Bazı düşünceleri yüksek sesle söylemek hem kişi için hem de çevresi için hoş olmayabilir. Adama, ‘sus otur yerine bakalım’ derler. Hele hele düşüncelerin kendilerine göre aykırı olduğunu sananlar varsa.
Mesela sporumuzun dünya arenalarındaki iniş çıkışlarının nedenini tartışmak gibi. Hani ‘adam fıtık oluyor’ dediğimiz söz varya. Onu işte son zamanlarda sporda yaşadıklarımıza uygulayabilirsiniz. Aslanlar diyoruz, dev adamlar diyoruz, kahramanlar diyoruz, sonrası neden çoğu zaman hüzün oluyor. Nedenini hiç düşündünüz mü?
Yıllarca yazdık ama hep ofsaytta kaldık. İşte aykırı düşünce burada. Milletçe spor milleti değilseniz, zaman zaman parlayan yıldızlarla netice alabilirsiniz. Ama sporunuzda istikrar yoktur. Ve maalesef çıkışlara ve inişlere mahkum olursunuz. Bir zamanlar alt yapı yoktu. Dış karşılaşmalardaki başarısızlıklarımızda, ‘alt yapımız yok’ derdik. Şimdi ise üniversitelerin bile sayısız branşta altyapısı var. Bir araştırma yapın. O üniversitelerde çocukların yüzde kaçı spor yapıyor. Hele hele spor akademilerinde. Spor okutmakla değil yapmakla olur.
Hemen şimdi bu yazıyı okuyunca, yanınızdakilerle bir anket yapın. Arkadaşınıza ne kadar düzenli, ne kadar bilinçli, ne kadar spor diye spor yapıyorsun diye sorun. Şaşırırsınız. Çünkü spor maalesef hayatımıza istim gibi sonradan gelen bir faktördür. Adeta lüzumsuz vakit kaybettiren bir uğraştır.
Küçük küçük devletlerin dünya spor alemindeki büyük başarıları milletin bütünü ile yapılan kitle sporu sayesindedir. Bu aykırı gelecek düşüncelerimiz karşısında ümit ederizki sporda zaman zaman niçin fıtık oluşumuzu belki anlamışsınızdır. Milletçe sahaya inmez, hep tribünlerde seyirci kalırsak hüzün kaçınılmaz olmaktadır. Dün böyleydi, bugün böyle olacak, sahaya inmezsek ne yazıkki gelecek de aynı olacak.