03.02.2013 - 10:06 | Son Güncellenme:
En son 2007’de Bursaspor’u deplasmanda yenebilen G.Saray için tarih bir kez daha tekerrür etti. İlk yarıda belli bir tempo yakalayan, golü bulan ve epey de fırsat harcayan sarı-kırmızılılar ikinci 45 dakikada son derece verimsiz ve etkisiz bir oyun sergileyerek bir puana razı oldu. Hatta son 6 Bursa deplasmanının beşini kaybetmiş olan G.Saray bir kez daha mağlup olabilirdi.EĞER Fatih Terim, Beşiktaş maçındaki gibi Umut’un yanında yine Elmander’le değil de Burak ile başlamış olsaydı, G.Saray belki birden fazla gol bulabilirdi. Ve yine eğer Terim 58. dakikada Amrabat ile Aydın’ı oyuna sokup kanatlardan gelmeyi düşünmeseydi de sonuç belki farklı olabilirdi. Çünkü Aydın neyse de, Amrabat bir felaketti, taraftarlara “keşke Fas elenmeseydi de Afrika Kupası’nda kalsaydı” dedirtti.DÜN G.Saray orta sahası Melo’nun da cezalı olması nedeniyle silme yerli oyunculardan oluşuyordu ve bunlardan Selçuk dışındakiler pek bir varlık gösteremediler. İlk 11’de başlama şansı yakalamış olan Yekta, Engin ve Emre’nin fazladan bir gayret göstermediler. Savunmada kaptan Sabri yine epey çabalarken (son dakikalardaki müthiş şutunu genç Harun aynı şekilde müthiş bir refleksle çıkardı), Riera arada sırada olumlu ama sık sık hatalı oynadı. Benzer bir şekilde Dany de kimi zaman çok iyi işler yaparken birden fazla vahim hataya da imza attı. İkinci yarıda G.Saraylı futbolcuların çalım yapma sevdasına kapılıp top kaptırma yarışına girmiş olduklarını da not etmek lazım.BİR DİZİ SORUDÜN Bursa’da G.Saray’ın bir “Burak sorunu”nun oluşmaya başladığını gördük. Şampiyonlar Ligi’nin starı iki haftadır kulübede bekleyip oyuna girmiyor. Buna “yarım Sneijder sorunu”nu da ekleyebiliriz çünkü Hollandalı dünya starı oyuna G.Saray’ın iyice kopmuş olduğu anlarda dahil oluyor ve kendisini tam olarak gösterme imkanı bulamıyor.ŞİMDİ G.Saray’ın önünde birçok soru var: Drogba gelince forvet nasıl şekillenecek? Yoksa Burak küstürülecek mi? Terim, Sneijder’i ne zaman ilk 11’de oyuna sürecek? Melo aklını başına toplayacak mı? Sayıca az olan stoperler ligi kazasız-belasız tamamlayabilecekler mi?(Vatan)
Fırat Aydınus ne zaman ki F.Bahçeli Caner’i haksız yere attı ve hatasından en azından bir özür dileyip dönmedi zaten benim için o gün bitmişti.İşte Aydınus’un çarpıcı hataları;4. dakikada Elmander, Şener ile omuz omuza mücadele ediyor, Şener yere düşüyor, top Umut Bulut’un önünde kalıyor ve o da golü yapıyor. Ama Aydınus düdük çalıp “pozisyonda faul var” diyor.14. dakikada Elmander, Bursaspor ceza sahası içinde tam topa vuracak İbrahim koluyla İsveç’li oyuncuyu itiyor ve dengesi bozulan Elmander de topu farklı auta gönderiyor, pozisyon açık, net “penaltı” ve kırmızı kart gerektiriyor. Ama Aydınus’a göre aut.SONRA Semih Kaya’ya gösterdiği sarı kart yanlış, ilk yarı Riera’nın arka arkaya yaptığı iki faul sonrası oyundan ihraç edilmesi gerekir. Ancak Riera sarı kart bile görmeden maçı tamamlıyor.SABRİ yardımcı hakem Alpaslan Dedeş’e ilk yarı tam 3 defa el kol hareketleriyle bastı kalayı bir sözlü uyarı bile almadı ama 71. dakikada aynı Sabri sadece bir defa Aydınus’a itiraz etti, kartı yedi. İşte bunun adı adaletsizliktir, bencilliktir.BU kadar çok yıldızı olan G.Saray, hocası olmayan, ligde ve kupada erken havlu atan Bursaspor’a en azından 10 dakika tempo yapamaz mı? İnanması güç ama yapamıyor, hatta rüzgârı arkasına almasına rağmen 3 net pozisyon veriyor. Hatta öyle ki 60. dakikada Bursa’nın Serdar’la bulduğu gol faul gerekçesiyle iptal ediliyor. Bana göre Bursa’nın net golü güme gitti.VE gelelim Terim’e. Ya Burak yeni yıla girerken hocası Terim’i aramadı ve yeni yılını kutlamadı veya Antalya kampında bu ikili arasında tuhaf şeyler oldu. Ben de Burak’ın saha içindeki birçok hareketine gıcık oluyorum ama adamın golcülüğüne, G.Saray’a yaptığı katkıya hayran olmamak elde değil. Bugün G.Saray ligde ve Avrupa’da yoluna devam ediyorsa başrolde Burak Yılmaz vardır. Ama bugüne kadar adaletine güvendiğim Fatih Terim bu kelimeye ihanet edercesine Burak Yılmaz ve G.Saray’a büyük haksızlık yapıyor.SEN Aydın’ı, Engin’i, uzun zamandır görmediğin Amrabat’ı oynatacaksın, Burak’ı sözüm ona cezalandırıp oyuna sürmeyeceksin. Bunun adı ayıptır, bunun adı haksızlıktır. Bu takım koşmuyor, bu takım iyi çalıştırılmıyor, bu takımda oynaması gereken adamlar kenarda bekliyor, oynamaması gereken adamlar ise sürekli forma giyiyor ve bu takım, adına ve yıldız oyuncularına yakışmayacak derecede kötü oynuyor.Dost tavsiyesiHOCAM sana bir dost tavsiyesinde bulunmak isterim; Başkanın Aysal tam bir tüccar ve herkesi yanında çalışan bir işçi gibi görüyor. Yani “Alırım da satarım da” zihniyetinde. Sen böyle bariz hatalar yaptığın sürece Aysal’ın ekmeğine yağ sürersin. Bir sabah uyandığında yardımcın Hasan Şaş seni arar, “Hocam, galatasaray.org’u okudun mu, seni ve bizi görevden almışlar” der, sen önce yutkunur, sonra ‘Acaba bugün 1 Nisan mı?’ diye düşünür ama sonrasında gerçeği görür ve kabullenmek zorunda kalırsın. Yani sen bu kafayla ve bu zihniyetteki başkanla ömrün G.Saray’da uzun sürmez, hatta daha da iddialıyım 1 Nisan 2013’ü bile göremezsin.(Vatan)
Galatasaray’ın deplasman maçlarındaki sıkıntısı devam ediyor. Dün gece Bursaspor karşısında maçı berabere bitirdiyse burada en büyük pay Muslera’nın... Yüzde yüz diyebileceğimiz çok net üç gol pozisyonunu kurtardı. Hani derler ya iyi kalecin varsa maça bir puanla başlarsın... Dün gece Muslera bunu gösterdi.Galatasaray’daki eksikler takımı çok etkilemiş... Hamit, Melo, Eboue, sarı-kırmızılıların almazsa olmaz üç tane futbolcusu... Orta sahada yaratıcılık sadece Selçuk’un ayağından çıkan paslara kalmış... Nitekim Umut’un attığı golün asistini de Selçuk yaptı. Engin, sadece koşuyor. Yekta da Engin gibi... O da iyi mücadele ediyor... Ama yaratıcılık sıfır... Kanatlar çalışmıyor... Rakip hücuma kalktığı zaman defans panikliyor, öyle bir gol yiyor ki Dany, Pinto’nun kafa vuruşunu sanki hayranlıkla seyrediyor. Sneijder da gelse Drogba da gelse Fatih Terim’in işinin kolay olduğunu düşünmüyorum... Amrabat, Afrika Kupası’ndan geldi, ne bir adam geçebiliyor ne de ayağında top tutabiliyor. Bunun mazereti yorgunluk olamaz... Hocası ona güveniyorsa sahada bir şeyler yapmalı, ben iyi futbolcuyum sinyalleri vermeli...Bu tarz futbolun içinde Sneijder’e de yazık olur... Adam hayatından bıkar... Umut önde koşacak, sen onu topla buluşturursan gol olacak... Böyle bir düşünce ile Galatasaray biryerlere gelemez...Bursaspor’da Ertuğrul Sağlam istifa edip gitti. Eski futbolcuları Ersel teknik direktör olarak takımın başında... Buna rağmen oynadıkları futbola saygı duyuyorsun... Sağ çizgide oynayan Şener ve Murat var... İkisi de muhteşem futbolcu... Yaşları genç... Hele Şener, Polatlıspor’dan yeni gelmiş, koy milli takımda oynasın... Sola bakıyorsun Basser ve Okan... İkisi de muhteşem... Hele orta sahada bir Belluschi var ki, sahada basmadık yer bırakmadı. Muslera’nın elleri olmasa dün akşam Galatasaray’ı yıkan futbolcu olacaktı.Maçın hakemi Fırat Aydınus karşılaşmanın başında Umut’un attığı golü resmen yedi. Elmander rakibine faul yapmadı, rakibi ona yaptı. Orada avantaj var... Fırat Aydınus, bu kuralı işine geldiği zaman çalıştırıyor, işine gelmediği zaman çalıştırmıyor. Ama resmen maçın başında Umut’un attığı gol nizamiydi.(Milliyet)
Rüzgârlı bir havada lodosun topu uçurduğu oyunda son transferleri ile sükse yapmış Galatasaray karşısında Bursaspor takımı topu yere indirmede rakibe oranla daha başarılıydı. Özellikle merkezdeki Batalla ve Belluschi, top hangi süratle, ne şekilde gelirse gelsin ilk alışlardaki üstün başarıları ile Timsah’ın oyunsal hakimiyetinde önemli aktördüler. Fakat yeşil beyazlılar bu başarılarını aynı oranda hücuma geçtiklerinde kullanamadılar. Çünkü iki kenar hücumcu Murat ve Okan üretimden uzak ve güvensizdiler. Pinto’nun attığı golde Batalla ile başlayan hücum organizasyonunda ortayı yapansa sağ bek Şener’di.Sarı - kırmızılıların ise Bursa’ya karşı üstün tarafı iki forvet Elmander ve Umut ile oynamasıydı. Bu ikili yaptıkları çapraz koşularla ve araştırmacı tarzlarıyla Bursa savunmasına ciddi sıkıntılar yarattılar. Özellikle orta alanda Selçuk ve Engin’den gelen sürpriz toplara yaptıkları koşularla etkili oldular. Umut’un attığı golde de sürpriz pası Selçuk verdi. İki teknik adam da 2. yarıda bütün hamlelerini yapsalar da, oyunun rengi Galatasaray adına değişse de skorda değişiklik olmadı.G.Saray’da Amrabat etkili olurken, Bursa’da ise kaleci Harun kritik kurtarışları ile dikkat çekti. Timsah’ın 2. yarı aşırı derece savunmaya dönmesi hem rüzgârın etkisi hem de psikolojik olarak skoru koruma içgüdüsüydü. Sonuçta lodosun futbol oyununa etkilediği bir gerçekse de oyuncuları iyi niyetlerinden dolayı kutlamak gerekir.(Milliyet)
İstikrarsızlık futbolumuzun temel sorunudur. G.Saray’da ise bu sezon istikrarsızlık tavan yapmış durumda. 90 dakika içinde iniş ve çıkışlarla dalgalanan bir ekibin maç kazanması mucizevi durumlara bağlıdır. İstikrarsızlık bireysel olarak da tamamlanıyor. Birçok oyuncu anlık süreler içinde iniş ve çıkış gösterebiliyor.BURSA ise dalgalı denizde sallanıp duruyor. Onlar sadece iyi mücadele ve büyük takıma karşı koymanın direnci ile sahada varoldular. İki takımın toplamında futbolun kalitesizliği fazlasıyla sırıttı.İKİ takım da sorunlu ve eksikti. Ertuğrul Sağlam’ın istifası sonrasında Bursasporlu futbolcuları biraz daha istekli gördük diyebiliriz. G.Saray’ın kağıt üzerinde tonla oyuncusu eksikti ama büyük takım isen bunlar mazeret olamaz.BURSASPOR’UN ilk gollük akını golle sonuçlandı. Pinto’nun golünde önemli nokta, mükemmel ortayı yapan Şener’di. Şener’in devre arası transferinde Polatlı Bugsaş’tan geldiğini de belirtelim. Bursa’nın golü sonrası G.Saray biraz kıpırdadı. Yeşil-beyazlı savunmanın göbeğine atılan çalışılmış paslar, bilinçli bir uygulamaydı. Elmander ve Umut Bulut’un göbeğe dalışları evsahibinin yumuşak karnını belli ediyordu. G.Saray, Serdar Aziz’i istiyor. Bursa yönetimi ise 8 milyon Euro diyor. Bu maç Serdar Aziz’in abartılı fiyatının da bir göstergesi oldu.SELÇUK İnan’ın rüzgara karşı mükemmel pasında Umut savnmanın dördüncü hatasını affetmedi ve eşitliği getirdi. Gol sonrası G.Saray oyunu kontrol altına alır gibi oldu. Devre sona erdiğinde rüzgara karşı oynayan G.Saray’ın maçı koparabileceği inancı birçok kişide vardı. Ama rüzgara karşı oynayan Bursa 10 dakika G.Saray kalesini resmen topa tuttu. G.Saray ikinci yarı rüzgar avantajını kullamazken, net pozisyonlar bulan, galibiyete yakın olan taraf evsahibiydi.RIERA ATILABİLİRDİFATİH Terim’in Amrabat ve Aydın’ı aynı anda oyuna sürmesi de G.Saray’ın oyuna olumlu bir katkı yapmadı. Zaten topla kontrol sorunu olan bu iki adam rüzgarda daha da savruk ve faydasız hale geldi. Sneijder ile yapılan son hamle de Terim’in derdine çare olamadı. Sneijder birkaç klas pası ile kalitesini belli ediyor. Ancak henüz maç çevirecek kıvamda değil. G.Saray son yıllarda Bursa’da kazanamama geleneğini sürdürdü. Oynanan futbolu göz önüne alırsak; 2 puanı kaybetmedi, bir puanı şansı ile kazandı.AYDINUS birçok pozisyonda zorlandı. Riera iki sarıdan atılabilirdi. Elmander’in ceza alanında düşürülüşünü es geçti. Özellikle birinci yardımcısının hatalı bayraklarına uyması notunu düşürdü.(Vatan)