28.11.2013 - 04:48 | Son Güncellenme:
Şampiyonlar Ligi'nde Santiago Bernabeu'da 4-1 biten Real Madrid-Galatasaray maçı için yazarlar sert ifadeler kullandı. İşte yazar görüşleri...
3’te Bruma, 5’te Amrabat, Real Madrid savumasının çıkarken kaptırdığı topları kullanamadılar. 21’de Melo, Casemiro’dan, 30’da Umut, Illarra’dan kazanıp kaleciyle karşı karşıya kalmaya çok yaklaştılar. 28’de Casillas, Umut’un baskısını topu taca atarak savuşturabildi. Santiago Bernabeu’da sadece ilk yarım saatte Real’liler tam 5 kez savunmadan çıkarken hata yaptılar.Baskıların hepsinin içinde Umut vardı. Mancini, “asla asla deme” gibi yersiz aforizmalarla inançsızlığını belli etmişti ama belli ki Umut inanmıştı. Aynen geçen sezon Alex Ferguson’un dediği gibi “kurşun” gibiydi Umut. İtalyan hocasının hedeflemediği üç puanı, Bernabeu’dan alıp dönmek istiyordu sanki...Bu sezonki 19’uncu resmi maçlarında ilk kez Ronaldo’suz sahaya çıkmıştı Real... Ancelotti, Real Madrid’i Ronaldo’suzken ilk kez yönetti. Jese, kulüp kariyerinde ilk kez ilk 11’de forma giydi. Casemiro’nun da Real formasıyla başladığı ilk maçtı bu. Real Madrid (Kopenhag veya G.Saray’dan beş fark yemeyeceğine göre) zaten maça çıkarken grup birinciliğini garantilemiş, sahaya ayakları birbirine dolanmaya müsait çocuklarla çıkmış ve 27’de on kişi kalmış. Bir deplasman takımının Bernabeu’da galibiyeti düşünmesi için daha fazla ne olabilir ki Allah aşkına? Ama düşünmediler maalesef. Umut’tan başka kimse düşünmedi.Acı gerçek şu: G.Saray yöneticileri, Mancini’nin İtalyan gazetesine verdiği demeçleri yalanlasa da sahada açıkça görünen niyeti gizleyemiyorsunuz maalesef. Mancini, belli ki Bernabeu deplasmanına takımını sadece güzel bir Madrid seyahati için getirmiş, gruptan çıkma şanslarının da ancak yüzde 20’lerde olduğuna inanıyor gerçekten. Hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde Madrid deplasmanına Amrabat-Bruma ilk 11’de çıkacaklarsa, en azından birini Sivas önünde denemek gerekmez miydi sahi? Mutlak gole ihtiyaç varken, Burak kenardayken, umutlar sağ açıkta Eboue’yi mi bağlanmalıydı?Yalnızca 8 ay önce, aynı Galatasaray, Ronaldo’lu-Özil’li as Real Madrid kadrosuna karşı, 3-0’ın rövanşında skoru 4-1’e getirecek bir topu kale çizgisinden geçirmiş, ofsayt bayrağı kalkmasa tarihi bir geri dönüşe imza atmaya yaklaşmıştı. Sekiz ayda niyette ve oyunda bu gerilemeyi görünce hayret ediyor gerçekten insan...Milliyet
Çok uzun yıllardır Şampiyonlar Ligi’nde böyle bir Real Madrid hiçbir rakibe kısmet olmamıştır. O şansı Galatasaray yakaladı. Nasıl mı; Anlatalım...Real Madrid grup birinciliğini garantilediği için doğal olarak, çok üst düzeyde bir motivasyonla maça başlamadı. Orta sahanın banko üç adamı Xabi Alonso, Khedira, Modric oynamadı... Xabi Alonso ikinci yarının ortalarında oyuna girdi. Dünyanın bir numaralı oyuncusu ve golcüsü Cristiano Ronaldo’nun forma giymediği ender maçlardan biri Galatasaray’a rastladı. Ronaldo’nun yokluğunda, bir başka büyük golcü Benzema da kulübede oturdu.Bitmedi, Galatasaray’ın başına adeta bir ‘Devlet Kuşu’ kondu ve Ramos daha yirminci dakikalarda atılınca Real Madrid bir eksik kaldı.Kardeşim bu takımı, bu şartlarda yenemiyorsan, bu takımdan, yarım ve bir eksik Real Madrid’ten puan alamıyorsan kimden alacaksın?Galatasaray, en “Baba” zamanlarında Real Madrid’i az mı yendi, az mı kök söktürdü...Ama Galatasaray, O Galatasaray değil ki...Bir Fatih Terim vardı, “Biz bitti demeden bitmez” diyen, şimdi bir Mancini var “Grubun favorileri Real Madrid ile Juventus” diyen...Bilsen bile söyleme kardeşim... Takımın daha oynamadan kaybetme duygusuna izin verme...Sonra böyle oluyor, at sahibine göre kişniyor...Oysa ne de iyi başladı Galatasaray maça...Gördük ki, yarım Real Madrid’in Galatasaray kalesine gelecek, gol atacak hali bile yok...Ama bu sıkıntılı dakikalarda Eray, Real Madrid’in imdadına yetişti. Gençtir, moralini bozmayalım diyoruz ama, Şampiyonlar Ligi seviyesinde hiçbir kaleci ilk iki golü yemez. Asla yemez...Ama orada Mancini’yi suçlayamam. O da Galatasaray’ın sezon başı yanlış transfer planlaması...Drogba’nın olağanüstü pası, Umut’un müthiş çabukluğu ile gelen gol, sonucu gördükten sonra bizim için ancak teselli olabildi.Real Madrid’in bırakın yedek golcülerini, sağ beki Arbeloa’yı bile tutamadık. Adam dağ-taş aşıp geldi, gol attı, asist yaptı, bir penaltısı da hakeme takıldı.Galatasaray’ın hırsı, coşkusu, duyguları, özellikle savunma ve oyun anlayışı “iflas” etmiş durumda...Unutulmasın, bu Real Madrid’i, bu şartlarda Bernabeu Stadı’nda yenmek, belki de Juventus’u İstanbul’da yenmekten daha kolay olacaktı.Bir eksikli, yarım takımlı Real Madrid’den dört golü, bizim bildiğimiz, tanıdığımız Galatasaray asla yemez. Yenilir ama teslim olmaz, asla böyle kaybetmez...Ama ne ekersen, onu biçiyorsun.Bizim atasözlerini önemsemek lazım...O kadar anlam yüklü ki...Ne demişler;“Terazi var, tartı var, her şeyin bir vakti var...”Galatasarayzamansız ve gereksiz bir hoca değişikliğinin faturasını çok ağır şekilde ödemeye devam ediyor.Milliyet
İLK YARI:Sahaya bakıyorsunuz, takımdaki gençlere rağmen Galatasaray'ın 4 katı bir değere sahip Real Madrid... Futbol kalitesine baktığınızda, rakibinin klas ayaklarına karşın, başa baş mücadele eden, bazı bölümlerde öne bile geçen bir Cim-Bom...10 kişilik bölümü saymıyorum, 11'e 11 oynanan kısımda da Aslan hiç mi hiç ezilmedi. Üstelik, galibiyet için İspanyolların karşısında dimdik dikildi.Zaten Umut'un bu arzusu değil miydi Sergio Ramos'a kırmızı kart göstermesine neden olan? İlk yarıda Sneijder'ı arayan oldu mu? İtiraf ediyorum, maç başlarken kadroya baktığımda tek düşündüğüm, Dany'nin yerine Riera olmaz mı diye... Belki de akıllarımız hala Sivas maçında kalmıştı!"10 kişi kaldılar. Galatasaray'ın golü gelir mi?" diye düşünürken, duran top belasının kemiyete değil keyfiyete baktığını bir kez daha gördük. Sayısal olarak ne kadar fazla olursan ol, Gareth Bale'in o vuruşuna ne yapabilirsin? Daha doğrusu Eray, o topun döne döne gelip, ağlara öpücük konduracağını nasıl sezebilsin?Golün ardından şaşkınlıkla karışık, "Eyvah" demeye kalmadan; Galatasaray, "Biz bitti demeden hiç bir şey bitmez" sözünü bir kez daha hatırlattı herkese... Drogba'nın nefis asisti, Umut'un akıllıca golü, Galatasaray açısından yeni bir başlangıca doğru kapı açıyordu.Bakmayın siz Real Madrid'in adına... İlk 45 dakikalık bölümde ezilmeyen, gol arayan, hatta üstünlük kuran Galatasaray idi. Yenilen gol, "İş kazası", harcanan çaba, "Mesai fazlası" idi.İKİNCİ YARIReal Madrid, ikinci yarıya "İnce işçilik"le başladı. İlk devredeki tüm yargıları ters yüz etti. Galatasaray'ın yumuşak karnının savunması olduğunu gören İspanyol ekibi, Cim-Bom'un solundan solundan gelmeye başladı. Real'in galibiyet golünün Arbeloa'dan ayağından olması, adeta bir ironi gibiydi. Biz ilk yarıda "sol bek"in Dany mi, Riera mı olması gerektiğini tartışırken, elin sağ beki gelip, takımını, hem de 10 kişiyle, mücadelede öne geçiriverdi. Üçüncü golün de yine aynı kanattan gelmesi de sizce tesadüf mü?Galatasaray'ın ilk yarıdaki mücadeleden eser yoktu. Daha doğrusu Real Madrid kendine gelmişti. Bu Cim-Bom, bırakın fazla mesaiyi, Santiago Bernabeu Stadı'nda yatıya bile kalsa, bu koşullarda kazanması imkansızdı. Mancini, geriye düştüğünde neden Bruma ile Ambarat'ı oyundan aldı? Ligde "stepne" olan ikili belli ki isteneni yapamadı. Zaten Sneijder ile Riera girdikten sonra da Galatasaray'a bir haller oldu. Sahada daha bir derli toplu durdu. Ama ne kadar? 5 dakika...Ondan sonra Real Madrid yine sazı eline aldı, türküler yakmaya devam etti. İstanbul'da 11 kişiyle 6 atan takım, İspanya'da da 10 kişiyle 3'te kalamazdı, Isco ile dörtledi.Demek ki bu Mancini büyük adam... Real Madrid maçını hesaba katmamasının hikmeti buymuş. Neler söyledik halbuki ona... En azından haddini biliyor!Biz hala, ümitler bitmeden, Galatasaray'ın bitmeyeceğini düşününüyorduk oysa. Pardon! Biz Terim'den böyle gördük.(Skorer)
Sen, yaklaşık 70 dakika 10 kişi kalmış bir takımdan 4 gol yiyorsan, rakibe hiçbir alanda baskı kuramayıp kalende de yediklerinden hariç en az 5 net gol fırsatı veriyorsan asla büyük takım olamazsın.G.Saray dün gece tam anlamıyla rezil olmuştur, üstelik yıllardır övündüğü Avrupa arenasında. Haftalardır bas bas bağırıyorum; G.Saray yaşlı bir takım ve bu takımın geleceği asla yok diye.Terim neden kaçtı sanıyorsunuz? Yönetimde tükenen paralar, alınamayan oyuncular ve her yıl yaşlanan kadronun çöküşe geçeceğini çok iyi biliyordu ve Milli Takım bahanesiyle güle oynaya gitti. Daha doğrusu gönderilmek için her şeyi yaptı. 5+2 yıllık süper imza atan Terim’den mutlusu yoktur şimdi. Haksız da sayılmaz.HAYÂL SATIYORHala halktan, haksız sermaye artırımıyla para koparabilir miyim hesapları yapan başkan Ünal Aysal çıkıp, “Bizim hedefimiz her sene Şampiyonlar Ligi’nde en az çeyrek final, hatta yarı finaller” deyip hayâl satıyor. İnsanlar da buna inanıyor.Bu G.Saray mı çeyrek final oynayacak?Resmen intiharHelal olsun Mancine’ye. Başkanının aksine gerçekleri gördü ve İtalyan medyasına “Juventus turu büyük olasılıkla geçer” dedi. Ama sonra o Mancini de su kaynattı. Türk medyasına karşı biraz kıvırmak zorunda kaldı. Yine de belli oranda gerçekçi davrandığı için kutluyorum ama dün gece için kendisinden açıklama ve özür bekliyorum.Artık Mancini benim için tam bir soru işaretidir. Neden mi? Son Sivasspor maçında sahanın en iyilerinden Riera kulübede, Aydın Yılmaz, İstanbul’da bırakıldı. Toy, güçsüz ve cılız Bruma ilk 11’de. Tribünlerin umudunu çoktan kestiği, devre arasında gitmesine kesin gözüyle bakılan Amrabat yine sahada. Mancini bu saçma sapan kadrosunun izahını nasıl yapacak acaba merak ediyorum. Resmen intihar bu.Üstelik Real Madrid’de, takımın yarısından çok daha fazlası olan Ronaldo ve Benzema oynamıyordu. Ramos gibi tecrübeli bir krampon maçın başlarında atılmış, G.Saray 1 dakika içinde beraberliği sağlayıp rakibi psikolojik olarak ezecekken ezildi, küçüldü. Sanırsın ki Real 11, G.Saray 10 kişiydi.(Vatan)Çekilmez olurBu mükemmel hakeme rağmen fark yedi G.Saray ve ben İstanbul’da Juventus’u yenebileceklerini düşünmüyorum. G.Saray grupta sonuncu olursa, işte o zaman Aysal ve Mancini için hayat çekilmez hale gelir.
Umut Bulut’un daha 25. dakikada Ramos’un kırmızı kart görmesine neden olması, 37. dakikada Drogba’nın müthiş pasıyla, bir dakika önceki Bale’in frikik golüne cevap vermesi hepimizi çok umutlandırdı. İlk yarı 1-1 bitince en azından bir puan alabiliriz diye heyecanlanmıştık ancak İstanbul’daki hezimete benzer bir sonuçla Madrid’den dönüyoruz.Ronaldo başta olmak üzere birçok yıldız oyuncusu olmamdan sahaya çıkan, üstelik 65 dakika bir kişi eksik oynayan Real Madridliler de herhalde çok rahat bir şekilde bu farklı galibiyetiyete ulaşmalarına şaşırmışlardır. Bunun birçok nedeni var. Örneğin defans tel tel dökülüyordu; Eray çok ama çok yetersizdi; orta sahada çok top kaybı yaşandı; kanatlar berbattı ama en önemlisi galiba G.Saray’ın bir süredir havasını, motivasyonunu kaybetmiş olmasıydı. Sanki 10 kişi oynayan G.Saray’dı sahada.Fatih Terim’in gitmesinde 1-6’lık hezimetin mutlaka etkisi olmuştur. Ama Mancini’nin de dertlere deva olmaktan hayli uzak olduğunu dün gece bir kez daha gördük. Bu takımın nasıl silkineceğini, Juventus’u son maçta İstanbul’da nasıl yeneceğini doğrusu merak ediyorum. Ve benim gibi düşünen G.Saraylılar’ın sayısının epey yüksek olduğunu da biliyorum.ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZPeş peşe gelen şampiyonluklar ve Türkiye ortalamasının çok üstünde bir kadro ile gelinen bu durum çok üzücü ve düşündürücü. Artık “Çare Drogba” da diyemediğimize göre önümüzü göremiyoruz demektir.O GOLÜ...Isco'nun attığı dördüncü gol maalesef G.Saray’ın an itibariyle düştüğü durumu çok özetliyor. Merak edenler videosunu izlesin. Ben bir daha izlemeyi düşünmüyorum.(Vatan)
G.Sarau'ın İspanya’da Real Madrid’e yenilmesi sıradan bir futbol gerçeği. Dünya devi Madrid ekibinin starı Ronaldo yok iken bir ‘acaba’ oluşmuştu kafalarda. Üstelik Ramos’un atılması ile ‘acaba’, bir ümit ışığına dönüştü. 10 kişi kalan rakibi karşısında G.Saray’ın çıkış yapmasını umduk. Ama G.Saray’ın artık havası kaçmış. O Avrupa’da destan yazan halinden eser yok artık.Açıkçası 10 kişi kalan rakip karşısında ilk golü yedikten sonra eşitliği yakalayıp, ardından tonla gol yemek acı verici bir durum. Bu futbolla G.Saray, Devler Ligi’ne bu yıl yakışmadığını gösterdi.Oysa ilk golü yedikten hemen sonra gelen Umut’un golü sonrasında beraberliğe bile kabul etmeyip, galibiyet ummuştuk. Dakikalar ilerledikçe 10 kişi oynayan Real değil, sanki G.Saray gibiydi.Mancini, Burak’ı kenarda bırakıp, Amrabat ve Bruma ile başlarken, kendince iki hızlı kanat oyuncusu ile bir sürpriz planlamıştı. Ancak bu iki oyuncunun toplamı bir oyuncu etmiyordu. Ve Real Madrid sahada hiç eksik hissettirmedi kendini. Umut Bulut hem Drogba’ya yardımcı oldu hem de mevkisi gereği orta alan için çok destek koşusu da yaptı. Rakibin bir kişi eksik kalmasını sağladı bir de gol attı. Ancak Umut’un çabası da koca R.Madrid’e yetemezdi ve yetmedi de.DROGBA, ZIDANE GİBİYDİDrogba, Umut’a asist yaparken sanki Zidane gibiydi. Bir de Casillas’a maçın kurtarışını yapma fırsatını veren kafa vuruşunda gördük o kadar.G.Saray savunması yine bildiğimiz gibiydi. Savruk, sarsak, dağınık ve güvenilmez. Real forvetleri hiç kendilerini sıkmamalarına karşın çokça gol şansı oluşturdu. Düşünün ki, Real’in maçı kazanmak için üstün bir motivasyonu da yoktu. Buna rağmen eksik olmalarına karşın antrenman rahatlığında kazandılar.GRUPTAN ÇIKMAK MUCİZEG.Saray'ın bu gruptan çıkması mucizevi bir durum gibi artık. Bu takımın toparlanması zor. Bir kez daha söyleyeceğim. Geçen yıl ite kaka şampiyon olan takımı gençleştirip, dinamik hale getirmeyen sorumlu kişiler şimdi bu yıkımın sorumlusu olarak hesap versin.(Vatan)
Galatasaray’ın sıkıntılı günler geçirdiğini biliyoruz. Ama ne olursa olsun Şampiyonlar Ligi her futbolcunun hayalidir. Geçen sezon olduğu gibi gene bu maçta “Galatasaray patlar” diye umutlanıyorduk. Tabi bizimkisi hayal kurmak... Süper Lig’de zor maç kazanan bir takım Real Madrid’ten nasıl puan alır. Bu da işin gerçeği... Düşünün, 10 senedir Galatasaray takımının doğru dürüst bir yerli kalecisi, sağ beki, sol beki yok. Stoperler ise evlere şenlik... Real Madrid’in iki beki Marcelo ve Arbeloa Galatasaray’a yetti. Bir de maçın 3’te 2’lik kısmını 10 kişi oynadılar... 11 kişi oynasalar Allah muhafaza, başımıza ne gelecek o’nu da düşünmek istemiyorum.Dany devrişme sol bek... Önünde oynayan Amrabat ise Galatasaray formasının çok ucuz olduğunu mu düşünüyor, yoksa bir yerden torpili mi var? O’nu bilemiyorum... Ama Dany ile beraber Galatasaray’ı dün gece yaktılar...Kaleci Eray’a kızmıyorum. Genç çocuk... “Geç kaleye” dediler, geçti. “Kalede Muslera olsaydı, bu golleri yer miydi?” diye insan ister istemez düşünüyor... En azından ikisini kesin yemezdi... Bruma çok büyük tantana ile geldi. Ronaldo’nun alternatifiymiş...Vay anasını... İnşallah 12 milyon euroyu Galatasaray sokağa atmamıştır...Gökhan Zan’ın maç eksiği var. Senede 12 maç oynuyor. Ödül olarak mukavelesi iki sene daha uzatılıyor... Yani uzun seneler Galatasaray’a hizmet edecek... Drogba tamam büyük futbolcuydu... Zaman zaman iyi de maçlar çıkartıyor... Şu anki durumu güçsüz... Umut’a gol pasını verdi ama sadece o pası verdi. Başka bir şey yapmadı. Koşamıyor, ayağında top tutamıyor... Galatasaray biraz Real Madrid’e direndiyse bu da Umut, Melo ve Selçuk’un gayretinden dolayı oldu.Mancini’nin bu takıma yapacağı hiçbir şey yok. Herhalde o da Galatasaray’a geldiğine pişman olmuştur... Bu takım nasıl toparlanır? Florya’da arkadaşlık ortamı nasıl yeniden sağlanır? Bilemiyorum... Yılda 2.5 - 3 milyon euro alan futbolcular görevlerini neden tam olarak yapmazlar, anlamak mümkün değil...İki hafta sonra Juventus’la İstanbul’da son maç oynanacak. Dilerim o zamana kadar, Galatasaray’da bir şeyler değişir... Zaten değişmezse bu takımın Juventus’u yenmesi mümkün değil...Milliyet