Ne olur şu yaz günlerinin sıcağında psikoloji okunur mu demeyin... İş futbol olunca hem dinleyecek, hem de okuyacaksınız.
Daha ligler başlamadan en efendi sayılacak kişiler küfür etmediler mi? Neden? Ha, bakın psikolojiyi dinlemek ve okumak lazım. Saldırgan denince işin içinde küfür de var, tükürmek de... Kötüsü de kırmak ve dökmek.
Psikoloji diyor ki, saldırganlık herkesin içinde genler ile beraber getirdiği içgüdülerden biri. Meşhur psikiyatr Freud bunu ölümüne içgüdülerden biri olarak görüyor. Yani en medeni, en kültürlü adam bile bu içgüdü uyarılırsa kontrolü kaybedebiliyor. Hatta anayasayı bile fırlatıp atabiliyor.
İşte öyleyse bu noktada bu içgüdüye frenleme metodları gerekiyor. O da topluma ve kültüre göre değişiyor. Bilhassa en çok sporun ve futbolun bu içgüdüyü kolay tetiklediği görülüyor. Onun için her zaman frenleme metodlarına ihtiyaç var. Şöyle ki;
1. Spor hareketlerin en güzelidir. Onun için seyredip, yapıyorum diyerek herkes bu bilince yöneltilmelidir.
2. Sporda kazanma da, var kaybetme de... Bunun daha çocukluktan itibaren okul psikologları ve spor hocalarınca durmadan tekrar edilip öğretilmesi gerekir.
3. Şimdi modern sporda kulüp yöneticileri var. Bunlar maçlardan evvel ve sonra saçma saçma konuşup içgüdüleri tetiklememelidirler.
4. Sahalarda içgüdüleri gıdıklamayı iyi bilen psikopat provokatörler var. Polisin psikoloji eğitimi alarak bunları ayıklaması gerekir.
Psikoloji bu hususta daha bir çok şeyler söylüyor ama bizim statları polisten sonra Allah’a emanet etmekten başka çaremiz yok.