Ronaldo da bu meydan okumaya daha sert bir şekilde karşılık verdi. Dünya Kupası arasına gitmeden önce İngiliz medyasının önemli ismi Piers Morgan’a bir röportaj verdi ve “İhanete uğramış hissetim, başta teknik direktör olmak üzere beni istemeyenler var. Burada benim adeta bacaklarımı kestiler, parlamamı istemediler. Kulübün sahibi Glazer ailesi için kulüp de sportif başarı da önemli değil, onlar buraya pazarlama olarak bakıyorlar." dedi. Bu hafta içi kulüp karşılıklı anlaşarak ayrıldıklarını söyledi. Ardından da Glazerların kulübü satacağı haberi çıktı. Bu sırada Ronaldo, 5. Dünya Kupası’nda ilk maçına çıkıp ilk golünü attı.
Şimdi kafamı karıştıran kısma geliyoruz. Messi mi Ronaldo mu sorusunun benim için cevabı hep Ronaldo oldu. Disiplini, tutkusu, adanmışlığına hep büyük hayranlık duydum. Bu yüzden tüm bu yaşananlarda ben de onun gibi ihanete uğradığını, yıllarını ve bedenini bu spora vermiş birine yapılanların itibar suikasti olduğunu düşünüyorum.
Ama diğer yandan daha birkaç gün önce Portekiz-Gana maçındaki performansına bakınca, yaşlandığını ve bedeninin artık ona eskisi kadar mükemmel eşlik etmediğini görüyorum. Hatta bir adım daha ileri götürüp sırf Ronaldo’yu yedek bırakmamak için Benfica’nın yıldızı M. Ramos’un yedek kalmasının büyük bir lüks ve haksızlık olduğunu düşünüyorum. Yani aklım, "Ronaldo artık olmuyor" derken, kalbim ona bu ihaneti yapmaya izin vermiyor. Şu an kulüpsüz olan oyuncunun ihtimaller denizinde Chelsea, Sporting Lizbon, Paris Saint Germain veya Amerika var. O nerede yüzeceğine karar verene kadar benim gibi Ronaldoseverlerin kafası karışık."
YENİ ÜYE OLAN HERKESE 20 TL HEDİYE Hemen oynamak için buraya tıklayın!