03.05.2024 - 16:38 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu Mali Genel Kurulu'nun Seçimli Genel Kurul olarak düzenlenmesi gündemi ile ilgili basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Ali Koç'un açıklamaları şu şekilde:
Durup dururken imza süreci başlamadı. İmza toplama ihtiyacı durup dururken oluşmadı. Herkes memnun, dünya toz pembe, boş vaktimiz var bir imza toplayalım denilmedi. Peki neden toplandı? Olağanüstü bir kişiyle muhattap olduğumuzu, milyonların tüm haftasını etkilediği futbol sektörünün nasıl son derece ilginç, garip, kindar bir insanın elinde olduğunu size anlatmaya çalışacağım. Riyad'da ihaleyi bize çıkardılar, tuttu. Şimdi yine aynısını yapıyorlar.
Hiç olmadığı kadar kaotik bir bir sezon yaşıyoruz. Krizler yönetilemedi. Türk futbolunda güven bunalımı var. En güvenilmez kurum belki de TFF. Belki de en güvenilmez sektör de Türkiye'deki Futbol sektörüdür. Hakemlik yazboz tahtasına döndü. Kişilere ve kurumlara göre değişikliğe gidildi.
'GALATASARAY İLE TFF ARASINDA GARİP BİR İLİŞKİ VAR'
Niyeti çok sıkıntılı olan müesseseyi düzeltmek olabilir ancak daha sıkıntılı hale getirdi. Kişilere ve kurumlara göre özel düzenlemelere gidildi. TFF statüsü madde 3. 'Tarafsız davranma ve ayrımcılık yapmamak.' Bize göre son derece zıt bir durum var ama geç fark ettik. Beşiktaş'a göstermiş olduğu muamele... Galatasaray'la garip bir ilişkisi var. Esas çarpıcı olan Fenerbahçe - Karagümrük maçından sonra... Fenerbahçe'nin lehine net bir hakem hatası oldu. Malum camia da bu işleri çok iyi kullandığı için yaygarayı kopardı ve 27 Kasım Pazartesi günü sayın başkan TFF'ye giriyor, girişte yakındakilere 'Beni camiamla karşı karşıya mı getirmek istiyorlar?' diye şiddetle çıkışıyor. Yukarıya çıkıp kendi ağzından bir açıklama yaptırıyor, sayın İbanoğlu'na onaylatıp açıklamayı yayınlatıyor. Hangi takıma yapılan bir hakem hatasından sonra MHK Başkanı açıklama yapmıştı? Soruyorum. Bunun teşkilat üzerinde bıraktığı etkiyi düşünebiliyor musunuz?
'CESARET EDEMEDİ'
Yaşanan bunca skandal ve kriz var, bunları yönetemedi. Mesela hakem olayı... Talihsiz olaydan önce TFF'deydik. Devre arasında MHK'yi ve hakemlerin yüzde 40'ını değiştireceğini söyledi. Yumruk olayı oldu, bizim başkan 180 derece değişti. Riyad olayı zaten malumunuz. Bir sürü başkan çıktı 'Bana şike teklif edildi' dedi, bahis olayları diz boyu... Bunlar soruşturuldu mu? Hiçbirine cesaret edemedi. Bizim futbolcularımıza Trabzonspor maçından dolayı dörder beşer maç ceza verilecekti, cesaret edemedi. Kurumsal hafıza silindi silinecek. Futbolla alakası olmayan danışmanlarla kurumu yönetmeyi çalıştı. Ama esas sıkıntı şu; doğruları söylememek, gerçekleri çarpıtmak.
1 Mart'ta MHK eğitim toplantısı yapılmıştı, kendisine sordum; 'Böyle bir toplantı yapılmadı, ben de katılmadım' dedi. Külliyen yalan... İmza sürecinde basınla kurduğu iletişimde de yalan yanlış bilgiler verdi. Önce aday olmayacağım, beni rencide etmeyin diyor. Biz de tamam, diyalog kuralım dedik. Kesin aday olmayacağını ifade etti. tabii ki fikir değiştirilebilir ama bir tarafa öyle, diğer tarafa böyle demek; onun gerçekleri nasıl çarptırdığını gösteriyor. Bunlar zaman kazanma, günü kurtarma taktikleri.
'ÜRKÜTÜCÜ BİR DURUM'
Hiçbir şekilde imza verenler - vermeyenler ayrışmasına gitmedik, gitmeyeceğiz. Ama benim en çok saygı duyduğum, başından itibaren kararına sadık kalan kulüpler oldu. Bir de zikzak çizen kulüplerin durumu var. Şimdi bu durumu yine bize mal etme durumu var. Riyad'da olduğu gibi. Bugün de koltuğunu koruyabilmek için imza sürecini bize ihale etmesi, olacak iş değil. Aslında ürkütücü bir durum.
'2 NİSAN'DA SÜREÇ BAŞLIYOR'
2 Nisan'da süreç başlıyor. 4 Nisan'da 8 takım Trabzonspor ve Galatasaray'ın dahil olduğu imza vereceklerini söylüyor. Pazartesi çok geç diyip imzasını çekenler var. 5 Nisan'da 4 takım daha sürece dahil oluyor, bunlardan birisi Fenerbahçe. Uzak duruyorduk. Bize gelen rica ve baskı üzerine, en önemlisi Süper Kupa'yla ilgili gelen yazı sonrası köprüleri attık. En son da Beşiktaş katıldı. Bu işin ciddiyetine varan Büyükekşi, zaman kazanmak için Urfa'da bir açıklama yaptı mali genel kurulun seçimli olacağına dair. Bu açıklamadan sonra imza vereceğini söyleyen 3 takım imzayı çekiyor 18 Temmuz hedefimize ulaştık diye. Bunu yeni bir federasyon olacağını düşünerek söylüyorlar. Hiç görüş vermemiş iki kulübümüz de uygun bulduklarını söylüyor. İki ayrı görüş oluyor ve 16 Nisan'da Kulüpler Birliği'nde toplanıyoruz. Ben 14 kulüple bir açıklama yapıyorum. İstisnasız toplantıya katılan her kulüp taze bir kana ve yeni bir federasyona ihtiyaç olduğunu söylüyor. Yöntem olarak da Dursun beyin önerisiyle diyalog oluyor. Kendi yönetim kurulu kararıyla 22 günde seçime gidebilirdi. Yine bugün istese bu işi haziran ayı başına getirir. Bunu öne çekmemek için A Millî Takım'ı kullanıyor.
'DURSUN ÖZBEK SAYESİNDE 25 GÜNÜ CEBE KOYDU'
Şimdi de öz güven tavan yapmış, 60 günden önce yapılamaz seçim diyor. 25 günü Dursun Özbek sayesinde cebe koydu ya, o zaman 18 Temmuz'da yaparız diyor. Yönetim kurulu kararıyla bunu haziran başına getirebilir.
'SÜPER KUPAMIZI ÇÖPE ATTIK'
İmza toplama işi, sembolik olarak çok önemli. Yoksa bunlar harekete geçmeyecekti. Hal böyleyken nasıl oluyor da bu iş Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un üzerine yapışıyor? Biz işin içindeyiz ama başında değiliz. Biz nasıl bu işin bayraktarlığını yaptığımız henüz anlayamadık. Biz bunlar yüzünden Süper Kupa'mızı çöpe attık. İnşallah Türkiye Kupası'na da önümüzdeki sezon çıkmayacağız. İmzamızı verdik, arkasında dimdik durduk.
'SKANDAL BİR AÇIKLAMA'
Net bir şey var ki sayın başkan rüzgarı almış, röportaj üstüne röportaj. 1 Mayıs'ta bir açıklama yayınlanmış. Skandal bir açıklamadır. Bu açıklamaya göre futbolda ortam toz pembe. Mükemmel başarılar var, kimse şikayetçi değil ve sezon içindeki skandallar yaşanmamış. Başkanımız anlaşılan çok farklı düşünüyor.
'DURSUN ÖZBEK'İ ANLAMAKTA ZORLANIYORUM'
Dursun Özbek'i anlamakta zorlanıyorum. Bu kadar rahat pozisyon değiştirmek.. Sadece bu konuda değil, pek çok konuda. Benle görüşmek istemişti, öyle olmadığını söyledi. Aracı 'Siz istemiştiniz' dedi. Kimse sorgulamadı. Önce 14 Aralık'ta 'TFF'ye güveniyoruz' diyor. 24 Aralık'ta 'Tarihin en kötü başkanı Mehmet Büyükekşi'nin istifa etmesini istiyoruz' diyor. 1 Nisan'da 'O koltuklarda oturmak vicdanınıza sığıyor mu?' açıklaması var. Ben böyle açıklamalar yapsam biri hakkında, suratına bakmam. Urfa'da 'Seçimi neden öne çeksin, TFF'ye saygı duymak lazım' diyor. Bu başkan imza kampanyasını ilk başlatanlardan.
1959 ÖNCESİ ŞAMPİYONLUKLAR
Komisyonun kurulacağı söylendi ama kurulmadı. Kuracaklarını sanmıyorum. Büyükekşi, kuracağı komsiyonu da adil gözle kuramaz. Tüm evrakları yolladık, ekstra bir evrak istenmedi.