14.06.2024 - 21:28 | Son Güncellenme:
A Milli Kadın Voleybol Takımı, FIVB Voleybol Milletler Ligi'nde grup aşamasının son maçlarında Brezilya ve Çin ile karşı karşıya gelecek. Filenin Sultanları'nın yıldızlarından Gizem Örge, kritik maçlar öncesi suskunluğunu bozdu.
Brezilya ve Türk vatandaşlarının sosyal medyadaki atışmaları hakkında gelen soruya Gizem Örge, "Taraftarlar halk büyük rekabette. Onların arasında ciddi bir atışma söz konusu. Arada benim de önüme düşüyor. İki takım da tabii duyguları ile oynayan, duygu yoğunluğu yüksek olduğu için öyle bir etki yaratmış olabilir" cevabını verdi.
Dünya sıralamasının yarattığı baskının hatırlatılmasının ardından Gizem Örge, "Bunun baskı oluşturmaması gerekiyor, bazen yer yer oluşturuyor olabilir ama onun çok da bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Çok iyi takımlar var geçen seneden farklı. Her gün aynı performansı göstermek çok mümkün olmuyor. Sakatlıklar oluyor, çok uzun seyehatlar yapıyoruz bazen jetlag vurabiliyor. Bu yoğun tempoda her gün aynı performansı göstermek mümkün olmayabiliyor. İstemediğimiz bir mağlubiyet alıp bu sıralamayı kaybedersek dünyanın sonu değil. Bizim hedefimizi uzun vadede ve aslında çok daha değerli" dedi.
TRT Spor'a konuşan Gizem Örge, Paris Olimpiyatları'na dair hedefini şu sözlerle dile getirdi:
"Çok uzun yıllardır emek veriyorum. 11 yaşında başladım 31 yaşındayım. Kariyerimde birçok platformda belki de bazılarında defalarca yer aldım şampiyonluklar, ikincilikler üçüncülükler yaşadım ama Olimpiyat hiç deneyimlemediğim bir yer. Her elit sporcunun bulunmak görmek mücadele etmek istediği bir alan o yüzden inşallah olimpiyata sakatlıksız sağ salım gidebilmek öncelikli hedefim. Sonrasında orada en iyi performansı sergileyip, olabileceğimiz en iyi başarıyla dönmek."
A Milli Kadın Voleybol Takımı'na davet edilmediği döneme dair konuşan Gizem Örge, "Benim elimde olmayan sebeplerden ötürü bir şey gerçekleşiyorsa aslında bununla alakalı çok da kendimi parçalamam. Yani ben elimden geleni yaparım ama tercih edilmiyorsam bu ah vah edip çok karalar bağladığım, kariyerime küseceğim bir şey değil. Ben kendi işimi yapıyorum. Voleybol benim hayatta çok severek tutkuyla yaptığım bir iş. Ben bu işi aynı tutkuyla yapmaya devam ettim ve doğru gün geldi günün sonunda. Ben buna çok inanıyorum gerçekten bir şeyi kalpten ve pes etmeden çalışırsan bir şekilde doğru zaman geliyor" dedi.
"Babanın senin üzerindeki etkisini nasıl yorumluyorsun" sorusuna Gizem Örge şu cevabı verdi:
"Ben Ankara'da voleybola başladım. Babam çocukluğundan beri hani böyle sınıf anneleri olur ya, babam takımın babası gibiydi.
Salondan yürüme mesafesi 20-25 dakikalık eve. O mesafe aslında bir kız çocuğu için özellikle akşam saatlerinde tehlikeli olabilecek bir yoldu. Babamın bir gün 'of' dediğini bilmem. İşten çıkar gelir yorgun olup olmaması önemli değildir. Bir kere de aman dediğini duymadım. Eli de hiç boş gelmez ya muz ya baklava... Takımda da çok sevilirdi. Peşimde çok koştu, çok emek verdi.
Bu arada annem engelli olduğu için, fiziki olarak çok daha fazla problemleri vardı. Eminim o da babam kadar peşimde koşmak isterdi ama fiziki şartları pek müsait değildi. O yüzden babam benim yaşadığım sürece daha birebir şahit oldu."