Gerek artan enerji fiyatları gerekse de giderek kendisini daha da belirginleştiren iklim krizi, her alanda olduğu gibi futbolda da enerji tasarrufuna gidilmesi konusunu iyiden iyiye gündeme getirmeye başladı.
Özellikle Avrupa kulüpleri arasında bu konuda çok önceden hazırlık yapanlar olsa bile, özellikle son aylarda Ukrayna savaşıyla birlikte tüm dünyada yükselişe geçen enerji maliyetleri, herkes hesaplarını yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı.
Aynı şekilde, son dönemde tüm dünyada alışılmışın dışında iklim olaylarına neden olan küresel ısınmayla savaş konusunda da futbol kulüplerinin çeşitli planları var.
“Futbolla küresel ısınmanın ne alakası var?” demeyin... Işıklandırmalar, stada gelirken ve deplasmana takımı taşırken harcanan yakıtlar ve daha nicesi... Nitekim Almanya merkezli bir eneji şirketi olan Selectra; futbolun, gezegenin küresel emisyon değerlerinin yüzde 0.3 ila 0.4’ünü ürettiğini ortaya çıkarmış. Bu değerler size anlamsız veya az geldiyse, hemen hemen Danimarka’nın ürettiği toplam emisyona karşılık geldiğini söylemek yeterli olacaktır diye düşünüyorum.
Güneş panelleri
İsterseniz öncelikle enerji tasarrufu konusuna girelim... Geçtiğimiz günlerde Alman haber sitesi Deutsche Welle, Almanya’da Bundesliga takımlarının bu konuda neler yapmaya başladığı konusunda bir toparlama yaptı.
DW’nin haberine göre, Alman futbol kulüpleri ve Bundesliga’nın yöneticileri, artan enerji fiyatları nedeniyle hummalı bir çalışma içine girmiş. Tabii bu konuda, önceden hazırlık yapmış olanlar, avantajlı konumda yer alıyor.
Nitekim Almanya’nın birinci futbol ligi Bundesliga’nın mütevazı kulüplerinden “SC Freiburg”, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına öncelik verilmesi konusunda öncü kulüplerden biri olarak anılıyor. Kulüp, bu sayede enerji fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalardan pek fazla etkilenmiyor. Bir yıl önce açılışı yapılan Freiburg’daki yeni stadyum, 6 bin 200 güneş panelinden oluşan çatısıyla öncü tesislerden biri. Bu sayede yaklaşık 2.4 megavatlık elektrik enerjisi üretme kapasitesine sahip.
Freiburg’un stadı, elektrik ihtiyacının tamamını fotovoltaik sistemden karşılıyormuş. Ayrıca çim ısıtma sistemi de dahil, stadyumun tüm ısıtması, yakınlardaki bir kimya tesisinin ürettiği atık ısıyla sağlanıyormuş.
Isıtmadan tasarruf
Benzer konu, Bayer Leverkusen’in stadı için de geçerli. Doğal gaz veya petrol yerine yenilebilir enerjileri tercih eden kulüp, “Genellikle ‘yeşil elektriği’ çok önceden satın aldığımız için uzun vadede sabit fiyat garantisine sahibiz” diyor. Kulüp ayrıca, stadyumun çim ısıtma sistemini, bir meteoroloji istasyonuyla koordineli çalıştırıyor. Yani ısıtma, sadece çok gerekliyse devreye giriyor.
Habere göre Bayern Münih’in çim ısıtması da, güneş enerjisiyle çalışan bir hava-ısı pompasıyla donatılmış. Işıklandırmasıyla ünlü stadın dışındaki lambalar ise, gece artık 6 saat yerine 3 saat açık kalıyormuş.
Dünya rekoru G.Saray’da
Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nin üzerinde yer alan 10 bin 404 güneş paneli, 4,3 megawattlık elektrik üretimiyle Guiness Rekorlar Kitabı’na geçti. Stadın yüzde 63 elektriğini sağlayan bu projeden elde edilen elektrik yılda 2 bin hanenin tüketimine eşdeğer.
Futbolda güneş enerjisiyle enerji üreten statlarda dünya rekoru Galatasaray’da... Geçtiğimiz mart ayında faaliyete başlayan ve Enerjisa ile ortak olarak gerçekleştirilen projede Nef Stadı’nın üzerine 10 bin 404 güneş paneli konuldu. 4,3 megawattlık elektrik üretimiyle de rekor Brezilya’dan Türkiye’ye geçti.
Guinness Rekorlar Kitabı Türkiye Hakemi ve Temsilcisi Şeyda Subaşı, rekor sertifikasını o dönem başkanlıkta bulunan Burak Elmas’a teslim etmişti..
Toplamda 40 bin metrekare alana kurulacak tesisin yaklaşık 20 milyon TL tutarındaki tüm yatırım finansmanı Enerjisa Enerji tarafından sağlandı. Kurulan paneller, yılda yaklaşık 2 bin hanenin elektrik tüketimine eşdeğer...
Yüzde yüz yeşil enerji kaynağından elektrik üretimi sağlayan tesis her yıl yaklaşık 3 bin 250 ton karbondioksit salınımını engelleyerek doğaya katkı sağlıyor. Ekonomik ömrü 25 yıl olan sistem, bu süre boyunca yaklaşık 200 bin ağacın kurtarılmasını sağlayacak.
25 yılın sonunda 1 milyardan liradan fazla gelir sağlayacak bir proje, stadın elektrik üretiminin yüzde 63’ünü karşılıyor.
Şişe su yerine sebil koydular
İngiliz Premier Lig takımlarından Arsenal, 2016’dan bu yana yüzde 100 “yeşil elektrik” kullanıyor. Zaten BM anlaşmasını ilk imzalayan İngiliz takımlarından. Antrenman sahasında su arıtma ve geri kazanım sistemi var. Kulüp, geçen yıl 29 bin ağaç dikmiş. Yine antrenman sahasında su sebilleri kullanılıyor ki, yılda 150 bin tek kullanımlık plastik şişeden tasarruf edilsin. Liverpool da, işi sıkı tutanlardan. Kulübün tüm enerjisi, yenilenebilir kaynaklardan sağlanıyor. Yeme-içmede kullanılan tabaklar, paketler yüzde 100 doğada çözünebilen maddelerden. Antrenman sahasında kullanılan su, yağmur suyundan geliyor.
Southampton da, BM anlaşmasına imza atan İngiliz takımlarından. Kendi sürdürülebilir enerji hareketini başlatmış. Örneğin önümüzdeki 4 yıl içinde kulübün karbon emisyonunu 3 bin ton düşürmeyi hedefliyorlar. Kulüp, her bir oyuncusu adına 250 ağaç dikmiş.
Kemerleri sıkalım
Her ne kadar Almanya’daki kulüpler arasında gelir ve gider açısından uçurumlar olsa da, Ukrayna savaşı, tümünü aynı konuya yoğunlaştırmış: Tasarruf... Örneğin; Werder Bremen, oluşturduğu “enerji kurulu” ile, potansiyel tasarruf imkânlarını araştırıp uygulamaya çalışıyor. Böylece stadyumdaki klimalar ve kafeteryaların buzdolapları, maç günleri dışında kapatılıyor. Ayrıca kulüp, ısıtma sisteminin sıcaklık ayarını da düşürmüş.
Münih Arena’da ise odalar yazın 2 derece daha az soğutulup, kışın da normalden iki derece daha az ısıtılacak şekilde plan yapılmış. Mönchengladbach’ta profesyonel takım oyuncuları, yorgunluk havuzlarını farklı takımlarla paylaşmaya başlamış.
Statları sel basabilir
Italya Serie A’da orta saha oyuncusu olan Morten Thorsby; oyuncuları, kulüpleri, futbol meraklılarını ve futbol kulüplerinin tüm paydaşlarını sürdürülebilir enerji seçeneklerine yönlendirmek, buna dikkat çekmek için geçtiğimiz yıl “WePlayGreen” adlı bir platform kurmuş. İtalya Enerji Bakanı ile görüşmüş önce, ardından da bu konuda dünya çapında futbol elçileri arayışına girişmiş. Zira futbolda iklim ve çevre bilincinin tüm dünyaya yayılması gerektiğini düşünüyor. Bunun için en az 10 yıl gerektiğini de söylüyor.
Kara bir tablo
Bu arada Thorsby’nin düşüncelerini paylaşan, hatta daha da kötümser konuşan bir kişi daha var. Akademisyen David Goldblatt, “Saate Karşı Oyun: Küresel spor, iklime ilişkin aciliyetler ve hızlı değişim için çalışmalar” konulu çalışmasında, İngiliz kulüplerinin bir bölümünün 2050 yılından sonra “sellerden etkilenebileceğini” söylemiş. Örneğin İngiliz Premier Lig kulüplerinden Chelsea, West Ham, Norwich ve Southampton’ın statlarının yanı sıra Fransız takımlarından Bordeaux’nun Matmut Atlantique Stadı, sellerden ve su baskınlarından ciddi şekilde etkilenebilirmiş.
Aslında kulüpler, Birleşmiş Milletler’in, iklim değişikliği hedeflerine ulaşılabilmesini desteklemek amacıyla İklim için Spor Hareketi çerçeve anlaşmasına sıcak bakıyor. Tüm dünyada 194 kulüp ve organizasyon buna imza attı. Nihai hedefse, takımları “net sıfır karbon emisyonu” seviyesine ulaştırmak aslında.
Gece maçlarına yasaklama
Enerji tasarrufu konusunda sıkı bir çalışma içerisine giren Avrupa’dan en belirgin örnek Fransa’dan... Spor Bakanı, hava karardıktan sonra sportif etkinliklerin yasaklanması fikrini ortaya attı.
Alman Futbol Ligi (Kulüpler Birliği) DFL, maç saatleri ve maç sırasındaki aydınlatmalar konusunda da sürekli çalışma halinde. Her ne kadar yayıncı kuruluş ile kulüpler arasında “sıkı kurallar getiren” anlaşmalar olsa da, bunların gevşetilmesi için yollar aranıyor. Örneğin öğleden sonraki maçlarda ışıklandırmanın azaltılması, masadaki konulardan biri. Çünkü yayıncı kuruluş, yüksek kaliteli yayın için belirli bir ışık yoğunluğunu şart koşuyormuş. Ayrıca kale çizgisi teknolojisi ve VAR (Video Yardımcı Hakem) gibi sistemler de yalnızca yeterli aydınlatma olduğunda sağlıklı sonuç verebiliyormuş.
Peki olay sadece Almanya ve tasarruf ile mi sınırlı?
Örneğin Fransa’nın Spor Bakanı, görünürde “çevresel nedenlerle” hava karardıktan sonra sportif etkinliklerin yasaklanması fikrini ortaya attı.
Bu da, özellikle birinci ve ikinci lig takımlarının, maçlarını gündüz saatlerinde oynaması anlamına gelecek, ki saha ışıklandırması kullanılmasın. Bu uygulamanın, kış başında devreye gireceği söyleniyor.
‘Sıfır karbon’a ulaşan tek takım
İngiliz 3. Lig takımlarından Forest Green Rovers, şu anda dünyanın tek sıfır karbon düzeyine erişen futbol takımı. Enerji, ulaşım ve yiyecek konularına eğilmişler. Bu konularda takımdakilerin yüzde 80’inin kişisel karbon ayak izlerinin düşürüldüğünü, bunu eşitlemeye çalıştıklarını söylüyor takım yetkilileri. Önce güneş panelleri, ardından da rüzgar değirmeni kurmuşlar statlarına. Sadece oyuncular değil, seyircilerin de elektrikli araçlarıyla gelip gidebilmeleri için şarj noktaları koymuşlar. Kulübün tüm yiyecek-içeceği organik olarak üretiliyor.