Kimse kimseye kızmazdı bu lakaplar nedeniyle ...Bana da ‘Arap’ derlerdi mesela.Feyyaz Uçar’ın adı ‘Kibar’dı.Metin Tekin, ‘Sarı Fırtına’, Recep Çetin ‘Takoz’, Ulvi Güveneroğlu da ‘Baba!’...O dönemdeki takımda kolej havası oluşmasının sırrı belki de bu detaylarda saklıydı. Artı hepsi okumuş çocuklar, üniversite mezunları oldukça fazlaydı.Dedim ya... Hayatım bir film şeridi gibi geliyor gözümün önüne diye...Onun için tam sırasıyla anlatamayacağım size ama.. Bölüm bölüm gidelim hep birlikte o günlere...Gordon Milne yılları... Yavru Vatan KKTC’deki kamp dönemi...İngiliz teknik patronun antrenmanları öyle sıradan antrenmanlar değildi... Bir kere kolay kolay bitmezdi! 2 saat, 2.5 saat sürer, futbolcuların adeta pestilini çıkardı.O kampa altyapıdan da futbolcular alınmıştı, ‘Geleceğin büyük yıldızı’ Sergen Yalçın da kadrodaydı.O gün idmanda öyle bir tempo yaptırdı, öyle bir tempo yaptırdı ki... Sürekli ‘Gooo, gooo!!’ diye bağırması herhalde Taşucu’ndan da duyuluyordu!A takımdaki tecrübeli isimler artık alışmıştı ama gençler hazırlıksız yakalanmıştı. Zorlandıklarını gözlemledim...Ben de gazeteme haber yazdırdım...Hiç unutmam; başlığı şuydu;