gördük: Kalite ile risk kol kola..."
"Erol Bulut’un maç sonu demeçlerine (HHHHH) veriyorum. Beş gol attığı bir maçtan sonra ayakları yerden kesilebilir, medyadaki “gaza” gelebilirdi. Bunu yapmıyor, gerçeği görüyor."
"Ne dedi Erol Hoca: “Farklı kazandık ama futbol ve oyun olarak eksiklerimiz var.” Tepeden tırnağa haklı hoca... Fenerbahçe‘de şimdilerde oyun değil, kalite konuşuyor. Baksanıza attığı gollere... Hepsi birbirinden daha kaliteli... Zaten Fenerbahçe kalitesini, takım oyununa yansıtabilirse, zor tutulan bir takım olur."
"Mert Hakan, Sosa, Perotti... Bu sıra dışı gollere gerçekten alkış... Ama eksikler de bağırıyor... Örneğin:"
"Gökhan’ın, Nazım’ın olmadığı maçta, Gençlerbirliği’nin sol beki Polamat, Fenerbahçe’nin sağ kanadını adeta otobana çevirdi. Gençlerbirliği’nin her atağı Fenerbahçe’nin sağ kenarından geldi. Bu hafta rakip Beşiktaş, karşında N’Koudou gibi süper hızlı bir oyuncu... Ne yapacaksın, nasıl bir önlem alacaksın?"
"Gençlerbirliği’nde üç korner topuna Diego vurdu... Biri gol oldu, biri kaleci Altay’da kaldı, diğeri dışarı gitti. Niye her yüksek topa rakip vuruyor? Fenerbahçe’nin uzunları nerede?"
"Fenerbahçe’nin beş golünde beş orta saha oyuncusunun imzası var. Futbolda bu bir takım için büyük avantaj... Ancak orta saha gol atıyor diye santrforlar yıllık izine mi çıkacak? Nerede Cisse, nerede Samatta?"
"Beşiktaş camiasında “Atiba’nın heykeli dikilsin” diye bir görüş var. Elbette dikilebilir. Ama dikilse ne olur, dikilmese ne olur... Milyonlarca Beşiktaşlının gönlünde Atiba heykeli çoktan dikildi. Üstelik yıllar öncesinden..."
"Bu İrfan Can rüzgârlarına ara ara ben de kendimi kaptırıyorum. “Türkiye’nin en iyi orta saha adamı, raket gibi sol ayak, Avrupa’nın radarında“ rüzgârlarına..."
"Oysa pek de öyle değil... İrfan Can bakıyorsunuz, bir maçta süper işler yapıyor, sıra dışı işlere imza atıyor. Ama aynı İrfan Can’ı izlemek için en az 5-6 maç bekliyorsunuz. İrfan Can, sanki yeni bir iyi maç oynamak için adeta 5-6 hafta nadasa yatıyor."
"Ne kadar yetenekli olursanız olun, bir maç oynayıp beş maç yatıyorsanız, yerinizde sayarsınız, hatta geri adım atarsınız. Ne kadar yetenekli ve iyi futbolcu olursa olsun, maalesef İrfan Can’ı böyle bir tehlike bekliyor."
"Kovid salgını çemberi daraltıyor. Takımlarda kadro kurma sıkıntısı kapıda... Futbol Federasyonu ertelenen maçları oynatacak zamanı bulamadığı için, kadro kuramayan takımlar için “hükmen yenilgi” alternatifini gündeme aldı."
"Bu konuda takımlara “hükmen yenilgi” vermek adil ve hakça olmaz. Bunu, şu kovid mevsiminde Süper Lig’i keyfi ve dayanaksız bir kararla 18 takımdan 21 takıma çıkartırken düşünecektiniz."
"Eğer hükmen yenilgi olacaksa, bu takımlara değil, bu kovid sezonunda ligi 21 takıma çıkaranlara uygulanmalı..."
Misli.com'a üye ol 10 TL Kazan! Hemen oynamak için buraya tıklayın!