20.01.2022 - 07:32 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe, Süper Lig'in 22. haftasında ligde zor günler geçiren Ege temsilcisi Altay'ı konuk etti. 6.5 yıl sonra Kadıköy'e geri dönen İsmail Kartal 3 puanı kazanan taraf oldu. Spor yazarları Fenerbahçe - Altay karşılaşmasını değerlendirdi.
KARTAL'IN AÇTIĞI YOL! - ERCAN GÜVEN / MİLLİYET
Kadıköy’deki mücadele sadece üç puanlık bir maç değildi Fenerbahçe için; İsmail Kartal’ın taşlarını döşediği, üzerinde başta İrfan Can tüm futbolcuların memnuniyetle koştuğu “yeniden takım olma yolunda” bir başlangıçtı. İlk maçında takımın yetenek/performans orantısına bakıp dehşete kapılan İsmail Kartal, çok iyi bir tercih yaptı ve çıkar yol göremeyince yoldan çekileceğine yeni bir yol açmaya çalıştı.Lakin niyet ve sonuç ne kadar olumluysa, o kadar olumsuz başladı doksan dakika!..
Üç haftadır gol atamayan, 14 haftadır kazanamayan, Mustafa Denizli gibi bir efsanesini bile “harcamak” durumunda kalan Altay karşısında başlangıcı berbattı Fenerbahçe’nin…
'F.BAHÇE OYUNA GİREMİYOR'
Sanki takıma yeni gelen İsmail Kartal değil, futbolculardı. İsmail Hoca’nın basın toplantısında “olumlu” olarak altını çizdiği kompakt futbol vardı ama gerisi yoktu.
Tam 26 dakika rakip ceza sahasında topla buluşamadı Fenerbahçe rakip kaleye şut atamadı. Çünkü tempo yoktu. Oyuna giremiyordu. Aşırı kontrollü oynuyordu. Üstüne ilk çeyrek biterken bir de gol yedi. Evet… Orta sahada topu kapan Thaciano’nun ara pası şahane, Ryan’ın değerlendirmesi güzeldi ama gol göstere göstere geldi. Altay orta sahasının tek yaptığı, kaptığı topları savunma arkasına göndermekti.
'SERDAR DURSUN AZİZ YILDIRIM'I HAKLI ÇIKARMAYA UĞRAŞIRKEN'
Sol beki Szalai’yi kenar oyuncusu gibi oynatan, sağ beki Osayi’den önündeki Ferdi’ye destek isteyen ve takım halinde önde olmayı hedefleyen Fenerbahçe’nin Kim Min Jae’nin maç/dakika/skor ayırt etmeden verdiği yüksek performansına rağmen ara ve arka toplara zayıflığı normaldi. Eski hocanın bitirip gittiği Pelkas bir türlü eski formunu bulamıyorken, Serdar Dursun her hamlede birkaç salise eksik kalarak adeta Aziz Yıldırım’ı haklı çıkarmaya uğraşırken, Fenerbahçe’yi kendine getiren ve takımı İsmail Kartal’ın gösterdiği yola çeken İrfan Can’ın bireysel becerisi ile attığı gol oldu. Fenerbahçe ilk yarıyı sahaya ağırlığını koyarak tamamlayıp ikinci devre için sahaya çıktığında İsmail Kartal, Pelkas ve Szalai’yi dışarı aldı. Yerini Valencia’ya bırakan Pelkas tamam da Szalai takımı yeniden kurgulamak içindi. Nazım girdi, Ferdi sola geldi çünkü.
'KİMSEYİ KAYBETMEK İSTEMİYOR'
Böylece Fenerbahçe ilk yarıda sıkıntı yaşadığı Sosa ve Crespo’nun da içinde olacağı nispeten tempolu set oyunu oynayabildi, Valencia ile rakip kale önünde daha hareketlendi. Üst üste kazanılan serbest vuruşlardan birinde İrfan Can, Serdar Dursun’un kafasını nişanladı ve öne geçti Fenerbahçe. İrfan Can’ın Serdar Dursun’u kollaması bununla bitmedi, 76’da kaptığı topla kaleciyi de geçip açısı azalsa da atabilecekken golü Serdar’a attırmak istedi. İlk yarıda golü attıktan sonra Mesut Özil’e gitmesi de var İrfan Can’ın… Sahadaki lider olmak istediği belli. İsmail Kartal 77. dakikada İrfan Can ve Sosa’yı kenara aldı, Mesut ile Zajc hamlesi yaptı. Mesut genç takımdan gelmiş bir futbolcu gibi görevini yapmaya çalıştı. Hoca da kimseyi kaybetmek istemiyor, herkesi istim üstünde tutmayı düşünüyor besbelli. Öyle ya da böyle bir yola girdi Fenerbahçe… Sonu nereye varır bilinmez ama bir yola sahip olmak da küçümsenemez.
PEREIRA'DAN İSMAİL HOCA'YA OLANLAR VE OLMAYANLAR- SERDAR ALİ ÇELİKLER / HABERTÜRK
İsmail Kartal, kendisinin de belirttiği gibi 4'lü diziliş hastası. Zaten, Türk yorumcu taifesinin yüzde 80'inin 4'lü diziliş dışındaki arayışlara alerjileri var. Neydi önermeler?
• Vitor, hoca değil bu kadro çok iyi.
• Bu takım 3'lü oynamaz..
▪︎ Oysa Attila'nın 4'lüde zafiyet gösterdiğini, sol bekte oynadığı hemen hemen her maçta hatalar yaptığını, neredeyse 1 aydır tel tel döküldüğünü Vitor Pereira görmüş ve onu ancak 3'lüde; son 1 aydır da kulübede değerlendirmişti.
▪︎ Aynı Vitor, Kim'in ve Tiseerand'ın katkıları ile iyi bir 3'lü blok kurmuş. Osayi ve Ferdi'ye yeni kimlik kazandırmıştı.
Vitor'un 2 temel problemi vardı:
1- Aslen eleştirildiği gibi 3'lü değil 5'li oynuyor; 5-2-3 gibi bir dizilimle de orta sahayı genelde rakibine veriyordu.
2- Kibir abidesi idi. Mesut'a da haddinden fazla takıktı.
Gönderilmesi, hocalık tercihlerinden ziyade takım ve yönetimle olan ilişkilerinin tamir edilemez noktaya gelmesi; benim deyimimle 'Vazo'nun Kırılması' nedeniyle olmuştu.
'MESUT'UN FİZİK GÜCÜ, PELKAS VE İRFAN'DAN İYİ'
İsmail Hoca geldi. Kim'in yanına Serdar Aziz'i koydu. Mesut'u kesti. Buna "Her boyayı boyadın da bir fıstık yeşili mi kaldı" denir. Herkes uçar da Mesut sürünüyordur o zaman oynatmazsınız. Ama takımda Kim hariç herkes tel tel dökülürken Mesut üzerinden iktidar mesajı vermek bir şey kazandırmaz. Mesut'un fizik gücü, İrfan'dan da Pelkas'dan da iyi. Sene başında hakikaten Vitor'un takımı uçarken 'geberik Mesut' oynamazdı. Ama ne o uçan takım kaldı ne de o geberik Mesut. Vitor eleştirilerinin odağındaki önermelerden biri olan "Kadro iyi hoca kötü" cümlesinin altı boş. Bir kere bek yok. "Sosa - Pelkas - Mesut - İrfan hep beraber oynasın" düşüncesi geçen sezon 8 maçlık Belözoğlu düşüncesiydi. O 8 maçta 2 beraberlik, 1 mağlubiyet alındı. Kalan 5 maçın 2'si 94 ve 99. dakikalarda gelen gollerle kazanıldı. Yani Belözoğlu'nun "Pragmatist çözümü" de anlatıldığı kadar bir dominasyon getirmedi.
'KALİTESİ YETMİYOR'
İsmail Hoca da o yapıya biraz tempo eklerse başarılı olacağını düşünüyor. Olamaz. Bir kere Kim ve Serdar tandemi Allah'a emanet. Novak dışında sol beki yok. Sosa - Crespo - İrfan orta 3'lüsü üretimde ve bilhassa tempoda sorun yaşar. Pelkas aslen geçen senenin son 1 ayından bu yana yok. Oynamaz. Serdar Dursun çalışkan bir isim ama kalitesi 1. santrafor olmaya yetmez. Valencia dışında net kanat forveti de yok. O nedenle İsmail Hoca'ya kimse "Kadro iyi aslında" diyemez. Bu kadronun sorunu kalite yetersizliği. 3'lü ya da 4'lü meselesi değil. 1. kaleci dahil 6 tane ilk 11 oyuncusu lazım. Bir kaleci - 2 bek - kesinlikle atletik bir 8 numara - tartışılmaz santrafor.. Olursa bir de sol ayaklı kanat forveti de düşünülebilir. 4 - 2 - 3 - 1 resmi ideolojisi ile oynayacaksanız bunlar lazım. Bu kadroya tempo yaptırayım derseniz bir kazanır 2 kaybedersiniz. Rakip dünkü gibi ligin en yetersiz takımı, en düşük kalibreli kadrosu Altay ise yetiyorsunuz. Ama Demirspor'a; Sivas'a yeterli bir kadro ve oyun yok. Kartal Hoca, pazartesinden sonra başlayacak 1 haftalık boşlukta ne yapabilir, ne katabilirse onunla bitecek sezon artık.