GalatasarayGalatasaray-Karagümrük maçı sonrası çok konuşulacak sözler: Çılgınlık!

Galatasaray-Karagümrük maçı sonrası çok konuşulacak sözler: Çılgınlık!

03.04.2022 - 10:11 | Son Güncellenme:

Galatasaray, Süper Lig'in 31. haftasında kendi sahasında VavaCars Fatih Karagümrük'ü 2-0 mağlup etti, Fenerbahçe derbisi öncesi moral buldu. Fernando Muslera, 75. dakikada Pesic'in kullandığı penaltıda gole izin vermedi. Karşılaşmanın ardından spor yazarlarının görüşleri şöyle...

Galatasaray-Karagümrük maçı sonrası çok konuşulacak sözler: Çılgınlık

KEREM'DE ÖNCE KEREM'DEN SONRA - ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET)

Haberin Devamı

Genel Kurul kararıyla görev süresi biten başkan ve yönetim... Sezon sonunda bavulunu toplayacağını anlayan teknik heyet... Başkan ve yönetimin kafası karışık... Teknik heyetin kafası karışık...Futbolcu dediğin cin gibi... Bunları bilmez mi? Ama sahada gördük ki, futbolcuların kafası karışık değil, aksine futbolla ve gollerle barışıktı. Şimdiye kadar kazandığı maçları bile “kıt kanaat” kazanan, sıkıntılı galibiyetler alan Galatasaray, bu defa coşkulu, hızlı bir başlangıç yaptı ve bu sezon ilk defa 11. dakika dolarken iki farkla öne geçti.

Milliyet

Seyirciyi de kutlamak lazım... Gollerle değil, daha maçtan önce coşkulu başlangıcı yapan, takıma “tam destek, hep destek” yapan taraftı. Kerem ilk dakika ile birlikte soldan, Karagümrük savunmasını, “lodosa tutulmuş” gibi sallamaya başladı.

Haberin Devamı

'KEREM'İ SALİH DURSUN GİBİ AĞIR ADAMLA KARŞILAMAK ÇILGINLIK'

Kerem gibi Türkiye’nin en hızlı, en hareketli, en kıvrak oyuncusunu, Salih Dursun gibi ağır bir adamla karşılamak, Karagümrük adına çılgınlıktı. Nitekim daha oyunun başında penaltı da “hızlı ile ağır”ın ikili mücadelesinden geldi.

Galatasaray iki farklı öne geçmesine rağmen durmadı. Hızlı ve gol arayan ataklarına devam etti. Önemli pozisyonlar da buldu ama son vuruşlarda yeterli olamadı. Galatasaray’ın sürekli atak olduğu dakikalarda Karagümrük iki farklı yenik duruma düşmesine rağmen  atağa kalkmayı aklına getirmedi. Yan pas-geri pasa ısrarla devam etti. İlk şutunu 35. dakikada Emre Mor’la attı, belki de Galatasaray ceza alanına girmeden ilk yarıyı tamamladı.

'GOMIS'LE FIRSATI KULLANAMADI'

Galatasaray için en kötüsü Kerem’in sakatlanıp oyundan çıkmasıydı. Üstelik haftaya Fenerbahçe ile çok önemli bir derbi maçı varken... Umarım önemli bir şeyi yoktur. İkinci yarı “Kerem’den önce, Kerem’den sonra”ya döndü. Karagümrük ileri çıkmayı aklına getirdi. Kerem olmayınca Galatasaray’ın hücum rüzgarı ilk yarıdaki şiddetini kaybetti. Buna rağmen Galatasaray, Gomis’le çok önemli bir fırsatı kullanamadı. Sonrasında gene Gomis’in fantastik bir vuruşu “kılpayı” auta gitti.

Haberin Devamı

Milliyet

'MUSLERA İPTEN ALDI'

Ancak Karagümrük çok daha  önemli pozisyonları kaçırdı. Her şeyden önce penaltı kaçırdı. Ya da Muslera kurtardı demeliyiz. Muslera hemen bir dakika sonra bu defa kaleye girmekte olan topu tam çizgide yakaladı. İlk yarıda kalesinde dinlenen, neredeyse çay-kahve keyfi yapan Muslera, ikinci yarıda Galatasaray’ı ipten aldı. Anlamadığım şu; kulüpteki müthiş kaotik ortama rağmen maça müthiş başlayan, ligin en erken gollerini atan, Karagümrük‘ü kendi yarı alanından çıkarmayan Galatasaray, ikinci yarıda nasıl oldu da bu kadar frene bastı, bu kadar güç durumlarda kaldı?

Tamam, bir Kerem gitti de, sonuçta sahada koca Galatasaray takımı var. İlk yarı için yazdıklarımızın mürekkebi kurumadan  ikinci yarıda tekzip yedik. Bu kadar da olur mu?

NEFES ALDIRMADILAR - MEHMET DEMİRKOL / FANATİK
Galatasaray önde baskılı, rakibi hataya zorlayan bir oyunla başladı. Rakibin merkezinde Biglia’nın olduğu, onun da hem pas hatası yapmadığı hem de ikili mücadele kazanamadığı göz önüne alındığında rakibe nefes aldırmayışı takdir şayan. Bu dengede Galatasaray’ın maçın hemen başında 2 farklı öne geçişinin rolü var tabi. Ama bu kadar değil. Cica’nın belki de ilk kez yetenekli ama zayıf bir oyuncudan mücadeleci bir oyuncuya tam geçişle oynamasının rolü de var. Bu, Taylan ve Berkan’ı daha iyi yaptı. Ancak bunda da önemli rol Van Aanholt’un. Maç boyunca önünde 3 farklı oyuncu oynasa da iç koridora girerek yaptığı katkı hiç değişmedi (her ne kadar penaltıya sebep olsa da).

Haberin Devamı

SAVUNMA STANDARDI
Galatasaray’ın hücumu çoğaltmasında yaptığı etki rakip topu aldığında daha da önemliydi. Özellikle ilk 60 dakikada nefes aldırmayan oyunda savunmadan orta sahaya yaptığı katkı çok değerli. Bu Marcao ve Nelsson’u ilk değil, son güvenlik önlemi yaptı. Böyle olunca zaten sorunlarınız azalıyor. 60’dan sonra değişiklikler ve yorgunlukla birlikte Biglia’nın daha öne çıkışı Galatasaray’ı geri itti. Ama savunma standardı değişmedi. Karagümrük’ün uzak şutları ve penaltı dışında rakibe pek bir şans vermediler. Burada da Muslera ‘dur’ dedi.

Haberin Devamı

TORRENT'İN 2 SEÇENEĞİ
Şimdi Torrent’in önünde önemli bir soru var. Fenerbahçe deplasmanına bu maç planı gibi domine ederek mi başlayacak, yoksa Barça maçındaki gibi mi? Birinci seçenekle kazanmak ya da ikinci planla kaybetmek... Birinci planla kaybetmek ya da ikinci olanla kazanmak... Zor ve tarihi bir seçim olacak.

GALİBİYETE SEVİNMEK LAZIM - OSMAN ŞENHER (MİLLİYET)

Bu kadar gel-gitlerden, tartışmalardan sonra artık ben futbol falan konuşmam. Takım galip gelmiş mi buna sevinmek gerekiyor. Kaybetsen, kırmızı çizgiye yaklaşacaktın. Bu oyuncular üzerinde daha büyük stres yaratacaktı. Takımdan daha fazlasını beklememek gerekiyor. Kalite bu...

Kerem sakatlanıncaya kadar sahada iyi bir Galatasaray vardı. Hele de hücum yollarında Kerem’in çabukluğu, rakibi eksiltmesi... Bunlar Karagümrük’ü bayağı hırpaladı. Zaten ilk 15 dakikada sarı-kırmızılılar 2-0 öne geçtiler. Ne zaman Kerem sakatlandı, kenara geldi, Galatasaray’ın oyunu da olumsuz etkilendi. Yerine Emre Kılınç girdi, fakat onun şu anda oynadığı futbol, sarı-kırmızılı takımın çizgisinde değil... Emre’nin daha çok çaba göstermesi lazım. Şu anda Emre kaybolmuş gibi.

Milliyet

'TAYLAN VE BERKAN HİÇ KİMSE KIZMASIN'

Taylan’a, Berkan’a hiç kimse kızmasın. Bu çocuklar final pası veremez, gol atamaz. Ama rakip atakları kesmek için orta sahada sonuna kadar savaşırlar. Zaten bunu da yapıyorlar. Takımın içinde final pasları verecek bir tek futbolcu yok. Bu da ayrı bir gerçek. Gomis 36 yaşında. Eski Gomis mi? Tabii ki hayır. Bir de orta sahaya geliyor, defansa geliyor, yardım ediyor. Fizik olarak da gol yollarında ya da girdiği pozisyonlarda ağır kalıyor. Mustafa Muhammed sakat olmasaydı, iyi gününde olmayan bu Karagümrük karşısında gol yollarında daha etkili bir görüntü ortaya koyarlardı.

Torrent’e aklım ermiyor. Babel kötü oynamadı ama yoruldu, ayakta duracak hali kalmadı. Ama 90 dakika oyunda kaldı. Kulübede Morutan var, Halil Dervişoğlu var. Buna anlam veremiyorum. Beş değişiklik hakkın var. Gerekiyorsa bunun hepsini kullanacaksın. Ama maalesef Torrent’in böyle takıntıları var galiba... Sonuçta Karagümrük gününde olmasa da kesinlikle iyi takım... Galatasaray ise sıkıntılı. Statta 30 bin taraftar var. İyi ya da kötü futbol oynarsın ama üç puan almak, galip gelmek en azından seni derbi öncesi seyircinle barıştırır. Dün gece de bunu yaşadık."

Milliyet