15.01.2013 - 08:29 | Son Güncellenme:
İşte Hıncal Uluç'un açıklaması;
"Hangi başkanın emir kulu olmuş Fatih Terim! Hangi teknik direktör, hangi başkanın emir kulu olur da ondan hayır gelir. Ünal Aysal, Fenerbahçe ile karıştırıyor galiba!.. Zannediyor ki kendisi Aziz Yıldırım, Fatih Terim de Aykut Kocaman!..
Ortada Fatih Terim'e karşı oynanan çok çirkin bir oyun var. Fatih Terim'i istifaya zorlayan... Sonra yaldızlı lafları da var, onları söyleyecek... 'Ben yaşadığım sürece Fatih burada olacaktır. Fatih'in arkasındaydık. Buna rağmen istifa etti, ben ne yapayım' diyecek! Biz de ahmağız ya yiyeceğiz!..
Birisi bana açıklasın; Sneijder gerçekten gerek tribün, gerek takım açısından çok önemli transfer ise niçin bir haftadır sadece Bülent Tulun'un adı geçiyor da Fatih Terim hiç girmiyor bu konuya?
Galatasaray'da çok fena bir kanser yarası var. Ben onu görüyorum. Bu buzdağının suyun altındaki kısmı... Esas kısım da burası... Suyun üstündeki kısım o kadar önemli değil... "
Galatasaray bir haftadır Sneijder ile yatıp kalkarken bu konuda konuşmayan tek isim ise Fatih Terim... Yönetim ile Terim arasında Sneijder krizi mi yaşanıyor? Terim'in sessizliğini neye bağlıyorsunuz?
Şimdi işin bir su üzerinde olan kısmı var. Bir de su altında olan kısmı var. Sneijder olayı son bir haftadır yoğunlukla gündemde. Sneijder'in bu kadar yoğunlukla gündemde olduğu bir dönemde ağzından "Şi" hecesi dahi çıkmayan birisi var; Galatasaray'ın teknik direktörü Fatih Terim... Türk medyasında kimse merak etmiyor mu; Fatih Terim bu konuda niye görüşlerini açıklamıyor?
'Galatasaray'ın ikinci yarıda, Şampiyonlar Ligi ve Türkiye ligindeki oyun kurucusu, seyirci toplayıcısı, cazibe merkezi, zeka merkezi, oyun merkezi' diye lanse edilen bir adam, gelmesi ve gelmemesi söz konusuyken, Galatasaray Teknik Direktörü'nden ses çıkmıyor, buna karşılık gazetelerde bütün manşetlerde adı geçen adam, Fatih Terim'in nefret ettiği kişi olarak bilinen Bülent Tulun!.. Bu ne demek!..
Bir de durup dururken Ünal Aysal'ın sözleriyle yarattığı bir hava var. "Fatih Terim, benim profesyonel çalışanımdır. Ne emredersem, onu yapar" demeye getirdi. Köşe yazarları şiddetle bunun altını çizmeye başladı; Öcal Uluç Türkiye'de, Ercan Güven Milliyet'te, Levent Tüzemen Sabah'ta...
Başından beri söylüyorum ki; Galatasaray'ın başkanı Ünal Aysal değil. Ünal Aysal lisecilerin eline düşmüş, onların öne koyduğu bir adam... Galatasaray'ın gerçek başkanı İnan Kıraç... Onun adamı da Bülent Tulun... Galatasaray'ın yöneticileri bunlar!.. Ünal Aysal söyleneni yapıyor.
Söylenenin de ne olduğunu ben tahmin ediyorum. Liseliler değil, bu ayrımı tekrar tekrar yapıyorum, liseciler, Fatih Terim'i Galatasaray'a yakıştıramıyor oldum olası... Şu anda Fatih Terim'i atacak yürekleri olmadığı için de Fatih Terim'in huyunu gayet iyi biliyorlar, onu istifaya zorlayacak, eylemler ve söylemlerde bulunuyorlar.
Fatih Terim'in Galatasaray'da amatör çalışmadığını herkes biliyor. Tabii ki bir profesyonel... Ama Fatih Terim, teknik direktörlük kariyerine başladığı günden bu yana, Avrupa'dakiler dahil, Milan'ı dahil, Fiorentina'sı dahil, hangi başkanın emir kulu olmuş.
Gori ile ters düşmüş ve büyük sıkıntılar yaşamıştı.
Tabii... Hangi başkanın emir kulu olmuş Fatih Terim! Hangi teknik direktör, hangi başkanın emir kulu olur da ondan hayır gelir. Ünal Aysal, Fenerbahçe ile karıştırıyor galiba!.. Zannediyor ki kendisi Aziz Yıldırım, Fatih Terim de Aykut Kocaman!..
Ortada Fatih Terim'e karşı oynanan çok çirkin bir oyun var. Fatih Terim'i istifaya zorlayan... Sonra yaldızlı lafları da var, onları söyleyecek... 'Ben yaşadığım sürece Fatih burada olacaktır. Fatih'in arkasındaydık. Buna rağmen istifa etti, ben ne yapayım' diyecek! Biz de ahmağız ya yiyeceğiz!..
Birisi bana açıklasın; Sneijder gerçekten gerek tribün, gerek takım açısından çok önemli transfer ise niçin bir haftadır sadece Bülent Tulun'un adı geçiyor da Fatih Terim hiç girmiyor bu konuya?
Galatasaray'da çok fena bir kanser yarası var. Ben onu görüyorum. Bu buzdağının suyun altındaki kısmı... Esas kısım da burası... Suyun üstündeki kısım o kadar önemli değil...
Suyun üstündeki kısma gelince, hafta sonu ben İzmir'deydim. Televizyonlardan, alt yazılardan izleyebildim. Sneijder kardeşimiz, karısına soracakmış, karısı evet derse İnter ile kendisi ile anlaşılmış, karısına sorulacakmış, karısı evet derse falanmış, filanmış, pazartesi günü de Sneijder'in haberi gelecekmiş! Bu haberlere karşı Sneijder'in cevabı; "Benim Türkiye'ye, Galatasaray'a gelmem çok önemli bir karardır. Öyle iki günde verilecek bir karar değildir. Bu olay daha iki hafta sürebilir." Yok ya!..
İki hafta sonra Türkiye'de ara transfer sona erecek, Galatasaray gibi koskoca bir dünya kulübü, 'Sneijder iki haftaya kadar cevabını verecek' diye onu bekleyecek ve başka transfer de yapmayacak! Sneijder gelecekse başka olur transfer gelmeyecekse başka olur. Galatasaray ay sonuna kadar Sneijder'in keyfini bekler mi!
Galatasaray'da yönetim olsa yönetici olsa, Ünal Aysal'da, Bülent Tulun'da yöneticiliğin Y'si olsa Sneijder bu lafı dediği anda 'Cehenneme kadar yolun var' denir.
Real Madrid'den gönderilmiş, İnter'de tutunamamış, oynayamaz hale gelmiş adama son bir imkan önüne konuluyor, adam Galatasaray ile dalga geçiyor. Bu dalga geçmektir. 15 gün sonra transferin biteceğini bile bile "15 gün daha sürem var" ne demek! Kimsin sen? Koskoca Galatasaray 15 gün eli kolu bağlı senin keyfini bekleyecek. Ama Galatasaray da yönetici yok.
Sneijder de aslında transfer falan değil. Bütün tezgâh Fatih Terim'i huzursuz etmek!
(Sabah)