30.04.2022 - 18:06 | Son Güncellenme:
Halil Sadri YILMAZ / İSTANBUL (DHA)
Galatasaray'da olağanüstü seçimin yapılmasına mahkemeye yaptığı başvuru ile engel olan Fırat Develioğlu, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklama yaptı.
Galatasaray Kulübü üyesi olan Fırat Develioğlu, mali genel kurulun iptalini isterken doğru bir davranışta bulunduğunu ve yeni yapılacak seçimin durdurulması konusunda da ilkeli ve hukuki bir talepte bulunduğunu savundu. Develioğlu, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) yaptığı açıklamada, iki başkan adayının da amacının 39'uncu başkan olarak resmini müzeye astırmaktan başka hiçbir hedefleri olmadığını iddia ederken, "Benim yaptığım müracaat Galatasaray'ın kongresini en fazla 21 gün geciktirebilir. Mahkeme tedbir koyduğu anda 21 gün sonrasına kulüp seçim kararı alabilir ve ben bunu hiç bir şekilde durduramam. Bana en fazla söylenebilecek söz 'Galatasaray'ın kongresini 21 gün geciktiren insan' yakıştırması olur" şeklinde konuştu.
Galatasaray Kulübü'nün 7604 nolu üyesi Fırat Develioğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
"2011 yılından beri Galatasaray Divan Kurulu üyesiyim. Galatasaray Lisesi 115. döneminde yatılı girdiğim okulumdan 1984 yılında mezun oldum. Hayatımdaki en büyük mutluluğum da Galatasaray taraftarı olmamdır. Galatasaray iyi durumdaysa mutlu, kötüyse mutsuzumdur. Galatasaray'ı yıpratacak, yaralayacak hiçbir hareketin içinde, yanında ya da yakınında olmam mümkün değil. Kendimi dünyanın en iyi Galatasaraylısı sayarım. Galatasaraylılık hakkında hiç kimseden öğrenebileceğim bir şey bulunmamaktadır. Son yapılan olağanüstü divan kurulunda başkan adayları Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumu seçim malzemesine dönüştürme yarışına girmişlerdir. Bunlar beklemediğim şeyler değil ve en üzücü olan da Hayri Kozak ağabeyimin kulübü karıştırdığıma ilişkin beyanlarıdır. Ben mali genel kurulun iptalini isterken doğru bir davranışta bulundum. Yeni yapılacak seçimin durdurulması konusunda da ilkeli ve hukuki bir talepte bulundum. 22 Nisan Cuma günü mahkeme tedbir kararını kaldırdığında seçimler mümkün hale geldi. Ancak gördüm ki iki başkan adayının da amacı katılımcı demokratik bir seçim değildi. İkisinin de müzemizde 39'uncu başkan olarak resmini astırmaktan başka hiçbir hedefleri yoktu. 30 milyon taraftarımızın beklentilerini karşılayacak tek bir aksiyon almaları mümkün değildi. Yangından mal kaçırır gibi seçim yapıp hayatta ilk defa ele geçirdikleri yüzde elli ihtimalle başkan seçilebilme şanslarını üçüncü bir adayla paylaşmak istemiyorlardı. Benim yaptığım müracaat Galatasaray'ın kongresini en fazla 21 gün geciktirebilir. Mahkeme tedbir koyduğu anda 21 gün sonrasına kulüp seçim kararı alabilir ve ben bunu hiçbir şekilde durduramam. Bana en fazla söylenebilecek söz; 'Galatasaray'ın kongresini 21 gün geciktiren insan' yakıştırması olur. Oysa kulübümüzün kahhar bir çoğunluğu önünde beni, Galatasaray'ı çıkmaza sokan adam olarak lanse etmeyi kendi menfaatleriyle daha mütenasip bulmuşlardır.
1- Üyelerimiz seneye mart ayında ligde onuncu durumdaysak yeni yönetim hakkında nasıl duygularla ibra kongresine gidecektir? Futbolcularımız, teknik direktörümüz ve onların İstanbul'a taşıdıkları aileleri ve okula yazdırdıkları çocukları bu ibra kongresini nasıl bir moral ve ruh haliyle bekleyeceklerdir?
2- Her iki aday da yeni satın alınacak futbolculara, teknik direktöre, onların aile ve çocuklarına ne gibi vaatler vererek ikna etmeyi düşünmektedirler? Sekiz ay sonra yüzde yetmiş beş ihtimalle kötü gidecek bir sezonda mali kongreden önce ve sonra takıma hangi yalanları söyleyeceklerdir?
3- Başka hiç bir takımda bu şekliyle bulunmayan ibra belası Adnan Polat, Mustafa Cengiz gibi kaç değerli başkanı daha öğütecektir?
4- Bu yapıyla gelecek dizayn edilebilir mi? Bu tip kifayetsiz adaylardan başka camiamızda kim taşın altına elini sokacaktır? Kim böyle sekiz ayda bir yönetim değiştiren yapıda çalışmak isteyecektir?
Bu sadece adeta sekiz aylığına başkanlığı kiralamak isteyen adaylar üretecektir. Niyetim hiçbir başkan adayımızı ve onların ekiplerini küçük görmek değildir. Seçim sath-ı mahallindeki durum itibarıyla başarısız olmalarının kaçınılmaz olduğunu kendilerine hatırlatmak istedim. Sadece içindeki bulunduğumuz durumla bir yüzleşme yapmalarını Galatasaray için tasalanan bir taraftar olarak gerekli buldum. Amacım 2023 mayıs ayında çocuklarımızın ellerinde sarı-kırmızı bayraklarla şampiyonluk şarkıları söyleyerek sokaklarda gezmesinden başka bir şey değildir. Taraftarımız sebep olduğumu düşündükleri 20 günlük seçim gecikmesinden dolayı beni affetsin. Başka türlü bu zulme son vermek mümkün değildi. Çok kısa bir sabırla mayısların her zaman bizim olacağına emin olsunlar."