09.11.2019 - 08:21 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe, maç 11’e 11 devam ederken, bu sezonun en keyifsiz, en zevksiz, en etkisiz görüntüsünü verdi... Kasımpaşa bir eksik kalınca, sandık ki Fenerbahçe rahatlar, oyunun kontrolünü alır... Ne gezer, ikinci yarıya bir fazla başlamasına rağmen Fenerbahçe’nin futbolu ve mücadelesi daha da çekilmez duruma geldi... Hayret, geçen hafta daha sert oynayan bir rakip önünde, üstelik deplasmanda oynarken, çok net tam 10 gol pozisyonuna giren Fenerbahçe, Kasımpaşa önünde ne oyunu kontrol edebildi, ne de istediği pozisyonlara girebildi...Hani ne yapacağı belli olmayanlar için “sağı - solu belli olmaz“ deriz ya, Fenerbahçe‘nin “sağ- sol“ kenar adamları da öyle... Her maç ne çıkarsa bahtına... Moses hiç oynamadı, bireysel oyun hevesiyle çok top kaybetti. Solda Rodrigues bir maç fırtına gibi esiyor, üç maç yan gelip yatıyor... Eee, sağın yok, solun yok, Vedat‘ı besleyecek tek ortan yok... Bu durumda Vedat ne yapsın; kanatsız kuşlar gibi tüm iyi niyetiyle çırpınıp durdu...Vedat Muriç demişken, gole çevirdiği penaltılar doğru karar. İkinci penaltıda bir dakika içinde dört sarı kart çıktı. Hepsi itirazdan... İki sarı kart kırmızıya dönüp Karim Hafez oyun dışı kaldı. Böyle bir gariplik ancak bizim ligde olur. Sanki aşırı itiraz olunca karar değişecekmiş gibi. Isla‘nın kırmızı kartı Fenerbahçe‘yi etkilemedi. Isla oynarken de zaten Fenerbahçe bir eksikti. Oyunda kaldığı süre içinde resmen “tam siper“di Isla...
Kasımpaşa‘da Yusuf Erdoğan‘ın ilk on birde başlaması son derece doğruydu. Kasımpaşa‘nın her hızlı hücumunda Fenerbahçe‘nin “taş“ gibi ağır stoperleri, kopup giden Kasımpaşalı oyuncuları ancak arkalarından seyrettiler. Öyle ki, Kasımpaşa bir eksik oynarken bir gol atıp beraberliği sağladı, iki mutlak tehlikesini de kaleci Altay önledi... Özellikle Fenerbahçe geri dörtlüsü stoperleriyle, bekleriyle tek kelimeyle faciaydı. Merak ettim, attığı golde bu kadar iyi yükselen Serdar Aziz, rakip takımın duran toplarına niye bu kadar iyi yükselip karşılayamıyor, tehlikeyi uzaklaştıramıyor.İkisi penaltıdan, biri kornerden duran toptan atılan üç golle, ama son derece kötü futbolla gelen bir galibiyet... ”Kazandık ya, sen ona bak“ diyenlere süper karşıyım. Daha fazla futbol, daha doyurucu futbol, daha becerikli futbol... Buna Fenerbahçe‘nin de, diğer Türk takımlarının da ciddi anlamda ihtiyacı var. Kolayı seçe seçe, kazanınca her eksiğin üstünü örte örte bu günlere geldik. Maç fazlasıyla lider olması kimseyi kandırmasın... Fenerbahçe‘ye bu futbol yakışmadı. Fenerbahçe‘yi bu futbol hiçbir hedefe götürmez...
İlk devre bitti maç. Fenerbahçe iki penaltı, hakem bir Kasımpaşalı attı, sonrasında eksik rakibin Kadıköy’de Fenerbahçe’ye boyun eğmekten başka çaresi kalmadı.Penaltılar mı?..Birincisi apaçıktı... İkincisini hakem göremedi. VAR devreye girdi ki, Kasımpaşalı Hafez’in atılması bu belirsizlik yüzündendi. O da pozisyonu görmemiş olmalı. Sağlam penaltıydı oysa.Kasımpaşa’yı mahfeden aşırı motivasyondu aslında.Kadıköy’e kazanmak için gelen bir rakibin yenilme ihtimali üçe katlanıyor sonuçta. Çünkü başka bir dünya orası. Sadece seyirci değil; Fenerbahçeli futbolcuların da performansı artıyor. En azından kazanacak kadar! Takım olarak değilse bile bireysel olarak. Neleri varsa sahaya koyuyorlar.O kadar ki, Fenerbahçe’nin aklı, üstadı, anahtarı teslim ettiği Emre olmasa bile kurtarıyorlar maçı.Aslında takımı Emre’ye endekslemek Fenerbahçe’nin hatası. Sahada olamıyor bazen... Olamayacak zaten. Yaşı, sakatlığı, siniri yüzünden koskoca bir takımı Emre’ye emanet etmek kadar saçmalık olamaz.Siz Muriç’e bakın...Muriç ilginç!.. Resmen “savunmacı santrafor” her ne demekse...Adam ilk penaltı öncesi savunmadan top çıkarıyor, Moses’e cetvel gibi bir ara top bırakıyor. Devamı Ozan ve penaltı.Oyun içinde topu saklamak mı gerekiyor, Muriç göreve... Takımı ileri taşımak mı, yine Muriç. Gümbür gümbür gol atamıyorsa doğru dürüst beslenmediği için.Muriç’i besleyemeyenlerin başında Rodrigues geliyor. Apaçık “tasarruflu” oynuyor Rodrigues. “Bu ne biçim kanat” da dedirtmiyor “bu ne güzel kanat” da.
Sonra orta saha... Sanki birinci vazifeleri savunma. Bir şey yanlış bu takımda. Uzak mı oynuyorlar, topu mu taşıyamıyorlar, ileri gitseler bile organize mi olamıyorlar belli değil. Her tespitin tersi de söz konusu. Mesela pozisyon hovardası bu Fenerbahçe... Yani pozisyona giriyor. En iyi santrafor onda, gole çeviremiyor. Savunma kale gibi... Ama çok rahat gol yiyor. Bazen muhteşem oynuyor bazen kaos. Buna çare üretecek biz değiliz tabi; bu iş için para alan Ersun Yanal.Fenerbahçe kazandı ama... Alması gereken daha çok yol var. Örneğin beklerin oyuna girmesi.Savunmanın zaman zaman konsantrasyonunu yitirmesi.Ve en önemlisi Muriç gibi bir gol makinesini doğru dürüst pozisyona sokamaması.On kişi kalmış Kasımpaşa’dan beraberlik golü yenir mi?Açık konuşalım... Fenerbahçe ancak yediğinde fazla atabilirse şampiyon olur. Muriç’i iyi kullanamazsa da gol atmak için duran topları, penaltıları beklemesi gerekir.Her rakip Kasımpaşa gibi değildir ve bol keseden penaltı yapıp on kişi kalmayabilir.Kim bilir belki de Ozan’a kaleyi nişanlama çalıştırması yapması gerekir Ersun Yanal’ın... Moses’e ayağını düzgün tutma çalışması. İsla ve Dirar’a eskisi gibi uyumlu oynama antrenmanları.İki penaltı, bir kırmızı karttan sonra Fenerbahçe’ye kart çıkarmak için eli cebinde gezen hakemler için dikkatli olma çabası da dahil bunlara...Milli maç arasından önce Kasımpaşa galibiyeti çok önemli bir başarı değildir Fenerbahçe için. Ben eze eze kazanan bir Fenerbahçe göremedim.Yanlış motive edilmiş ve Kadıköy’e kazanmaya gelmiş bir Kasımpaşa’ya fark atamayan bir takım, kazandığı üç puana değil geleceğe bakmalıdır.
Hakem açısından kritik kararların verildiği, zor bir maç oldu. Fenerbahçe lehine çalınan iki penaltı düdüğü de doğruydu. İlkinde savunma oyuncusu dikkatsiz davrandı ve topa temas edemedi ama diz darbesiyle Ozan’ı bozdu. İkinci penaltı da ise Palabıyık, Sadiku’nun elle oynamasını görememişti ama VAR’ın gözünden bu ihlal kaçmadı. Sadiku kaleye giden topu vücudunun hiçbir yeriyle önleme şansı yokken; kolunu uzatıp, vücudunu hayli genişleterek topu eliyle önledi. Hakemin monitörden izledikten sonra penaltı kararı vermesi doğruydu. Hafez’in penaltı kararına itirazdan atılması ise oyuncu adına tam bir sorumsuzluk.
Hakemi sahada bu derece protesto ederseniz karşılığı kırmızı kart olur. 72’de İsla’nın gördüğü kırmızı karta ise katılmıyorum. İsla’nın hareketinde bir acımasızlık yok. Her ne kadar krampon vidasıyla bir müdahalesi olsa da İsla’nın dizi bükülü. Yaralayıcı düzeyde bir güç transferi yok, sarı kartın yeterli olduğunu düşünüyorum. Maç içerisinde Yusuf önce İsla, sonra Serdar ile girdiği ikili mücadelelerde penaltı bekledi. Bence iki pozisyonda da hakemin devam kararları doğruydu.
Maçın zor geçeceğinden kimsenin kuşkusu yoktu. Altıncı dakikada Muriqi penaltıdan golü attığında başka maç başlayacak, daha sıkıntısız dakikalar gelecek diye düşünürken, Kemal Özdeş'in saha içi setleri devreye girdi. Tıkır tıkır işleyen Kasımpaşa organizasyonu Fenerbahçe'yi oyunsuz bıraktı.Her baskıdan atak üreten bir rakip karşısında yaşanan sarsıntıların üstesinden gelemiyorlardı. Emre–Kruse, biri akıl, diğeri fikir. Elinizde bir de ayağına top geldiğinde ne yapılması gerektiğini bilmeyen diğer oyuncular var.Tabii gözler Gustavo'da. Tek başına hükmediyor oyuna. Mıknatıs gibi çekiyor ilk topları. Yönetmeye çalışıyor çevresindekileri. Yardım Tolga'dan geldi ona. Ozan Tufan'ın aklı gol atmakta kalınca, 3 ön liberolu orta saha, "en kolay geçilir" hale geldi.İki penaltı, bir korner atışı var üç golün patentinde. Kaçan iki pozisyon da yine kornerden gelen ortalarla oldu. Ne beklerini doğru-dürüst hücuma sokabildi Fenerbahçe ne de Moses veya Rodrigues ile ceza alanı içini karıştırdı. Muriqi'in "pas yalnızlığına" rağmen, kendi çırpınmaları ile ürettiği şutlar vardı yine de.
Hafez'in kendi takımına suikast düzenlemesi, 70'ten sonra maçın Fenerbahçe'ye geçeceğinin işareti olabilirdi, olmadı. Isla'nın da kendini attırması ile birlikte plan sahibi Kasımpaşa ile yeteneklerin performansını bekleyen Fenerbahçe'nin yeni bir maçı başladı.Daha önce de belirttik. Özellikle Kadıköy'e gelecek olan takımların oyunu birbirinin kopyası. Ersun Yanal'ın bunları çözecek oyun setleri, duran toplar dışında yok. Önceleri 3-4 pasa ulaşıp, bekleri aut çizgisine getiren setleri vardı, şimdi yapmıyorlar.Bir an önce kaleye gitmek isteyen, öne-geriye istekli koşan bir takım Fenerbahçe. Ancak oyun yalnızlığını bitirmek zorundalar. "Gelsin Emre, sorunları çözsün" fikri doğrudur ama belirsizliğin de tohumudur.
Futbol kalitesi olarak vasatı geçmeyen ama her yönüyle çok ilginç bir 90 dakika izledik. F.Bahçe cephesi Antalya ve Kayseri yenilgilerinden sonra şu açıklamayı yapmıştı: "Bu tip maçlarda golü erken bulamadığınız zaman işler çıkmaza giriyor."Dün gece F.Bahçe 6. dakikada skor avantajı yakaladı. Bunun moraline ve seyircinin sinerjisine rağmen golden sonra devrenin bitimine kadar oyunu kontrol eden Kasımpaşa'ydı. Bu tabloda F.Bahçe risk alan rakibi karşısında tek can alıcı atak girişiminde dahi bulunamadı. Sprinterlerden Ozan son maçlara göre durgundu. Moses topla kavga ediyor, güçsüz. Rodrigues ise sahada yoktu. Kasımpaşa önce 2 gol kaçırdı, sonra da beraberliği yakaladı. Artık işler zora girmişti ama Kasımpaşa harakiri yaptıı.İki penaltı da hiç pozisyon yokken gereksiz yere yapılmıştı. Bir de bunun üstüne itiraz ve devamından takımın en iyilerinden Hafez kırmızı kart görmüştü.
Artık her şey F.Bahçe'nin lehine dönmüştü. Ama o kadar kötü oynuyorlardı ki sayısal fazlalık da bir artı getirmedi. Bir kişi fazla oynayan takım skor avantajına sahipken, 40 metre genişlikten rakibine kontratak şansı verdi. Onun benzeri kontratak şansı da ilk devrede Koita'ya verilmişti. Sonrasında Kasımpaşa skora denge getirdi. Ama çok kısa sürede Serdar'ın golü takımı bunalımdan kurtardı. Isla'nın kırmızısıyla işler tekrar sıkıntıya girdi ama idare edip 3 puanı aldılar.Ersun Yanal bir türlü planlamayı kuramıyor. Ozan, Tolga, Gustavo, dün oynamayan Emre ve yine sonradan oyuna giren Jailson, hepsi ön libero özelliğine sahip oyuncular. Futbolu kafasında bitirmiş Alper'i saymazsak Zajc'tan başka forvet arkası oynayacak orta saha yok. Neden Yanal bunu düşünmüyor? Bir de bugünkü olumsuz futbolun nedeni olarak tahmin ediyorum Emre'nin olmayışı gündeme çıkacak. Eğer Emre oynamadığı zaman F.Bahçe böyle olacaksa bunun hiçbir mantıklı açıklaması yok.
CANLI BAHİS, Misli.com'da başladı! Maç listesini görmek için buraya tıklayın!