G.Saray ve F.Bahçe

Mondragon da pasaport krizi nedeniyle iki yıl futbol yasaklanınca bugün için kilolu. Morali yeni yeni düzeliyor. Ümit Karan ile Galatasaray saldıran santrfor dönemini açtı. Bu takım ligde iddialıdır. Ama biz "rüya takıma" alışmıştık. Nitekim K.Hakan o günlerde bir deparla on sekize girip şut attığında başta türlü heyecanlanıyordu insan. Fenerbahçe, Avrupa ligleri değişimine soyundu. Yepyeni bir elbise giyiyor. Geçen yılın kontrollü futbolu bu yıl rafa kalktı. Artık o futbol anneler liginde kaldı. Denizli devrim istiyor. Orta alan hakimiyeti, pres, top bölgesinde çoğalma ve bir tempo yukarıda maçı oynama gelecekteki özellikler. Bu yeni tempoda en büyük sıkıntıyı Andersson yaşar. Hareketliliğin boyutu artarsa çok gol kaçırır, çöker. Ben yenilerden Ali Akdeniz ile genç kaleci Oğuzu beğendim. Ama Fenerbahçe Rapajiçi bir takım sahada yakın markajla bitirirse çok zorlanır diyorum. O da bence alternatifsiz bir oyuncu. Regülatör. Yani takımın ayarı. Hücumlar ona endeksli. Seyredilecek adam. Lig kuraları çekildi. Bu yıl en büyük korkum Galatasaraydaki seyir zevkinin erozyonudur. Emre ile yeni bir Haginin doğacağını uzak ara da olsa düşünmüştük. Ama o da sadece televizyon rüyamız olacak. Hele hele 21 yaşındaki Emreyi de Hagi ile birlikte kaybetmek Galatasarayın gelecek beş yılındaki kalite erozyonunun ölçüsüdür. Bir de başkan Cansun, "Giden futbolcular kalabilirdi" pişmanlığını Fatih, Emre ve Okan olarak gösterince "bu haksızlığın faturasını şimdi kim ödeyecek" diyoruz. Bugün vitrine Sergen çıkarılıyor. İnanamıyorum. Önce "futbol aşkları" farklı. Hagi bir gün idman yapamadı mı takımın izinli olduğu gün gelir, çalışırdı. O yüzden Galatasarayda bu usul bir gelenek oldu. Haginin bir gün fazla kilosu olmadı. Sergen için "beş kilo fazlası var" sözü aslında normal. Futboluna eksiği olan fizik mücadele ve pres yerine "bireysel becerisinin" özelliği ile bakıyor. Adeta vizyonu daralmış. Hagi önce sahada yer değiştirirken rakibin o günkü zayıf tarafından becerisiyle taktik üreten adamdı. Sergen ise "ben açıkta oynamam" diye durarak santrfor yerini işgal edip, kaç takımda sorun yaratmadı mı? Ünlü Cruyff, Hagiyi anlatırken "Takımını sürekleyen oyuncu. Bireysel gol yaratıcısı ve atıcısıdır" diyor. Ayrıca "Bence becerisini sonuna kadar kullanmadı. Eğer kullansa idi 1990 - 2000li yılların rakipsiz sol ayak sahibi olurdu" ifadesini kullanıyor. Yani Pele gibi, Maradona gibi.