Fevzi Aksoy

Fevzi Aksoy

faksoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çocukluğumuzda basketbol seyircisinin efendiliğinden gurur duyardık. O zaman İstanbul’un nüfusu belki yarım milyonu ancak geçiyordu. Esasında yalnız basketbol değil, futbol seyircisi de asla problemli değildi. Spor, o zamanlar spor için yapılıyordu. Şampiyonluk şımarıklıkları için değil. Peki sonra ne oldu? Şehrin nüfusu milyonlara ulaştı. Anadolu’da Oxford Üniversitesi’nde okuma şansı bulamayanlar, toprağı altın olan İstanbul’a taşınmıştı. Şimdi bu noktada asla sosyolojiden, ekonomiden ve psikolojiden bahsederek sporda yenilenen İstanbul seyircisinin davranışlarını açıklamaya çalışmak yanlış olur.
Ancak yeni bir kelime üreterek yerli bir kültürel globalleşmeden bahsedilebilir. Nedir bu ulusal kültürel globalleşme? Şimdi iki eşit kap alalım. Birinde su ısısı 40, diğerinde 20 derece olsun. Sonra bu iki kabın suyunu birleştirin ısı ne olur? Asla 40’a çıkmaz. Otuza düşer. Yani Anadolu’dan İstanbul’a gelen kültür, İstanbul’daki globalleşmiş ulusal kültürü soğutmuştur. Ve işte yanlış ve tatsız olayların sebebi bu soğumadır.
Kalkıp şimdi yazıklar olsun diyerek, utanç verici bir durum demenin bir anlamı yok. Soğumanın yeniden ısınması için kültürel yeni bir ateşe ihtiyaç var. Bu da ülkedeki global kültürün aynı düzeye çıkması ile olur. Ayrıca geçmişin kulüp başkanları ile şimdikiler arasında bir mukayese yaparak da kültürel globalleşmedeki dengesizliği tespit edebilirsiniz.