18.01.2021 - 07:37 | Son Güncellenme:
Süper Lig'in 19. haftası Beşiktaş-Galatasaray derbisine sahne oldu. Siyah Beyazlılar karşılaşmadan 2-0 üstün ayrılan taraf oldu. Beşiktaş liderliğini sürdürürken Galatasaray son 3 haftada 2. mağlubiyetini yaşadı.
Spor yazarlar Beşiktaş-Galatasaray derbisini yorumladı. İşte derbiye dair spor yazarlarının görüşleri...
"Bazı goller vardır, attığında 10 gole bedel olur. Marcao’nun “altın tepsi”de ikram ettiği geri pas pozisyonunda, Larin, kaleci Okan ile karşı karşıya kaldığında topu üstten dışarı atacağına, ağlarla buluşturabilse, bugüne kadar attığı 11 gole bedel olurdu. Bu fırsatı hem kendisi, hem takımı adına “bozuk para” gibi harcadı Larin..."
"Bazı dokunuşlar vardır, kelimenin tam anlamıyla “altın dokunuş” olur. Marcao’nun vuruşunda top Beşiktaş ağlarına giderken, Atiba’nın kepçe gibi uzattığı ayağı, Beşiktaş’ı mutlak bir golden kurtardı. İlk yarı bittiğinde Beşiktaş’ta iki kader adamı vardı: Biri kaçırdığı ile Larin, diğeri kurtardığı ile Atiba..."
"Luyindama belki de maçın tartışmasız en iyi adamıydı. Gol dakikasına kadar uçana-kaçana vurdu. Her tehlikeyi önledi. Ancak Josef golü öncesi ortalanan topu kesemeyince maçın sonucunu belirleyen “kader adamı” oldu. Ne gariptir, ikinci golde de büyük hatayı gene Luyindama yaptı."
"Maç çok ilginç bir eşleşmeye tanıklık etti. Süper Lig’in en hızlı iki kenar adamı... Beşiktaş’ın sağında Rosier, Galatasaray’ın solunda Sarachhi... Rosier, çoğu maçta olduğu gibi aklı hücumda oynadı. Sarachhi hiç çıkmadı. Hücumu ancak ikinci yarıda, o da bir-iki defa hatırladı.-Rosier demişken hem hızlı, hem cüretkârdı. Gördüğü sarı karttan sonra, “ip üstünde oynayan cambaz” gibiydi. Frene hiç basmadı. Aynen devam etti. Marcao pozisyonunda ikinci sarıyı görebilir, belki kırmızı ile gidebilirdi."
"Bu maçta hakem kararlarından iyi bir öykü çıkacaktır. Cüneyt Çakır ve yardımcıları, kritik ikili pozisyonların tamamına yakınında ters kararlar verdiler, iki tarafın da tepkisini çektiler.-Cüneyt Çakır demişken... Yeni imajının kendini en az 8-10 yaş daha fazla gösterdiğinin farkında değil mi? Sıfıra tıraşlanmış kafa, uzatılmış ak sakallar... Başka bir gündemi yoksa, hızla eski haline dönmeli..."
"Galatasaraylılar, “Rosier niye atılmadı?” derlerse haklı bulurum. “Diagne niye atıldı?” derlerse haklı bulmam. Diagne ayağını topa kaldırıyor ama, sonrasında çekmiyor ve tabanı gidip Montero‘nun kafası ile buluşuyor. Kırmızı bana göre doğru karar..."
"Galatasaray eksik kalınca Sergen Hoca çok doğru bir hamle yaptı ve N’Koudou ve Mensah‘ı sahaya sürürek tam bir hücum takımı oldu. Anlamadığım, Galatasaray bir eksik kalınca niye bu kadar kapandı, niye bu kadar çaresiz kaldı? Nitekim, yediğin golden sonra hücum aklına geliyorsa, daha önce neden gelmedi?"
"Beşiktaş’ta maçın iyileri Vida, Atiba ve Rosier’di. 75. dakikaya kadar sadece takımının değil, sahanın en iyisi olan Luyindama, iki golde de büyük hata yaparak Galatasaray adına bir çuval inciri berbat etti."
"Maçın iyileri oldu, maçın kötüleri oldu, maçın kader anları oldu. Ancak sonucu büyük ölçüde tayin eden Diagne’nin gördüğü kırmızı kart oldu. Gelatasaray’da bir kırmızı kartla nasıl oldu da bu kadar çöktü, o da anlaşılır gibi değil..."
"Beşiktaş peri masalı yazmaya, Galatasaray hayal kırıklıkları yaşamaya devam ediyor."
"Beşiktaş-Galatasaray maçı akıcı, rüzgar gibi ya da havadaki kar yağışı gibi bir düzenle oynanmadı. İki takım da birbirini panik faulleri ile durdurup, oyunun akışını bozduğunda bizim çaresiz televizyoncu arkadaşlar maça ‘tekrarların kalitesini’ taşıdılar. Larin’e nasıl faul yapılmış, Diagne nasıl kaçırmış, Cüneyt Çakır’ın sarı kart gösterdiği anlar ve ibretlik yüz ifadeleri.İki takım da topa sahip olmak istiyor... Devre bittiği zaman Beşiktaş 60-40 topla oynayan takım. Normal bir maçta bunun üstünlük belirtisi olarak kabul edilmesi düşünülebilir. Ama hayır..."
"Beşiktaş, rakibinden daha çok top kullandığı, daha çok korner attığı (4-3) ilk yarıda doğru dürüst şut atamadı. Sadece bir isabetlisi var. Galatasaray’da o da yok. Barometreyi asıl yükselten, Larin’in sarı-kırmızılı takımın gaflet anında topla tek başına Okan’ın üstüne sprint bir dripling ile gitmesi. Okan da Muslera’nın ruhunu mu kiraladı birader... Larin karşısında Muslera varmış gibi çekindi ve korktu. Attığı top da yukarılarda kayboldu."
"Bazen iyi niyetinize rağmen ayağınız dolaşıverir. İstemediğiniz reflekslerle, kötü ve talihsiz olaylara neden olursunuz. İşte maçın kırılma noktası; dakika 58 top kazanma mücadelesinde Diagne ayağını heyecanla kaldırıp kafa vuruşuna hazırlanan Montero’nun tepesine kramponlarıyla istemediği bir darbe indiriyor. VAR’a filan lüzum yok... Bu hareketin kural kitabındaki yeri doğrudan kırmızı kart... ‘Sevinelim ki 21 yaşındaki Montero’nun sıkıntılı bir hali yok. Üzülelim ki bütün iyi niyetiyle mücadele eden Diagne heyecanının ve hesapsız gayretinin kurbanı oldu."
"Böyle maçları 11’e 10 oynamak o kadar kolay değil. FIFA seminerlerinde 10 kişi kalan takımların daha iyi yardımlaştığı ve dayanışma sergiledikleri anlatılır. Ama bu kural bizim derbiler için pek de iç açıcı değil. Hele dünkü gibi bir derbide Galatasaray gerçekten talihsizdi. Hem topu (61-39), hem kornerleri (9-4) kaybediyorsun, rakibini geriden takip ediyorsun ve bir de 1 eksik adamla oynuyorsun. Kendi adıma Diagne için üzüldüm."
"Beşiktaş, rakibin bu dezavantajına karşılık elindeki avantajı kullanırken çok top kaybetti. Rakibinden daha fazla şut attı ama maçı koparacak hamleyi atamıyordu. Nihayet genç bir kardeşle (Rıdvan), tecrübeli bir ağabeyin (Souza) işbirliğinden bir asist, bir de gol çıktı. N’Koudou’nun golü ise geceyi bitirdi. Bence Beşikaş ihtiyacı olanı, hak ettiğini aldı. Larin’in, Aboubakar’ın kaçırdıkları da var. Ama değişen yedekleri ile birlikte kompakt, birbirini tamamlayan bir oyun oynadılar. Bunu da takdir etmek gerekiyor."
"Galatasaray’da Fatih Terim’in Arda-Belhanda tercihi maç başlamadan önce doğruydu. Ancak oyunda ilk sarı kartı gören Arda ve Belhanda etkili olamadılar, cezaalanına adam sokamadılar, kazandıkları topu çabuk kaybettiler. Dahası bu maçta Galatasaray’ın yeni çapası Taylan da bekleneni veremedi. Şimdi hiç hesapta olmayan bir adamı söyleyeyim. Sakat mı, sorunlu mu bilmiyorum. Ama Feghouli’nin oynamadığı maçlarda Galatasaray sanki kimliğini unutmuş gibi oynuyor. Çabuk oyunda Feghouli’nin kanatlardan getirdiği öldürücü toplar, pozisyon içinde pozisyon yaratan katkısı bence Galatasaray’ın en büyük eksiğiydi. Donk ile Babel ve Emre Kılınç da bekleneni veremedi. Çünkü Beşiktaş çok ısrarlı ve istekli oynuyordu. Bir tebrik de Sergen hocaya... Her sınavdan başı dik ayrılmayı biliyor..."
"Bu tip derbilerde pozisyon üretmek ve gol atmanın zorluğunu anlatmaya gerek yok. Demem o ki, bulunca, kaçırmayacaksınız arkadaş!Yılın ilk derbisinde Kartal ‘iştahlı’ ve de ‘baskılı’, Aslan ise ‘kontrollü’ oyunu tercih ederken, savunma güvenliğini de elden bırakmadı. Haaa Aslan elbette savunmasına yaslanmadı, kontra toplarla fırsatlar kovalamadı değil."
"Şimdi ilk 45 dakikalık bölümü kantara koyarsak, Kartal’ın ağır bastığını görürüz. Ne var ki, bu ağırlık pozisyon üretimine biri hariç, pek yansımadı dersek abartmış olmayız.Yani 37’de Cyle Larin’in kaleci Okan ile karşı karşıya kaldığı pozisyon... Yüzde yüz ötesi, gelin görün ki, krallık yarışında ikinci sırada olan Larin, çerçeve yerine zor olanı yaptı, topu dışarı attı.Dönelim Aslan’a... Marcao uzaktan kaleyi yokladı, Atiba çizgi üzerinden mutlak bir golü önledi, bir de ilk yarıda kaleci Ersin’in Diagne’nin ayağından aldığı top var, hepsi bu kadar. Denemeler vardı, var olmasına da çerçeveyi bulanlar yoktu!"
"Diagne, Aslan’ın gol umudu, 58. dakikada kızardı, oyun dışı kaldı! Pozisyon tartışmasız kırmızı, neyin itirazı? Zaten takımın baskı altında, onları yalnız bırakmaya ne hakkın var Diagne!"
"Sergen Yalçın’ın, N’Koudou ile Mensah hamleleri oyunu tek kaleye döndürdü. Terim’in ise Babel ve Donk tercihleri hem baskıyı kırma, hem de pozisyon üretme adınaydı. Gelin görün ki, Aslan on kişi kalmanın sıkıntısını iliklerine kadar hissetti maç sonuna kadar.Galatasaray fena savunma yapmadı, eksik olmasına karşın... Taaa ki 79. dakikaya kadar... Kartal’ın başarılı isimlerinden Rıdvan soldan kesti, Souza topu kontrol etti, Okan’ın solundan filelere gönderdi."
"90 artı 1... Son sözü N’Koudou söyledi... Larin, bu kez garantiye gitti, topu N’Koudou’ya çıkardı, ona da dokunmak kaldı.Uzatma dakikalarında Galatasaray risk aldı, tüm hatlarıyla yüklendi, ama Kartal’ın kalesinde Ersin’i unuttular sanırım!Maçın özeti mi?İsteyen, oynayan, baskı yapan, üreten, öz güven duygusunu zirveye çıkaran, hak eden kazandı, yani Beşiktaş..."
"Galatasaray bu sezonun en tempolu, mücadeleci maçını oynadı. Kolay değil, Beşiktaş, takım halinde Türkiye’nin en çok koşan, savaşan takımı... Üstelik sarı-kırmızılılar deplasmanda oynuyor. Seyirci olmasa da rakip saha her zaman deplasmandır.Maçın geneline bakıyorsun, Diagne atılıncaya kadar iki tane gol pozisyonu var. Bir tanesi Marcao’nun vurduğu, Atiba’nın kale çizgisinden çıkardığı top; diğeri ise yine Marcao’nun kendi kalecisine verdiği hatalı geri pas kısa düşünce Larin’in topu alıp kaleci Okan ile karşı karşıya kaldığı ve topu üstten auta attığı tehlikeydi."
"Konuk ekibin tarafından bakınca; ilk goldeki hatasına kadar Luyindama bırakın takımını, sahanın yıldızıydı. O kadar yürekten ve içten mücadele ettiğini bu sezon ilk kez görüyorum. Aboubakar’a karşı her hava topunu, tüm ikili mücadeleleri kazandı. Ama ikinci golde de hata yapınca skoru belirleyen adam oldu. Marcao da Larin’e verdiği geri pastaki hatasına rağmen, ikinci bir yıldızdı. Futbol bu kadar garip ve acımasız bir oyun işte...Önde oynayan Taylan ve Etebo; Atiba, Oğuzhan ve De Souza ile girdikleri mücadelede zaman zaman üstünlük de sağladılar. Etebo uzun zaman sonra ilk kez ilk 11’de oynamasına rağmen orta sahadaki boş alanları mükemmel kapadı. Ufak tefek pas hataları yapmasına rağmen iyi mücadele etti."
"Diagne’nin oyundan atıldığı pozisyon gerçekten çok şanssızdı. Top havalandı, Diagne yüksekten gelen topa ayağıyla müdahale etti. Diagne’nin ayağının tabanı havada topa doğru koşan Montero’nun kafasına da temas etti. Bu dakikaya kadar ortada olan maçta üstünlük, Senegalli forvetin oyundan atılışıyla Beşiktaş’a geçti.Siyah-beyazlılar iyi bir takım... Böyle bir takıma karşı bir kişi eksik oynamak kolay değil. Neticede Souza ile de golü buldular. Galatasaray, gol bulmak için Kartal’ın üstüne gittikçe, bıraktığı boş alanlarda Beşiktaş gol aradı, ikinci golü de buldu."
"Maç 11’e 11 oynanırken, Belhanda’nın gününde olmayışı; Oğulcan ve Diagne’nin gol yollarında birbirinden kopuk olması, aralarındaki paslaşmanın isabetsiz oluşu Cim Bom’u ileri uçta etkisizleştirdi. Buna rağmen uzatma dakikalarında Emre Akbaba’nın müthiş şutunu kaleci Ersin aynı güzellikte kurtardı.Sonuçta; zirve yarışı yine devam ediyor. Beşiktaş bir kişi eksik kalsaydı o da sorunlar yaşardı. Galatasaray 10 kişi kaldı ve böylece derbiden puan alma şansını kaçırdı."
250 TL'ye varan hoş geldin bonusu Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!