13.12.2023 - 07:20 | Son Güncellenme:
UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki temsilcimiz Galatasaray, Parken Stadyumu'nda çıktığı maçta Kopenhag engeline takıldı. Sarı-kırmızılılar, rakibine 1-0 mağlup olarak Devler Ligi arenasına veda etti. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi serüveninin sona erdiği mücadeleyi spor yazarları değerlendirdi.
Spor yazarları Kopenhag-Galatasaray maçını değerlendirirken performansylarıyla beklentinin altına kalan iki isim için "Okan Buruk'u yanılttılar." yorumu yapıldı.
İşte Kopenhag - Galatasaray maçı sonrası yapılan değerlendirmeler...
AVRUPA LİGİ'NE KALMAK DA BAŞARIDIR / OSMAN ŞENHER
Kopenhag’ı yenmek için Galatasaraylı tüm futbolcular her türlü mücadeleyi sahada gösterdiler. Ama hep söyledim, yine söylüyorum; Kopenhag’ın fizik gücü çok üst seviyede. Her takıma hata yaptırabilirler. Dün Galatasaraylı futbolcular da zaman zaman fizik olarak rakibinin gerisinde kaldı. Evet Cim- Bom kalite olarak rakibinin çok üzerinde ama bu avantaj bazı maçları kazanmak için yetmiyor. Dün gece olduğu gibi...
Yenen gole de baktığınız zaman Sacha Boey’in çok yorulmasının yanı sıra Angelino iki adım önde olsa rakibine o golü attırmayacaktı. Hiçbir futbolcuyu karalamaya da gerek yok. Galip gelmek için, Bayern Münih’in arkasında gruptan ikinci çıkmak için bu maç da dahil tüm müsabakalarda yüreklerini sahaya koydular. Demek ki bir yerlerde eksik var.
Tete, iyi mücadele ediyor ama o kadar savruk ki ne yapacağı belli değil. Ayağına aldığı topu iyi bir şekilde kullanamıyor. Rakibi atağa kalkınca attığı deparlarda geride kalıyor. Eminim bu eksiğini tamamlayacak. Ne var ki şu an yapabileceklerinin yarısını yapıyor bu da yetmiyor.
Sacha Boey, üç kişilik oynuyor. Gidiyor, geliyor, rakibin ataklarını kesiyor, ama yaptığı ortaların hiçbiri yerini bulmuyor. Onun da kusuru bu. Bu eksikler Tete için de Sacha Boey için de Süper Lig maçlarında ortaya çıkmıyor ama Avrupa maçlarında sırıtıyor. Hele böyle final maçlarında sıkıntı oluyor.
Düşünün Icardi gibi bir santrforunuz var. Doğru dürüst tek bir orta gelmiyor veya bir tek final pası atacak oyuncu yok. Bir de çok sıkı markaj altında oynayınca Icardi etkili olamıyor. Ben Zaha’dan bu maçta bir patlama bekliyordum çünkü çok büyük yıldız. İlk yarı bir-iki pozisyonda kaleye indi ama hepsi o kadar. O da etkisiz kaldı.
İlk yarı orta sahada Kaan Ayhan ve Torreira müthiş mücadele ettiler. Yaptıkları mücadele, gol bulamayınca hiçbir işe yaramıyor. O kadar yoruldular ki Okan hoca ikinci yarı bu iki futbolcuyu da değiştirdi.
Yapılan değişiklikler de skor üzerinde etkili olmadı. Evet, Kerem Aktürkoğlu ile gol pozisyonuna girildi, ama genç oyuncu gol vuruşlarını yapamadı. Tabii Bayern Münih ile Almanya’da, Manchester United ile İstanbul’da oynadığımız maçlarda hakemler hata yapmasaydı, sarı-kırmızılıların üç puanı daha olacak, bu karşılaşma formaliteye dönüşecekti. Maalesef o iki hakem de resmen Cim-Bom’u yaktılar.
Dün geceki İtalyan hakem Orsato ise resmen hakemlik resitali sundu. Sıfır hatayla maç yönetti. Demek ki UEFA, istediği zaman maçlara iyi hakem tayin edebiliyor. Sonuçta ağlayıp vahlamaya gerek yok. Maçın sonlarında Kopenhag’ı bunalttık ama gol bulamadık. Manchester United’ın üzerinde kalarak, yola Avrupa Ligi’nde devam etmek de bana göre başarıdır.
ÖMER ÜRÜNDÜL - BURUK MAÇLARDAN HİÇ DERS ALMAMIŞ (SABAH)
Kopenhag disiplinli, koşan, kadro kapasitesinin de bilincinde genelde kontrollü oynayan bir takım. Dün geceki taktik planları da kendi sahalarında oynamalarına rağmen oyunu geride kabul edip ani ve çabuk çıkışlarla pozisyon üretmekti. Galatasaray bütün maç oyunu karşı alana yıkan taraftı. Ama atletik ve iyi yerleşimli savunmayı aşacak varyasyonlar yapılamıyordu. Bunun da en önemli nedeni, ilerideki 3 forvetin alışılmış fiziki yetersizlikleriydi.
İkinci devrenin başlarında kontradan yenen gol tabii bütün moral direncini zayıflattı. Buna rağmen Galatasaray oyunu bırakmadan gol aradı. Ama ne yazık ki en net gole yakın 2 pozisyon (ki bir tanesi inanılmaz şekilde kaçtı) 4 dakikalık uzatma bölümünde geldi. Zaten gol de olsa bir şey değişmeyecekti.
Okan Buruk'un şansının da yardımıyla önemli kazanımlar yaptığı bazı maçlardan ders çıkarması gerekiyordu. Günümüz futbolunda üç fiziki düşüş içindeki forvetle oynarsanız büyük sorunlar yaşanır. Zaten Galatasaray'da kalan 7 kişinin maçlarda canları çıkıyor. Dün de bunları yaşadık. Boey her şeyini yine verdi. Ben en çok Kerem Aktürkoğlu'nun bitmeyen hırsıyla, inanılmaz gayretlerine üzüldüm. Bir futbolcu ancak elinden geleni yapmak için bu kadar uğraşır.
GECENİN EN BÜYÜK KAHRAMANI ORSATO
Sonuçta Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ne Kopenhag'ı devam ettirdiği için üzülmelidir ama Manchester'ı geride bırakıp Avrupa Ligi'ne devam etmek de küçümsenmemelidir. Dün gecenin en büyük kahramanı kimdi derseniz cevap Orsato...
SERKAN AKÇAN - KOPENHAG'IN ÖNÜNDE BİTİRMELİYDİ (FANATİK)
Manchester United ve Bayern Münih’e karşı harika performanslara çıkan Galatasaray’ın Kopenhag deplasmanında hem oynadığı futbol hem de aldığı sonuç şaşırtıcıydı. Kopenhag takım olarak sağlam bir planla Galatasaray’a alışılagelmiş ön alan baskısı için fırsat vermedi. Abdülkerim yine harika bir maç çıkardı. Sol ayağının kalitesini oyun kurulumlarında o kadar net gösteriyor ki, sanırım ligimizde bir sol stoperi tarif ederken artık Abdülkerim’i referans olarak göstereceğiz. Şampiyonlar Ligi öncesindeki hafta bazı futbolcuların performansları teknik heyet için büyük bir yanılgıya yol açtı. United maçından önce Mertens’in, Alanya performansının ardından Tete’nin geçen hafta sonu Adana Demirspor karşısındaki iştahı Okan Buruk dahil tüm Galatasaraylılar’ı yanıltmış olsa gerek. Dün 11’de başlayan Tete, oyunda kaldığı 60 dakika boyunca beklentinin çok altında kaldı. Okan hoca 61’de Ziyech ile Mertens’i aynı anda oyuna alarak 3. bölgedeki yoğunluğu daha nitelikli hale getirmek istedi.
YENİ BİR HİKAYE OLABİLİR
Galatasaray bu sezon kurduğu kadronun Kopenhag’ın önünde bu grubu bitirmesi gerekirdi. Zaha’dan Davinson’a kadar iyi bir kadro güncellemesi yapılmışken Şampiyonlar Ligi’nden elenmek tüm Galatasaraylılarda küçük çaplı bir hayal kırıklığı yaratmış olmalı. Bayern’in, Manchester’ı yenmesiyle Avrupa Ligi’nden devam etmek yeni bir hikaye anlamına gelebilir. Nitekim geçen sezon Sevilla Kopenhag’ın yer aldığı grupta 3. Olarak Avrupa Ligi’ne inip kupayı kazanmıştı.