13.12.2020 - 11:18 | Son Güncellenme:
Maçtan önce Malatya’nın hocası Hamza Hamzaoğlu’nu dinliyordum, “Fenerbahçe iyi takım” dedi, “Ama savunma riskleri var, ona göre oynayacağız.” Baktım, Malatyaspor’un ilk on birinde tam 4 santrfor... Önde Umut Bulut, arkasında santrfor orjinli üç isim; Tetteh, Kubilay ve Adem...İstanbul’da Fenerbahçe’ye karşı oynayacaksınız. Dört santrforla maça başlıyorsunuz. Niye? Çünkü rakiplere bu umudu Fenerbahçe veriyor. O kadar kötü savunma yapıyor, o kadar dağınık oynuyor, o kadar rahat gol yiyor ki, Malatya 4 santrfor ile başlamakta en ufak bir sakınca görmüyor. Hiçbir takım görmüyor.Fenerbahçe kalesine niye her maçta birer-ikişer penaltı atılıyor. Çünkü kaliteleri yok. Şu Tisserand’ın yaptığı penaltıya bakar mısınız? Daha maçın başı... Tetteh’in kaleye arkası dönük... Aut çizgisine sıkışmış, kaleye yüzünü dönme şansı sıfır... Bu pozisyonda penaltı yapılır mı? Adam yapıyor.
Dünyanın iddialı takımlarına bakın... Her mevkiden taviz verirler, kalecilerden, stoperlerinden, santrforlarından taviz vermezler. Bu mevkilere en iyileri alırlar. Tamam Fenerbahçe’nin kalecisi var, stoperleri, santrforları var mı, o yok. Stoperlerin, santrforların tamamı ikinci sınıf... Stoper olarak bir Serdar Aziz var, o da ya cezalı, ya sakat... Oynamadığı maç, oynadığı maçtan fazla...Fenerbahçe’nin futbol aklı Erol Bulut’a, Emre Belözoğlu’na sorarım; Fenerbahçe’ye bu stoperleri, bu santrforları nasıl layık görürsünüz? Cisse diyorsunuz, rakip ceza alanının dışına çıktı mı, buharlaşıp kayboluyor. Ve halen oynuyor...Hafta arası Pelkas, “Amacım Alex olmak” diyor. Sen kim, Alex olmak kim... Alex duysa, kahrından intihar eder! Erol Bulut, “Fenerbahçe’nin sistemi yok” diyenleri “Futbolu ne kadar biliyorsunuz?” diye aşağılıyor. Erol Hoca, sen futbolu biliyorsun da ne oluyor? İşte elindeki Fenerbahçe... Abartısız 21 takımlı ligin en kötü futbol oynayan takımı... Eser, senin eserin...Sahada o kadar aciz bir Fenerbahçe vardı ki, daha rakip ceza alanına girmeden, Malatya 2-0 öne geçti. Hadi yenik durumdasın, rakibi bir 10 dakika teslim alsana, bir bunaltsana, maça bir tempo kazandırsana... Biraz hırslansana, öfkelensene... Skora isyan etsene...
“Gustavo, Gustavo” diyoruz, adam el freni... Bir sağa, bir sola... Ozan dışında dikine giden yok, rakip kaleye takımı taşıyan yok. Bari Gustavo’yu stopere çekin diye düşünüyordum, o da çare olmadı. Youssouf o kadar şık bir kafa golü attı ki, Gustavo dahil, bütün savunma seyretti. Tıpkı her hava topunda olduğu gibi...Youssouf demişken, mükemmel oynadı. İki hücum adamı Umut Bulut ile Adem Büyük, Fenerbahçe ataktayken, ikinci bek gibi kenarları kapattılar. Modern futboldan örnekler verdiler. Elbette “Cesur Yürek” Hamza Hamzaoğlu... Fenerbahçe’nin adından çekinmedi, Fenerbahçe’nin savunma gediklerinden yüreklendi ve parlak bir galibiyete imza attı.Bu maç, bu oyun, bu sonuç başta Erol Bulut’un, Fenerbahçe stoperlerinin ve Cisse’nin iflasıdır. Fenerbahçe takımının abartısız toptan iflasıdır.Fenerbahçe’ye futbol elbisesini her terzi dikemez, her terzi yakıştıramaz. Fenerbahçe’nin üstündeki futbol elbisesi feci sırıtıyor, berbat duruyor, aşırı rahatsız ediyor. Çare yok, terziyi değiştireceksiniz."
Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü Erol Bulut’a bir gömlek büyük duruyor. Hem oyuncu tercihleri, hem uygulatmak istediği ama oyuncuların reaksiyon gösterdiği sistemi, hem de transferlerdeki otoritesi beni bu düşünceye yöneltti.Ama en çok yaptığı şu son açıklama haklılığımı ortaya koyuyor... Erol hoca diyor ki, ”Şu anda 23 puandayız, sezon başında sorsalar 11. Haftada 23 puana kimse hayır demezdi”... Yani bulunduğu yerden memnun. Cömertçe kaybedilen puanlardan, sergilenen kötü futboldan memnun..Oysa Fenerbahçe gibi büyük camiaların ne hocası, ne de futbolcusu bulundukları yeri hiçbir zaman yeterli görmezler. Büyüklük ve şampiyonluk hedefinin gereğidir bu... Fenerbahçe forması giymiş Bulut’un bu yazılı olmayan kuralı bilmemesine imkan yok…Erol hoca aynı açıklamalarında kendisini eleştirenlere de “futboldan ne kadar anlıyorlar ki” diye göndermede bulunmuş…
Şimdi ben o futboldan anlamayanlardan biri olarak soruyorum; “Aylardır forma giymemiş sağ ayaklı Sadık’ı hangi mantıkla sol stopere koydun?” Eğer “Serdar, Lemos yok” yanıtını vereceksen, o zaman ben de derim ki “Bu takımın hocası olarak Novak’ın gerçek bir sol stoper olduğunu, Trabzon’da sol beke evrildiğini nasıl bilmezsin. Cesaret edip verseydin formayı, en azından Sadık’tan iyi oynardı.”Ah Erol hoca ah, sonrası daha da felaket. Daha birkaç ay önce “Stoper oynamayı sevmiyorum” diyen Gustavo’yu kurtarsın diye ikinci yarı Sadık’ın yerine stopere çektin, üçüncü golü onun hatasından yedin. Senin ana sorunun stoperler değil ki. O bölge zaten kangren olmuş, kesip atarsın olur biter... Sorun oyuncu tercihlerinde, sorun seçtiğin oyuncuları yanlış bölgede oynatmanda, sorun kenardan oyunu okuyamamanda...
Aslında en büyük sorun Fenerbahçe Teknik Direktörü olduğunu henüz fark etmemiş olmanda…Sezon başından bu yana benim gördüğüm Erol Bulut taktiği şu “Caner orta yapacak, Altay kurtaracak; Fenerbahçe’de maç kazanacak”Ve Malatyaspor... Hamza hoca nasılda güzel dersine çalışmış. Tandemi evlere şenlik bir rakip bulunca karşısında, bol forvetli cesur bir takımla çıktı Kadıköy’e ve son derece haklı bir galibiyet aldı."
21. dakikada evinde 2-0 geri düşünce ‘Eyvah!’ mı diyorsun, yoksa ‘Hadi arkadaşlar. Düzeltiriz!’ mi? Fenerbahçe ‘Eyvah!’ diyor. Aşırı gerginler. Sorunları büyüten bu. Öte yandan Malatya 4 santrforla 1-0’a kadar stoperlere baskı yapan ama dengeli bir oyun sergiledi. 2- 0’a kadar tam saha presle topu çok iyi gezdiren, Fenerbahçe’nin hatlarını biribirinden kopartan sağlam ve rahat bir oyun... 2-0’dan sonra da oyun merkezini geri çekip rakibi erken ortalara zorlayarak rahat karşıladıkları bir savunma...
Malatya mükemmeldi. Fenerbahçe gergin, ağır, tedirgin paslaşan çok stresli bir ekip. Fenerbahçe, Malatya’nın kontrolünde uzak şut ve kalabalığa orta dışında üretemedi. Hamza Hoca’nın savunmasını enine ya da boyuna genişletecek bir girişimde de bulunmadılar, bulunmadılar değil. Savunmada duran top yan top sorunları da devam edince eksiye düştüler. Merkezi kullanamadılar. Takım raydan çıkmış görünüyor. Raya girmek için ilk şart bu gerginlikten kurtulmak.
Oyun istatistiklerde olduğu gibi %66’ya %34 Fenerbahçe’de mi gerçekten? Her saniye %100 Hamza Hoca’daydı halbuki.Maçın starı:Kubilay Kanatsızkuş sistemi mükemmel işleten olağanüstü bir pivot performansı gösterdi. Umut da her Fenerbahçe maçında olduğu gibi %150’yle oynadı. Oyunun mimarı Hamza Hoca’yı unutmamak lazım. Rakibin tüm sorunlarını büyüttü.Maçın olayı:Fenerbahçe’nin bilgeliğe, soğukkanlılığa, kontrole ihtiyacı var. Volkan Demirel, Emre Belözoğlu, Ali Koç ve Erol Bulut; doğru organize olursa inanılmaz bir enerji üretebilir, organize olamazsa Çernobil de olabilir...Kısa mesaj:Caner olağanüstü ortalar yapan bir oyuncu. Ancak futbolda ‘ortacılık’ diye bir pozisyon yok. Bu yüzden tutunca ‘yıldız’ tutmayınca ‘sorun’ oluyor. Caner değil, durum...
Fenerbahçe’nin ilk yarıdaki kötü performansını tek sahnede özetlemek için 30. dakikayı mercek altına almamız yeter: Gustavo tam merkezde topu aldı, döndü, çevresini taradı hiçbir takım arkadaşı kıpırdamadı, boşa kaçmadı. Gustavo da mecburen geri dönüp haklı olarak sitem etti. İlk 45’te Fenerbahçe’nin hiçbir hücum planı yokmuş gibiydi, üstüne bir de rakibin güçlü yönlerine karşı da bir önlemi yoktu. Penaltıya sebep olan Tisserand’ın büyük hatası var lakin Serdar ile Lemos yokken Sadık’ı Tisserand yerine sol stoperde oynatmak da Erol Bulut’un hatalarından sadece birisi. Fenerbahçe ilk yarıda 2-0 yenik duruma düşüp en ufak reaksiyon veremiyorsa Erol Bulut’un taktiksel hatalarının payı büyük lakin oyuncu grubu da bir gram ruhsal reaksiyon göstermiyorsa kolektif sorun taktiksel hatalardan da büyük!
Acaba Erol Bulut, Pelkas’ı Sindirella’nın futbol versiyonu gibi mi görüyor? Her maç adeta oyundan almazsa Pelkas sanki balkabağına dönüşecekmiş gibi alelacele oyundan çıkartıyor. Yerine kimi niye aldığını da anlamlandırmak çok zor!Maçın starı22 yaşındaki Youssouf gerçekten iyi bir keşif ve verim-maaş kriterine göre örnek kelepir transfer. Umut, Tetteh ve Kubilay da çok iyilerdi. Adem’i de katarsak 4 forvetle bu kadar akışkan oynarken takım savunmasını sağlam tutmayı başaran Hamza Hamzaoğlu da övgüyü hak ediyor.Maçın olayıFenerbahçe’nin skor ne olursa olsun bir türlü pas temposunu yükseltememesi ve pasların şiddetini ayarlayamaması.Kısa mesajErol Bulut'un acilen kafasındaki ezberlerden kurtulup taktik hatalarını, yanlış oyuncu tercihi ve değişiklikleri yaptığını kabullenmesi gerekiyor. Kariyerinde olumlu bir adım atmak istiyor daha doğrusu Fenerbahçe teknik direktörü olarak kalmak istiyorsa bunu hemen yapmalı ve hatalarından büyük ders çıkarmalı.
Fenerbahçe’nin transfer ayındaki yıldızı Sosa kulübede. Doğru mu, tartışılır. Ligin ortası geliyor, stoper muhabbeti devam ediyor. Tisserand’ın yanında bu defa Sadık var. Bir yıl aradan sonra o da ilk on birde sahada. Ferdi Kadıoğlu, geçen hafta sınıfı geçtiği için bu defa makas yememiş. Ferdi oynayınca Gustavo dönünce, Erol hoca Sosa’ya yer açamamış. Maç başlıyor, rakip şaşırtıyor. Kadıköy’deki oyuna Hamza Hamzaoğlu, takımını 4 forvetle sahaya sürmüş. Fenerbahçe’nin tek forveti (Cisse) var. Önde basan ev sahibi değil, Malatyaspor. Fenerbahçe’nin ne yapmak istediğini anlayamadan rakip, penaltıdan öne geçiyor. Penaltıyı yaptıran Tisserand. Arkası kaleye dönük oyuncuya arkadan vurarak.Sonra Umut Bulut iki stoperin (Tisserand-Sadık) arasından yükselerek kafayla farkı ikiye çıkartıyor. Biz izleyenler ise Fenerbahçe’yi çözmeye çalışıyoruz.
Takımın planı yok. Gökhan sağdan, Caner soldan bindirmeye çalışıyor. Ferdi çırpınıyor. Gustavo, Mert Hakan, Pelkas varla yok arası. Ozan Tufan diğer haftaları aratıyor. Cisse’ye ise hiç top gelmiyor, o da oyuna küsüyor. Erol hocanın devre arasında yaptığı hamleyi bekler gibiydik. Sosa içeri, Sadık dışarı ve riskli oyun. Bu hamle de bir işe yaramıyor. Gustavo da geriye çekilince orta alanda teslim bayrağını çekiyor. Rakip, 3. golü de erken bulunca maç kopup gidiyor. Sahada mücadele etmezsen maç kazanamazsın. Sarı-Lacivertli futbolcular toplam yaşları 70 olan (37+33) Umut Bulut ve Adem Büyük’ten ders alsınlar.
Malatya’da Tetteh ve Kubilay Kanatsızkuş, ara transferin gözdeleri olur diyerek son paragrafı yine Erol Bulut’a ayıralım. Takımın ideal on biri yok. Oyun planı hiç yok. Stoperler, evlere şenlik. Santrfor kim? Orta alanda her maç papatya falı açılıyor. Takım, kendi evinde son 2 maçta 7 gol yiyor. Bunların mazereti olmaz ve bu işin faturası size çıkar. Evet, Fenerbahçe dün kendi evinde çok ağır bir darbe aldı. Bu farklı yenilgi aslında kısaca “Kadıköy kalesi düştü” şeklinde yorumlanabilir...
Malatya güçlü bir Avrupa takımı gibi sürekli topa sahip oluyor. Çeşitli varyasyonlarla gol arıyor. F.Bahçe'den hiçbir reaksiyon yok. Ta ki ikinci gole kadar. Devrenin son bölümünde F.Bahçe'nin netice alamadığı baskısının iki nedeni vardı. F.Bahçeli futbolcuların biraz hırslanmaları birinci nedeniydi. İkinci nedeni ise Malatyaspor'un riskli ofansif anlayışı, iki farklı skor avantajından sonra bırakıp, savunma ağırlıklı oyuna geçmesiydi. Ama F.Bahçe'deki atak girişimleri planlı programlı olmadığından bir sonuç vermedi.İkinci devre başındaki üçüncü Malatya golüyle F.Bahçe teslim bayrağını çekti. Ondan sonraki baskı ve ataklar gelişi güzeldi. Sonuçta F.Bahçe, çoğu kimsenin beklemediği farklı bir yenilgiyle sahadan ayrıldı. Bu kesinlikle benim için bir sürpriz değil. Perşembe gecesi TRT'deki programımda da F.Bahçe'nin bu maçın favorisi olmadığını söylemiştim.
Takımda bir düzen, sistem yok. Oyuncuların birçoğunda fiziki kondisyon çok yetersiz. Gustavo bile dün gece yürüyerek oynadı. Cisse'nin, Pelkas'ın yürüyecek halleri yok. Nerede Sivas'taki Mert Hakan? Takımın en çok koşan oyuncusu Ozan bile dün gece yürüyerek oynadı. Büyük transfer denilen Tisserand, tam bir fiyasko. Aut çizgisinde sırtı dönük rakibinin tendonuna basarak penaltıya neden oldu. Sonra da her rakip atakta adeta refakatçiydi.Erol Bulut'un bu işten anlamadığı dün gece belgelendi. Takımın durumu ortada. Fenerbahçe geçen haftaki Denizlispor maçını da 2-0'dan kaleci Altay olmasa kaybederdi. Devre arası bütün suçu Sadık'a yükleyip Tisserand yerine onu çıkarması kendisi adına çok talihsiz durumdu. Malatyaspor'da her futbolcu görevini yaptı ama sahanın yıldızı Acquah'tı...
250 TL'ye varan hoş geldin bonusu Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!