Siz ne derseniz deyin, ben korkuyorum. Çünkü hatıralarda daha hâlâ canlı bir sabıkalı İsviçre maçımız var.
Acaba heyecanlarımızı, duygularımızı tahrik edilsek de medeni bir şekilde kontrol etme şansımız yok mu?
Politikayı bırakın, sporda da olsun hırçınlıklarımızı önleyemez miyiz? Haklı olsak da provokasyonlara uymadan yapamaz mıyız?
Biz ‘mahalle kabadayısı’ değiliz ki... Hem de uluslararası alanda saygı gören bir ulusuz. Hani Belçika ile iyi ki berabere kaldık ya yenilseydik! Her milli maçta, ‘aman bir şeyler olmasın’ diye korkuyla mı bekleyeceğiz? Alarm zilleri çalmadan bu işe bir çare bulmalıyız. Birbirimizi incitmeden.
Artık medeni bir toplumda yaşıyoruz. Baksanıza hakimler bile artık Türkiye’de hiddetli ve şiddetli adamlara ‘politik tedavi’ cezası veriyor. Ayrıca bilinmeli ki dış dünya öngördüğü çizgileri ve hudutları aşanları haklı da olsalar affetmiyor, özür dilense bile...