FutbolFenerbahçe son dakika haberleri ve haftaya damga vuran gelişmeler

Fenerbahçe son dakika haberleri ve haftaya damga vuran gelişmeler

11.03.2015 - 15:27 | Son Güncellenme:

Fenerbahçe bu haftayı Galatasaray derbisini kazanmanın mutluluğu ile geçiriyor. Fenerbahçe haberlerinde bu hafta yaşanan son dakika gelişmeleri ve sarı-lacivertlilerin gündeminde yer tutan haberleri sizler için derledik.

Fenerbahçe son dakika haberleri ve haftaya damga vuran gelişmeler

Fenerbahçe Süper Lig 23. hafta mücadelesinde Galatasaray'ı 1-0 yenerek haftayı galibiyet ile kapadı. Fenerbahçe'de bu haftaya damga vuran son dakika gelişmeleri haberimizde

Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin saati değişti
22 Mart Pazar günü oynanacak olan Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin saati 19:00'dan 20:00'a alındı.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), daha önce 22 Mart Pazar günü saat 19.00'da oynanacağını açıkladığı Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin başlama saatini değiştirdi.

TFF'den yapılan açıklamada, Spor Toto Süper Lig'in 25. haftasında 22 Mart Pazar günü oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin saat 19.00'dan 20.00'ye alındığı bildirildi.

TFF'den yapılan açıklama şöyle;
Daha önce 22 Mart 2015 Pazar günü saat 19.00'da FB Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacağı açıklanan Fenerbahçe A.Ş. - Beşiktaş A.Ş. Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonu 25. hafta karşılaşması İstanbul Valiliği İl Spor Güvenlik Kurulu'nun ilgili yazısına istinaden güvenlik önlemlerinin tam olarak alınabilmesi amacı ile aynı gün saat 20.00'ye alındı.

İşte Kadıköy'ün sırrı! Büyük bomba...
Galatasaray’ın Şükrü Saracoğlu’nda Fener’i bir türlü yenememesinin sebebi cin, büyü, muska, okuyup üfleme falan değil...

Önceki gün oynanan ve Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye karşı 16 senelik gelenek uyarınca yine mağlûp olduğu karşılaşma var ya...
Yok top tam gol olacağı sırada havada kendiliğinden dönüp başka yere gitmiş de, yok Fenerliler’e ait olan Şükrü Saracoğlu Stadı büyülü imiş de, yok Fenerbahçe böyle derbiler öncesinde stadı okutup üfletirmiş de, vesaire, vesaire...
Hepsi lâf u güzaftır, sakın haaa inanmayın!
Galatasaray’ın Şükrü Saracoğlu’nda Fener’i bir türlü yenememesinin sebebi cin, büyü, muska, okuyup üfleme falan değil; stadın “himaye”, yani “manevî koruma altında” olmasıdır. Koruyan kişi de öyle sıradan biri değildir, Fenerbahçe’nin ilk senelerinde takımda oynamış olan ve hattâ evi de stadın şimdiki arazisinin ucunda bulunan önemli bir şeyh, Yusuf Fahir Baba’dır...

Haberin Devamı

SON DAKİKA FENERBAHÇE HABERLERLERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

FRANSIZ EĞİTİMLİ ŞEYH
Önce, Yusuf Fahir Baba’nın kim olduğunu kısaca anlatayım:
1891’de İstanbul’da doğdu. Üsküdar’da asırlar önce kurulmuş olan Bandırmalızâde Tekkesi’nin şeyh ailesine mensuptu. Bağlarbaşı’nda şimdi mevcut olmayan bir Fransız okulunu bitirdi, İttihad ve Terakki’ye meyletti ve kendisini yakından tanıyanların anlattıklarına göre işgal yıllarının İstanbul’unda Kuvâ-yı Milliye için çalışan gizli “Karakol Teşkilâtı” nda görev aldı....
Yusuf Fahir Baba, İstanbul’un önde gelen Bektaşî babalarından idi ve Kuşdili Çayırı’nda, şimdi Şükrü Saracoğlu Stadı’nın çok yakınında bulunan, Celvetîliğin Hâşim Baba kolundan gelen Abdülbaki Efendi Tekkesi’nde uzun seneler şeyhlik yaptı. Cumhuriyet devrinde “Ataer” soyadını aldı ve 1967’de yine İstanbul’da vefat etti.
Tasavvuf, özellikle de “erkân” ve dinî musiki alanında çok sayıda kişiyi yetiştiren Yusuf Fahir Baba’nın en tanınmış öğrencilerinden biri, geçtiğimiz senelerde kaybettiğimiz bir Galatasaraylı, Nezih Uzel idi. İstanbul’un tasavvuf tarihinde önemli yeri olan Yusuf Fahir Baba’nın “Şâhım Ali Abâ’ya / Erenlere aşkolsun / Meydân-ı Murtazâ’ya / Girenlere aşkolsun” dörtlüğü ile başlayan ve Nezih Uzel’in bestelediği meşhur “nefes”i, yani Bektaşi ilâhisi, bugün dinî musiki repertuvarımızın en tanınmış eserlerindendir.
Şimdi de Yusuf Fahir Baba’nın Fenerbahçe ile bağlantısından sözedeyim:
Bağlarbaşı’ndaki Fransız okuluna devam ettiği senelerde Fenerbahçe’deki çayırda oynanan futbola merak sarmıştı. İsmi önceleri “Black Stockings” yani “Siyah Çoraplar”, daha sonra da “Fenerbahçe” olan ve o yıllarda henüz klüp kimliği taşımayan toplulukta futbol oynamaya başlamış, Birinci Dünya Savaşı’nda askere alınıp Çanakkale cephesindeki bir mitralyöz bölüğüne gönderilince futbola mecburen veda etmiş ama tanıyanların anlattıklarına göre hep Fenerli kalmıştı.

KAZANANA AŞKOLSUN!
Zaten, eskiden tekke olan evi de Fenerbahçe stadının hemen yanıbaşında idi... Geniş bir bahçesi ve bahçesinde “hâmûşân”ı, yani mezarlığı olan tekke-ev 1950’lerin ortalarında artık oturulamaz hâle gelince yıktırılıp yerine dört katlı bir apartman yaptırıldı. Yusuf Fahir Baba, apartmanın üst katında yaşıyordu.
Şükrü Saracoğlu Stadı sonraki senelerde genişletildiği sırada tekkenin geniş bahçesinin bir bölümü de alınıp stadyuma dahil edildi!
Meselenin önemli tarafı işte burada, yani stadın çok küçük de olsa bir bölümünün kendisi de eski bir futbolcu olan bu renkli şeyhin mekânı olmasında...
Dolayısı ile Şükrü Saracoğlu’nda bir türlü galibiyet elde edemeyen Galatasaray’ın “Stadda cin var, büyü var, muska konmuş, okuyup üflüyorlar” gibisinden bahanelerinin aslı astarı yoktur! Fener’in stadyumu bizzat Yusuf Fahir Baba tarafından korunmaktadır ve Fenerliler bu manevî büyüklerine bir saygısızlıkta bulunmadıkları müddetçe Galatasaray’ın koruma kalkanını delmesinin imkânı mevcut değildir!
Yusuf Fahir Baba da zaten yukarıda ilk dörtlüğünü verdiğim “nefes”inde “Meydan”dan bahsedip “Girenlere aşkolsun” demiyor mu?
Anlayın işte!..

(HABERTÜRK)
Kuyt: Burak ve Demba Ba söylesin...
Fenerbahçe'nin Hollanda'lı yıldızı Dirk Kuyt, derbide attığı golle ilgili soruya, "Türkiye’de insanlar çok zamanlar çok gol atan futbolculardan bahseder. Burak Yılmaz ya da Demba Ba gibi. Ama siz bu oyunculara da sorarsanız, ‘gol kralı mı olmak istiyorsun, yoksa sezonu şampiyon tamamlamak mı?’ diye, sanırım cevapları da çok basit olacaktır." şeklinde yanıt verdi.

Fenerbahçeli futbolcu Dirk Kuyt, "Böyle galibiyetleri, diğer galibiyetlerden uzun süre kutlamak normaldir. Derbi galibiyeti bir patlamadır. Ama artık bu maçı unutmak zorundayız. Sezon daha yeni başlıyor" dedi.
Sarı-lacivertli takımda bugün sabah saatlerinde yapılan antrenman sonrası Fenerbahçeli futbolcu Dirk Kuyt basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Tecrübeli futbolcu, haftasonu oynanan Galatasaray maçı ile ilgili “Böyle galibiyetleri, diğer galibiyetlerden uzun süre kutlamak normaldir. Derbi galibiyeti bir patlamadır. Ama artık bu maçı unutmak zorundayız. Ligin ilk yarısının geride kalan kısmını da unutmak zorundayız. Sezon, aslında şuan daha yeni başlıyor. Önümüzde 11 final maçı var. Son derece heyecan verici bir dönem olacak. Sanırım Türkiye’de çok uzun zamandır 3 takımın birbirine bu kadar yakın olduğu bir dönem yaşanmadı. Takımımız da çok iyi durumda. Bununla ilgili uzun saatler boyunca konuşabiliriz” açıklamasını yaptı.

“FUTBOLU İZLERKEN GERÇEKTEN KOLAY GÖZÜKÜYOR”
Haftasonu Galatasaray’a karşı alınan galibiyetin ve kendisinin attığı golün hatırlatılması üzerine Hollandalı futbolcu, “Önemli olan birlik ve beraberliği sahada göstermek. Ben her zaman gol atabilme fırsatlarını kovalayan bir futbolcuyum. Ben hiçbir şekilde bencil biri değilim. Golün öncesinde asist olarak Topal’dan çok iyi bir pas geldi bana. Muslera’nın sağ elinin yanından iyi bir şut çıkaracak bir fırsat buldum. Benim için küçük bir alan vardı ama şükürler olsun ki benim için yeterli bir alandı bu alan. Futbol böyle bir oyun zaten. Türkiye gibi duyguların yüksek yaşandığı bir yerde biz futbolcular sahada karar veren kişileriz. Ben her gün futbol izliyorum. Ben futbolu izlerken gerçekten kolay gözüküyor. Ama siz sahadayken ve üzerinizde bu kadar baskı varken çok daha farklı ve zor oluyor” yanıtının verdi.

“FENERBAHÇE İÇİN HER ŞEYİMİ VERMEK İSTİYORUM”
“Ben kendi adıma, takımım adına Fenerbahçe için her şeyimi vermek istiyorum” diyen Dirk Kuyt, “Bu takımı başarılı yapmak için, Fenerbahçe’yi başarılı yapmak için çalışıyoruz. Kimin gol attığı fark etmiyor. Biz hepimiz aynı mutluluğu yaşıyoruz. Musa olsun, Emenike olsun gol atsa da takımımızı düşünüyoruz. Bunu da son birkaç yılda gösterdiğimizi düşünüyorum. Hepimizde Fenerbahçe için son birkaç yılda birçok gol kaydettik sonuçta. Türkiye’de insanlar çok zamanlar çok gol atan futbolculardan bahseder. Burak Yılmaz ya da Demba Ba gibi. Ama siz bu oyunculara da sorarsanız, ‘gol kralı mı olmak istiyorsun, yoksa sezonu şampiyon tamamlamak mı?’ diye, sanırım cevapları da çok basit olacaktır. Bu yüzden benim için de en önemli şey Fenerbahçe’de şampiyon olmaktır” diye konuştu.

“BİRBİRİMİZE HER ZAMAN SAYGILIYDIK”
Galatasaraylı futbolcu, aynı ülke vatandaşı ve de çok yakın arkadaşı olan Wesley Sneijder ile derbi maçı sonrası ne konuştuklarının sorulması üzerine Kuyt, “Geçtiğimiz Pazar günü 90 dakika boyunca birbirine en büyük rakip konumundaydık. Ama maçtan sonra ve önce her zaman konuştuk ve birbirimize her zaman saygılıydık. Ligin ilk yarısında oynanan maçta Galatasaray, Sneijder’in son dakikada attığı 2 golle kazandığında, ben maçtan sonra onu tebrik ettim. Tabii ki acı çektim ama her zaman saygı göstermek lazım. O çok büyük bir profesyonel. Geçtiğimiz Pazar günü de benim ona yaptığımın aynısını o bana yaptı. Maçtan sonra statta birbirimizi gördük ve tebrik etti. Çocuklarımı da tebrik etti. Bizim sahip olmamız gereken değer budur. Sahada bir kavga var aslında ama sahanın dışında birbirimize saygı göstermek durumundayız. Umarım bu da herkese bir mesaj olabilir” cevabını verdi.

“İNANCIMIZI SÜRDÜRDÜK”
Sezon başından itibaren takımı değerlendirmesi istenilen Fenerbahçeli futbolcu Dirk Kuyt, sezon içinde iyi bir gelişim gösterdiklerini ifade ederek, “Galatasaray’a karşı oynamadan önce deplasmanda bir beraberlik aldık ondan sonra da sahamızda uzun bir aranın ardından mağlup olduk ama biz son derece eminiz kalitemizden ve buna ikna olmuşluğumuzu değiştirmedik. Bu maçlardan sonra da inancımızı sürdürdük. Galatasaray maçında da bu inancımızla ortaya çıkan reaksiyonu gösterdik” dedi.

“KUYT AİLESİ TÜRK MÜZİKLERİNİ DE ÇOK SEVİYOR”
“Türkiye’deki zamanımda büyük keyif alıyorum” diyen Hollandalı futbolcu, “Ailemde aynı şekilde. Buradaki yemekler gerçekten çok güzel. Türk yemeklerinin ne kadar güzel olduğunu daha önce de söyledim. Pazar gününden sonra o görüntülerde de herkesin gördüğünü düşünüyorum. Kuyt ailesi Türk müziklerini de çok seviyor” yorumunda bulundu.

“ASLA PES ETME”
Galatasaray maçında kendi attığı golü ve Burak’ın kaçırdığı golü değerlendiren tecrübeli futbolcu, “Futbolda küçük detaylar büyük şeyler oluşturuyor. Eğer ayağım 5 santim daha büyük olsaydı Emenike’nin arkaya aşırdığı pozisyonu gol yapabilirdim. Belki saha biraz daha geniş olsa Burak’ın aşırtma vuruşu gol olabilirdi ama futbol oyununun güzelliği burada. Benim kendi adıma tek stratejim şu ki; ne kadar pozisyon kaçsa da fark etmez, asla pes etme ve bir sonra gelecek şans için hazır ol. Bu benim mentalitem” ifadelerini kullandı.

“BU MAÇTAN TÜRKLER KORKMASIN”
Fenerbahçeli futbolcu Dirk Kuyt’a, sezon sonunda sona erecek kontratının hatırlatılması ve herhangi bir takımla görüşüp görüşmediği sorulması üzerine deneyimli futbolcu, “Benim için şu anda en önemlisi lig şampiyonluğunu kazanmak. Şu anda benim tek düşüncem, kulübümünde tek düşüncesi şampiyon olmak. Her şeyi bir kenara bırakıyoruz. Şampiyon olmak için her şeyi kenara bıraktık. Hollanda basınına da aynısını söyledim. Milli takım arasında geleceğimle ilgili karar verebileceğimi ilettim onlara da. Milli takım formasını da giymiyorum ve bu maçtan Türkler korkmasın. Şaka bir yana geleceğimle ilgili düşünmek için biraz daha zamanım var. Bir kararım olursa basınla paylaşacağım. Önümüzde bizi bekleyen 11 final karşılaşması var. Benim ve kulübümün rüyası sezon sonunda 4. yıldızı takımımıza kazandırmak” açıklamalarında bulunarak sözlerini sonlandırdı.

KEŞFETYENİ
Aşkta yüzü bir türlü gülmedi! Genç sevgilisinden ayrıldı
Aşkta yüzü bir türlü gülmedi! Genç sevgilisinden ayrıldı

Cadde | 29.04.2025 - 10:01

Wanda Nara'nın genç sevgilisi rapçi L-Gante'den yine ayrıldığı öğrenildi.

Yazarlar